Günümüzdeki bilimsel veriler insanların toplum içinde yaşadığını göstermektedir
İnsanın toplum dışında yaşaması için ya bir tanrı ya da bir canavar olması gerekir (Aristo)
TOPLUMSALYAŞAMIN DAYANAĞI
Hugo Grotius: “Toplu yaşam ve sosyal ilişkiler, insanın doğasında var olan kendi benzerlerini arama eğiliminden kaynaklanır”
Rudolf von Jhering: “Sosyal ve bireysel çıkarların gerçekleştirilmesi ihtiyacı sosyal yaşamın dayanağıdır.”
Emile Durkheim: “Sosyal yaşamın dayanağı, insanların yaşama içgüdüsüne bağlı olarak, varlıklarını korumak için kendi aralarındaki benzer ve ayrışık gereksinimlerin doğurduğu sosyal dayanışma duygusudur. Sosyal dayanışma da, iş birliğine ya da iş bölümüne dayanır.” (mekanik dayanışma – organik dayanışma)
İnsanlarda Varolan Düzen Fikrinin Toplum Yaşamına Yansımaları
Birden fazla insanın yaşadığı yerde düzen fikrinin doğması varsayılır.
Klan olarak yaşama
Örf- adetlerle yönetilme
Siyasal örgütlenmenin ürünü:DEVLET
Bir toplumun hukuk kuralını hazırlayacak yetkili makamı seçmesi: İlk hukuk kuralı
Toplumsal Sözleşme (Rousseau)
Toplumu yöneten güç (Devlet) öncesi yönetim: örf ve adet
Uyulmamasının yaptırımı: zarar görenin direnimi/toplumun direnimi/öcalma/bizzat hak alma
(öcalmanın kalıntısı:düello/kan davası)
Hakeme başvurma/uzlaşı
Devletin Oluşumu
Kanbirliği→ Klan → Askeri birim→ örgütlü birim→ “topluluk, ülke, din, dil, kültür vs. birliği→ DEVLET
Dil insanların birbirleriyle anlaşmasını sağlamak için kendiliğinden doğup gelişmiştir
Hukuk insanların toplumsal ilişkilerini düzenlemek için ortaya çıkmıştır
Dil bilginlerinin dilin kurallarını ortaya koymaları gibi hukuk bilginleri hukuk kurallarını, bunların ilkelerini, diğer kurallardan ayrımlarını derleyip, toplamış sistematize etmişlerdir.
İlk çağlarda hukuk ve din kuralları birbirine karışmış örf-adetler biçiminde idi.
Yaptırımlar dinsel idi
Laik anlayış ancak modern çağda ortaya çıkmıştır.
Günümüz hukuk ve din kuralları anlayışı
Hukuk Kuralları:Dünyamız üzerinde yerleşik toplumların düzenli bir hayat içinde yaşamalarını, dinsel inançlarını da doyuma ulaştırmalarını sağlayan ve insan tarafından hazırlanan kurallar
Din Kuralları: Gerçek Dünya ötesindeki alem için Tanrı’nın yeryüzündeki Peygamberleri tarafından duyurulan buyruklar
Hukuk Kurallarının Gelişiminin Ana Çizgileri
İlkel Toplumlarda Hukuk (1. Aşama)
1-Hukuk kurallarının akrabalar/aile içi barışı koruma amacı taşıması
2-Sert ve şekilci kural niteliği
3- Gerçeğin bulunmasından çok barışın sağlanması amacı
4- Genel ilkeleri olmayan kurallar olması
5-Yaptırımı başlangıçta bizzat hak alma, sonradan bizzat hak almanın bir düzene kavuşması en sonunda devlet yaptırımı
Jus Civile Devri (2. Aşama)
Hukuk kurallarının toplum düzenini sağlayacak düzeye ulaşması
Bizzat hak alma yasaklanıp devlet gücünün kendisini göstermesi
Hukuk kurallarının kalıplaştırılması/ her uyuşmazlığa özgü hukuki formüller oluşturulması
Farklı kişilere farklı hukuk kurallarının uygulanması (ius gentium-ius civile)
Doğal Hukuk Devri (3. Aşama)
Hukuk kuralları insan doğasına uygun , insandan ayrılması mümkün olmayan kurallara uygun olmalıdır düşüncesi
Kölelik, yabancılık gibi yapay ayrımların ortadan kaldırılması, insanların eşitliği
Kesin/şekilci kuralların adaleti değil adaletsizliği doğurduğu
Ahlak, hakkaniyet ve akılcılığın hukukun temelini oluşturduğu
Başkasının zararına kazanım olmayacağı
Yazılı Kanunlar ve Kanunlaştırmalar Devri (4. Aşama)
Hukuk kurallarını devlet, yasama organları aracılığıyla hazırlamalıdır
Yazıl olmayan /hukukçuların bildiği örf ve adetler kişi güvenliğini ve uyuşmazlıkların çözümünü sağlamaktan uzaktır
Hukuk kuralları sistemleştirilmeli yasa haline getirilmelidir
19. YY’ da Gerçekleşen Kanunlaştırma Hareketlerinin Nedenleri
1- Devletin toplumun kaderine egemen zengin ve güçlü olmaya başlaması
2-Devletin tüzel kişilik kazanmasıyla kanun yapmak ve bunları uygulayacak mahkeme örgütünü kurmaya başlaması
Bütün bilim kollarındaki gelişme, buluş ve sosyal gelişim çağı olması
Endüstri ve tekniğin gelişimi ile yeni sorunların ortaya çıkması
Hukuk Kuralları Hazırlanırken Uyulması Gereken Kurallar
1- Hakkaniyet İlkesi
2-Takdir Yetkisi
3- Yargıcın Hukuk Yaratıcılık Görevi
4-Kişiliğin Korunması
5- Kişisel Özgürlüklerin Sınırlandırılması
YAPTIRIM
YAPTIRIM KAVRAMI VE TÜRLERİ
Bir hukuk kuralına uyulmaması halinde karşılaşılacak olan ve içinde zorlama, cezalandırma, tatmin etme, mahrum bırakma,uyarma, ders verme vb. amaçları barındıran hukuksal sonuca yaptırım (müeyyide) denir.
Bir hukuk kuralına uyulmaması halinde karşılaşılacak olan ve içinde zorlama, cezalandırma, tatmin etme, mahrum bırakma,uyarma, ders verme vb. amaçları barındıran hukuksal sonuca yaptırım (müeyyide) denir.
Menfaati ihlal edilen tarafından İdare hukuku kuralına göre düzenlenmiş iş hakkında idare tarafından verilmiş icrai bir kararın iptali istenir
Tam Yargı: Hakları zedelenmiş (muhtel) kişilerin zararının giderilmesi
İdari sözleşmelerden doğan yaptırımlar
Disiplin Cezaları
Disiplin Cezaları
Uyarma
Kınama
Aylıktan Kesme
Kademe İlerlemesinin Durdurulması
Devlet Memurluğundan Çıkarma
Ceza Hukukundan Doğan Yaptırımlar
Ceza Hukukundan Doğan Yaptırımlar
Ceza
Hapis
Ağırlaştırılmışmüebbet hapis
Müebbet hapis
Süreli Hapis
1 yıldan az (kısa süreli hapis)
1 Ay -20 yıl (uzun süreli hapis)
Adli Para
Güvenlik Tedbirleri:
Güvenlik Tedbirleri:
Suçluyu uslandırmak yoluyla toplumsal yararı sağlamak için
Suçludaki tehlike haliyle orantılı yaptırımlar
Türleri
Belli haklardan yoksun bırakma
Eşyanın müsadere edilmesi
Kazancın müsadere edilmesi
Çocuklara özgü güvenlik tedbirleri
Akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri
Kabahatler Kanununa Göre Yaptırımlar
Kabahatler Kanununa Göre Yaptırımlar
İdari para cezası
Mülkiyetin kamuya geçirilmesi
Vergi Hukukundan Doğan Yaptırımlar
Vergi Hukukundan Doğan Yaptırımlar
Vergi kaybı cezası
Usulsüzlük cezaları
YARGILAYAN VE HÜKÜM VEREN ORGANLAR
Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır (AY md. 9)
Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır (AY md. 9)
Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. (AY md.10)
Yargılamaya İlişkin Ana İlkeler (Devam) Hakimlerin Bağımsızlığı (AY md. 138/I)
Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Yargılamaya İlişkin Ana İlkeler (Devam) Hakimlerin Bağımsızlığı (AY md. 138/II)
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yargılamaya İlişkin Ana İlkeler (Devam) Hakimlerin Bağımsızlığı (AY md. 138/III)
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
Yargılamaya İlişkin Ana İlkeler (Devam) Duruşmaların açık ve kararların gerek-çeli olması (AY md.141)
Mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde mahkemece karar verilebilir. Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur.
Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.
Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.
Yargılamaya İlişkin Ana İlkeler (Devam) Mahkemelerin Kuruluşu (AY md. 142)
1-Kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün, şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırı olup olmadığının denetlenmesi.
Cumhurbaşkanı, iktidar ve anamuhalefet partisi Meclis grupları ile
Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyeler
Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkına sahiptir.
İktidarda birden fazla siyasî partinin bulunması halinde, iktidar partilerinin dava açma hakkını en fazla üyeye sahip olan parti kullanır.
Dava açma süresi iptali istenen kanun, kanun hükmünde kararname veya İçtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra sona erer.
Şekil bozukluğuna dayanan iptal istemleri için süre 10 gündür.
Somut norm denetimi
Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddî olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakarak “somut norm denetimi” yolunu işletebilir.
Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir.
İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
İptal kararları geriye yürümez.
Anayasa Yargısı (Devam) Anyasa Mahkemesi’nin Diğer Görevleri
2-Cumhurbaşkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Askeri Yargıtay, Danıştay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkan ve üyeleri gibi yüksek devlet görevlilerini, görevleri ile ilgili işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı “Yüce Divan” sıfatıyla yargılamak.
Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkileri ile inceleme ve yargılama usulleri, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'da düzenlenmektedir.
Adli yargı
Olağan ve genel yargı yeri adli yargıdır. Diğer yargı kollarının görevine girmeyen davalara adli yargıda bakılır. Adli yargıyı oluşturan mahkemeler kişiler arasındaki özel hukuk uyuşmazlıklarını çözmek ve Türk Ceza Kanunu uygulamakla görevli mahkemelerdir.
İlk derece adliye mahkemeleri, hukuk ve ceza mahkemelerinden oluşur
Adli yargı ikinci derece (istinaf) mahkemeleri ise bölge adliye mahkemeleridir.
Hukuk mahkemeleri “sulh hukuk mahkemeleri” ve “asliye hukuk mahkemeleri” olmak üzere ikiye ayrılır.
Hukuk mahkemeleri “sulh hukuk mahkemeleri” ve “asliye hukuk mahkemeleri” olmak üzere ikiye ayrılır.
Sulh hukuk ve asliye hukuk mahkemeleri tek hakimlidir.
Asliye hukuk mahkemelerinin yanında ticari davalara bakmakla görevli “asliye ticaret mahkemeleri” de kurulmuştur.
Asliye ticaret mahkemeleri bir başkan ve iki üyeden oluşur. Şu an için pek çok byük şehirde kurulmuş ve gereksinim oldukça kurulmaya devam edilmektedir.
Asliye ticaret mahkemeleri bir başkan ve iki üyeden oluşur. Şu an için pek çok byük şehirde kurulmuş ve gereksinim oldukça kurulmaya devam edilmektedir.
Adli yargının hukuk kısmında; tüketici mahkemeleri, tapulama mahkemeleri, iş mahkemeleri, fikri ve sınai haklar mahkemeleri gibi “özel mahkemeler” de vardır.
Hukuk mahkemelerinin görev, yetki ve yargılama usulleri 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmektedir.
Ceza mahkemeleri sulh ceza, asliye ceza ve ağır ceza olmak üzere üçe ayrılır. Bu genel mahkemelerin yanında, çocuk mahkemeleri, basın mahkemeleri, trafik mahkemeleri gibi uzmanlık mahkemesi niteliğinde ceza mahkemeleri de bulunmaktadır. Ceza mahkemelerinin görev, yetki ve yargılama usulleri 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda düzenlenmektedir.
Ceza mahkemeleri sulh ceza, asliye ceza ve ağır ceza olmak üzere üçe ayrılır. Bu genel mahkemelerin yanında, çocuk mahkemeleri, basın mahkemeleri, trafik mahkemeleri gibi uzmanlık mahkemesi niteliğinde ceza mahkemeleri de bulunmaktadır. Ceza mahkemelerinin görev, yetki ve yargılama usulleri 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda düzenlenmektedir.
5235 sayılı Kanun uyarınca adli yargı ilk derece mahkemelerince verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde istinaf yoluna (bölge adliye mahkemeleri) başvurulabilir. Miktar veya değeri 1.000 YTL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin ilk derece mahkemelerinin kararları kesindir. Söz konusu Kanun 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girecek olup bölge adliye mahkemelerinin, kanunun yürürlüğünden itibaren 2 yıl içinde kurulması öngörülmesine karşın henüz faaliyete geçememiştir.
5235 sayılı Kanun uyarınca adli yargı ilk derece mahkemelerince verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde istinaf yoluna (bölge adliye mahkemeleri) başvurulabilir. Miktar veya değeri 1.000 YTL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin ilk derece mahkemelerinin kararları kesindir. Söz konusu Kanun 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girecek olup bölge adliye mahkemelerinin, kanunun yürürlüğünden itibaren 2 yıl içinde kurulması öngörülmesine karşın henüz faaliyete geçememiştir.
İdari Yargı ve Hesap Yargısı
İdari yargı, kişiler ile idare arasında çıkan ve İdare Hukuku ile Vergi Hukuku’nun uygulamasından kaynak-lanan uyuşmazlıkların çözümlendiği yargı koludur.
İdari Yargı ve Hesap Yargısı (Devam)
İdari yargı yerleri, iki dereceli olarak örgütlenmiştir. İlk derece idari mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri oluşturmaktadır.
Üst derece mahkemeleri olarak ise iki merci öngörülmüştür: Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay
İdari Yargı ve Hesap Yargısı (Devam)
İdare ve vergi mahkemelerinin tek hakimle verdikleri kararlara karşı yapılan başvurular Bölge İdare Mahkemelerinde incelenir.
İdare ve vergi mahkemelerinin kurul halinde verdikleri kararlara karşı yapılan başvurular ise Danıştay’da incelenir.
İdari Yargı ve Hesap Yargısı (Devam)
Danıştay bazı idari davalar ile vergi davalarına ilk derece mahkemesi olarak bakmakla da görevlendirilmiştir.
Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmemişse Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış; vergi mahkemelerinde otuz gündür.
İdari yargılama usulleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda düzenlenmiştir.
İdari Yargı ve Hesap Yargısı (Devam)
İdari yargı düzeni içinde, genel ve katma bütçeli dairelerin bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına incelemek ve denetlemekle ve bu idarelerin bütün gelir ve gider sorumlularının hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamakla görevli Sayıştay bulunmaktadır.
Sayıştay’ın, sorumlular ile ilgili tazminat kararlarına karşı bir başka merciye başvurulamaz.
ASKERİ YARGI
1-Askeri Ceza Yargısı
Askeri mahkemeler, asker kişilerin, askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler.
Asker yargı da iki derecelidir. İlk derece askeri mahkemeleri disiplin mahkemeleri ile askeri mahkemeler oluşturmaktadır. Askeri ceza mahkemelerince verilen karar ve hükümlerin son inceleme mercii Askeri Yargıtay’dır.
ASKERİ YARGI (DEVAM)
2-Askeri İdari Yargı
Askeri İdari yargı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) tarafından yürütülür. AYİM, askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesidir.
Uyuşmazlık Yargısı
Yargı kolları arasındaki uyuş-mazlıkların çözümü için bir yüksek mahkeme niteliğinde Uyuşmazlık Mahkemesi kurulmuştur.
Uyuşmazlık Mahkemesi, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkilidir.
Seçim yargısı
Seçimlere ilişkin şikayetleri ve itirazları karara bağlamakla il ve ilçe seçim kurulları görevlidir.
Bu kurullarını kararlarını kesin olarak incelemekle de Yüksek Seçim Kurulu görevlidir.
Tahkim
Tahkim yasada belirlenen bazı uyuşmazlıkların doğrudan mahkemeye gitmek yoluyla değil, tarafların belirleyecekleri hakemler aracılığıyla çözülmesini öngören bir yargılama yoludur. Bu durum HUMK’da düzenlenmiştir.
Özel hukuka tabi yatırım sözleşmelerinden ve kamu hizmetleriyle ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların ulusal ve uluslar arası tahkim yoluyla çözülmesi mümkündür.
4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu, yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği veya Kanun hükümlerinin taraflar ya da hakem veya hakem kurulunca seçildiği uyuşmazlıkların çözümünde uygulanmaktadır. 4501 sayılı Kanun ise, kamu hizmetleriyle ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda tahkim yoluna başvurulması halinde uyulması gereken ilkeleri belirlemektedir.
Hukuk Mahkemesi: Borçlu tarafından alacaklının tatmin edilmesi
Hukuk Mahkemesi: Borçlu tarafından alacaklının tatmin edilmesi
Yürütmenin ayrılığı (meclis dışı bakan, C. Başkanı atamak)
Yargının ayrılığı (denetimin HSYK tarafından yapılması)
Devletin temel nitelikleri: Türkiye Cumhuriyeti, laik, demokratik, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, insan haklarına saygılı, sosyal bir hukuku devletidir
Genel Kamu (Devlet) Hukuku
Genel kamu hukukunun öznesi devletlerdir.
Konusu:
Devlet olgusu
Devlet karşısında kişilerin hak ve özgürlükleri
Devlet otoritesinin kaynakları
Devletin temel unsurlarının neler olduğu
Anayasayı yaratan organ
Kurucu meclisler : siyasal rejimin son bulması (1791 Fr. AY; 1961 AY, 1982 AY)
Parlamentolar: Olağan rejimlerde
Devletin Unsurları
Ülke: Sınırları belli ve üzerinde insan topluluğu bulunan maddi dünya parçası
Kara ülkesi, hava ülkesi, deniz ülkesi
Karasuları: Devlet güvenliğinin sağlanması amacıyla kıyıdan itibaren belli genişlikte kabul edilen su şeridi . Türk Karasular 6 mildir. Bakanlar Kurulu hakkaniyete göre tespit eder.
İnsan
Egemenlik
DEVLET TANIMI
Belli bir sınır dahilinde egemen bir hükümet yetkisi tesis eden ve bir dizi daimi kurum aracılığıyla otorite uygulayan siyasi birlik.(Heywood)
Meşru şiddet kulllanma araçlarını tekelinde bulunduran siyasal birlik (Weber)