Türk ceza kanununun yüRÜRLÜkten kaldirilmiş HÜKÜmleri


Madde 271 – (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)



Yüklə 1,84 Mb.
səhifə10/32
tarix30.01.2018
ölçüsü1,84 Mb.
#41251
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   32

Madde 271 – (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Her kim resmi sıfatı haiz olan bir memura vazifesini icra ederken veya icra ettiği vazifeden dolayı cismen eza verecek veya hastalığına sebep olacak müessir bir fiil işlerse 456 ncı maddeye göre verilecek cezalar aşağıda gösterilen suretlerle arttırılır.

1 - Eğer memur 266 ncı maddenin birinci bendinde gösterilen kimselerden ise ceza altıda birden üçte bire kadar ve ikinci bendinde gösterilen kimselerden ise üçte birden yarıya kadar ve üçüncü bendinde gösterilen kimselerden ise bir misli arttırılır.

2. Eğer fiil 268 inci maddede yazılı hal ve zamanlarda işlenmiş olursa fiilin istilzam ettiği cezaya bir misli zammolunur. Hiç bir halde yapılacak zam altı aydan aşağı olamaz.

Bu maddede yazılı hallerde takibat şikayete bağlı değildir.

Madde 273 – (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Kanunun ahkamı mahsusa ile tasrih eylediği ahvalin haricinde her kim, Büyük Millet Meclisi azasından veya Devlet memurlarından biri aleyhine sıfat ve hizmetlerinden dolayı bir cürüm işlerse o cürüm için kanunen muayyen olan ceza altıda birden üçte bire kadar artırılır.



Madde 311 – (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Başkasını bir suçişlemeğe alenen tahrik eden kimse aşağıda yazılı şekillerde cezalandırılır:

71
1 - Eğer tahrik ettiği cürmün cezası muvakkat ağır hapsin üstünde bir ceza ise üç seneden beş seneye kadar ağır hapis,

2 - Muvakkat ağır hapis veya hapis cezasını müstelzim ise fiilin nevine göre üç seneye kadar hapis,

3 - Sair hallerde yüz liraya kadar para cezası.

2 ve 3 numaralı bentlerde beyan olunan hallerde ceza tahrik olunan suç için muayyen olan cezanın en yukarı haddinin üçte birini geçemez.



Madde 312 – (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Kanunun cürüm adettiği bir fiili alenen meth ve istihsan eden ve halkı kanuna ademi itaata tahrik veyahut cemiyetin muhtelif sınıflarını umumun emniyeti için tehlikeli bir tarzda kin ve adavete tahris eyliyen kimse bir seneye kadar hapse ve yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.



Madde 403 – (2/6/1941 tarih ve 4055 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Uyuşturucu maddeleri izinsiz memlekete sokmağa çalışanlarla sokanlar ve memleket içinde izinsiz satanlar veya izinsiz olarak satmak üzere alanlar veya yanında bulunduranlar ve bunların alınıp satılmasına ve her ne suretle olursa olsun tedarikine veya kullanılmasına vasıta olanlar ve izinsiz imal veya ihraç edenler ve mahsus bir yer tedarikiyle veya başka suretle halkı celbederek bunla-

rın kullanılmasını kolaylaştıranlar bir seneden beş seneye kadar hapis cezasiyle birlikte ufak kasabalardan birinde infaz edilmek ve iki seneden aşağı olmamak üzere sürgün cezası ve uyuşturucu maddenin her gram veya küsuru için lira hesabiyle ağır para cezasiyle mahküm edilirler. Şu kadar ki para cezası her halde iki yüz liradan aşağı olamaz.

Madde 404 – (2/6/1941 tarih ve 4055 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Uyuşturucu maddeleri kullananlar veya yanında bulunduranlar iki aydan altı aya kadar hapis ve beş yüz liraya kadar ağır para cezasına mahküm edilirler.

Mükerrirler hakkında hapis ve para cezasından başka ufak kasabalardan birinde infaz edilmek ve altı aydan aşağı olmamak üzere sürgün cezası da verilir.

