HEM EĞİTİM HEM EDEBİYAT ALANINDAKİ ÇALIŞMALARI ERGENLİKTEN BERİ KAFASINI MEŞGUL EDEN DİNİ SORULARLA YÜZLEŞMEYE KENDİSİNİ İTİYORDU.
TOLSTOY OKURLARI İLE YADA ÖĞRENCİLERİ İLE İYİ BİR İLETİŞİM KURDUĞU HALDE GERÇEKTE ONLARA NE İLETTİĞİNİ BİLMİYORDU?
CEVAPLAMASI GEREKEN SORUYU SONUNDA BULDU.
«VAROLUŞUN MUTLAK AMACI VE MANASINI ANLAMAK»
DÜNYA DİNLERİNİ OKUMAYA BAŞLADI.
DÜNYA DİNLERİNİ OKUMAYA BAŞLADI.
İNCİLİN GERÇEK ANLAMLARININ ÇARPITILDIĞI SONUCUNA VARDI
Kendi okumaları ile anlamlandırdığı İncil’in içeriğini, sonuna kadar yaşamaya çalışmak, Tolstoy’u sade bir yaşam arayışına sürükledi, tüm zararlı alışkanlıklarını bıraktı, çiftçilikle uğraşmaya başladı, bütün servetinden feragat etti. 1881den sonra yayınlanan eserleri için telif haklarını istemedi.
Ahlaklı bir yaşam sürme amacıyla Hem bir konuşmacı hem de bir eylemci olarak açlıkla savaş ve kentsel yoksulluğun acı yüzü gibi çeşitli toplumsal davalara dahil olmuştur