Toplanti notu formati


Ólafur Ragnar Grímsson, President of Iceland



Yüklə 0,58 Mb.
səhifə4/7
tarix26.08.2018
ölçüsü0,58 Mb.
#74998
1   2   3   4   5   6   7

Ólafur Ragnar Grímsson, President of Iceland: İzlanda devlet başkanı Bay Grimsson konuşmasına İzlanda’nın sera gazı emisyonu azaltım konusunda başarısının diğer ülkelere örnek olması yönündeki beklentisini özetleyen “Eğer biz yapabildiysek, diğerleri de” sloganıyla başlamıştır. İklim değikliğinin yaratacağı olumsuz sonuçların IPCC (İklim Değişikliği Konusunda Hükümetler Arası Panel) raporlarında, Güvenlik Konseyi toplantılarında, G8 zirvesinde gündeme geldiğinden söz etmiştir.
İzlandanın ulaşım dahil olmak üzere enerjisinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşıladığını, bunu değişimin ülkenin refah seviyesinin artmasında da çok büyük etkisi olduğnu belirtmiştir. Buu başarmak için merkezi hükümet, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün tam bir uyum ve işbirliğinde çalıştığını belirtmiştir.
Dünyada yenilenebilir enerji kaynakları potansiyelinin yüksek olduğunu, bunların kullanıma alınmaının iklim değişikliği ile mücadelede önemli azaltım sağlayacağını ifade eden Bay Grimsson, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 70’in üzerinde ülkede önemli jeotermal eneji potansiyelinin bulunduğunu belirtmiştir. Jeotermal yanında hidroje enerjisi, karbon tutma ve depolama teknolojileri konularında da İzlanda’da önemli çalışmaların devam ettiğini belirtmiştir.
Dennis Trewin, former Australian Chief Statistician: Avustralyalı istatistikçi Trewin sunuşunda daha çok iklim değişikliği konusunda en güvenilir bilimsel çalışmaların sahibi IPCC’nin hazırladığı iklim değişikliği senaryoları konusundaki endişelerini dile getirmiştir.
Dört temel senaryo seçenekleri için kullanılan kalkınma hızı ve nüfus artışı tahminlerinin abartılı olduğunu ifade etmiştir.
A1 olarak adlandırılan senaryo ailesinde dünyanın hızlı bir kalkınma sürecine gireceği yeni ve daha verimli teknolojilerin hızla kullanıma gireceği öngörülmektedir. Bu senaryoda öngörülen ortalama yıllık yüzde 3-4’lük büyüme hızının çok yüksek olduğunu belirtmiştir.
Yerel değerlerin daha fazla korunduğu; bölgeler arası doğurganlık oranı farklılıklarının devam edeceği kabullerinin yer aldığı A2 ve B2 senaryolarında yapılan nüfus tahminlerinin ise gerçekçi olmadığını belirten konuşmacı bu senaryolar arasında en fazla gerçekleşme olasılığı bulunan senaryonun B1 olarak adlandırılan ve daha çevresel ve daha küresel bir dünyanın öngörüldüğü senaryo olduğunu belirtmiştir.
B1 senaryosunun gerçekleşmesi halinde ise ortalama küresel sıcaklığın yaklaşı 0.5 derece artacağı. Ortalama deniz seviyesinin se 8 cm yükseleceğini belirten konuşmacı. İklim değişikliği konusunun çok önemli olmakla bereaber dile getirilen felaket senaryolarının ise gerçekleşme olasılığının nispeten daha düşük olduğunu belirtmiştir.