Uyuşturucu maddeleri kullanan kimsenin alışkanlığı iptila derecesinde ise tıbben salahı tebeyyün edinceye kadar hastanede muhafaza ve tedavisine hükmolunur. Hastane bulunmayan yerlerde ise bu kabil kimseler hastane bulunan yerlere sevkedilir.

Uyuşturucu maddeleri kullanmağı iptila derecesine vardıranlar hakkında, hastanede salah bulduklarından sonra infaz edilmek üzere, altı ay sürgün cezası da hükmolunabilir.

Madde 406 – (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)

403 üncü maddede yazılı suçları işleyenler tabip, diş tabibi, dişçi, eczacı ecza ticarethaneleri sahip ve mesul müdürleri, sıhhiye memuru ve ebe iseler iki seneden eksik olmamak üzere hapsolunur ve mezkür maddede yazılı para cezası dörtte bir arttırılarak hükmedilir. Bu cezalardan başka hapis müddetini geçmemek üzere meslek ve sanatın tatiline de ayrıca hüküm verilir.



Madde 407 – (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Geçici maddelerde yazılan fiillerden dolayı eşhasın hastalanması veyahut yara ve berelenmesi gibi sıhhatine bir arıza vukubulduğu veya insan telef olduğu takdirde birinci surette ceza üçte birden yarısına kadar çoğaltılır. İkinci surette beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası verilir.

72
Eğer fiil bir kaç kişinin hastalığına sebep olmuş ise birinci fıkrada beyan olunan ceza bir mislinden ve ölümüne sebep olmuş ise on seneden aşağı olamaz.

Madde 414 – (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Her kim, on beş yaşını bitirmiyen bir küçüğün ırzına geçer ise üç seneden on seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm olur.

Eğer bu fiil cebir ve şiddet veya tehdid kullanılmak suretiyle veya akıl ve beden hastalığından veya failin fiilinden başka bir sebepten dolayı veya failin kullandığı hileli vasıtalarla fiile mukavemet edemiyecek bir halde bulunan bir küçüğe karşı işlenmiş olursa ağır hapis cezası yedi seneden on beş seneye kadardır.

Madde 415 – (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Her kim, on beş yaşını bitirmiyen bir küçüğün ırz ve namusuna tasaddiyi mutazammın bir fiil ve harekette bulunursa bir sene altı aydan üç seneye ve bu fiil ve hareket yukarıki maddenin ikinci fıkrasında yazılı şartlar içinde olursa iki sene altı aydan beş seneye kadar hapsolunur.



Madde 416 – (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)

On beş yaşını bitiren bir kimsenin cebir ve şiddet veya tehdid kullanmak suretile ırzına geçen veyahut akıl ve beden hastalığından veya kendi fiilinden başka bir sebepten veya kullandığı hileli vasıtalardan dolayı fiile mukavemet edemiyecek bir halde bulunan bir kimseye karşı bu fiili işliyen kimse üç seneden on seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.

Yine bu suretle ırz ve namusa tasaddiyi tazammun eden diğer bir fiil ve harekette bulunursa iki seneden beş seneye kadar hapsolunur.

Madde 418 – (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür. )

Yukarıdaki maddede yazılı fiil ve hareketler mağdurun ölümünü mucip olursa müebbet veya on beş seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezası verilir.

Eğer bu fiil ve hareketler, beş seneden aşağı müddetle hürriyetten mahrumiyeti müstelzim olupta bir marazın sirayetini ve mağdurun sıhhatına sair büyük bir nakise irasını veya malüliyet veya mayubiyetini müstelzim olursa beş seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezası hüküm olunur.

Eğer cürüm, beş seneden fazla hürriyetten mahrumiyet cezasını müstelzim ise ceza üçte birden yarısına kadar ziyadeleştirilir.



Madde 419 – (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Alenen hayasızca vazu hareketlerde bulunanlar on beş günden iki aya ve o suretle cinsi münasebette bulunanlar altı aydan bir seneye kadar hapsolunur ve her halde on beş liradan elli liraya kadar ağır para cezası alınır.



Madde 421 – (8/6/1933 tarih ve2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Kadınlara ve genç erkeklere söz atanlar on beş günden üç aya kadar ve sarkıntılık edenler bir aydan altı aya kadar hapsolunur.



Madde 429 – (3/2/1937 tarih ve 3112 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Her kim cebrü şiddet veya tehdit veya hile ile şehvet hissi veya evlenme maksadiyle, reşit olan veya reşit kılınan bir kadını kaçırır veya bir yerde alıkorsa bir seneden beş seneye kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.



Madde 430 – (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Cebrü şiddet veya tehdid veya hile ile şehvet hissi veya evlenme maksadile reşid olmıyan kimseyi veya şehvet hissile evli bir kadını kaçırır veya bir yerde alıkorsa üç seneden yedi seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.

73
Eğer reşid olmıyan kimse, cebrü şiddet veya tehdid veya hile olmaksızın kendi rızasile şehvet hissi veya evlenme maksadile kaçırılmış veya bir yerde alıkonulmuş ise ceza altı aydan üç seneye kadar hapistir.

Madde 431 – (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Kaçırılan kimse, on iki yaşını doldurmamış ise fail cebrü şiddet veya tehdid veya hile kullanmamış olsa dahi üç seneden yedi seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.



Madde 439 – (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Cebren kaçırmak sırasında veya bu yüzden kaçırılan kimse yaralanmış olursa yarasının derecesine göre ceza dörtte birden yarıya kadar artırılır ve eğer ölürse fail on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis ile cezalandırılır.



Madde 440 – (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Zina eden karı hakkında, üç aydan otuz aya kadar hapis cezası tertip olunur. Karının evli olduğunu bilerek bu fiilde şerik olan kimse hakkında da aynı ceza hükmedilir.



Madde 441 – (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Karısiyle birlikte ikamet etmekte olduğu evde yahut herkesçe bilinecek surette başka yerde karı koca gibi geçinmek için başkasiyle evli olmıyan bir kadını tutmakta olan koca hakkında üç aydan otuz aya kadar hapis cezası hükmolunur.

Erkeğin evli olduğunu bilerek bu fiilde şerik olan kadın hakkında da, aynı ceza verilir.

Madde 442 – (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Yukarıdaki maddelerde yazılı cürümlerin işlendiği sırada karı koca biribirinden nikah baki olduğu halde hakimin hükmiyle ayrılmış veya biri diğerini terketmiş ise her birinin cezası üç aya kadar hapistir.



Madde 448 – (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Her kim bir kimseyi kasden öldürürse on sekiz seneden yirmi bir seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm olur.



Madde 449 – (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Öldürmek fiili:

1 - Karı, koca, kardeş, babalık, analık ve evladlık, kayınbaba ve kaynana ve damad ve gelinler haklarında eşlenirse,

2- Vazifesini yaptığı sırada veya vazifesini yapmasından dolayı Devlet memurlarından biri aleyhine icra olunursa,

3 - Zehirlemek suretile yapılırsa,

Fail yirmi iki seneden yirmi dört seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm olur.



Madde 450 – (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Öldürmek fiili,

1 - Usul veya füruudan biri aleyhine işlenirse,

2 - Büyük Millet Meclisi azasından biri aleyhine ika edilirse,

3 - Canavarca bir his sevkiyle veya işkence ve tazip ile ika edilirse,

4 - Taammüden icra olunursa,

5 - Birden ziyade kimseler aleyhine işlenirse,

74
6 - Yangın, su baskını ve gark gibi yedinci babın birinci faslından beyan olunan vasıtalarla yapılırsa,

7 - Velevki husule gelmiş olmasın diğer bir cürmü hazırlamak veya kolaylaştırmak veya işlemek için ika olunursa,

8 - Başka bir cürmün işlenmesi akabinde o cürümden hasıl olacak faideyi elde etmek veya bu gayeye vusul maksadiyle yapılan ihzaratı sağlamak için işlenmiş olursa,

9 - Bir cürmü gizlemek veya delil ve emarelerini ortadan kaldırmak veya kendisinin veyahut başkasının cezadan kurtulmasını temin etmek maksadiyle vukua getirilirse, fail ölüm cezasına mahküm edilir.

Madde 452 – (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Katil kastiyle olmıyan darp ve cerh veya bir fiili müessirden telefi nefis husule gelmiş olursa fail 448 inci maddede beyan olunan ahvalde beş seneden ve 449 uncu maddade yazılı ahvalde yedi seneden ve 450 inci maddede muharrer ahvalde on seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapse mahküm olur.

Eğer telefi nefis failin fiilinden evvel mevcut olupta failce bilinmeyen ahvalin birleşmesi veyahut failin ıradesinden hariç ve gayri melhuz esbabın inzimamı yüzünden vukua gelmiş ise 448 inci maddede beyan olunan ahvalde üç seneden beş seneye ve 449 uncu maddede muharrer ahvalde beş seneden yedi seneye ve 450 inci madde yazılı ahvalde yedi seneden on seneye kadar ağır hapis cezası hüküm olunur.

Madde 455 – (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Tedbirsizlik veya dikkatsizlik veya meslek ve sanatta acemilik veya nizamat ve evamir ve talimata riayetsizlik ile bir kimsenin ölümüne sebebiyet veren şahıs bir seneden dört seneye kadar hapse ve otuz liradan iki yüz elli liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.

Eğer fiil bir kaç kişinin ölümünü mucib olmuş veya bir kişinin ölümiyle beraber bir veya bir kaç kişininde mecruhyetine sebebiyet vermiş ve bu yaralanma 456 ncı maddenin ikinci fıkrasında beyan olunan derecede bulunmuş ise iki seneden sekiz seneye kadar hapis ve iki yüz liradan aşağı olmamak üzere ağır cezayı nakdiye mahküm olur.

Madde 456 –  (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Her kim katil kastiyle olmaksızın bir kimseye cismen eza verir veya sıhhatini ihlale yahut akli meleklerinde teşevvüş husulüne sebep olursa bir aydan bir seneye kadar hapsolunur.

Fiil, havastan veya azadan birinin devamlı zafını yahut söz söylemekte devamlı müşkülatı veya çehrede sabit bir eseri yahut yirmi gün ve daha ziyade akli veya bedeni hastalıklardan birini veya bu kadar müddet mutat iştigallerine devam edememesini mucip olmuş veya hayatını tehlikeye maruz kılmış veya gebe bir kadın aleyhine işlenipte vaktinden evvel çocuk doğmasını intaç etmiş ise ceza bir seneden beş seneye kadar hapistir.

Fiil, kat'i veya muhtemel surette iyileşmesi kabul olmayacak derecede akıl veya beden hastalıklarından birini yahut havastan veya el yahut ayaklardan birini veya söylemek kudretinin yahut çocuk yapmak kabiliyetinin ziyaını mucip olmuş veya azadan birinin tatilini yahut çehrenin daimi değişikliğini veya gebe bir kadına karşı ika olunupta çocuğun düşmesini intaç eylemiş ise ceza üç seneden on seneye kadar ağır hapistir.

75
Fiil, hiç bir hastalığı veya mütadı olan iştigallerden mahrumiyeti mucip olmamış yahut bu haller on günden ziyade uzamamış ise takibat icrası mutazarrırın şikayetine bağlı olmak şartiyle fail hakkında bir aydan üç aya kadar hapis veya yirmi beş liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezası hükmolunur.

Bu fiil dört yüz elliyedinci maddede yazılı vasıtalarla işlenirse takibat icrası şikayete bağlı değildir.



Madde 457 – (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)

456 ncı maddede yazılı fiillere 449 uncu maddenin birinci ve üçüncü bendlerinde yazılı hal inzımam eder yahut fiil gizli veya aşikar bir silah ile veya aşındırıcı ecza ile işlenmiş olursa asıl ceza altıda birden üçte bire kadar artırılır.

Eğer fiilde 450 nci maddenin beşinci bendinde yazılı hal müstesna olmak üzere diğer bendlerdeki hallerden biri birleşirse bu birleşen fiil hakkında 78 inci madde hükmü cari olmak şartile ceza üçte bir nisbetinde çoğaltılır.

Madde 462 – (29/6/1938 tarih ve 3531 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Yukarıda geçen iki fasılda beyan olunan fiiler zinayi icra halinde meşhuden yakalanan veya zinayı irtikab etmek üzere yahud henüz irtikab edildiğinde zevahire göre şüphe edilemiyecek surette görünen bir koca veya karı yahud kız kardeş veya furudan biri yahud bunların müşterek faili veya her ikisi aleyhinde karı veya koca yahud usulden biri veya erkek yahud kız kardeş tarafından işlenmiş olursa fiilin muayyen olan cezası sekizde bire indirilir ve ağır hapis cezası hapis cezasına tahvil olunur.

Ölüm cezası yerine üç seneden beş seneye kadar hapis cezası verilir.

Madde 464 – (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Yukarıki maddede yazılı anval müstesna olmak ve ferden irtikap edilmiş cürümler münasebetiyle hükmedilecek daha ağır cezalara halel gelmemek şartiyle bir kavgada bir şahıs ölmüş olur veyahut yaralanmış bulunursa o şahsa karşı kavga esnasında el uzatmış olanlardan her biri aşağıki tertip dairesinde cezalandırılır:

1. Adam ölmüş veya ölümü intaç eden bir yara ika edilmiş ise bir seneden beş seneye kadar hapis,

2. Ahvali sairede iki seneye kadar hapistir, şukadar ki bu ceza fail hakkında münferiden cürüm işlemiş olması halinde verilecek cezanın üçte birini tecavüz edemez,

3. Maktul ve mecruha karşı el dokundurmuş olmayıpta yalnız kavgaya dahil olanlar altı aya kadar hapsolunur,

4. Kavganın hudusuna sebebi asli olanlar hakkında yukarda beyan olunan cezalar üçte bir miktarı artırılır.



Madde 466 – (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir kavgada korkutmak için silah çeken altı aya ve silah boşaltan bir seneye kadar hapsolunur.



Madde 468 – (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir kadının rızası olmaksızın çocuğunu düşürten kimseye yedi seneden on iki seneye kadar hapis cezası verilir.

Rızasile bir kadının çocuğunu düşürten kimseye iki seneden beş seneye kadar hapis cezası verilir. Çocuğu düşürtmeğe rıza gösteren kadına da aynı ceza verilir.

Aşağıdaki hallerde birinci fıkra hükmü tatbik olunur:

1- Eğer kadın on dört yaşından küçükse veya her ne suretle olursa olsun irade veya idrak kabiliyetinden mahrum ise,

76
2 - Eğer rıza şiddet veya tehdid veya telkin veyahut iğfal ile elde edilmiş olursa,

Birinci fıkrada yazılı fiil kadının ölümüne sebep olmuş ise ceza on iki seneden yirmi seneye ve bedeni bir zararı mucib olmuş ise on seneden on beş seneye kadar ağır hapis cezası verilir.

İkinci fıkrada yazılı fiil kadının ölümüne sebep olmuş ise beş seneden on iki seneye ve bedeni bir zararı mucib olmuş ise üç seneden sekiz seneye kadar ağır hapis cezası verilir.



Madde 480 – (11/12/1944 tarih ve 4683 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Her kim toplu veya dağınık bir kaç kişi ile ihtilat ederek diğer bir şahıs hakkında bir maddei mahsusa tayin ve isnadiyle halkın hakaret ve husumetine maruz kılacak yahut namus ve haysiyetine dokunacak bir fiil isnat ederse üç aydan otuz aya kadar hapse ve elli liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezasına mahküm olur.

Eğer bu cürüm umuma neşir veya teşhir olunmuş yazı veya resim veya sair neşir vasıtalariyle irtikap olunmuş ise failin göreceği ceza altı aydan üç seneye kadar hapis ve 200 liradan 500 liraya kadar ağır para cezasıdır.

Madde 482 – (11/12/1944 tarih ve 4683 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Her kim toplu veya dağınık bir kaç kişi ile ihtilat ederek her ne suretle olursa olsun bir kimsenin namus veya şöhret veya vakar ve haysiyetine taarruz eyler ise üç aya kadar hapis ve yüz liraya kadar ağır para cezasiyle mahküm olur.

Eğer bu fiil, kendisine tecavüz olunan kimse yalnız olsa bile huzurunda, yahut kendisine hitaben yazılıp gönderilmiş bir mektup, telgraf, resim veya herhangi bir yazı veya telefon ile işlenirse failin göreceği ceza dört aya kadar hapis ve 150 liraya kadar ağır para cezasıdır.

Eğer kendisine tecavüz olunan kimsenin huzuriyle beraber alenen vakı olursa ceza altı aya kadar hapis ve iki yüz elli liraya kadar ağır para cezasıdır.

Eğer fiil 480 inci maddenin ikinci fıkrasında beyan olunan vasıtalardan biriyle işlenirse failin göreceği ceza üç aydan bir seneye kadar hapis ve 100 liradan 250 liraya kadar ağır para cezasıdır.

Madde 486 – (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Bir dava esnasında iki taraf veya vekilleri canibinden dava hakkında mahkemeye verilen evrak ve iradolunan müdafaatın muhtevi olduğu elfazı tahkiriyiden dolayı takibat icra olunmaz. Şu kadar ki mahkeme kanunen muayyen olan inzibati tedbirlerden maada bu lafızları havi bulunan evrakın tamamen veya kısmen ortadan kaldırılmasını emir ve mütecavizün aleyhin talebiyle kendisine tazminat itasına hükmedebilir.



Madde 491 – (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Her kim, diğerinin taşınabilir malını rızası olmaksızın bulunduğu yerden faydalanmak için alırsa üç aydan bir seneye kadar hapsolunur.

Hırsızlık:

1 - Resmi dairelerde ve evrak mahzenlerinde bulunan Devlete ait mal ve evrak veya umumi müesseselerde muhafaza olunan yahut diğer mahallerde bulunup menafii umuma ait olan eşya hakkında vuku bulursa,

2. Adet muktazası olarak yahut tahsis ve istimalleri itibariyle umumun tekafülü altında bulunan eşya hakkında işlenirse,

77
3 - Hırsızla malı çalınan arasında hizmet veya bir iş yapmak veya bir yerde muvakkat olsun birlikte oturmak yahut karşılıklı nezaket icaplarından ileri gelen itimadı suiistimal neticesi olarak hırsızın siyanetine terk ve tevdi olunmuş eşya hakkında işlenirse,

4 - Gündüzün bir bina içinde veya duvarla çevrilen müştemilatına girilerek işlenirse,

5 - Yankesicilik suretiyle yapılırsa,

6 - Mandıra, ağıl gibi hayvanata mahsus yerlerde bulunan yahut lüzumuna göre açık yerlerde ve kırlarda bırakılan ve haklarında 493 üncü maddenin 5 inci fıkrasının tatbikı mümkün olmıyan hayvanları bu yerden almak suretiyle işlenirse,

cezası altı aydan iki seneye kadar hapistir.

Bu maddede ayrı ayrı gösterilen hallerden ikisi birlikte işlenen hırsızlık cezasının aşağı haddi bir sene hapistir.

Madde 492 – (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Hırsızlık:

1 - Geceleyin bir bina içinde yahut süknaya mahsus bir yerde veya müştemilatında işlenirse,

2 - Kanunen veya Hükümetin emriyle resmen mühür altına alınmış şeyler hakkında işlenirse,

3 - Çalınan şey umumi bir felaket ve musibetin tesir ve neticesini gidermek veya hafifletmek maksadiyle hazırlanmış eşya hakkında olur yahut umumi musibet veya heyecandan yahut mal sahibinin uğradığı hususi bir felaketten mütevellit kolaylıktan istifade suretiyle yapılırsa,

4 - Mezarlıkların veya mahfuz mezarların muhafaza veya tezyini için konulmuş yahut cesetle gömülmüş eşya hakkında işlenirse,

5 - İbadet olunan yerde mabede ait eşya hakkında işlenirse,

6 - Karada ve denizde her nevi nakil vasıtaları içinde seyahat eden yolcuların eşya ve parası hakkında yahut umuma mahsus nakliye vasıtalarını işletmekte bulunan idarelerin dairelerinde veya istasyon ve iskelelerinde veya mabetlerin içinde yapılırsa,

7 - Ormanlarda kesilmiş odunları ve istif edilmiş kereste ve ağaçları ve sair yerlerde koparılmış veya biçilmiş ve lüzumuna göre açık bırakılmış olan mahsulleri ve tarlalarda bırakılmış ziraat aletleri hakkında işlenirse,

Suçlu bir seneden üç seneye kadar hapsolunur.

Bu maddede yazılı suçlar ikiden fazla kimseler tarafından birlikte yapılır yahut yukarıda yazılı hallerden ikisi birlikte işlenirse cezanın yukarı haddi verilir.

Madde 493 – (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Hırsızlık:

1 - Hırsız, hırsızlığı işlemek veya çalınmış malı başka yere kaldırmak için duvar, kapı, pencere, demir parmaklık, kasa ve sandık gibi şahısları ve malları muhafaza için sağlam maddelerle ve muhkem surette yapılmış şeyleri yıkar, devirir, kırar, deler veya mahveder yahut suni vasıtalarla veya şahsi çevikliği sayesinde bertaraf edilebilen maniaları kaldırarak hane ve sair yerlere girer ve aşarsa,

2 - Cürmü işlemek veya çalınmış eşyayı başka yere kaldırmak için taklit anahtar yahut sair aletler kullanarak bir kilidi açar veya sahibinin terk veya kaybettiği anahtarı elde ederek onunla yahut haksız yere elinde bulundurduğu asıl anahtarla açarsa,

78
3 – Kıyafet değiştirerek işlenirse,

4 – Salahiyeti olmaksızın resmi sıfat takınarak yapılırsa,

5 – Meskün bir hanenin doğrudan doğruya müştemilatından olan veya duvarla çevrilmiş bulunan yerlerindeki hayvan hakkında işlenirse,

cezası üç seneden beş seneye kadar hapistir.

Bu maddede ayrı ayrı gösterilen hallerden ikisi birlikte olarak işlenir yahut bu maddede yazılı suçlar ikiden fazla kimseler tarafından birlikte yapılırsa cezanın yukarı haddi hükmolunur.

Madde 495 – (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Her kim, menkul bir malın zilyedini veya cürüm mahallinde bulunan bir başkasını cebir ve şiddet kullanarak veya şahsen veya malen büyük bir tehlikeye düşüreceği beyaniyle tehdit ederek o malı teslime yahut o malın kendi tarafından, zaptına karşı suküt etmeğe mecbur kılarsa üç seneden on seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm olur.

Bir malın nehbi esnasında veya akabinde fiili icra ve itmam etmek veya malı kaçırmak yahut kendisini veya şerikini cezadan kurtarmak için mal sahibine veya vaka mahalline gelen başkasına karşı cebir ve şiddet veya tehdit icra eden kimse hakkında dahi aynı ceza hükmolunur.


Yüklə 1,84 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   32




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin