Tükd şubeler arasi toplanti genel merkez faaliyet raporu 27-28-29/EKİM 2017 sariyer şubesi
Yüklə 318,38 Kb.
|
Prof.Dr.Nevin Gaye Erbatur Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Genel Başkanı
2 Ağustos 2017 LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİM PLATFORMU’NDAN KAMUOYUNA DUYURU Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yürürlüğe konulan yeni öğretim programı (müfredat), bütün okullarda laik, bilimsel eğitim yerine dinsel referanslara ağırlık veren eğitimi getirme çabasıdır. Kabul edilemez! MEB, 51 farklı dersin taslak programını aceleyle hazırlamış, askıya çıkarmış, inceleme ve değerlendirme yapılmadan, göstermelik ‘öneri alma’ süreci sonunda 176 programın uygulamaya geçirilmesine karar vermiştir. Tıpkı 4+4+4, proje okul düzenlemesi, parasız yatılılığın bitirilmesi ve yurt-pansiyon düzenlemesi, TEOG’da yeterli puan alamayan öğrencilerin imam hatip lisesi ya da özel okula mahkûm edilmesinde olduğu gibi, öğretim programı, yani eğitimin ana iskeleti de oldubittiye getirilerek yıkılmaktadır. Öğretmen, öğrenci, veli, yurttaş dikkate alınmaksızın, kamu yararı gibi gösterilerek, kamuya ve çocuklarımıza geri dönüşü olmayan bir zarar verilmektedir. Bundan böyle sınıflarda matematik edebiyat ya da “Yurtta barış, dünyada barış!” değil cihat anlatılacaktır. Bu dayatmacı din anlayışı asla kabul edilemez! Yeni öğretim programı, eğitim sisteminin ihtiyaçlarından çok, büyük ölçüde siyasal iktidarın ‘2023 vizyonu’na, eğitimin ve toplumsal yaşamın bütün alanlarında etkisini duyumsatan“ dindar ve kindar nesiller” yetiştirmek isteyen siyasal-ideolojik çizgisine göre düzenlenmiştir. Özellikle başkanlık sistemi ile değiştirilmeye çalışılan ‘yeni rejim’e uygun bir program yapısı oluşturulmuştur.Bilimsel ve laik verileri içermeyen program, din odaklı bir anlayışın kuşatması altına alınmıştır. YENİ EĞİTİM PROGRAMI, BİLİMSEL EĞİTİM ANLAYIŞINA CİDDİ BİR DARBEDİR. Tüm ülkeyi ve gelecek kuşakları yakından ilgilendiren eğitim programı, siyasal ve ideolojik olarak iktidara yakın kurum ve kuruluşların körü körüne müdahalesiyle yozlaştırılmıştır. Bilginin her düzeyde İslamcılaştırılmasıyla bilime ve aydınlanma düşüncesine karşı âdeta bayrak açılmıştır. “Sadeleştirme ve basitleştirme” gerekçeli uygulamaların bir süredir doğrudan bilim, felsefe, tarih ve sanat derslerini hedef alması, ünite ve kazanım sayılarının azaltılması, başta tarih derslerinde Cumhuriyetimizin silikleştirilmeye çalışılması olmak üzere, büyük ölçüde tek yönlü dinsel öğeler ve referanslarla donatılması ülkemizin geleceğini karartacak bir uygulamadır. Bu tehlikeli adımın arkasında, bütün okullarda okutulan eğitim programını, sadece iktidar değerlerini esas alan imam hatip programı ile bütünleştirme çabaları bulunmaktadır. Oysa eğitim programının evrensel kabul görmüş değerleri:
“Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu” çatısı altında bir araya gelen, aşağıda adları belirtilen kuruluşlar, ana-babalar, yurttaşlar olarak bizler:
Çocuklarımızı ve geleceğimizi korumak için bütün yurttaşlarımızı, birlikte demokratik mücadeleye çağırıyoruz.
13.09.2017 LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİM PLATFORMU’NDAN (LABEP) KAMUOYUNA DUYURU Böyle Eğitim Olmaz! 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılına eğitimle ilgili sivil toplum kuruluşları, öğretmenler, veliler ve sade yurttaşlar olarak düş kırıklıkları, kaygı ve isyan duyguları ile giriyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın dindar bir yeni nesil projesi ile uyum içindeki ‘yeni’ müfredat (ders) programlarını reddediyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkilerinin dinci vakıf, tarikat ve cemaatlere devredilmesine ‘Hayır!’ diyoruz. Demokrasinin güvencelerinden biri olan ve anayasal koruma altında bulunan Öğretim Birliği Yasası’nın yok edilmesini, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği açısından çok tehlikeli buluyoruz. Başarılı okullarımızın ‘Proje Okul’ adı altında, başarıları gölgeli imam hatip okullarına dönüştürülmelerini istemiyoruz. 4+4+4 kesintili sistemin yanlışlığını, çöküşünü ve verdiği hasarı gördüğümüz için, ivedi olarak 12 yıllık zorunlu kesintisiz eğitime geçilmesini talep ediyoruz. Anadolu Öğretmen Liselerinin kapatılmalarını ve öğretmenlerimize yaşatılan inanılmaz değerbilmezliği aymazlık olarak niteliyoruz. Dini ağırlıklı seçmeli derslerin bütün okullarda ve sınıflarda okutulmasına, ayrıca Kuran kurslarındaki eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınmasına razı olmuyoruz. Ders kitaplarının Atatürk, bilimsel gerçekler ve evrensel değerlerle donatılmasını istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın içine düştüğü ve ülkemizi de soktuğu bu çıkmaz sokaktan bir an önce çıkmasını diliyor, bunun için de eğitim sorunlarını çözme işinin gerçek eğitimcilere bırakılmasını talep ediyoruz.
19.09.2017 LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİM PLATFORMU’NDAN (LABEP) KAMUOYUNA DUYURU Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu (LABEP) “Eğitim ve Gelecek” için çalışıyor. Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu (LABEP), “Eğitim ve Gelecek” başlığıyla, eğitimde yaşanan gelişmeleri ve yapılan yanlışları kamuoyu ile paylaşmak amacıyla bir dizi toplantı düzenliyor. Eğitim ve Gelecek Toplantıları 1, 23 Eylül 2017’de saat 14.00 – 17.00 arasında İstanbul Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Toplantının açılış konuşmasını ÇYDD Genel Başkanı ve LABEP sözcüsü Prof. Dr. Aysel Çelikel yapacak. Her toplantıda farklı bir gazeteci konuğun konuşma yapacağı toplantılardan ilkinin konuğu Mustafa Mutlu olacak. Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş’ın yöneteceği panelde Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Cumhuriyet Kadınları Derneği temsilcisi Prof. Dr. Dilek Gözütok, Eğitim-Sen MYK Üyesi ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan konuşacak. Panelin bitiminde, izleyicilerin katılımıyla çözüm önerilerinin konuşulacağı bir de forum yapılacak. Toplantıda yeni öğretim yılında çocukları bekleyen tehlikeler konusunda anne-babaları uyaran bir broşür dağıtılacak. Siz değerli basın mensuplarımızın ilgi ve katılımını bekliyoruz. Eğitim ve Gelecek Toplantıları Programı: LABEP / Eğitim ve Gelecek Toplantıları 2 Yer: Bursa - Plaza 16 / Yakut Konferans Salonu Tarih: 30 Eylül 2017 Saat: 13:00 – 16:00 LABEP / Eğitim ve Gelecek Toplantıları 3 Yer: İzmir – Konak Belediyesi Dr. Saadettin Akçiçek Kültür Merkezi Tarih: 7 Ekim 2017 Saat: 14:00 – 17:00 LABEP / Eğitim ve Gelecek Toplantıları 4 Yer: Ankara – Maltepe / Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi Tarih: 14 Ekim 2017 Saat: 14:00 – 17:00 LABEP / Eğitim ve Gelecek Toplantıları 5 Yer: Eskişehir – Büyükşehir Belediyesi Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salon Tarih: 21 Ekim 2017 Saat: 14:00 – 17:00 LABEP / Eğitim ve Gelecek Toplantıları 6 Yer: Adana – Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi Tarih: 11 Kasım 2017 Saat: 14:00 – 17:00
İSTANBUL KADIN KURULUŞLARI BİRLİĞİ BASIN AÇIKLAMASI 
Kadının güçsüz bırakıldığı aile güçlü olabilir mi? TBMM’de Aile Bütünlüğünün Güçlendirilmesi adına kurulan, medyada Boşanma Komisyonu diye anılan Meclis Araştırma Komisyonu raporunda, kadınların kazanılmış yasal hakları, adeta aile bütünlüğünü olumsuz etkileyen nedenler olarak kabul edilmiş ve kanunlarda değişiklik yapılması önerilmiş! Komisyon raporuna muhalefet şerhi yazan milletvekillerinin uyarıları, itirazları da dikkate alınmamış. Raporda yer alan yasal haklardan geri adım örnekleri:
Oysa yürürlükteki 6284 sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunda göre şiddet mağduru hakkında “belge – delil” aranmaksızın 6 ay süreli Koruma Kararı veriliyor.