Peter Bosch, IPCC 4. Değerlendirme Raporu Mücadele Bölümü Koordinatörü: Peter Bosch konuşmasında daha çok IPCC tarafından hazırlıkları süren 4. değerlendirme raporunun bulgularını paylaşmıştır. İklim değişikliğinin etkileri ve uyum konusunda ciddi sorunların oluşabileceğini ifade eden konuşmacı, ekvator çevresindeki yerleşimlerde mevcut su kaynaklarında % 10-30 seviyesinde azalma, kutuplara yakın yerlerde ise yüzde 10-40 oranında artış olabileceğini ifade etmiştir.
Tarımsal üretimin artan ısı ve azalan yağışlara bağlı olarak azalabileceği, su ürünlerinde düşüş, kıyı şeritleri ve nehir kenarlarında yerleşim yerlerinin bu olumsuzluklardan en fazla etkilenecek yerler olacağını ifade etmiştir. Bunlara bağlı olarak doğal afet kaynaklı ölüm ve yaralanma sayılarında artış, su kaynaklı hastalıklarda, bulaşıcı hastalıklarda artış olacağını belirtmiştir. Bu nedenle tarım, orman, su ürünleri, demografi, sağlık, enerji göstergelerinin sürekli izlenmesi ve toplanması gerektiğini belirtmiştir.
İklim değişikliği ile mücadele konusunda da küresel anlamda bir potansiyel bulunduğunu belirten konuşmacı seragazlarının 1970-2004 yılları arasında yüzde 70 oranında arttığını belirtmiştir. IPCC’nin çeşitli senaryolarına göre seragazlarının bugünkü seviyesinden 2030’a kadar % 25 ile %90 arasında artacağını belirten konuşmacı çalışmalarında seragazını azaltmaya dönük tüm seçenekleri incelediklerini enerji arzı, ulaştırma, endüstri, binalar, arazi kullanımı ve tüketim alışkanlıkarına yönelik tedbirlerle küresel sera gazı miktarında ciddi bir azalım olabileceğini belirtmiştir.
TÜRKİYE İÇİN ÇIKARILABİLECEK YORUMLAR, ÖNERİLER, YAPILMASI GEREKENLER:
Fatih Birol’un yaptığı sunuştan da anlaşıldığı üzere iklim değişikliği politikaları ile enerji güvenliği politikaları birbiriyle yakından ilişkili görünmektedir. İklim değişikliği ile mücadelede Çin ve Hindistan gibi büyük gelişmekte olan ülkelerin yükümlülük alması gerekliliği görüşü göz önüne alındığında Türkiye’ye karşı da benzer zorlamaların olacağı anlaşılmaktadır. Olası yükümlülük üstlenme senaryolarının ülkemize etkisinin incelenmesi yararlı olacaktır. (Bu paragraftaki yorum Sayın Birol’a değil bana aittir)
Bay Grimsson’ın sunuşundan anlaşıldığı üzere İzlanda’da yenilenebilir enerji özellikle jeotermal enerji konusunda önemli bir know-how birikimi bulunmakta ve İzlanda’nın bu birikimi diğer ülkelerle paylaşmaya istekli olduğu sunuştan anlaşılmaktadır.
Dennis Trewin’in emisyon senaryolarındaki şüpheleri göz önüne alınarak bu senaryolara bağlı olarak iklim değişikliğinin ülkemize etkisi yönünde yapılan çalışmaları da eleştirel bakış açısı değerlendirmemizde yarar bulunmaktadır.
TOPLANTI KONUSU BAŞLIĞI: Su Güvenliği ve Yeterliliği
TOPLANTI TARİH VE SAATİ: 28.06.2007 14:00 – 15:15

TOPLANTI NOTUNU HAZIRLAYAN: S. Ersin Esen


KONUŞMACILARIN İSİMLERİ:

Lorents Lorentsen, Director, Environment Directorate, OECD

Alan Hall, Coordinator, Global Initiatives, Global Water Partnership

Lucia Wegner, OECD Development Center


KONUŞMALAR HAKKINDA KISA NOTLAR:
Daha önce gündemde duyurulan konuşmacılar Loïc Fauchon ve Bruno Jean Richard Itoua toplantıya katılmadığından sunuşları yapılmamıştır.
Alan Hall, Coordinator, Global Initiatives, Global Water Partnership: Alan Hall suya erişim ve su güvenliği ile ilgili sorunu “Sessizce duran bir acil durum” olarak tanımlamıştır. Bu tanımla sorunun aslında önemli olduğu ancak gündeme gelemediğini ifade etmeye çalışmıştır.
Artan nüfus, biyolojik yakıt üretimi ile daha da artması tahmin edilen tarımsal aktiviteler, suya olan talebi de artıracaktır. Konuşmacı, bütün bu sorunlarla etkin bir mücadele için su yönetiminde dört faktörün üzerinde durulması gerektiğini belirtmiştir:

-Su hizmetlerine erişim

-Suyun kalitesinin yönetimi

-Su talebinin yönetimi

-Entegre su yönetiminde yönetişimin önemi
Konuşmacı özellikle yönetişim konusunda durmuş ve çevrenin karar mekanizmalarında bir faktör olarak alınması, su yönetiminde kurumsallaşma ve yönetim araçlarının kullanımının önemini vurgulamıştır.
Çevre faktörünün karar mekanızmalarında yer verilmesi kapsamında, kalkınma planlarında su yönetiminin göz önüne alınıp alınmadığı, sektörel politikalarda yer alan su politikalarının ulusal su politikasıyla uyumlu olup olmadığı, suya ilişkin paydaşların karar alma mekanizmalarına dahil edilip edilmediği, su yönetimine yönelik mevzuatın yeterli olup olmadığı konularının ön plana çıktığını ifade etmiştir.
Kurumsallaşmaya ilişkin olarak sektörel koordinasyon mekanizmalarının bulunup bulunmadığı, uzlaşılamayan konuları çözmeye yöneli mekanizmalarının var olup olmadığı konularının göz önüne alınması gerektiği ifade edilmiştir.
Yönetim araçları kapsamındaysa talep yönetimi, su yönetimini olumsuz etkileyen sübvansiyonların kaldırılması gibi araçların etkin kullanılıp kullanılmadığının değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Lucia Wegner, OECD Development Center: Bayan Wegner, Afrika’da yürüttüğü içme suyu ve kanalizsyon incelemesi çalışmasının sonuçlarını içeren bir sunuş yapmıştır. Sunuş daha çok Afrika’daki su sorunlarına, erişimdeki yetersizliklere, karar almayı etkileyen verilerin güvenilirliği ile ilgili sorunlara değinmiştir.
TÜRKİYE İÇİN ÇIKARILABİLECEK YORUMLAR, ÖNERİLER, YAPILMASI GEREKENLER:
Bu sunuşta özellikle Alan Hall’ın belirttiği su kaynakları yönetiminde yönetişim konusu ön plana çıkmaktadır. Ancak bu konuda önerdiği bir çok husus ülkemizin su politikalarında yer almaktadır. Uygulamada da bunun başarılı örnekleri bulunmaktadır. Ülkemizde su yönetiminin temel sorunlarını çözecek, su tahsislerinde yaşanan sorunları giderecek bir su kanununa ihtiyaç devam etmektedir.
TOPLANTI KONUSU BAŞLIĞI: KÜRESEL ŞEHİRLER

TOPLANTI TARİH VE SAATİ: 28 Haziran 2007, saat: 14:00-15:15

TOPLANTI NOTUNU HAZIRLAYAN: AYŞE AKPINAR
KONUŞMACILARIN İSİMLERİ: Fabrizio Barca (Başkan), Charlotte Kahn, 3.Alberto Ruiz-Gallardon, Kadir Topbaş, Mario Pezzini
KONUŞMALAR HAKKINDA KISA NOTLAR:
Oturum başkanı Fabrizio Barca açılış konuşmasında aşağıdaki hususları ifade etmiştir:

• İlerleme büyük ölçüde kentlerde alınan kararlara bağlıdır.

• Kentlerde sunulan hizmetin kalitesi ve bu hizmetlere ilişkin insanların memnuniyetini ölçmek önemlidir.

• Ölçmenin toplumlara ne tür imkanlar sağladığı, bilginin nasıl kullanıldığı, göstergelerin uygun kullanımının nasıl sağlanacağı hususlarında çalışmalar yapılmalıdır.

• Kentlerden alınan sonuçların diğer kentlerle kıyaslanabilmesi için göstergeler geliştirilmelidir.
Madrid Belediye Başkanı Sn. Alberto Ruiz-Gallardon’ın sunumunda aşağıdaki hususları vurgulamıştır:

• Kentlerin, kentlerde yaşayanların ihtiyaçlarının tespit edilerek, bu ihtiyaçların giderilmesinde, hangi faaliyetlerin kimler tarafından gerçekleştirileceğinin planlanması önemlidir.

• Kalkınmanın, kentlerde sorun yaratmaması için kente özgü dinamiklerinin tespiti önemlidir. Acil ve benzer sorunların çözümünde şehirler arasında işbirliği geliştirilmelidir.

• Belediyelerde yaşam kalitesinin ölçülmesine ilişkin ölçümlerin yapılması gereklidir. Ayrıca, ilerleme ve yaşam kalitesinin vatandaşlar tarafından nasıl algılandığının da ölçülmesi önemli bir husustur.


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Kadir Topbaş’ın sunumun da yer alan önemli konular aşağıdaki gibidir:

• Günümüzde şehirler, küresel ekonominin rekabetçi aktörleri olarak ön plana çıkmış ve ülkelerin kalkınma stratejilerinin ana unsurlarından biri olmaya başlamıştır. Bunun sonucunda şehirler, küresel kentler veya dünya kentleri haline gelmiş ve, dünya, artık, ulusal devletlerden ziyade küresel kentlerin yarışına ve rekabetine sahne olmaya başlamıştır.

• Merkeze gelen nüfusun kente entegrasyonu önemli bir sorundur. Göç sonucunda nüfusu artan küresel kentlerde, çözümlerin başında hayatı kolaylaştırmak için yeni cazibe merkezlerinin yaratılması ve kentin çeperlerinde yaşayan insanların bu yeni cazibe merkezlerinde sunulan hizmetlerden yararlanması sağlanmalıdır. Bu yolla nüfusun dengeli dağıtımı ve hizmetlerin sağlıklı sunumunun sağlanabileceği düşünülmektedir.

• Gelir grupları arasında dengesizliğin giderilmesi, nitelikli iş gücünün oluşturulması ve istihdamın artırılması önemlidir (örnek olarak meslek edindirme kurslarının açılması).

• Göç baskısını önlemek amacıyla, 10 il’de satın alım garantisi verilerek organik tarım yapılmasının teşvik edildiği belirtilmiştir. Yaklaşık 1000 aile köylerine geri dönmüştür.

• Toplumların kalkınması için yerel imkân ve kaynakların yeterli olmaması, küresel kentler arasında yatırıma dönüşen sermayeyi çekmek için rekabetin yaşanmasına neden olmuştur. Bu nedenle kentlerin dış yatırımlar için cazip bir yatırım alanı haline getirilmesi önemlidir. Küresel kentlerin daha çok uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapması ve katılmasıyla tanınması sağlanabilir ve yatırımlar buralara çekilebilir.

• Doğal kaynakların hızla azalması ve çevre kirliliğinin insan hayatını tehdit eder boyuta gelmesi şehirlerin önemli sorunlarından birisi haline gelmiştir. Bu bağlamda biyolojik çeşitliliğin ve içilebilir su kaynaklarının korunması ile çevre bilincinin artırılması gerekmektedir.
Boston Vakfı temsilcisi Charlotte KAHN’ın sunumunda tespit edilen hususlar aşağıdaki gibidir:

• Boston Göstergeler Projesinin amacı, bölgesel ölçekte Boston’a özgü yerel koşullara ilişkin verilerin toplanması ve bu verilere halkın erişiminin sağlanmasıdır.

• Proje kapsamında, ekonomi, eğitim, çevre, sağlık, konut, teknoloji, ulaştırma, kamu güvenliği, gençlik, sürdürülebilirlik ve rekabet konularında veriler toplanarak istatistikler yayınlanmakta ve yapılan araştırmalar hakkında halka bilgiler verilmektedir.

• Boston Göstergeler Projesi’nde yedi adet tehdit-fırsat tanımlanmıştır. Bu tehditlerin aşılması ve fırsatların doğru değerlendirilebilmesi halinde, Boston’da adil ve sürdürülebilir bir refahın sağlanması mümkün olabilecektir. Bu kriz-fırsatların bazıları aşağıdaki gibidir:

1. İş imkanlarının düzensiz büyümesi- iktisadi faaliyetlerin genişlemesi

2. İş gücü eksikliği- eğitim zorunluluğu

3. Artan Sağlık harcamaları- Maliyet etkin sağlık harcamaları

4. Irk ve Etnik gruplar aracında ayrışma-Küresel bağlanma

5. Gelir dağılımında eşitsizliğin artması- Fırsatların genişletilmesi
• Boston’da dönüşümün sağlanabilmesi için aşağıdaki konularda “devrimlerin” yapılmasına ihtiyaç vardır:

1. Eğitim ve İşgücü

2. Yenilenebilir enerji ve koruma

3. Maliyet etkin sağlık harcamaları

4. Dengeli büyüme ve herkesin alabileceği konut

OECD temsilcisi olan MARIO PEZZINI’nin sunumunda tespit edilen hususlar aşağıdaki gibidir:

• Politikaların belirlenmesinde halkın katılımı önemlidir. Ancak, bu genelde göz ardı edilmektedir. Bu sebeple, halkın tercihleri ve politikaları nasıl algıladıklarının tespiti önemlidir.

• Göstergeler politikaları hesap verilebilir hale getirmelidir.

• Ulusal, bölgesel ve yerel istatistiklerin açık, net ve erişilebilir olması önemlidir. Buna ilaveten ilgili kurumlar arasında koordinasyonun, veri alış-verişinin sağlaması gereklidir.

• Ölçme çalışmalarının uzun dönemde sürekliliği, tekrarlanması önemlidir. Bu yolla, zaman içerisindeki değişimleri görmek mümkün alabilecektir.
TÜRKİYE İÇİN ÇIKARILABİLECEK YORUMLAR, ÖNERİLER, YAPILMASI GEREKENLER:
Ülkelerin kalkınma çabalarının en yoğun hissedildiği yerler kentlerdir. Bu süreçten kentlerin nasıl etkilendiğini veya etkileneceğini ölçmek önemli hale gelmiştir.
Kentlerde sunulan hizmetlerin kalitesi ve bu hizmetlere ilişkin insanların memnuniyetini göstergeler geliştirmek ölçmek büyük önem taşımaktadır.
Kentlerdeki tehdit –fırsatların güvenilir göstergeler ile doğru tespit edilmesi ve tehditlerin fırsatlara dönüştürülmesi için gerekli uygulamalar yapılmalıdır.
TOPLANTI KONUSU BAŞLIĞI: Better Statistics, Better Policy
TOPLANTI TARİH VE SAATİ: 28 Haziran 2007 Perşembe, Saat: 14.00-15.15

TOPLANTI NOTUNU HAZIRLAYAN: İrfan Yıldırım


KONUŞMACILARIN İSİMLERİ:

Chairman: Shaida Badiee,

Speakers: Savaş Alpay, Ahmed Lahlimi Alami, Paulo Bernardo Silva.
KONUŞMALAR HAKKINDA KISA NOTLAR:
Savaş ALPAY: Yeni Yükselen Ülkeler (Emerging Countries) ve Millenium Development Goals arasındaki ilişki ve istatistik olarak yapılması gerekenlere vurgu yaptı. Teknoloji ve Araştırma Geliştirme (AR-GE) harcamalarının ülkeler itibariyle dağılımı istatistiklerini verdi. Tamamen eskimiş 2000 tarihli ve bu günkü durumun tam tersi verilerle konuşma yaptı. Halbuki teknoloji ve AR-GE harcamaları ve diğer harcamaların 2006 verileri her yerden bulunabilirdi. 2006 yılı itibariyle hem teknoloji yatırımları ve hem de AR-GE araştırma harcamalarında Çin AB’ı geçmiş durumda. Bu sıralama AR-GE çalışmalarında çalışan personel sayısında da aynı. Fakat konuşmacı bu konuları hiç merak etmemiş. Geleceğin teknolojisi olarak tek nanoteknoljiyi oldukça ayrıntılı biçimde anlattı. Neden anlattı pek toplantıyla ilgili görmedim. Ayrıca geleceğin teknolojileri nanoteknolojisi dışında, malzeme teknolojisi ve biyoteknoloji tahmin edilmektedir.
Shaida Badiee: Toplantının temel konusuyla ilgili tek konuşmacıydı. Konuşmasında Saglık Sektörü ve Sağlık İstatistikleri konusunu işledi. Toplumların sağlık sektörü polikasını yürütebilmesi için ne yapılmalı sorusuna ve geliştirilen istatistik yöntemler konusunda kısa bilgiler verdi. Saglık sektöründe takip edilecek politikanın “Evidence Based Policy” esaslı olması gerektiğini ve özel sektör sağlık sektörü ilişkisinin yasal alt yapısının gerekli olduğunu ifade etti.
Diğer iki konuşmacı istatistikçi istatik politikası ilişkilerini açıklamaya çalışan konuşma yaptılar.
TÜRKİYE İÇİN ÇIKARILABİLECEK YORUMLAR, ÖNERİLER, YAPILMASI GEREKENLER:
ABD gibi dünyanın en güçlü ekonomilerinin bile altından kalkmakta zorlandığı “MEDICARE” projesinden alınacak en önemli ders; sağlık sektörü harcamalarının ve gerekli istatistik alt yapının oluşturulması çok acil bir politikadır. Ülkemizde sağlık istatistikleri çok ayrıntılı olmayıp kaba bilgileri ihtiva etmektedir. Personel eğitimi ve yasal alt yapı gereklidir.
TOPLANTI KONUSU BAŞLIĞI: VİZYON SAHİBİ YURTTAŞLAR: SOSYAL GİRİŞİMCİLİĞİN ETKİSİ
TOPLANTI TARİH VE SAATİ: 28 HAZİRAN 2007 / 09:00

TOPLANTI NOTUNU HAZIRLAYAN: Serkan VALANDOVA, Rıdvan KURTİPEK


KONUŞMACILARIN İSİMLERİ:

Chairperson: Francisco Lopez Bermudez, Director, Andean Democratic Audit

Speaker: Roger Allen , Chairman, Allen and Buckeridge, Australia

Speaker: Bill Drayton, Founder, ASHOKA, USA



Discussant: Empar Martínez, General Director, University Teaching Cooperative “Florida”, Spain
KONUŞMALAR HAKKINDA KISA NOTLAR:
Francisco Lopez Bermudez; Oturum başkanı, sosyal girişimciliğin daha iyi anlaşılmasını teminen tanımının yapılması ve gelişme üzerinde olan ya da olması muhtemel etkilerinin ölçülmesi için göstergelerin oluşturulması gerektiğini belirterek oturumu açmıştır.

Roger Allen; sunumunda sosyal girişimcilik ve sosyal girişim sermayesi kavramlarının tanımını yaparak, geleneksel yardımseverlik/hayırişleri faaliyeti gösteren yapılanmaların (vakıf, dernek vb.) sosyal girişim sermayesi türü yapılara dönüştüğünü belirtmiş ve dönüşümü tanımlamıştır. Yeni yaklaşımın daha aktif, şirket mantığı ile çalışan (yönetişim, sistem geliştirme, yetkinlik kavramlarına önem veren), çok yıllı ve performans odaklı bütçeleme tekniği kullanan, profesyonel yönetim sistemlerini uygulayan bir anlayışa sahip olduğunu belirtmiştir. Tanımlamalardan sonra Allen sunumunu uygulanmakta olan sosyal girişim programlarını inceleyerek sürdürdü. Toplumsal katılımla gerçekleştirilen sosyal dönüşüm projeleri, belli hastalıklara odaklanmış web tabanlı bir ortak bilgi paylaşım alanının sağladığı faydalar, özürlülerin toplumla bütünleşmesini sağlayacak çalışmalar ve istihdam edilebilirliği artıracak projelerin çıktılarının çok önemli sosyal gelişmeler yarattığını somut veriler kullanarak açıkladı.
Bill Drayton; sunumuna sosyal girişimciliği, yaşamın, ve yaşama dair yaklaşımların bir bütün olarak değiştirilmesi olarak tanımlayarak başladı. Mevcut istatistik metodolojisinin sosyal girişimciliğin ortaya koyduğu yenilikçi yaklaşımları değerlendirecek veri toplama sistematiğine sahip olmadığını belirtti. İstatistik biliminin sosyal girişimciliğin ve sosyal girişimcilik projelerinin etkinliğini ölçecek göstergeleri oluşturması gerektiğini ifade etti. İstatistiki göstergelerin yetersiz kaldığı yerde doğru değerlendirmelerin yapılabilmesi için uygun yargı sistemlerinin oluşturulabileceği, ASHOKA bünyesinde bu tür değerlendirmelerin yapıldığını belirtti. Drayton sunumunda, yeni yaklaşımlarla mevcut politika anlayışlarında kapsanmayan önemli kazanımların sağlanabileceğini vurguladı. Örnek olarak da eğitim sisteminin mevcut bilginin aktarımı odaklı çalıştığı ve gösterge olarak da bu aktarımın başarısını ölçtüğünü ancak çocukların liderlik,empati, grup çalışması alanlarındaki yeterliliklerinin de önemli olduğunu ve bunların sosyal girişimcilik yaklaşımı dahilinde geliştirilen projelerle gündeme getirildiğini, eğitim sisteminin ve göstergelerinin bu anlayışları da kapsayacak şekilde bir reforma ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Sunumunun geri kalanında, yurttaş sektörü (civil sector) kavramı üzerinde duran konuşmacı, sosyal girişimcilerin eskiye oranla iş piyasasında (business sector) çalışanların maaş düzeyini yakaladıklarını, işlerinin sürdürülebilirliğinin arttığını ve bu alanda istihdam edilenlerinin sayısının da sürekli bir artış trendinde olduğunu belirtti.
Empar Martínez; sunumuna İspanya’da çok sayıda bulunan sosyal girişimcilik yapılanmalarını inceleyerek başladı. Bu yapıların daha çok kırsal kalkınma ve tarım kooperatifleri ile işçi, tüketici, hizmet kooperatifleri ve sosyal içerme organizasyonları, işçi toplulukları, istihdam kurumları gibi yapılardan oluştuğunu ve İspanya’da sosyal girişimciliği kooperatifler aracılığı ile başardıklarını anlattı. Bu kooperatifler aracılığı ile farkındalığın ve bilginin paylaşımının sağlandığını, ortak çalışma, demokrasi kültürü, faydanın paylaşılması ve yeniden yatırıma yönlendirilmesi ile ekonomik değer yaratacak sosyal gelişimin başarıldığını belirtti. Bu çalışmaların sadece doğrudan ortaya çıkan sonuçlarının değerlendirilmesinin eksik bir yaklaşım olacağını ifade ederek koperatif uygulamaları sonucunda insanların kendi kendine karar alabilir, yaşamını değiştirebilir hale geldiğini vurguladı.
TÜRKİYE İÇİN ÇIKARILABİLECEK YORUMLAR, ÖNERİLER, YAPILMASI

GEREKENLER:
• Sosyal girişimcilik anlayışı ile yeni yaklaşımlar ve yeni çalışmaların uygulanması kısa dönemde ve artan oranda gelişmeler sağlayabilir. Sosyal girişimcilik uygulamalarının büyük bir oranının diğer bağımsız kuruluşlar tarafından uygulamaya geçirildiği, neredeyse yarısının ülkelerde politika değişikliğini sağladığı belirtilmektedir. Bu uygulamaların değerlendirilmesi, yeni yaklaşımlarla hızlı atılımlar gerçekleştirilmesi için titizlikle hazırlanmış, farklılaştırılmış sosyal girişimcilik programlarının uygulanması için örnek ülke uygulamalarını da dikkate alan planlama çalışmaları yapılmalıdır.
• Sosyal girişimcilik programlarının değerlendirilmesini teminen gerekli göstergelerin geliştirilmesinde sosyal girişimcilerle ulusal istatistik birimlerinin ortak çalışmalar yapması gerekmektedir.
• Ülkemizde sosyal girişimcilikle ilgili var olan yapılar desteklenmeli ve yenilerinin kurulması, etkin ve verimli çalışması için destek sağlanmalıdır.
• Özellikle son yıllarda Avrupa Birliği ve Uluslararası kurluşların kaynakları ile finanse edilen projelerle yerelde ciddi bir proje üretme ve yürütme kapasitesi ve merkezi kurumlarımızda da izleme ve değerlendirme kapasitesi olutuğu görülmektedir. Bu kapasite dış finansman kaynaklarının yanında, milli bütçenin klasik uygulamanın dışında proje bazlı olarak, özellikle yerelde hazırlanmış sosyal girişim projelerinin desteklenmesi içinde kullanılması düşünülmelidir.
TOPLANTI KONUSU BAŞLIĞI: “Growing Old, Growing Young: Demographic Challenges”
TOPLANTI TARİH VE SAATİ: 28.06.2007 09:00

TOPLANTI NOTUNU HAZIRLAYAN: Aysel BİNLER


KONUŞMACILARIN İSİMLERİ:

Toplantı başkanı: Arland Thorton



Konuşmacılar: Rainer Münz,Fiona Stanley & Steen Zubrick, Hüssein Sayed
KONUŞMALAR HAKKINDA KISA NOTLAR:
Fiona Stanley: Avustralya nufusu giderek yaşlanma eğilimi göstermekle beraber, nufus yapısı alt gruplar itibariyle incelendiğinde ülke yerlileri (aborjinler) ile kıtaya dışardan gelerek yerleşmişler arasında belirgin fark olduğu görülmektedir. Aborjinlerde yüksek doğurganlık oranı, yüksek bebek ölüm hızı, düşük doğuşta beklenen yaşam süresi, bulaşıcı hastalıklara açıklık ve sosyal dışlanma belirtileri daha fazla görülürken, diğerlerinde düşük doğurganlık hızı, daha uzun doğuşta beklenen yaşam süresi ile yaşlanan bir nufusa bağlı hastalık yukundeki değişimler daha fazla gorulmektedir. Ülke, nüfusunun yaşlanma eğilimine yönelik aktiviteler hazırlamakla beraber nufusun bir kısmının ise bundan farklı bir trend gösterdiğini gözardı etmemeye calışmaktadır. Katılımcı ise ister yaşlanan ister hala genç nufusun yoğun olduğu gruplar olsun her iki grupta da kritik noktanın; çocukların her açıdan gelişmişlik seviyelerinin yükseltilmesiyle toplumun gelişmişlik seviyesinin yükseleceği böylelikle gelecekte yaşlanmadan kaynaklanan sorunların azaltılabileceği hem de ekonomik yapının guçlendirilmesinin sağlanacağını belirtmektedir. Bu amaçla yapılacak çalışmaların istenen sonuçlara daha kolay ulaşılmasını sağlamanın yolunun ise toplumsal katılımcılığın artırılmasından geçtiğini varsaymaktadır. Diğer bir değişle uygulanacak politikaların değerlendirilmesinde başarının, sadece ilgili sektörlerin (sağlık eğitim vb) arz yönlü çalışmalarına değil esas olarak vatandaşların ekonomik ve toplumsal katılımcılık seviyesindeki artışa da bağlı olduğunu belirtmektedir.
Yüklə 0,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin