1.2. KÖKTÜRKLERİN TUTSAKLIK DÖNEMİ - KÜRŞAD
İtİlâli
Doğu Köktürkleri 630-682 arasında 52 yıl, Bat, Köktürkleri 659-690 a-rasında 31 yıl Çin tutsaklığında kaldılar.
Doğu Köktürklerinin 630'da Çin tutsaklığına düşmeleri üzerine kağanlığa bağlı Türk halkı üç parçaya bölündü. Birinci parça, 627'de Orhun vadisinde bağımsızlığını ilân eden Sir Tarduşlara katıldı. Bir süre bağımsız olan Sır Tarduşlar 646'da dağıldı ikinci parça, batıya giderek Doğu Türkistan şehir devletlerine yerleşti. Doğu Köktürklerinin son hükümdar, olan İl Ka-
ğan'la birlikte hareket eden yüz binlik kitle ise Çin'de tutsak edildi (Taşağıl
2002: 675) Çin tutsağı Türkler çeşitli garnizonlara yerleştirilerek Çin ordusu
.çm çalıştılar. Köktürk hanedan üyeleri, bir kısım boy beyleri ve aileleriyle
on bin kişilik bir Türk kitlesi ise başkent Çaŋan'a yerleştirildi. İleri gelen
Türklere generallik rütbesi verildi ve sarayda muhafız olarak istihdam edildi.
Çin sarayı muhafız generallerinden biri de Köktürk şehzadesi Ci si-
şuay idi. Kimin (Tulu) Kağan'ın küçük oğlu, Çulo ve İl Kağanların karde
şiydi. Çin sarayını, ele geçirmek ve Türklere bağımsızlıklarını kazandırmak
üzere Köktürk ileri gelenlerinden oluşan kırk kişilik gizli bir örgüt kurdu.
Çin prensi Li, ci, gece dolaşmaya çıktığı zaman açık kapıdan girerek impa
ratoru yakalayıp sarayı ele geçirmek üzere bir plân yaptılar. Plân uygulama
ya konduğu gece şiddetli bir fırtına koptuğu için Li ci, her zamanki gezisine
çıkmadu. Fakat artık harekete geçilmişti ve geri dönüş mümkün değildi Sa
ray, basarak yüzlerce Çinli öldürdüler. İmparator Tay-sung'un kaldığı böl
meye yaklaştıkları s,rada dışarıdan gelen kalabalık Çin birliklerine karşı
koyamadılar. Saray ahırını basıp ele geçirdikleri atlarla Vey ırmağına yönel-
diler. Vey ırmağını geçebilirlerse bozkırda izlerini kaybettirip bağımsızlık
savaşını sürdürebilirlerdi. Ancak sınırdaki kalabalık devriyeler tarafından
yakalanıp öldürüldüler (Taşağıl 2002: 676-677). Kendisi de bir şehzade ol
duğu ve hareketin başında bulunduğu hâlde Ci şi-şuay kağanlığı kabul et
memiş ve başardıkları takdirde yeğeninin kağan olması konusunda anlaş-
mışlardı. y
639 baharındaki bu hadise Çin sarayını çok korkuttu. Başkentteki on bin Türk' ün büyük bir tehlike oluşturduğuna karar verdiler ve Türkleri Çin'in
94 Ahmet B. ERC İLASUN
kuzeyindeki sınır eyaletlerine yerleştirdiler. Çin'de korku yaratan olay Türkler arasında ise bağımsızlık ülküsünü canlı tuttu; Köktürkler bağımsız olma duygu ve düşüncesini gönüllerinden ve zihinlerinden çıkarmadılar.
Doğu Köktürklerinin gittikçe zayıflayarak Çin'e tutsak olması ve Çi şi-şuay'ın 39 arkadaşıyla 639'da Çin sarayını basması, Türk yazarı Nihal Atsız tarafından 1300 yıl sonra Bozkurtların Ölümü adıyla romanlaştırıldı. Çi şi-şuay, Kürşad adıyla âdeta yeniden diriltildi. Kürşad ve arkadaşlarının adları Cumhuriyet Türkiyesinde yüzlerce Türk çocuğuna ad olarak verildi. Bozkurtların Ölümü, Köktürklerin mensur destanı oldu. Türk destan şairi Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu romanı, Bozkurtların Destanı ? adıyla nazma çekti; 639'daki baskın Kürşad ihtilâli adıyla 1300 yıl sonra büyük bir ün kazandı. Azerbaycan şair ve yazarı Bahtiyar Vahabzade, Bozkurtlarm Ölümü'nü tiyatro eseri hâline getirdi; eser Türkiye, Azerbaycan ve Ahmet Yesevî Üniversitesi tiyatrolarında sahneye kondu. Nihal Atsız'ın romanı 1990'dan sonra Azerbaycan, Özbek, Kırgız ve Türkmen Türkçelerine aktarılarak bütün Türk dünyasına mal oldu. Kürşad ve arkadaşları Türk kültür bütünlüğü içinde ölümsüzleşti.
Kürşad ihtilâli, tutsaklık döneminin tek bağımsızlık hareketi değildir. Doğu ve Batı Köktürkleri daha başka bağımsızlık teşebbüslerinde de bulundular.
Köktürk şehzadelerinden Çepi 630'ların sonlarında birkaç bin kişilik a-damıyla Altay dağlarına sığınmıştı. Her yanı dağlarla çevrili, dar bir geçitle girilen düz ve geniş bir ovaya gelmişti. Burası belki de bir zamanlar atalarının yaşadığı Ergenekon idi. Ergenekon, Köktürkler için yeniden doğuşu simgeleyen bir ana rahmi gibiydi. Çepi, 30 000'lik güce ulaşınca kağanlığını ilân etti. Bu yeni bir bağımsızlık hareketiydi. Bir kısım Karluk ve Kırgız da onun kağanlığını kabul etmişti. Çinliler bu bağımsızlık ateşini de söndürmeye karar verdiler ve her zamanki gibi Türk boylan arasına fitne soktular. Karluk ve Uygur gibi boylar Çin tarafını tutunca Çepi yalnız kaldı ve 650'de tutsak edildi (Taşağıl 2002: 678).
Bağımsızlık ilân eden bir başka Köktürk şehzadesi Tuce idi. Tibetlilerle ittifak yapmış ve On Okların başına geçerek kağanlığını ilân etmişti. 676'daki bu hareket de 678'de bastırıldı; Tuce hileyle tutsak edildi (Kafesoğlu 1996: 102; Salman 1998: 15). 682'de bir başka On Ok önderi, Ki-pu Çor da bağımsızlığını ilân etti; fakat o da başarısız oldu (Salman 1998: 15).
TÜRK DİLİ TARİHİ 95
Dostları ilə paylaş: |