Nur Baba: Nur Baba romanı bir Bektaşi şeyhiyle genç bir muhibbesi arasındaki aşkın hikâyesidir. Roman bu aşkın sahnesini çizen bir dekorla başlamaktadır. Nur Baba dergâhı İstanbul’un yedi tepesinden birinde bulunmaktadır. Her zamanki ilahili, neyli, sazlı ve içkili dem âlemlerinden birine sahne olmaktadır. Bu âlemler sabaha kadar sürmekte ve sofralar çoğunlukla bir tekme ile devrilmektedir.
Romanın birinci kısmında merkez Nur Babadır. Nur Baba söz konusu dergâhın şeyhidir. Hırslı ve hoppa bir genç olan şeyh eski bir aşkını değiştirmek üzeredir. Bu eski aşkı Ziba adlı Boğaziçi’nin eski şiir ve zevkinden kopup gelen bir kadındır. Ziba İstanbul’un eski ve namlı ailelerinden birine mensuptur. Babası Abdülaziz devrinin zenginlerinden Safa Efendi isimli bir zattır. Çamlıca’daki köşkünde tantana ile yaşamaktadır. Tekkelerde hiçbir mürşidin yanı başı zibaa Nur Babanınki kadar haz verici gelmemiştir. Nur Babaya şöhretini kazandıran Ziba’dır. İkisi arasında zamanında çok ateşli olan bu aşk artık küllenmeye yüz tutmuştur. Nur Baba erenler meclisinde daima yanarken, aynı zamanda daima hükmetmektedir. Etrafı gençlerden, ihtiyarlardan, kadın ve erkeklerden oluşan dindar ve gönlü yaralı bir âşık alayı ile çevrilmiştir.
Nur Baba çocukken bu dergâhın aslı belli olmayan, cılız bir sığıntısıdır. Muhitler arasında «Nuri» diye çağırılmaktadır. Çocukluğu hastalıklı ve çirkindir. Dergâhın sahibi olan Arif Babanın ölümünden sonra Arif Babanın karısı Celile bacı ile evlenir. Celile bacı onu seven üç önemli kadından biridir. Ciddi, düzenli ve ağır başlıdır. Nur Baba üzerindeki etkisi büyüktür.
Nur Baba, Ziba’ın yeğeni Nigar Hanım Hanımın da kendi aralarına katılmasını istemekte, fakat ziba buna şiddetle karşı çıkmaktadır. Nigar Hanım ile karşı karşıya geldiği zaman değişken devreyi atlatmış, sabit ve olgun bir Bektaşi şeyhidir, Nur Baba. Gür ve siyah sakalı ona olgun bir erkek görünümü kazandırmaktadır.
Nigar Hanımı elde edebilmek için çeşitli aşk oyunlarına ve hilelerine başvurmuştur. Maddi kadınları istila etmekte, hükmeden mağrurların karşısında şımarık çocuk rolü oynamaktadır. Nigar Hanımı ise diller dökerek, çeşitli ağlamalar yaparak; mey ve şarkılarla, bütün sesinin ve bakışının kudretini kullanarak elde etmeye çalışmaktadır. Dini ayinleri de insanları elde etmede bir araç gibi kullanmaktadır.
Nigar Hanım, bir sefirin, hayatı herke gibi anlamsız geçen güzel karısıdır. Nişantaşı’nda kocasının akraba ve dostlarıyla çevrili dar ve sıkıcı bir çember içinde gibidir. Nur Babayla karşı karşıya geldiğinde yanaklarında gamzeler, çocuk gözleriyle günahın ve tehlikenin karşısındadır. Renk renk çıralar yanan bir çevrenin havasını solumuş ve baş döndürücü bir koku ile sarhoş olmuştur.
Nigar Hanım, halası Ziba’ın da etkisiyle, fakat yanında yakın dostlarından bir genç olan Macit ile beraber tarikata girer ve Bektaşi olur. Nur Baba Nigar Hanım Hanıma büyük bir ilgi gösterir. İlk sefer baba tarafından kendisine sunulan demi reddeden Nigar Hanım, ikinci defa sunulduğunda çevresindekilerin de uyarılarıyla bunu kabul etmek zorunda kalır.
Zamanla Nigar Hanım ile Nur Baba arasında büyük bir aşk doğar. Sık sık mektuplaşırlar. İlk aşıklar gibi Çamlıca tepelerinde, Boğaziçi korularında, Marmara sahillerinde bütün yaz şarkı ile, yan yana oturarak baş başa dolaşırlar. Hiçbir şeyden çekinmezler. Fakat kışın ilk yağmurları düşmeye başladığı zaman Nur Baba her sene olduğu gibi dergâhını kapayıp Üsküdür’daki kışlığına iner. Nigar Hanım da kocasının Nişantaşı’ndaki konağına taşınır. Artık görüşmeleri, birçok fedakârlıkları gerektiren ve zahmetler doğuran bir olay haline gelmiştir. Nur Baba sonunda Nigar Hanımı ikna eder. Nigar Hanım Hanım evini, kocasını ve çocuklarını terk ederek Nur Babaya gider. Canını, malını ve rahatını feda eder. Malını dergâha bağışlar.
Fakat beş altı sene gibi kısa bir süre geçirdiği hayat, yirmi dört saat süren dem âlemleri, arasız muhabbetler ve Nur Babanın yorucu aşkı, kadıncağızı vaktinden evvel çökertmiş, adeta tanınmaz bir hale sokmuş, saçları ağarmış ve sesi o kadar içki ve sigaraya, bağırıp çağırmak, uykusuzluklara dayanamayarak kısılmıştır. Yavaş yavaş babanın yanındaki itibarını kaybetmeye başlar. Hele Nur Babanın dergâhın genç ve güzel muhibbelerinden Süheyla ile evleneceğini açıklaması üzerine zavallı kadıncağız büsbütün yıkılır. Nur Babaya bağlanmadan evvel en yakın dostu olan Macit ona çocuklarına ve eski yaşantısına geri dönmesi için bir fırsat verirse de, o kendisine uzanan yardım elini kabul etmez ve tekrar Nur Baba dergâhına geri döner.
Dostları ilə paylaş: |