Tkip kuruluş Kongresi Belgeleri



Yüklə 1,03 Mb.
səhifə25/78
tarix30.07.2018
ölçüsü1,03 Mb.
#64277
növüYazı
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   78

Bunun dışında iki sorun daha var. Bunları yalnızca hatırlatmak istiyorum. İlkinin Komünist Manifesto da, ilk klasik örneği var. Komünist Manifesto, kendi döneminin “sosyalizm akımları”nı tanımlar. Bunu “Sosyalist ve Komünist Literatür” başlıklı üçüncü ana bölümde yapar. Bu aslında sosyalizm adına işçi sınıfı hareketine zarar veren sapmaların bir tanımı ve eleştirisi. Erfurt Programı’nda ya da RSDİP’in 1903 programında böyle bir bölüm yok. Daha sonraki programlarda yer verilmeye başlanıyor. Lenin, 1917’deki program revizyonu tartışmalarında, işçi sınıfı hareketi içerisindeki sapmalara programımızın şu bölümünde yer vermeliyiz, diyor. Nitekim 1919’da kabul edilen yeni programda, sosyal-şoven, sosyal-yurtsever akımlar ve bunlara karşı mücadele görevi tanımlanıyor. Böylece, işçi sınıfı hareketine zararlı “sosyalist” maskeli akımlara karşı mücadele, teorik-programatik bir temele oturtuluyor deyim uygunsa. Bu Komünist Enternasyonal’in programında da var. “İşçi Sınıfı İçindeki Komünizm Düşmanı İdeolojiler” başlıklı bölümde yapılıyor bu. Burada İngiliz fabiyanlarından Çin'deki Sun Yat Senizme(87)kadar bir dizi akım sıralanıyor. Bir dünya partisi programı olduğu için, sadece gelişmiş ülkelerde değil, bağımlı geri ülkelerde de mücadeleyi tehdit eden çeşitli türden akımlara yer veriliyor.

Ve nihayet, bir son bölüm, kurulu toplumsal ve siyasal düzene karşı mücadele içersindeki muhalif akımlara karşı tutuma ilişkin bölüm. Yani Komünist Manifesto’nun dördüncü ve son bölümünü oluşturan sorun... Buna Bolşevikler de 1919 programlarında yer vermişler. Ruslar ek olarak sadece neyi destekleyeceklerini değil, neyi desteklemeyeceklerini de ifade etme ihtiyacı duymuşlar. Bu, liberal burjuvaziye karşı tutumda herhangi bir bulanıklık doğmasın türünden çok özel bir kaygının ürünü de olabilir. 1903 programının en sonunda şöyle deniliyor: "En yakın hedeflerine ulaşma çabası içinde Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi, Rusya’nın mevcut toplumsal ve politik düzenine karşı yönelen her muhalif ve devrimci hareketi destekler, bu arada aynı zamanda, emekçi sınıfların polisiye-bürokratik vesayetinin herhangi bir genişletilmesi ya da sağlamlaştırılmasıyla bağıntılı tüm reform planlarını kesinlikle reddeder." Meşruti anayasal hedefler peşinde olan, Çar’dan bir anayasa koparmaya çalışan burjuva liberal akıma yöneltilmiş bir programatik tutum görüyoruz burada.

Eğer programımızı bizi bağlayan temel bir belge olarak ele alıyorsak, partimizin temel teorik ve politik konumunun birleştirici bir zemini olarak anlıyorsak, biz de bu meseleyi, çeşitli türden muhalif akımlara karşı tutum meselesini, böyle bir programatik dayanağa kavuşturmalıyız.

Bunun dışında kendine özgü bazı sorunlar var. Rusya otokratik yarı-feodal bir ülke, tarım sorunu tüm bir köylülüğü kapsayacak kadar kapsamlı bir sorun bu ülkede. Ve bu nedenledir ki, Rusya partisinin programında, tarım sorunu hep özel bir yer tutmuş, ayrı bir bölüm oluşturmuştur. Biz mesela tarım sorununa kendi programımızda nasıl bir yer vereceğiz? Bu halihazırda bir soru. Yanıtını şu an için bilerek açıkta bıraktım.(88)Bunu kendi programımızın yapısını somut olarak ele alırken tartışalım, programın genel yapısı, genel sistematiği üzerine yaptığımız bir tartışmada buna zamansız olarak girmeyelim diyorum.

Bir başka önemli konu ulusal sorun. Bu bizde toplumun gündemine girmiş temel önemde bir mesele. Biz buna programımızda nasıl, hangi kapsamda, nasıl bir alt bölümleme içinde yer vereceğiz? Gerçekten tümüyle kendi tarihi koşullarımızı, ülkemizdeki mücadelenin bugünkü yapısını gözeterek yanıtlayabileceğimiz bir soru. Bu toplumda böyle bir sorun var, bu derecede öne çıkmış, mevcut rejimi bir hayli zorlayan bir mesele haline gelmiş. Bu durumda biz bunun programatik ifadesinde nasıl bir tutum almalıyız? Önemle hatırlatıyorum; buradaki “nasıl” sorusu, biçim yönünden hangi kapsamda olması gerektiğine ilişkin, yani daha açık ifadeyle, hangi genişlikte ve ayrı bir alt bölüme ihtiyaç olup olmadığı çerçevesinde bir sorudur. Bu soruyu soracağız ve kendimiz yanıtlayacağız. Bu konuda klasik programlardan yararlanamayız. Erfurt Programı’nda bu mesele zaten yok. 1903 RSDİP programında da iki madde halinde var ve bu maddelerden asıl önemli olanı, yalnızca bir cümle, ünlü 9. madde. Üstelik “halklar hapishanesi” olarak anılan bir ülkede bu böyle.

Programın genel yapısı bu. Program tartışmalarını ilerletebilmek için bu yapıyı daha yakından görmemiz gerekecek. Tartışmalarda program yapısına ilişkin açıklamaları dağıtacak bazı örneklemelere girdim. Ama inanıyorum ki, klasik programların teorik bölümünü daha yakından incelediğimizde çok önemli sonuçlara ve açıklıklara ulaşacağız. Marksist bir parti programının bilimsel temelleri ile devrimci niteliğini organik olarak birleştiren temel esasları, bu tür bir inceleme içinde daha yakından göreceğiz.

İlk bölümü, teorik bölümü, klasik programlar üzerinden inceleyeceğiz. Sonra klasik programların öteki bölümlerine de bakabiliriz, ama daha çok yöntemsel bir açıklık yaratmak işle(89)vi görecek bu. Ardından kendi Platform Taslağı'mız var. Çıkış dönemimizin iki temel belgesinden biri olan bu metnin temel önemde fikirler içerdiğini daha önce dile getirmiştim. Bir parti programı ortaya koyduğumuz bir dönemde Platform Taslağı'na yaklaşımımız ne olacak? Bugünkü program perspektifi ışığında baktığımızda, bu Taslak ne ifade ediyor? Bu sorulara da yanıt arayacağız.


Yüklə 1,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   78




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin