Tkip kuruluş Kongresi Belgeleri



Yüklə 1,03 Mb.
səhifə13/78
tarix30.07.2018
ölçüsü1,03 Mb.
#64277
növüYazı
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   78

Biz zorlasaydık bu taslağı bir program formuna da sokabilirdik. Ama bu bizim için o dönemin bir ihtiyacı değildi. Kendimize parti demiyoruz ki, bir program formunu çok özel olarak zorlayalım. Nihayetinde bir siyasal akım olarak henüz yeni doğuyoruz, bir mücadele platformumuz olmak zorunda. Onun genel çizgilerini ortaya koyuyoruz. Türkiye soluna ve Türkiye devrimine ilişkin temel tanımları yapmışız o ilk iki temel metnimizde, bizim kopuşumuzu olanaklı kılan da budur zaten.

Genel deneyimlerden gidelim. Rusya’da 1903’te ortaya bir program konuluyor. Ama Lenin’in en önemli eserlerinin tam da bu programı izleyen dönemde ve gerçekten Marksizm’de yeni düşünsel açılımlar denebilecek bir kapsamda ortaya çıktığını görüyoruz, “iki Taktik" kendi dönemine göre büyük bir teorik ilerlemedir. Lenin’in ulusal sorun üzerine 1912’de, 13’te, 14’te, 15’te ortaya koydukları düşünüldüğünde, ulusal sorunda başlangıçta söylenenler son derece sınırlı.

Lenin, devrimi izleyen dönemdeki program tartışmalarında; emperyalizm litaratürde kullanılmakla birlikte, bizim programımız emperyalizmi içermiyordu, diyor Bu muhtemelen program revizyonu üzerine materyalde söyleniyor. Sonraki dönemde, emperyalizm sorununda, bu çerçevede savaş sorununda, sosyalist devrim sorununda büyük açıklıklara ulaşılıyor. Ama dikkat edin, 1903 programının teorik bölümü, 1919 programına olduğu gibi taşınıyor, emperyalizm sorununa ve çağına ilişkin konular buna ayrıca ekleniyor.

Neticede ekliyor diyeceksiniz. İyi ama, bazı yoldaşların kaygısını duyduğu noktadan bakarsak, ekleme kendi başına yeterli olabilir mi? Kapitalizm gerçeğinin kendisine de emperyalist düze(48)yin gerçeği ışığında bakmak gerekmez miydi? Normalde gerekirdi değil mi? Ama gerekmiyor, Lenin gerekmediğini özel bir tutumla savunuyor ve bunu oldukça öğretici bir biçimde gerekçelendiriyor. Aynı pasajlar Plehanov’un dilinden olduğu gibi yeni programa aktarılıyor. Neden? Çünkü emperyalizmle birlikte ortaya çıkmış yeni iktisadi olgular kapitalizmin özünü değiştirmiyor. Kapitalizmin temel çelişkileri, temel işleyiş yasaları ve onulmaz çelişkileri emperyalizmle birlikte değişmiyor. Emperyalizm bu temel çelişkileri sadece şiddetlendiriyor. Savaşı ve toplumsal devrimi gündeme getirmesi de bu anlama geliyor. Ve dünya ilişkileri sisteminde yeni durumlar yaratıyor, ki bunlar zaten oraya ekleniyor. Kapitalizm emperyalist aşamaya varmasaydı, dünyayı paylaşım diye bir sorun, yani emperyalist savaş ortaya çıkmazdı. Programa bu ekleniyor, vb.

Demek istiyorum ki, henüz belli meseleleri açıp derinleşmemiş olmamız, program konusunda bizim elimizi kolumuzu bağlamıyor. Bunları incelemek ve işlemek elbette programımızın kavranmasını kolaylaştıracaktır, bizim için de kolaylaştıracaktır. O teorik derinleşmeyi yaşamadığımız sürece, programımızdaki bazı şeyler, genel ve soyut ilkeler olarak kalacaktır, yaşama uygulanma gücü bulamayacaktır. Bu çerçevede, teorik gelişme, özellikle de Türkiye toplumunun derinlenmesine incelenmesi, ciddi bir ihtiyaç olarak hala önümüzde duruyor. Sorunu önemsizleştirmek için söylemiyorum, ama programatik çerçevedeki ifadelendirişte bize yetecek bir takım temel noktalar, yoldaşın deyimiyle, bir takım köşe taşlarımız bugün yeterli açıklıkta var ve dolayısıyla bilimsel temellere dayalı devrimci bir parti programı ortaya koymak için gelinen yerde artık herhangi bir güçlüğümüz yok.(49)

****************************************************

II. BÖLÜM

Program deneyimleri ışığında parti programının sorunları

Geçmiş program deneyimini özümsemenin önemi

Cihan: Nedir bir program? Bir programın önemi, anlamı ve işlevi nedir? Bir programın kapsamı nedir? Bir program genel çizgileriyle nelerden, hangi temel unsurlardan, hangi ana bölümlerden oluşur? Böyle bir bölümlenmenin mantığı, her bölümün programın toplamı içindeki yeri, toplamıyla bağı nedir?

Uzatılabilir olan bu ve benzeri sorulara genel ve soyut yanıtlar verilebilir. Fakat ben sorunu bu genel ve soyut çerçeve içinde tartışmaktan kaçınalım; somut tarihsel deneyimden, tarihin farklı kesitlerindeki çeşitli program çalışmalarından giderek sorularımıza yanıt arayalım diyorum.

Öncesini bir yana bırakacak olursak, Marks ve Engels’in temellerini attığı modern komünist hareketin 150 yıllık bir mücadele tarihi var. Bu uzun tarihi dönemin zengin bir program(50)deneyimi var. Program oluşturma çabalarına kaynak oluşturmuş bazı klasik programlar var. Yaşam içerisinde, tarihsel mücadele süreci içerisinde doğrulanmış programlar var. Marksist klasiklerin, Marks’ın, Engels’in, Lenin’in program sorunlarına teorik ve yöntemsel bakışları var.

Bizzat tarihsel değerdeki örneklerden hareketle, mevcut programların yapısı ne olmuş ve bunun mantığı neymiş? Bu programlar neye göre yapılandırılmış? Belli bölümler neyi ifade etmiş, ne anlama gelmiş? Program sistematiği içerisinde bunların mantığı ne olmuş? Bunları tartışıp irdelediğimiz ölçüde, program sorununa ilişkin olarak bugüne kadarki teorik ve pratik deneyimleri mümkün mertebe irdeleyip özümsediğimiz ölçüde, bugünün ihtiyaçlarına yanıt verebilecek bir programı üretmekte de bir ön düşünsel zemine sahip olma imkanı buluruz.

20. yüzyılın sonundayız, modern komünist hareket uzun bir tarihi dönemi geride bırakmış bulunuyor; bu durumda Komünist Manifesto’yu, Erfurt Programı’nı, Bolşeviklerin çeşitli aşamalardaki programlarını, Spartakistler’in 1918’de ortaya koyduğu programı ya da hatta 1928 tarihli Komünist Enternasyonal programını incelesek ne olur, diye sorulabilir. Böyle soranlar, yüzyılın sonundayız; bir dizi tarihi olay yaşandı, sistemin evrimi sürüyor, yeni sorunlar, yeni görüngüler, yeni olgular var; bunlar üzerinden düşünmemiz, bunları irdelemeye dayalı bir program oluşturmamız gerekmez mi diye de ekleyebilirler.


Yüklə 1,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   78




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin