Tkip kuruluş Kongresi Belgeleri



Yüklə 1,03 Mb.
səhifə54/78
tarix30.07.2018
ölçüsü1,03 Mb.
#64277
növüYazı
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   78

Oysa Marksizmin kurucularında, özellikle de tepeden tırnağa bir devrim ve eylem adamı olan Lenin’de, bu hassasiyet çok belirgin bir biçimde var. Program sorununu her zaman, devrimci sürecin her aşamasında çok önemsiyor. Biz bunu yalnızca program üzerine temel önemde düşünce ve vurgularından değil, fakat bizzat program üzerine yaptığı somut çalışmalardan da biliyoruz. O bu hassasiyeti, yalnızca partinin kuruluş döneminde değil, katedilen tarihsel adımların yeni bir programı bir ihtiyaç haline getirdiği devrim sırasında ve sonrasında da, aynı titizlik ve heyecanla gösteriyor. Öylesine ki, Ekim Devrimi’nin hemen öncesinde ve hemen sonrasında sürdürülen yeni parti programı üzerine tartışmalar sırasında, marksist bir parti programının anlamı, önemi ve en önemlisi de yöntemi ve yapısı hakkında(181)söyledikleri bugün de tüm canlılığını koruyor, bize bugün de yol gösteriyor.

Lenin’in program konusundaki hassasiyetine ve programa bağlı tutumuna belki daha önce de kullandığım açıklayıcı bir örnek vermek istiyorum. Bir halklar hapishanesi olan Rusya’da parti programının ulusal soruna ilişkin 9. maddesi, ulusların kendi kaderini tayin hakkı konusundaki tek cümlelik bir ifadeden oluşmaktadır. Ama Lenin ulusal sorun konusundaki tüm tartışmalarında bu maddeyi anmaya, ona dayanmaya özel bir önem veriyor. “Programımızın ulusal soruna ilişkin ünlü 9. maddesi” diyerek, bütün bir ideolojik savaşı bunun üzerine oturtabiliyor. Ulusal soruna ilişkin tüm temel açıklamalarını o bir cümlelik programatik ilkeye ve tutuma dayandırabiliyor. Zira o bir cümlede sorunun bütün bir özü ve özeti vardır. O bir cümlede, Çarlık rejimi bünyesindeki tüm ezilen ulusların kendi kaderini tayin hakkı savunulmaktadır. Bu, ulusların eşitliği, ulusal hakların meşruluğu, ezilen ulusların kendi kaderini tayin hakkı çerçevesinde alınmış bir tutumdur. Bu programatik tutumun kendisidir önemli olan, ulusal soruna ilişkin öteki herşey bu tutumdan türemektedir.

Lenin için ezilen ulusların hakları konusunda alınmış bu tutum çok önemlidir. Bu ilkesel bir konumdur ve uğruna savaşılacak bir hedeftir. Ortaya koyduğu ilkesel tutumu, önüne koyduğu hedefi çok ciddiye aldığı için, ona içtenlikle bağlı olduğu için, bu tek cümlelik madde Lenin için çok önemlidir. Bu, uğruna savaşılacak temel bir ilke ve politik bir hedeftir, gerçekleştirilmesi için herşey yapılacaktır.

Peki program bilincini dejenere eden, programları önemsizleştiren nedir? Bu herşeyden önce devrimci ilke ve hedeflerden, çok daha somut olarak devrimden kopmaktır. Partiler ya da partililer program üzerinden ortaya konulmuş tutumlarını, savaş ilanlarını ciddiye almıyorlarsa eğer, mücadeleden ve devrimden kopmuşlar demektir. Programını ciddiye almamak, aslın(182)da kendi savaş ilanını, ortaya konulan devrimci hedefleri ciddiye almamaktır. Hedeflerin ciddiye alındığı bir durumda, program bilincinin dejenere olmasının olanaklı olduğunu düşünmek mümkün değildir, zira bunun için bir neden yoktur. Ama ilke ve amaçta, ilkesel ve amaçsal kavrayışta zayıflık varsa eğer, programlar da çok geçmeden kağıt parçalarına dönüşürler ve tüm anlamlarını yitirirler.

Bize biçimsel bir program, program adı altında biçimsel bir belge lazım değil. Biz bu toplumu nasıl kavrıyorsak, bu toplumun yıkılış dinamiklerini nasıl görüyorsak ve bu dinamiklere bilinçli bir ifade kazandırarak bu toplumu yıkma görevini nasıl somutluyorsak, programımız da bu ve benzeri sorunların yanıtlarını içermeli, ne yapacağımızın ve nasıl yapacağımızın somut bir belgesi olmalıdır. Nereden nereye yürüyeceğimizi, nasıl ve kimlerle kime ve neye karşı savaşacağımızı göstermelidir. Biz tüm faaliyetimizde tam da bu belgede dile gelmiş, getirilmiş temel ve taktik hedefleri gerçekleştirmeye bakmalıyız. Bütün bir gündelik çabamız ve çalışmamız, bütün bir politik mücadelemiz ve faaliyetimiz, gücünü, ilhamını, yönünü, pusulasını, bütün bir ruhunu, bu devrimci programdan almalı, alabilmelidir.

Özetle, kendisini ciddiye alan, ortaya koyduğu ilkesel tutumu, temel amaçları ve hedefleri ciddiye alan bir partinin, programını ciddiye almaması mümkün değildir. Bir program gerçekten en temel nokta, en kritik nokta üzerinden kurulmuşsa, bu bir kılavuz ipidir, bu bir pusuladır. Lenin için şiddete dayalı devrim ve proletarya diktatörlüğü büyük bir inanç, sımsıkı bağlanılmış bir hedeftir. Ama bakıyoruz, bu hedefi programda ifade eden kişinin kendisi Plehanov’dur. Plehanov bunu ifade edebilmiş, kongrede tartışma açıldığı zaman bu konuda anlamlı şeyler söyleyebilmiş, ama kendisinin ortaya koyduğu bu ilke ve hedefler uğruna savaşmak buna rağmen onun sorunu olamayabilmiştir. O meseleyi sadece yorumlamıştır, o salt yetenekli(183)bir yorumcu, güçlü bir düşünür olarak kalmıştır. Ama parti devrimci siyasal bir varlıktır, parti bir tarihsel eylem aracıdır. Partinin esas görevi ve misyonu düşünmek ve yorumlamak değil, fakat değiştirmektir. Parti için aslolan budur; düşünüp yorumlayarak ortaya koyduğu hedefleri gerçekleştirebilmektir.

Dolayısıyla biz, program bilincinin yozlaşmasını, herşeyden önce partilerin ortaya koydukları hedeflere bağlılıklarının biçimsel kalması ya da zaman içerisinde şu veya bu nedenle bu bağlılığın biçimsel hale gelerek yitirilmesi olarak kavramalıyız.

Programımızın faaliyetimizin yönünü çizen ve ona ruh veren bir belge olup olamayacağı, bizim siyasal yaşamda ortaya koyacağımız hedeflere, tanımlayacağımız temel amaçlara ne kadar kilitlendiğimiz, bu doğrultuda ne denli tutarlılık ve ne kadar samimiyet gösterdiğimiz, onu pratikte gerçekleştirmek için nasıl bir tutum ortaya koyduğumuzla sıkı sıkıya bağlantılıdır. Dolayısıyla ben, program bilincinin zayıflığını öyle basit bir kanıksama ya da program çok genel olduğu ölçüde dönüp genele bakmama olarak almıyorum. Programı küçümsemek, temelde ortaya konulan iddiayı küçümsemek anlamına geliyor. İddiamızı ciddiye aldığımız sürece programımızı çok ciddiye alacağız. Ve iddiamızı ciddiye almak için programımızı ciddiye almak zorundayız.


Yüklə 1,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   78




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin