Türk ceza kanunu



Yüklə 3,39 Mb.
səhifə29/90
tarix27.10.2017
ölçüsü3,39 Mb.
#15890
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   90



Verileri yok etmeme


MADDE 138.

(1) Kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olanlara görevlerini yerine getirmediklerinde altı aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.




GEREKÇE

Bu madde hükmü ile,hukuka uygun olarak kaydedilmiş bulunan verilerin kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına rağmen yok edilmemesi ,bağımsız bir suç olaraktanımlanmıştır.




AÇIKLAMA:Kanunların belirlediği sürelere geçmesine rağmen verileri sistemden silmeyen kamu görevlilerinin cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır.( CMK m 80- Bu bilgiler, kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi veya hükmün kesinleşmesi hallerinde en geç on gün içinde Cumhuriyet savcısının huzurunda yok edilir ve bu husus dosyasında muhafaza edilmek üzere tutanağa geçirilir.,CMK 81/2 - Kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararı verilmesi hâllerinde söz konusu kayıtlar Cumhuriyet savcısının huzurunda derhâl yok edilir ve bu husus tutanağa geçirilir. CMK 137- 135 inci maddeye göre verilen kararın uygulanması sırasında şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ya da aynı maddenin birinci fıkrasına göre hâkim onayının alınamaması halinde, bunun uygulanmasına Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl son verilir. Bu durumda, yapılan tespit veya dinlemeye ilişkin kayıtlar Cumhuriyet savcısının denetimi altında en geç on gün içinde yok edilerek, durum bir tutanakla tespit edilir.

(4) Tespit ve dinlemeye ilişkin kayıtların yok edilmesi halinde, en geç onbeş gün içinde, Cumhuriyet Başsavcılığı, tedbirin nedeni, kapsamı, süresi ve sonucu hakkında ilgilisine yazılı olarak bilgi verir. )






Şikâyet

MADDE 139.

(1) Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve verileri yok etmeme hariç, bu bölümde yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.


GEREKÇE

Madde metninde, bu Bölümde tanımlanan bazı suç­lardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikâyete bağlı tutulmuş­tur.




AÇIKLAMA: Şikayet şartı benimsenmiştir. Kişisel verilerin kaydedilmesi (m.135), verilerin hukuka aykırı olarak verilmesi veya ele geçirilmesi (m.136) ve verilerin yok edilmemesi (m.138) suçları dışında kalanlar şikayete tabidir.




Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması


MADDE 140.

(1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.




GEREKÇE

Madde metninde bu Bölümde tanımlanan suçların iş­lenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri uygulanması öngörülmüştür.



AÇIKLAMA: Bu bölümde belirtilen suçların işlenmesine bir tüzel kişinin karışması halinde bu tüzel kişiler hakkında GÜVENLİK TEDBİRİ uygulanabilecektir.

Süresi dolduğu halde, haklı bir neden olmamasına rağmen adli sicil kayıtlarının silinmemesi Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğü için suç oluşturur.

Duruşmada ses ve görüntülerin alınması halinde TCK 286. madde kapsamına girer.

Birden fazla kişinin verisinin kaydı halinde her bir mağdur için ayrı bir suç oluşur.

Verileri kaydeden ile başkasına veren kişi aynı kişi ise her biri ayrı suç oluşturur. İki ayrı suç söz konusudur ve maddi içtima yapılacaktır.

133. maddedeki suçun tarafların tümünün rızası yoksa suç oluşturur. Taraflardan birisinin rızasının alınması yeterli değildir.



ONUNCU BÖLÜM

Malvarlığına Karşı Suçlar


Hırsızlık

MADDE 141.

(1) Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji de, taşınır mal sayılır.




765 Sayılı Türk Ceza Kanunu

Madde 491 – Her kim, diğerinin taşınabilir malını rızası olmaksızın faydalanmak için bulunduğu yerden alırsa altı aydan üç seneye kadar hapsolunur.

Ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji de taşınabilir mal sayılır.

Hırsızlık:

1. Resmi dairelerde ve evrak mahzenlerinde bulunan,Devlete ait mal ve evrak veya umumi müesseselerde muhafaza olunan yahut diğer mahallerde bulunup menafii umuma ait olan eşya hakkında vukubulursa;

2. Adet muktezası olarak yahut tahsis ve istimalleri itibariyle umumun tekafülü altında bulunan eşya hakkında işlenirse;

3. Hırsızla malı çalınan arasında hizmet veya bir iş yapmak veya bir yerde muvakkat olsun birlikte oturmak yahut karşılıklı nezaket icaplarından ileri gelen itimadı suiistimal neticesi olarak sıyanetine terk ve tevdi olunmuş eşya hakkında işlenirse;

4. Gündüzün bir bina içinde veya duvarla çevrilen müştemilatına girilerek işlenirse;

5. Mandıra, ağıl gibi hayvanata mahsus yerlerde bulunan yahut lüzumuna göre açık yerlerde veya kırlarda bırakılan ve haklarında 492 nci maddenin 9 uncu fıkrasının tatbikı mümkün olmıyan hayvanları bu yerden almak suretiyle işlenirse;

cezası bir seneden beş seneye kadar hapistir.
Bu maddede yazılı suçlar ikiden fazla kimseler tarafından birlikte yapılır yahut suçun işlemesinde yukarda yazılı hallerden iki veya daha fazlası birleşirse cezanın aşağı haddi iki sene hapistir.


GEREKÇE

Madde metninde, hırsızlığın temel şekli tanımlanmış­tır. Buna göre, taşınır malın alınmasının suç oluşturabilmesi için, zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir. Rızanın geçerli olması için bulunması gere­ken koşulların varlığı hâlinde zilyedin rızası bir hukuka uygunluk nedeni teşkil edecek ve suç oluşmayacaktır.

Hırsızlık suçunun oluşabilmesi için, failin kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla hareket etmesi yeterli olup, bunun fiilen te­mini şart değildir. Bu yarar, maddî veya manevî olabilir.

Almak fiilinden maksat, suçun konusunu oluşturan mal üzerinde mağ­durun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerinde zilyet­likten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hâle gelmesidir. Bu tasarruf olanağı ortadan kaldırılınca suç da tamamlanır.

Maddenin ikinci fıkrasında, ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji, taşınır mal sayılmıştır. Buna göre, elektrik enerjisi, gazlar, tabiî veya sun’i buharlar da hırsızlık suçunun konusunu oluşturabilecektir.


AÇIKLAMA: Mal aleyhine suçlar terimi terk edilerek mal varlığına karşı suçlar terimi tercih edilerek daha geniş uygulama alanı sağlanmıştır. Yeni düzenlemede; temel suç tipleri korunmuştur. Ancak ,bu temel suç tiplerinin ifade ediliş biçimi , unsurlarının bir kısmı yenilenmiş ve değiştirilmiştir. Özellikle değeri düşük mal varlığına yönelik suçlara ağır cezalar verilmesini toplumun adalet duygusu üzerinde bıraktığı olumsuz etkinin giderilmesine yönelik hükümler getirilmiştir. Uygulama alanı oldukça azalmış bazı suçlar yasadan çıkarılmış buna karşılık gelişen yaşam koşullarına göre yeni suç tipleri eklenmiştir. Görüldüğü gibi suçun temel şeklinin ifade ediliş biçiminde yapılan değişiklik dışında önemli bir değişme yoktur.

Gerekçede almak; suçun konusunu oluşturan mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerinde zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanılmasının olanaksız hale getirilmesi olarak tanımlanmıştır.

141/2 de ekonomik değeri olan her türlü enerjinin taşınır mal olduğu belirtilerek enerjinin niteliği konusunda tartışma yolu kapatılmıştır. Buna göre, ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji taşınır maldır ve bu nitelikteki enerji hırsızlık suçunun konusunu oluşturur.

Hırsızlık suçunun işlenmesi suretiyle bir tüzel kişinin yararına haksız bir menfaat sağlanmış ise 169. madde uyarınca bu tüzel kişi hakkında tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilmelidir.




Yüklə 3,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   90




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin