Tkip kuruluş Kongresi Belgeleri


Doğu Avrupa’yı örnek olarak alalım, özellikle Rusya’daki büyük işçi ve kitle mücadelelerine bugün vardığı nokta üzerinden bakalım ve bizim daha ‘91 yılı başına ait değerlendirmelerimizden okuyalım



Yüklə 0,7 Mb.
səhifə29/51
tarix26.07.2018
ölçüsü0,7 Mb.
#59251
növüYazı
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   51

Doğu Avrupa’yı örnek olarak alalım, özellikle Rusya’daki büyük işçi ve kitle mücadelelerine bugün vardığı nokta üzerinden bakalım ve bizim daha ‘91 yılı başına ait değerlendirmelerimizden okuyalım;

5) Doğu Avrupa’nın kapitalist dünya sistemine iktisadi ve politik bakımdan tam entegrasyonu, dünya burjuvazisine bir süre için ideolojik-politik bir açık üstünlük vermiş olmakla birlikte, bu ülkelerdeki politik istikrarsızlık ve gitgide şiddetlenen politik-toplumsal çalkantılar, kapitalist dünya sistemi için ciddi sorunlar da yaratacaktır." (EKİM 1. Genel Konferansı/Değerlendirme(108)ve Kararlar, Eksen Yayıncılık, s.70)

İşte bugün yaratmıyor mu? Rusya’da ve öteki Doğu Avrupa ülkelerindeki bunalım, toplumsal çalkantılar, sınıf ve kitle hareketleri kapitalist dünya sistemi için ciddi ve kaygı verici bir sorunlar yumağı oluşturmuyor mu? Bu, daha Sovyetler Birliği’nin resmen bile dağılmadığı bir evrenin değerlendirmesi, buna dikkat edelim.

Bu ülkeler umulan düzeyde kârlı ve güvenceli pazarlar ve yatırım alanları olmadıkları gibi, yaşadıkları toplumsal çatışma ve hareketliliklerle Batılı kapitalist ülkelerin emekçi sınıflarını etkilemek potansiyelini taşımaktadırlar."

Yeterince kârlı ve istikrarlı yatırım alanları olmadıkları gibi, deniliyor. Bugün Rusya’da ancak mafyalar (Batı mafyası ya da spekülatif sermaye) kol geziyor. Tehlikeyi görünce o bile kaçıyor. İstikrarlı olmadığı için kârlı yatırım alanı olamıyor. Çünkü toplumsal çalkantının gündeme gelmesi kaçınılmazdı bu toplumlarda. Rusya’nın 70 yıllık düzeni, 70 yıllık dengeleri, ilişkileri, kazanımları altüst ediliyor, bir toplumsal çöküntü yaratılıyor.

Bunları öngörmek belki çok özel bir güçlük taşımıyordu, sadece biraz soğukkanlı olmak gerekiyordu. O günün sarsıntısı karşısında zihinsel dengeleri kaybetmemek yeterliydi bunları tespit etmek için. Bu açıdan çok önemli bir başarı saymıyorum. Yalnızca yıkılışın içinde bunları böyle söyleyebilmeyi sükunetimize, soğukkanlılığımıza iyi bir gösterge sayıyorum. O dönem okuyanlar, bunlar kendilerine ve ortama biraz moral veriyorlar, diyebilirdi. Ama şimdi öyle mi? Birkaç sene sonra bu söylenenler aynen gerçekleşiyor, aradan geçen 7-8 yıl, bu değerlendirmelerin ne denli isabetli olduğunu gösteriyor.

Kaldığım yerden okumaya devam ediyorum: “Yaşadıkları toplumsal çatışma ve çalkantılarla, hareketliliklerle Batılı kapitalist ülkelerin emekçi sınıflarını etkileme potansiyeli taşımaktadırlar. Sovyetler Birliği ve Doğu Almanya’da bugünden görülebildiği(109)gibi, bir bütün olarak Doğu Avrupa ülkeleri yeni bir işçi hareketinin şekilleneceği öncelikli alanlar arasındadır.”

Şimdi Rusya işçi sınıfı hareketiyle kıyaslanabilecek bir işçi sınıfı hareketi var mı dünyada? Belki bazı Latin Amerika ülkeleriyle bir kıyaslama yapılabilir. Aynı şekilde, Ukrayna’da, Romanya’da, Çek Cumhuriyeti’nde işçi sınıfı hareketleri uluslararası yankılar yapacak güçte. Arnavutluk’ta silahlı bir halk ayaklanması oldu. Rusya’da onbinlerce, zaman zaman yüzbinlerce insan orak-çekiçli kızıl bayraklarla, sosyalizmin sembolleriyle yürüyor ve bu görüntüler tüm dünyaya yansıyor ve doğal olarak dünyanın geriye kalan kısmını etkiliyor.

Daha farklı, pasif görünümlü fakat aktif ve etkili olduğundan kuşku duyulamayacak bir örnek vermek istiyorum.

Bugün PDS’in eski Doğu Almanya’da etkilediği kitle (ki seçimlerde %20’yi, yer yer %30’u bulan bir oy desteği bu) Almanya için bir problem oluşturuyor. Eski sistemin temsilcisi olarak gösterilen bir parti, Batı Almanya’da yer yer %2-3 oy alıyor kitlelerden. Bu Batı Almanya’da yakın dönemde yaşanmamış bir durum. PDS nedir ki? diyeceksiniz. Mesele PDS’in gerçekte ne olup olmadığı değil. Sistemin propagandası bu partiyi hep eskinin temsilcisi olarak sunuyor. Ve kitleler buna rağmen bu partiyi destekliyor. Bu bir tercihi anlatıyor. Doğu Berlin soğuk savaşın simgesidir, Doğu Berlin’de PDS birinci parti. 4-5 yerde milletvekillerini doğrudan gönderiyorlar parlamentoya. Yani birinci sıradan çıkıyor bu adaylar. Soğuk savaşın ve anti-komünizmin simge haline getirdiği bir kent, eski sisteme eğilimin simgesi haline geliyor şimdi. Bu diyalektik çok ilginç. Ve bu Almanya’nın iç politik atmosferinde sorun yaratıyor.

Aynı değerlendirmeden bir başka madde okumak istiyorum: “6) Dünya komünist ve devrimci hareketinin zayıflığı açık bir olgudur. Fakat bu, yeni bir durum olmadığı gibi (yani 40 yıllık bir revizyonist tahribatın vardığı bir nokta denilmek isteniyor), asıl önemli olan onun güçsüzlüğünün en alt noktasını yavaş(110)yavaş geride bırakarak artık yeni bir güçlenme dönemine giriyor olmasıdır. Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa’daki gelişmeler zayıflık yaratmak bir yana, dünya komünist ve devrimci hareketini ağır bir kamburdan ve yılların yanılsamalarından kurtarmış, yenilenip gelişmesinin önünü açmıştır. Buna, tam da bu sayede ve bizzat bu ülkelerde, gerçek bir komünist hareketin yeniden şekillenmesi olanağı da eklenmelidir. (Sovyetler Birliği’nde bunun şimdiden açık belirtileri var.) Ayrıca tüm saptırıcı ve kısırlaştırıcı vesayetlerden kurtulmuş olmak, marksist-leninist hareketin özgür teorik gelişmesi ve atılımı için, paha biçilmez bir tarihsel ortam ve olanak demektir." (Tüm aktarmalar aynı kaynaktan -Red.)

Dünya ölçüsünde gerici bir ideolojik dalgaya dönüşmüş bir gelişmeyi bir imkan saymak, ancak diyalektik bir bakışaçısıyla olabilir. Akşam Ulaş yoldaş diyordu ki, anti-komünist ideolojik propagandada bir yorgunluk var, gitgide gücünü ve temellerini yitiriyor artık. Zira bu ülkelerdeki mücadeleler sisteme karşı bir etkene dönüşüyor. Rusya’daki gelişmeler, sistemi sorgulamanın bir imkanına dönüşüyor. Düne kadar Rusya’daki gelişmeler sistemi ayakta tutmanın ve Batılı işçi sınıflarını mücadeleden vazgeçirmenin bir aracı olarak kullanılıyordu. Şimdi orası tam tersi bir imkana dönüştü. İşte tarihin diyalektiği.


Yüklə 0,7 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   51




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin