TÜRK DÜNYASININ BÜYÜK KAYBI CENGİZ AYTMATOV
Türk Dünyası bir büyük evladını daha kaybetti. Yazar, hikayeci, romancı, büyük ufukların adamı, diplomat ve feylazof Cengiz Aytmatov artık yaşamıyor. Ancak sağlam fikirleri, gerçekçi ve kurtarıcı düşünceleri daima yol gösterecek ve diri kalacaktır. Eserl
TÜRK DÜNYASININ BÜYÜK KAYBI CENGİZ AYTMATOV
Dr.Agah Oktay Güner
Türk Dünyası bir büyük evladını daha kaybetti. Yazar, hikayeci, romancı, büyük ufukların adamı, diplomat ve feylazof Cengiz Aytmatov artık yaşamıyor. Ancak sağlam fikirleri, gerçekçi ve kurtarıcı düşünceleri daima yol gösterecek ve diri kalacaktır. Eserleri Kırgız Türkleri ve dünya Türklüğü için her zaman okunacak, rehber kaynaklar olacaktır. İnsan olma yolunda verdiği mesajlar bütün insanlara ne olduklarını hatırlatacak ve “ben insan mıyım"” dedirtecek ağırlığını sürdürecektir.
Türk Yazarı Cengiz Töre Kyulaviç Aytmatov, 12 Aralık 1928'de Kırgızistan'ın Başkenti Frunze"de (Bişkek) doğdu. Babası Törekul Aytmatov"u 1937 yılında "Stalin terörü" öldürdü. Dört çocuğuyla dul kalan annesi Necime Aytmatov, onları besledi ve büyüttü. II. Cihan Harbi, SSCB"yi felç etmişti. Köyün bütün gençleri askere alındığı için 15 yaşında Kolhoz katibi oldu. “Kırgız Çobanı” adlı ilk hikaye denemelerine de o yıllarda başladı.
Cengiz Aytmatov, savaştan sonra Kazakistan"daki Cambul Veteriner teknik okulunu bitirdi; bilahare Kırgızistan Tarım Enstitüsü"ne devam ederek buradan mezun oldu. Bu meslek hayatı, O"na kendi toprağını ve kendi insanını yakından tanıma imkanı verdi. 1956-1958 yılları arasında Gorki Sanat Enstitüsü"nde stajı kabul edilen Aytmatov, "Halk Düşmanının Oğlu" damgasını taşımasına rağmen Moskova Üniversitesi Edebiyat Fakültesi"ne girmeyi başardı. Kruçev"in uyguladığı Stalin karşıtı politikalar sayesinde, Sovyet Yazarlar Birliği"ne ve Sovyet Komünist Partisi"ne kabul edildi.
Cengiz Aytmatov, dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyor ve Türk Dünyası"nın nasıl bir yol izlemesi gerektiğini düşünüyordu. Aytmatov, yıllar öncesinden şu kanaate ulaştı, ”Dünya devletleri çeşitli şekillerde birleşmeye ve bir güç oluşturmaya gidiyor; işte Avrupa Birliği bunun en yeni örneği. Türk Devletleri de birleşmelidir. Bu birleşmenin zemini siyaset, kültür veya ekonomi olabilir. Yeter ki bu konuda şuur birliği olsun. Ortak kültür, ekonomi politikalarının sonucu olarak siyaset birliği, "Türk Dünyası"na dünya politikasında büyük bir güç ve ağırlık kazandıracaktır”.
Aytmatov"un özet olarak ifade etmeye çalıştığım bu görüşlerini, bizler de yıllardır savunuyoruz. AB taraftarları tokat üzerine tokat yiyor. ABD taraftarlarının gözleri biraz açıldı! Sovyetler Birliği taraftarları ise ağalarını kaybetmenin yılgınlığı içindeler. Halbuki “Türk Dünyası Birliği” yeni, diri, yara almamış bir projedir. Bu projede genç nüfus en büyük zenginliktir. Türk coğrafyasını yeraltı ve yerüstü kaynakları, akarsuları, denizleri ile her türlü zenginliğe sahiptir.
Bu düşünceler Aytmatov"dan önce de ifade edilmiştir. Ancak O"nun eserleriyle dünya çapında kazanmış olduğu ün ve itibar, bu görüşlerin geniş ölçüde yankı bulmasına sebep olmuştur. Ne yazık ki bu doğru ve isabetli tespit ve tavsiye yönünde çok az iş gerçekleştirilmiştir. Alfabe birliği bütün bunların temelidir. Henüz bu himmeti ve siyasi iradeyi bekliyoruz.
Aytmatov"u bu ölçüde güçlü bir yazar hakline getiren özellikleri nelerdi, bunları ifade edelim: Milli kültürünü tanıması, yorulmadan milli kültür zenginliklerini, destanları, masalları araştırması, bunları keşfederken milliden evrensele doğru açılması. Her zaman insanın özünü, evrenselin özünü yakalama dikkati, bu çizgiyi takip gayreti...
Cengiz Aytmatov basit veya şaşırtıcı olaylardan, ayrıca destan ve masallardan bütün insanlığı ilgilendiren mesajlar çıkarmayı sanatının amacı sayıyordu.
Aytmatov"un hemen bütün hikaye ve romanlarına kaynaklık eden, temel malzemeyi veren ünlü Kırgız destanı Manas"tır. Ayrıca Kırgız-Kazak-Moğol masal ve efsanelerinden de faydalanmıştır. Manas Destanı gibi feyizli bir kaynağa eğilmesi Cengiz Aytmatov"a en büyük milliliği sağlamıştır. Yazarın yiğitlik ve aşıklık ruhu gibi eserlerinin en kuvvetli iki unsurunu böylece atalarından öğrendiği, hatta ozanlarla meşkettiği ortaya çıkmaktadır. ( Ahmet Kabaklı Türk Edebiyatı Sf: 115-121)
Temel sancısı insan olan Aytmatov, insanın saygı duyulan, bir sosyal yapıda yaşamasını ister. Ancak O, yaşadığı zamanın Rusyası ve ABD de insanın sadece ekonomik üretim aracı olarak değerlendirildiğini ve mankurtlaştırıldığını ifade eder. Mankurt düşünme yeteneğini kaybetmiş, idraksiz ve iradesiz köle demektir.
Aytmatov'un "Gün Uzar Yüzyıl Olur" adlı eseri pek çok Batı diline ve Türk lehçelerine çevrilip yaygınlaşırken, "mankurt" kavramı da kabul görerek literatüre girmiş ve “mankurt” ve “mankurtlaştırma” temaları yaygınlaşmıştır.
Marksist sistem, parti diktatoryasıyla, gizli polisiyle insanları korku düzenine sokmuştur. Kapitalist sistem de “Tüketim Toplumu” modeliyle tüketme yarışına girmiş bireylerin yaşadığı bir dünya kurmuştur. Şahsiyeti silen, korku veya tüketim araçlarıyla kişilerin düşünme yeteneklerini kaybettikleri bir toplum içinde fert bir mankurttur. İşte Aytmatov"un eski destanlarımızdan çıkardığı “mankurt”, böylece gönüllü olarak itaat edenlerin simgesi oluyor. Ne yazık ki “Mankurt” yapısındaki kafa ve ruh köleleri, bütün ülkelerde her yıl çoğalıyor.
Bu büyük yazarın temel sancısı yukarıda da belirttiğimiz gibi insan olmak, insan olarak yaratılmanın onurunu korumak, her hal ve şartta insan olmaktan ayrılmamaktır. İnsan gibi yaşamak, İnsan gibi düşünmek ... ideolojilerin kölesi olmadan hür insan olmak.
Evet... Bu büyük insan düşüncelerini, SSCB"de Marksist sistemden başka hiç bir fikre hayat hakkı tanınmadığı, aksi düşüncede olanların imha edildiği şartlarda yazdı ve yaydı.
Cengiz Aytmatov diplomat olarak da ülkesini Avrupa hükümetleri nezdinde temsil etti. Bu alanda da başarılı hizmetler ifa etti.
Bu olağanüstü yazarı okumak ve okutmak hepimizin görevidir. Türk kültürünün bu abide şahsiyetini tanımak; milli değerlerimizin, kimliğimizin, şahsiyetimizin yeni ufuklara açılmasını sağlayacaktır.
Aziz Cengiz Aytmatov"a; Allah"tan rahmet diliyorum. Sevenlerinin ve Dünya Türklüğünün başı sağolsun...
Dostları ilə paylaş: |