2.2.3. Ermenistan-Azerbaycan Çatışmasında İran Faktörü
İran’ın Ermenistan-Azerbaycan çatışmasında mevcut çıkarlarının bir çok boyutu vardır. Bunların ilki bölgenin tarihi ile ilgilidir. 19. yüzyılda Ruslar tarafından mağlub edilmezden önce, Farslar Güney Kafkasya’nın önemli hissesini yönetiyorlardı. Bu araziler sonra Gülistan ve Türkmençay anlaşmaları ile Rusların kontrolüne geçti, fakat bu tarihi toprakların kaybedilmesi İran için hala kanayan yara niteliğindedir.
İkincisi, jeopolitik boyuttur.182 İran, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki çatışmasının kendi ulusal güvenliği için tehdit oluşturduğu fikrindedir. Bu yüzden Dağlık Karabağ sorununun şiddetlenmesinden yana değildir. Çünki, sorun İran’ın iki sınır komşusu arasında cereyan ediyor. Sınırına yakın arazilerde sıcak çatışmaların yaşandığı 1993 yılında İran bu bölgeden sığınmacıların akınına veya yabancı aktörlerin askeri müdahalesine maruz kalmak gibi endişelere kapılmıştı.183 Diğer bir taraftan, sorunun çözümü Nahçivan (Mehri) koridorunun kaderini ve böylelikle, İran’ın Ermenistan’a kara yoluyla ulaşabilmesinin devam edip etmeyeceğini belirleyecektir. Bu yol İran ve Ermenistan arasında ekonomik faaliyetin hacmine göre önemlidir.
Diğer önemli boyut, etnik ve dini faktörlerin birleşimidir.184 İran İslam Cumhuriyeti Azerbaycan’ın Müslüman olmasına, ortak tarihi ve kültürel geçmişe rağmen Dağlık Karabağ sorununda açık şekilde ifade etmese de Ermenistan’ı desteklemiştir. Bilindiği üzere, Kuzey-Batı İran’da Azerbaycan’a nispette iki katı Azeribaycanlı-neredeyse 30 milyon – yaşamaktadır. Dünyanın en önemli stratejistlerinden Zbigniew Brzezinski’nin tabirince, “eğer Azerbaycan siyasal ve ekonomik açıdan istikrarı yakalayabilirse İran Azerbaycanlıları, daha fazla büyük bir Azerbaycan düşüncesine bağlanacaklardır”. Bunun karşısını alabilmek için İran, doğal olarak, Müslüman bir devletin – Azerbaycan’ın – zayıf kalmasını tercih etmiştir.185
Dolayısıyla, İran sorundaki tutumu ile ilgili karışık mesajlar vermeye de devam ediyor. Bir taraftan İran’ın Ermenistan’la yakın ilişkileri var ve çoktaraflı işbirliğini sürdürüyor. Diğer taraftan, İran Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’a ait olduğunu savunan ve sorunun barışçıl çözümü için yardım etmeye hazır olduğunu ifade eden açıklamalarda bulunuyor.186
Nihayet, bölgesel rekabet meselenin diğer boyutudur. Önemli bölgesel güçler olan Rusya ve Türkiye soruna müdahil olurken İran’ı uzak tutmaya çalışıyorlar. Nitekim, İran yılların izolyasyonundan kurtularak Türkiye ve Rusya ile birlikte bölgede üçüncü güç olmaya çalışıyor.187 İran’ın üzerindeki yaptırımların kaldırılmasından sonra onun Güney Kafkasya bölgesine ilgisini arttıran bir çok sebepleri vardır. Avrupa, Rusya doğal gazına olan bağımlılıktan kurtulmaya çalışıyor ve İran Avrupa pazarlarını elde etmek şansı kazanmak istiyor. Fakat, bunun için ilk önce Güney Kafkasya bölgesinde söz sahibi olmalıdır. Stratfor’a göre sanksiyalardan sonra İran Dağlık Karabağ sorununda daha fazla ilgili olacaktır. 22 Ocak 2016 tarihinde İran Dış İşleri sorunda arabuluculuk yapmayı önerdi. Çünki, İran bölgede siyasi açıdan daha aktif olarsa ve her bir Güney Kafkasya ülkesi ile ticaretini artırarsa kendi hefeflerine yaklaşmış olacaktır.188
Nisan 2016’da yaşanan Ermenistan-Azerbaycan çatışması zamanı İran, Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla ilk olarak tarafları ateşkese davet etmiştir. Sonrasında ise, İran Savunma Bakanı hem Azerbaycan, hem de Ermenistanlı meslektaşlarını arayarak sorunun çözümünde yardım ve destek teklifinde bulunmuştur. İran’ın Karabağ sorunundaki müzakere surecine müdahil olma isteği 5 Nisan’da İran’da yapılan İran-Türkiye-Azerbaycan üçlü toplantısında dışişleri bakanı Zarif tarafından tekrar dile getirilmiştir.189 Fakat, bu konuda İran, Rusya tarafından sınırlamalara maruz kalıyor. Çünki, daha önce de anlatıldığı üzere, Rusya, Dağlık Karabağ sorununda tek başına söz sahibi olmak istiyor.190
Dostları ilə paylaş: |