Bu Raporda ise, evlilik eşin ölümüyle sona erdiğinde sağ kalan eşin edinilen mallardan pay alma hakkının kaldırılması öneriliyor. Bu değişiklik yapılması halinde özellikle sağ kalan kadın eş mağdur olacaktır.
Meclis Araştırma Komisyonu Raporu kadını birey olarak görmeyen bir zihniyetle yazılmış olup, uzun yıllar verdiğimiz mücadeleler sonunda, kadınların sahip oldukları eşit hakların geri alınmasına yöneliktir. Ailenin güçlendirilmesi bahanesiyle bu hakların geri alınması girişimlerine sessiz kalmayacağız. İKKB, 4.10.2017
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği 11 Ekim Dünya Kız Çocuklar Günü - Basın Açıklaması Kız Çocukları Güçlendirelim, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine Ulaşalım Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 10 Aralık 2011 tarihli toplantısında, kız çocukların çocuk haklarından eşit olarak yararlanmalarını, haklarını kullanma fırsatını elde etmelerini sağlamak üzere 2012 yılından itibaren her yıl 11 Ekim günlerinin ''Dünya Kız Çocukları Günü'' olarak kabul edilmesine karar vermiştir. Kız çocuklarına verilecek her destek, ayrımcılık ve şiddetin önlenmesine destek oluşturacak ve böylece kız çocukları, insan haklarından tam ve etkili bir şekilde yararlanabilecektir. Kız çocukların güçlenmeleri, toplumda BİREY olarak yer almaları ile toplum da güçlenecektir. Kız Çocukları Günü için Birleşmiş Milletler her yıl bir ana konu belirlemekte, dünya çapında bu konuya dikkat çekilmekte ve sorunlara çözüm yolları aranmaktadır. Kız Çocuklar Gününün ilk yılı olan 2012’de “Çocuk Gelinler” ana başlık olarak belirlenmiştir. Dünyada ve ülkemizde çocuk evliliklerin önlenmesine yönelik çok kapsamlı çalışmalar yapılmış ve yapılmaktadır. Sonraki yıllarda; “Kız Çocuklarının Eğitiminde Yenilikçi Yaklaşımlar” “Şiddet Döngüsünü Kırmak İçin Kız Çocuklarının Güçlendirilmesi” “2030 Vizyonu ile Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde Kız Çocukların Gücü” ana konu olarak seçilmiştir. Bu yıl, 11 Ekim 2017 itibariyle tüm dünyada “kriz dönemlerinde, öncesinde ve sonrasında kız çocuklarının güçlendirilmesi” konusu ele alınacaktır. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği olarak, çocuklarımızın ve ülkemizin aydınlık geleceği için tüm çocuklara ve özelliklenüfusumuzun % 29’u olan kız çocuklarına laik ve bilimsel temele dayalı kaliteli bir eğitim verilmesini istiyoruz; cinsiyete dayalı ayrımcılıkları kökleştirecek bilgilerin müfredattan çıkarılması; karma eğitimden ödün verilmemesi, kız çocuklarının okullaşma oranını düşüren 4+4+4 kesintili eğitim sisteminin kaldırılması, son 6 yılda 232 bini aşan çocuk evliliklerin önlenmesi, kız çocukların ihmal ve istismardan korunması için kararlı bir devlet politikası uygulanmasını bekliyoruz. İKKB, 11.10.2017 Yüklə 318,38 Kb. Dostları ilə paylaş:
|