§-8Haksız Rekabet
I-Kavram
Haksız rekabet TTK md. 56 vd. da özel olarak düzenlenmiştir. (Karş BK. md. 48). Haksız rekabet (haksız yarışma) aldatıcı hareket veya iyiniyet kurallarına aykırı diğer davranışlarla ekonomik yarışmanın her türlü kötüye kullanılması olarak tanımlanabilir (TTK md. 56)
İyiniyet kurallarına aykırı davranışların neler olduğu sınırlı biçimde olmamak üzere TTK md. 57 de örnek olarak sayılmıştır. Buna göre
*Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini , faaliyetlerini yahut ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici beyanlarla kötülemek
*Başkasının ahlakı veya mali durumu hakkında gerçeğe aykırı bilgi vermek
*Kendi durumu veya ticari faaliyetleri hakkında yanlış veya yanıltıcı bilgi vermek ve böylece üstünlük sağlamak
*Paye, şahadetneme veya mükâfat almış gibi almış gibi davranma veya buna müsait olan yanlış ünvan yahut mesleki adlar kullanmak
*İltibasa meydan verecek surette ad, marka, ünvan, işaretler kullanmak veya iltibasa meydan veren malları satışa sunmak veya elinde bulundurmak
*Üçüncü kişilerin müstahdemlerine, vekillerine veya diğer yardımcılarıa görevlerini yerine getirmemeleri için menfaatler sağlamak, bu kişileri kandırarak rakip firmaların imalat veya ticaret sırlarını elde etmek
*İyiniyet kurallarına aykırı olarak elde ettiği imalat veya ticaret sırlarından yararlanmak ve onları başkalarına yaymak
*İyiniyet sahibi kimseleri yanıltacak tarzda gerçeğe aykırı şahadetnamaler vermek.
*Rakipler hakkında da geçerli olan ve yasalarda belirlenmiş olan iş hayatı koşullarına uymamak.
II-Haksız Rekabet Davaları
1- Hukuk davaları
Haksız rekabet nedeniyle şu hukuk davaları açılabilir:
a)Tespit davası
Fiilin haksız olup olmadığının tespiti amacıyla açılır.
b) Önleme (men) davası
Haksız rekabetin önlenmesini amaçlayan davadır.
c) Tazminat davası
Sorumlu kişinin kusuru olmaması halinde ortaya çıkacak zararın giderilmesi amacıyla açılır. zararın türüne göre maddi tazminat ya da manevi tazminat biçiminde olabilir.
2- Hukuk davasının Tarafları
a)Hukuk davalarında davacı sıfatı
-Hakız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer ekonomik yararları zarar gören ya da böyle bir zarar görme tehlikesiyle karşılaşan kişi
-Haksız rekabet yüzünden ekonomik yararları etkilenerek zarar gören müşteriler
-Ticaret ve sanayi odaları, esnaf dernekleri ,borsalar, tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer mesleki ve ekonomik birlikler (tazminat davaları hariç)
b)Hukuk davalarında davalı sıfatı
-Haksız rekabet fiilini işleyenler
-Haksız rekabet fiili hizmet veya işlerini gördükleri sırada müstahdemler veya işçiler tarafından işlenmişse , istihdam edenler (tazminat davaları hakkında BK hükümleri geçerlidir (BK md.59).
-Haksız rekabet basın yoluyla gerçekleşmişse , yazı sahibi veya ilan veren (tazminat davaları hariç) (TTK md. 60)
c)Zamanaşımı
Hukuk davaları , davaya hakkı olan tarafın bu hakkın doğduğunu öğrendiği andan itibaren bir yıl ve nihayet fiilin gerçekleşmesinden itibaren üç yıl sonra zamanaşımına uğrar. (TTK md.62)
Ceza davalarında daha uzun bir süre öngörülmesi halinde hukuk zamanaşımı ceza zamanaşımı süresine kadar uzar.
3-Ceza Davaları
Haksız rekabet dolayısıyla ceza davaları açmak da mümkündür (TTK. md.64-5-65)
III-Rekabetin Korunması Hakkından Doğan Yetkiler
4054 sayılı Rekabetin Korunması hakkında Kanun tarafından öngörülen Rekabet Kurulu, menfi tespit yapmak, aykırılığa son vermek, muafiyet kararı vermek ya da bu verilen kararları geri almak, bilgi istemek ve yerinde inceleme yapmak gibi yetkileri vardır.
§-9-Ticaret Ünvan, İşletme Adı ve Markalar
I-Genel Olarak
Ticaret unvanı Ticaret Kanunumuzda açıkça tanımlanmıştır.
TTK md. 41/1 hükmünden yararlanarak ticaret unvanını şöylece tanımlayabiliriz: "Ticaret unvanı her tacirin, ticari işletmesine ilişkin iş ve işlemlerinde kullandığı addır".
Ticaret unvanını diğer ticari adlardan ayırmak gerekir. Bunlar
işletme adı ve
markalardır.
Bunların yanında
coğrafi işaret (menşe adı ve mahreç işaretleri) de vardır.
1-İşletme Adı
İşletme adı, ticaret mahalli olarak bizzat işletmeyi tanıtmaya ve benzer işletmelerden ayırmaya yarayan bir addır. (TTK md.55)
Doyum Lokantası, Şen Berber ...gibi. İşletme adında işletme sahibinin ismi ve soyadı bulunabilir. Bu halde dahi amaç işletme sahibi değil işletmenin kendisini belirlemektir. Adnan Pazarlama, Haspolat Lokantası gibi
Yasalarımıza göre işletme adı seçmek zorunlu değildir. Ancak işletme adı seçilmiş ve kullanılıyorsa bunun ticaret siciline tescili gereklidir:
Tescil edilen işletme adı , sahibine tescil edildiği sicil dairesinde tekel hakkı verir. Bununla birlikte tescil edilmiş olsun olmasın işletme adı haksız rekabet hükümlerine göre korunur (TTK. md.11/2; 57/5).
Esnaf da işletme adı seçebilir (TTK md.17)
Kamu düzenine aykırı olmamak ve daha önce seçilmiş adlarla iltibasa mahal vermemek koşulu ile tacir istediği adı işletme adı olarak seçebilir.
İşletmenin devri halinde işletme adının da devredildiği kabul edilir. Ancak bunun aksi kararlaştırılabilir. (TTK md.11/2).
Ancak işletme devredilmeksizin sadece işletme adı devredilemez.
Ticaret unvanı ile karıştırılmaması gereken bir kavram olması nedeniyle aralarındaki fark şöyle belirtilebilir:
ticaret unvanı işletmenin sahibini,
işletme adı ise bizzat işletmenin kendisini gösterir.
2-Markalar
Markalar üzerine konuldukları eşyanın belirli bir işletme tarafından üretildiği ya da pazarlandığı gösteren veya emtiayı benzerlerinden ayırt etmeye yarayan tanıtma ve ayırma araçlarıdır.
Markalar ya bir meta ile işletme arasındaki ilişkiyi açıklar ya da aynı veya benzer konularla uğraşan işletmelerin piyasaya sürdüğü benzer emtiayı birbirinden ayırt etmeye yarar.
Ünvan ise işletmenin sahibini gösterir.
Tacir unvan seçmek zorunda olduğu halde kural olarak marka seçmek zorunda değildir. Ancak marka koymak devlet tarafından zorunlu tutulabilir.*
Markalar 556 sayılı KHK (RG 24.6.1995, s. 22326) ile düzenlenmiştir. Markalar Türk patent Enstitüsü'ne tescil edilir. Başkasının markasına tecavüz halinde hukuksal yaptırımlar yanında iki yıla kadar hapis öngören cezai yaptırımlar da vardır.
3-Ticaret Unvanı
Ticaret unvanı seçmek ve kullanmak , tacir olmanın en önemli sonuçlarından biridir.
Her tacir, ticari işletmesine ilişkin işlemleri ticaret unvanıyla yapmak ve işletmesiyle ilgili senet ve diğer evrakı bu unvan altında imzalamak zorundadır (TTK md.41/I). Tescil olunan ticaret ünvanının, ticari işletmenin giriş cephesinde herkes tarafından kolaylıkla görülebilecek bir biçimde okunaklı olarak yazılması gereklidir.
Her tacir ticari işletmesinin açıldığı günden başlayarak onbeş gün içinde ticari işletmesini ve seçtiği ticaret ünvanını , işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirmelidir (TTK md. 42/I)
Ticaret ünvanı bir çekirdek ve bir ek kısımdan oluşur.
Ticaret ünvanının çekirdek kısmı, ünvanının şahıs veya konu ticaret ünvanı olmasına göre değişmektedir:
a) Şahıs Ticaret Ünvanı
Şahıs ticaret ünvanı ancak gerçek kişiler, kollektif şirketler ve komandit şirketlerde söz konusu olur.
aa)Gerçek Kişiler
Gerçek kişilerin ticaret ünvanının çekirdek kısmı, kısaltılmadan yazılacak ad ve soyadlarından oluşur. (TTK md. 43/I). Gerçek kişi tacir bu çekirdek kısmına yasanın öngördüğü sınırlar içinde bir ek yapabilir (TTK md. 48)
Örnek: İşbilir Hepkazanır (Çekirdek) Züccaciye Mağazası (Ek).
bb)Kollektif Şirketler
Kollektif şirketlerin ticaret ünvanının çekirdek kısmı bütün ortakların veya tüm ortaklar sınırsız sorumlu olduğundan hiç değilse ortaklardan birinin ad ve soyadı ile şirketi ve türünü gösteren bir ibareden oluşur. (TTK md. 44/I). Çekirdek kısmına bazı ekler yapılabilir.
Örnek: İşbilir Hepkazanır (Çekirdek) Pazarlama (Ek) Kollektif Şirketi (Çekirdek)
cc)Komandit Şirketler
Adi veya sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin ticaret ünvanı komandite (sınırsız sorumlu) ortaklardan hiç değilse en az birinin ad ve soyadı ile şirketi ve türünü gösteren bir ibareden oluşur.
Bu tür şirketlerde komanditer (sınırlı sorumlu) ortakların isimleri bulunamaz.(TTK md. 44/II)
b-Konu Ticaret Ünvanı
Konu ticaret ünvanı sermaye şirketlerinde söz konusu olur.
Sermaye şirketlerinde ticaret ünvanının çekirdek kısmı,
şirketin işletme konusu ile
şirketi ve türünü gösteren bir ibareden oluşur.
Ancak ünvanda bir gerçek kişinin adı ve soyadı bulunuyorsa (limited, anonim ve kooperatif) kelimelerinin kısaltılmadan yazılması gereklidir. (TTK md. 45/II).
aa)Limited Şirketler
Limited şirketlerin ticaret ünvanının çekirdek kısmı, şirketin konusu ve limited şirket kelimelerinden oluşur. Ayrıca 48. maddede belirtilen sınırlar dahilinde ticaret ünvanına istene ekler de yapılabilir.
Örnek: Ata (Ek) İnşaat Limited Şirketi (Çekirdek)
Bununla birlikte şirket tarafından düzenlenecek mektup, evrak ve vesikalarda şirketin ünvanı ile birlikte esas sermaye miktarının da gösterilmesi gerekir.(TTK md. 544/II)
bb)Anonim Şirketler
Anonim şirketin ticaret ünvanının çekirdek kısmı, şirketin işletme konusu ve anonim şirket kelimesinden oluşur. Bu çekirdek kısmına 48. madde çerçevesinde ekler yapılabilir.
Örnek: Ata (Ek ) İnşaat Anonim Şirketi (Çekirdek)
cc) Kooperatif Şirketler
Kooperatif şirketlerin ticaret ünvanlarının çekirdek kısmını ortaklığın:
işletme konusu ve
kooperatif
kelimeleri oluşturur.
II-Ticaret Unvanının Korunması
Usulüne uygun olarak tescil ve ilan edilmiş olan ticaret ünvanını kullanma hakkı tek başına ünvan sahibine ait olan bir haktır.(TTK md. 25).
Gerçek kişi tacirler açısından bu hak , tescilin yapılmış olduğu sicilin iş çevresiyle sınırlıdır. Yani gerçek kişi tacirlerin ticaret ünvanları sicil dairesi içinde korunur.
Bu hükmün istisnası 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nun 5 maddesinde yer alır. Seyahat acentasının bir gerçek kişi tarafından işletildiği durumlarda bu gerçek kişinin ünvanı ülke düzeyinde korunur
Bu nedenle gerçek kişilerin ticaret ünvanlarına, aynı sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş olan ünvanlardan açıkça ayırt edilmeye yarayacak eklerin yapılması zorunludur. Sicil dairesi dışındaki koruma ancak haksız rekabet hükümleriyle sağlanır.
Buna karşılık tüzel kişilerin ticaret ünvanları , ülke düzeyinde korunur. "Bir tüzel kişinin ticaret ünvanına Türkiye'nin her hangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş bulunan bir ünvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde, lüzumlu ilavelerin yapılması mecburidir" (TTK md. 47/II)
§-10-Câri Hesap
I-Genel Olarak
Cari Hesap, Ticaret Hukukunun bir çok kurumu gibi , uygulamadaki ekonomik gereksinimler tarafından ortaya çıkarılmış ve geliştirilmiştir.
Cari hesap iki kişi arasında gerçekleşecek alacak ve borçların kolayca tahsilini sağlayan özel bir takas rejimi olarak ortaya çıkar.
Bu anlamda, cari hesap
iki kimsenin para, hizmet ve diğer hususlardan dolayı birbirlerindeki alacaklarını ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip,
bunları kalem kalem zimmet ve matlup şekline çevirerek hesabın kesilmesinde çıkacak bakiyeyi isteyebileceklerine yönelik olarak yapılan anlaşmadır (TTK md. 87/1).
II-Sözleşmenin yapılması
Cari hesap sözleşmesinin geçerliliği için yazılı biçim koşulu getirilmiştir. (TTK md. 87/2).
Kural olarak taraflar arasında muaccel olan alacaklar cari hesaba geçirilmekle birlikte, müeccel borçların hesaba geçirilmesi hususunda da anlaşılabilir.
Bir kambiyo senedinin cari hesaba geçirilmesi ise tahsili koşuluna bağlıdır (TTK md. 88).
Tahsil edilmezse hesaptan çıkartılır ve geri verilir. (TTK md. 89).
Takası kabil olmayan alacaklar ve
belli bir yere harcanmak ya da
emre amade tutulmak üzere teslim olunan para ve mallardan doğan alacaklar
cari hesaba geçirilemez.
Ayrıca aksine anlaşma yoksa , anlaşmadan önce doğmuş alacaklar da hesaba geçirilemez.
III-Sözleşmenin İçeriği
Cari hesabın içeriğini karşılıklı alacaklar oluşturur.
Buna bağlı olarak , para, hizmet mal ve başkaca ilişkilerden doğan alacaklar geçirilir (TTK md. 87).
Cari hesap, hemen bütün alacaklar para ile ifade edilebileceği için genel olarak nakit olarak tutulur.
.
Takası kabil olmak koşuluyla başka alacakların da cari hesap sözleşmesine konu olmasına engel yoktur.
Ancak bu durumla uygulamada karşılaşılma olasılığı çok düşüktür
Cari hesap sözleşmesi yapıldıktan sonra karşılıklı olarak alacaklar hesaba geçirilir.
Bu çerçevede taraflar, karşılıklı olarak , cari hesap sözleşmesi sona erinceye kadar birbirlerinden talepte bulunmaktan vazgeçmiş sayılırlar.
Bunun sonucunda :
1-tarafların cari hesaba giren kalemler üzerinde tasarruf yetkisi kalkar ve
2-cari hesap kesilmeden, taraflar arasında alacaklılık ve borçluluk sıfatları doğmaz .
Örneğin bağımsız olarak hesaba geçirilmiş bir alacağın devri söz konusu değildir.
Bu durum:
cari hesabın bölünmezliği ilkesi
olarak adlandırılır (TTK md. 95).
Buna karşılık tarafların zimmet ve matlubu doğuran işlemlerden dolayı sahip oldukları dava ve savunma haklarını düşürmez.
Alacakları güvence altına alan
-kişisel,
-ayni ,
-diğer güvenceler
varlığını sürdürür.
Cari hesap sözleşmesinin önemli bir özelliği, belirli hesap devreleri sonunda karşılıklı alacak ve borçların hesap edilerek takas edilmesinden sonra yeni hesap devresine alacak ya da borç olarak tek bir kalem biçiminde aktarılmasıdır.
Bu işlem bir yenileme işlemidir.
Ancak bu işlemin, genel yenileme işleminden önemli farkı, yenilemenin borcun ferilerini sona erdirmesine karşılık, cari hesap sözleşmesinde gerçekleşen bu yenilemenin alacakların güvencesini oluşturan teminat haklarının kalan (bakiye) miktar oranında devam etmesinin sağlanmasıdır
IV-SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİ
Cari hesap sözleşmesi hesap devresinin gelmesiyle değil anlaşma süresinin dolması ya da yasada belirtilen diğer hallerin gerçekleşmesiyle sona erer.
Sürekli bir borç ilişkisi doğurduğu için sürekli borç ilişkilerine uygulanacak genel hükümler bu sözleşmeye bünyesine uygun düştüğü oranda uygulanır.
Kural olarak :
Belirlenen sürenin dolmasıyla,
Belirsiz süreli sözleşmelerde feshi ihbar ile,
Taraflardan birisinin iflası ile,
Sözleşmede karalaştırılmışsa taraflardan birisinin ölümü ya da hacir altına alınmış olması halinde on gün önceden ihbar edilmek şartıyla
Sözleşme sona erer.
Ayrıca taraflardan birisinin alacaklısı cari hesapta çıkacak alacak bakiyesini haciz ettirirse, haciz ettirilen gün hesap kapatılarak bakiye tespit ettirilir.
Bu durumda borcundan dolayı haciz tebliğ edilen taraf, haczi on beş gün içinde kaldırtmazsa, diğer taraf sözleşmeyi feshedebilir.
Adi Şirket (Ortaklık)
Dar anlamda adi şirket, BK md. 520'nin adi şirketler hakkındaki tanımından da yararlanarak şöyle tanımlanabilir:
En az iki kişinin ekonomik bir ortak amaca ulaşmak için emek ve/veya mallarını yapacakları bir sözleşmeyle (şirket sözleşmesi) birleştirmek yoluyla oluşturdukları topluluğa şirket (ortaklık) denir.
Eğer meydana gelen bu topluluğun kendisini oluşturan kişilerden ayrı bir kişiliği yoksa ortada bir adi şirketin varlığından söz edilir.
Borçlar kanunun 534. maddesi gereğince adi şirkette ortaklar ortaklık alacaklılarına karşı
doğrudan doğruya ve
sınırsız olarak sorumludur. Ortakların gerçek kişilerden oluşması gerekli değildir.
Örneğin iki tüzel kişi aralarında bir adi ortaklık kurabilirler ya da ortaklardan biri ya da bir kaçı tüzel kişilerden oluşabilir.
§-11-Şirketler Hukuku
ŞİRKETLER (ORTAKLIKLAR)
AVUKATLIK ŞİRKETİ
ADİ ŞİRKET
TİCARET ŞİRKETLERİ
Donatma İştirakı
ŞAHIS ŞİRKETLERİ
SERMAYE ŞİRKETLERİ
KOLLEKTİF ŞİRKETLER
KOMANDİT ŞİRKETLER
ANONİM ŞİRKETLER
LİMİTED ŞİRKETLER
ADİ KOMANDİT ŞİRKETLER
SERMAYESİ PAYLARA BÖLÜNMÜŞ KOMANDİT ŞİRKETLER
- Ticaret Şirketleri
Ticaret şirketleri ise adi şirketlerden bu tür bir topluluğun kendisini meydana getiren kişilerden ayrı bir varlığa (tüzel kişiliğe) sahip olması açısından ayrılır.
Yani adi şirketler tüzel kişiliğe sahip değilken, ticaret şirketleri tüzel kişiliğe sahiptirler. Aynı zamanda ticaret şirketleri tacir sıfatını taşıdıklarından dolayı (TK m.18) tacir olmanın sonuçlarına tabidirler.
Ticaret şirketleri yasada sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketleridir.
Şirket kurmak isteyen kişiler yasada belirtilen bu türlerden birini seçmek zorundadır.
(Bunlara 02.05.2001 tarihinde kabul edilen Avukatlık Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair Kanun ile Avukatlık ortaklığı da eklenmiştir.[1]
Ticaret şirketleri niteliklerine göre iki grupta toplanabilir.
Buna göre şahıs şirketlerinden
ve
sermaye şirketlerinden söz edilir.
Şahıs şirketleri kollektif şirketler ve adi komandit şirketlerdir
Bunlar ortaklıklar yelpazesinde adi şirketlerle sermaye şirketleri arsında bir yer alırlar.
Bu tür şirketlerde ortakların kişiliği ön plandadır.
Ortaklık ilişkisinde işler karşılıklı güven esasına dayalı olarak bizzat ortaklar tarafından yürütülür.
Ortakların üçüncü kişilere karşı tüm malvarlığıyla ve sınırsız sorumlulukları vardır.
Sermaye şirketlerinde ise ortaklar değil sermaye ön plandadır.
Ortakların sorumluluğu getirdikleri sermeye ile sınırlıdır.
Anonim şirketler ve limited şirketler bu gruba girerler.
Sermayesi paylara bölünmüş (paylı) komandit şirketler ikisinin arasındadır.
Özel bir yasa ile düzenlenen kooperatif şirketlerin ise niteliği tartışmalıdır.
[1]."
A- Kollektif Şirketler
Ticaret kanununun 153. maddesinde kollektif şirketler tanımlanmıştır.
Buna göre :
"Ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu şirket alacaklılarına göre sınırlandırılmamış olan şirket, kollektif şirkettir."
KOLLEKTİF ŞİRKETİN UNSURLARI
Yapılan bu tanıma göre kollektif şirketin unsurları şöyle sıralanabilir:
a) Ticari işletmeyi işletme amacı
b)Ticaret unvanının varlığı
c) Gerçek kişiler arasında kurulmuş olmak.
d) Ortakların şirket alacaklılarına karşı sınırsız sorumluluğu
1-Kollektif Şirketin Kuruluşu
Bu tür bir şirketin kurulması için,
-ortakların yazılı bir şirket sözleşmesi hazırlamaları ve
-imzalarının noter tarafından onaylanması (tasdik)
gereklidir (TK md.154)
Şirketi kuranların düzenledikleri ve imzalarını notere onaylattıkları şirket sözleşmesinin noterden onaylı suretini
tasdik tarihinden itibaren 15 gün içinde
şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret siciline vermek
ve şirketin tescilini istemek zorundadırlar.
Usulüne uygun başvuru üzerine suret sicil dairesinde saklanır ve
yasanın sözleşmede bulunmasını aradığı kayıtlar ve emrettiği diğer hususlar tescil ve ilan edilir (TK md.157).
Şirketin ticaret siciline tescili ile kollektif şirket tüzel kişilik kazanmış olur (TK md.174).
2- Ortakların Birbirleriyle ve Üçüncü Kişilerle Olan İlişkisi
Ortakların ilişkileri kendi aralarında ve üçüncü kişilerle olabilir. Bu bağlamda ortakların iç ilişkilerinden ve dış ilişkilerinden söz edilebilir.
İç ilişkide ortaklardan her biri ayrı ayrı şirketi idare etme yetkisine sahiptir. Ancak bu hak şirket sözleşmesiyle kısıtlanabilir ve ortaklardan birine , bir kaçına ya da hepsine birden verilmiş olabilir.
Şirketi yönetme yetkisine sahip olan ortaklar şirketin amacının ve konusunun gerektirdiği alışılmış (mutad) işlemleri ve işleri yapabilirler.
Şirket çıkarının gerektirdiği hallerde sulh, feragat , kabul ve tahkime de yetkilidirler (TK md. 165/I,II).
Şirkette idare yetkisine sahip ortakların fevkalade (olağandışı) işlem ve eylemleri yapabilmesi için tüm ortakların ittifakı aranır.
Bunlar :
bağışlamada bulunmak,
şirket konusuna doğrudan doğruya girmediği hallerde taşınmazları satmak, satın almak ve teminat göstermek gibi işlerdir.
Şirkette temsil ve idare yetkisine sahip olan her ortağın şirketi üçüncü kişilerle olan ilişkilerde temsil yetkisi vardır.
Ancak bu durumun aksi tescil ve ilan edilen sözleşmede belirtilmiş olabilir. Bu halde sözleşme hükümleri geçerli olacaktır (TK md. 175).
Bu tür ortaklar şirketin amacına dahil olan her türlü iş ve hukuki işlemleri şirket adına yapmaya ve şirketin unvanının kullanmaya yetkilidir.
Şirket sözleşmesinde birden fazla ortağın imzası aranmışsa bu gereklilik üçüncü kişiler açısından da geçerlidir (TK md.176).
Temsil yetkisine sahip kimselerin yaptıkları işlemlerden dolayı şirket alacaklı ve borçlu olur (TK md.177).
Ortaklar şirketin borç ve taahhütlerinden dolayı alacaklılara karşı müteselsilen ve bütün malvarlıklarıyla sorumludur (TK md.178/I).
Ancak ortakların bu sorumlulukları doğrudan değildir. Yani şirket alacaklarına karşı öncelikle ortaklık sorumlu olup, şirket aleyhine yapılan icra takibinin semeresiz kalması ya da şirketin her hangi bir sebeple ortadan kalkması halinde ortak aleyhine dava açılabilir ve takip yapılabilir.
Bu unsurların gerçekleşmemesi halinde doğrudan doğruya ortakların birinci derecede sorumluluğuna başvurulamaz. Ancak bu düzenlemeler ortakların mallarına ihtiyatî haciz konulmasını engellemez (TK md. 179/II).
Kollektif ortaklıkta ortak, ölümü dışında (TTK md. 195) , ortaklıktan, ancak sözleşmede hüküm varsa veya bunu diğer ortaklar onaylarlarsa çıkabilir.
Ancak ortaklıkta kalmasının dayanılmaz olması durumunda haklı sebeple ortaklığın feshini talep edebilir.
B- Komandit Şirketler
• Komandit şirketin, birbirinden yapısal olarak ayrılan iki türü vardır.
Bunlardan biri adi komandit şirket,
diğeri de sermayesi paylara bölünmüş (paylı) komandit şirkettir.
Adi komandit şirket, şirketler yelpazesinde kollektif şirketlerin hemen yanında yer alır ve bu şirket türüyle yakın benzerlikler gösterir.
• .
Koll-Kom. Farkı
Bu iki kişi ortaklığı arasında başlıca fark , kollektif ortaklıkta ortaklık borç ve yükümlülüklerinden dolayı üçüncü kişilere karşı ortakların tümünün sorumluluğu müteselsil ve sınırsız olduğu halde , komandit ortaklıkta bazılarının sorumluluğu sınırsız ve müteselsil, diğerlerinin ise sınırlı olmasıdır
Komandite- Komanditer farkı
•Ortaklardan sorumlulukları sınırlandırılmamış olanlara komandite ortak,
sınırlandırılmış olanlara ise komanditer ortak denir.
Komandite ortaklar ancak gerçek kişi olabilir. (TK md. 243).
Kanundaki Yeri
•Ticaret kanununda da kollektif şirketlerle ilgili düzenlemelerden hemen sonra düzenlenmiştir (TK md. 243-268).
Ticaret kanunu komandit şirket deyimini adi komandit şirketi belirtmek üzere kullanmıştır. Uygulamada ve öğretide de buna paralel olarak aynı anlamda olmak üzere komandit şirket terimi kullanılır.
Tanımı
• Bu anlamda komandit şirket, ticari bir işletmeyi bir ticaret ünvanı altında işletmek amacıyla kurulan ve
şirket alacaklılarına karşı ortaklardan bir veya bir kaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış ve
diğer ortak ve ortakların sorumluluğunun belirli bir sermeye ile sınırlandırılmış olduğu
ortaklık türüdür biçiminde tanımlanabilir.
Komandit şirket
• (KİŞİ)Sınırlı ve sınırsız sorumlu ortaklar
• (AMAÇ) ticari işletme işletmek amacı
• UNVAN (Ticaret Ünvanı)
• Komandite ortak (gerçek kişi) sınırsız sorumlu
• Komanditer ortak
(Gerçek ya da Tüzel kişi)sınırlı sorumlu
Sözleşme
•TTK md. 154 uyarınca yazılı şekilde olmalı ve imzalar noterce onanmalıdır.
Ortaklık 15 gün içinde ortaklık merkezinin bulunduğu yer siciline kaydedilmek üzere başvurulur.
Sicile tescil ile birlikte ortaklık tüzel kişilik kazanır.
Komandit ortaklık sözleşmesinde bulunacak hususlar sözleşmede bulunması zorunlu unsurlar ve bulunması ihtiyari unsurlar olarak ikiye ayrılır.
Zorunlu unsurlar:
ortakların ad ve soyadları,
yerleşim yerleri,
hangilerinin komandite hangilerinin komanditer olduğu;
Ortaklığın komandit olduğu;
Ortaklığın ticaret ünvanı ve merkezi;
Ortaklığın konusu;
Komandite ve komanditer ortakların koydukları, koymayı yükümlendikleri sermaye, bunun miktarı, paradan başka bir şey ise bunun niteliği vb; Ortaklığı temsile yetkili kişilerin ad ve soyadları, bunların birlikte mi yetkili olduklarına ,ilişkin hususlardır.
İhtiyari Unsurlar
Sayılanların yanı sıra taraflar ortaklık ilişkilerini emredici hükümlere aykırı olmayacak şekilde kendi isteklerine bağlı olarak da düzenleyebilirler.
Örneğin ortaklıktan çıkma hallerini, kar ve zararın bölüşülme biçimini, tasfiye payının dağıtılması biçimlerini
yaptıkları sözleşmeye koyabilirler.
C-limited şirketler
• 1- Yasal tanım
• Ticaret kanununun 503. Maddesinde limited şirkete ilişkin bir tanım verilmiştir. Buna göre
"iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret ünvanı altında kurulup , ortaklarının sorumluluğu koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı ve esas sermayesi muayyen olan şirkete limited şirket denir".
Unsurları
• Limited şirket
• Amaç
• Gerçek/tüzel kişi
• Ünvan
• Ortakların sınırlı sorumluluğu
Belirli esas sermaye
Tanım
“ Bir unvan altında, bankacılık ve sigortacılıktan başka iktisadi amaç ve konular için (TTK md. 503 ve delaletiyle md. 271) kurulan,
Sermayesi belirli ve paylara bölünmüş,
Ortakların sorumluluğu yüklendikleri sermaye payları ile sınırlı,
Medeni haklardan yaralanma ehliyeti işletme konusu ile sınırlı, (TTK . 137).
Tüzel kişiliğe sahip,
En az iki, en çok elli ortak tarafından kurulan bir ticaret ortaklığıdır.
Uygulanacak Hükümler
•Limited şirketler daha çok anonim şirketlere benzemektedir.
Bu yüzden de genel olarak anonim şirketlere ilişkin hükümler limited şirketlere de uygulanır.
Ancak limited şirketlerde ortak sayısı elliden fazla, ikiden de az olamaz.
Ayrıca ortaklar tarafından koyulan sermaye için hisse senedi de çıkarılamaz (TK md. 503/II).
Sözleşme
Limited şirket sözleşmesi yazılı biçimde yapılır ve
bütün kurucularının imzaları noterce onaylanır (TTK md. 503).
Sözleşmede bulunması zorunlu hususlar şunlardır.
1-Ortaklığın ticaret ünvanı ve merkezi :
• merkez çeşitli yönlerden önem taşır.
Ortaklık, merkezin bulunduğu ticaret siciline kaydedilmelidir (TTK md. 510);
Ortaklığın uyruğu merkezin bulunduğu ülkeye göre belirlenir;
Ortaklıkta ortaklar veya ortaklık nedeniyle ortaklar arasındaki davalarda merkez mahkemeleri yetkilidir;
Ortaklık aleyhine bütün davalar merkez mahkemelerinde açılabilir.
2- işletmenin konusu
3-Esas sermaye ile her ortağın koymayı taahhüt ettiği sermaye miktarları
4- ortaklığın yapacağı ilanların şekli
5-ortaklığın süresi
Olarak belirlenmiştir. Bunlardan başka kurucu ortaklar, emredici hükümlere aykırı olmamak koşuluyla , karın dağıtımı, ortaklığın yönetimi, tasfiyesi gibi hususlara yer verebilirler.
Ortakların Hak ve Borçları
Komandit ortaklıkta ortakların hak ve borçları kişisel ve mali nitelikte olmak üzere ikiye ayrılabilir.
: Yönetim hakkı, itiraz hakkı, denetleme hakkı, rekabet yasağı, sadakat borcu, özen gösterme borcu, ortaklığın eşitliği ilkesi, ortaklık sıfatının kişiselliğinden oluşur.
Ortakların parasal nitelikli hak ve borçları ise:
sermaye borcu,
faiz isteme hakkı, kar ve zarar,
bilançonun düzenlenmesini talep hakkı, tasfiye payı olarak ortaya çıkar.
•
Ortaklık borç ve yükümlerinden dolayı ilk önce ortaklığın kendisi sorumludur.
Sorumluluk
Uygulanacak Kurallar
Komandit şirketlerin kollektif şirketlerle yakın benzerliği dolayısıyla, yasada belirtilen özel haller dışında kollektif şirketlere uygulanan kurallar komandit şirketlere de uygulanır (TK md. 244, TTK 155).
Bu ortaklığın feshine ve tasfiyesine de kollektif ortaklığa ilişkin hükümler uygulanır.
Ancak ortaklık sözleşmesi ile aksi kararlaştırılmış değilse, komanditerin ölümü ya da vesayet altına alınması ortaklığın infisahını gerektirmez.
Tasfiye halinde komanditer ortaklar, komandite ortaklarla aynı haklara sahiptirler
Sözleşme
•Ortaklık sözleşmesi ortaklarca düzenlenip, imzalandıktan sonra imzalar noterce onaylanır ve ticaret bakanlığında izin safhasına geçilir. (TTK md. 509).
İzin için kurucular bir dilekçe ile bakanlığa başvurur.
Dilekçeye sözleşmenin imzaları noterce onanmış nüshası ve üç sureti eklenir. Ayrıca uygulamada sermayenin %25’inin ödenmiş olduğuna ilişkin bir banka mektubunun da eklenmesi aranmaktadır.
İnceleme sonucunda bakanlık emredici hükümlere aykırılık veya ulusal ekonomiye yararlı olmama durumlarıyla karşılaşmazsa izin verecektir.
Ret kararı halinde Danıştay yolu açıktır.
İzinden sonra yasada belirtilen (TTK md. 510) hususlarla birlikte tescil için merkezin bulunduğu sicile başvurulur.
Limited şirket sicile tescil anında tüzel kişilik kazanır. (TTK md. 512/1).
• Limited şirket az sayıda kişi tarafından kurulması nedeniyle kollektif şirketlere de benzemektedir.
2-limited şirketlerin kuruluşu
Ticaret kanunun 559 sayılı KHK ile değiştirilmiş 507. Maddesi hükmüne göre " limited şirketin esas sermayesinin en az beşyüz milyon Türk lirası olması şarttır.
Ortakların koyacakları sermaye birbirinden farklı olabilir .
Ancak ortakların koyacakları sermayenin en az yirmibeş milyon veya bunun katları olması lazımdır. • Devir için bölme ve mirasın taksimi hali hariç olmak üzere ortağın sermayesi bölünemez bir bütündür.
•Bu maddede yazılı miktarlar bakanlar kurulunca on katına kadar artırılabilir."
Yapılan bu değişikliğe paralel olarak ticaret kanununun 517/I hükmü de " her ortağın koymuş olduğu sermaye miktarı ile şirket sermayesi , bu kanunun 507 nci maddesi ile belirlenen miktarlardan aşağı indirilemez" biçiminde değiştirilmiştir.
Buna bağlı olarak 537/I hükmü de " şirket mukavelesinde aksine hüküm olmadıkça her ortağın rey (oy) hakkı koyduğu sermaye miktarına göre hesaplanır. Her yirmibeş milyon Türk lirası bir rey hakkı verir" şeklinde değiştirilmiştir.
Çıkarılan KHK ile mevcut limited şirketlerin esas sermayelerinin yeni oranlara uyumuna ilişkin olarak geçici 2. Maddede düzenlemeler getirilmiştir.
Buna göre "limited şirketlerin sermayelerini beşyüz milyon Türk lirasına kadar çıkarmalarına ilişkin mukavele (esas sözleşme) değişikliği için, sermayenin yarısından fazlasını temsil eden ortakların karar vermesi yeterlidir " denilerek öngörülen sermaye artırımı için TK md. 513/I de aranan 2/3 çoğunluk yerine 1/2 çoğunluk yeter görülmüştür.
§12-KIYMETLİ EVRAK
TANIM:Kıymetli evrak, hakkın senede bağlı olduğu, senetsiz devrinin ve hakkı ileri sürmenin mümkün olmadığı senetlerdir.
ÖZELLİKLERİ
1-DEVREDİLEBİLİRLİK Kıymetli evrakın içerdiği hak başkasına devredilebilir
2- PARAYLA BELİRLENEBİLİRLİK
Kıymetli evrakın içerdiği hak nakden değerlendirilebilir bir haktır.
4-SOYUTLUK
Kıymetli evrakta soyutluk ilkesi yürürlüktedir.
6-ŞEKLE BAĞLILIK
Kıymetli evrak ağırlaştırılmış şekil şartlarına bağlıdır.
3-HAKKIN SENEDE BAĞLILIĞI
Kıymetli evrakta hak ile senet arasında kuvvetli bir bağ vardır.
5-SINIRLI SAYI
Kıymetli evrak tipleri yasada sınırlayıcı olarak sayılmıştır.
Türleri
A-Temsil Ettikleri Hakkın Türü Açısından
1-Para Senetleri: Senette ifadesini bulan hak, nakit ile ifade edilmiş alacak olarak göründüğü senetler
2-Pay Senetleri:AO ve sermayesi paylara bölünmüş KO larca çıkarılan senetlerdir. Sermayenin belirli bir oranını temsil ve sahiplerine o oranda ortaklık mevkii sağlarlar
3-Emtia Senetleri: Aynî hak türünde bir hakkı temsil ederler. Sahiplerine ya bir şeyin mülkiyetini veya o şey üzerinde aynî bir hak (rehin) sağlarlar (makbuz senedi, varant, konişmento)
Yaratıcı Senetler
B-Hakkın Senetten Önce Var olup olmaması açısından
Açıklayıcı Senetler
C-Düzenlenmesine neden olan İşlem veya İlişki ile İlgisi Açsından
Soyut
İllî
Hamiline Yazılı: Senedin metninden ya da şeklinden hamili (taşıyanı) kim ise o kimsenin hak sahibi sayılacağı anlaşılan her kıymetli evrak , hamiline yazılı senet sayılır. (Çek, ipotekli borç senedi, rehinli tahvilat) Senedin devri için senedin teslimi yeterlidir
D-Devir Şekilleri Açısından
Nama Yazılı: Bir kişinin namına yazılı olup da emre kaydının bulunmadığı ve kanunen emre yazılı senetlerden olup emre kaydının bulunmamakla birlikte ayrıca emre olmadığının ya da nama yazılı olduğunun belirtildiği senetler.Hemen bütün senetler nama yazılabilir. Senedin devri :Devir beyanı+SenedinTeslimi ile olur
Emre Yazılı: Senet lehine düzenlenen kişinin adından sonra emrine kaydının bulunduğu yada, böyle bir kayıt olmasa bile senet kanunen emre yazılı senetler (örn kambiyo senetleri) Senedin devri ciro+ teslim ile olur
İpotekli borç senedi, irad senedi ve tahviller dışında bütün kıymetli evrak emre düzenlenebilir.
Dostları ilə paylaş: |