Bir Sürgün: Doktor Hikmet, İstanbul’da yaşayan varlıklı bir ailenin çocuğudur. Babası, Sultan Murat taraftarı olduğu için yıllardır göz hapsinde tutulmaktadır; kendisi de tıp eğitimini tamamladıktan sonra İzmir’e sürgün edilmiştir. İzmir’de Gureba Hastanesi’nde görev yapan Doktor Hikmet, özgür bir yaşam için Paris’e gitmeyi arzular. 1904’te, İzmir’den kalkan bir vapura ani bir kararla kaçak yolcu olarak binip Paris’e giden Doktor Hikmet, orada kaldığı yıl, kitaplardan ve dergilerden tanıyıp hayranlık duyduğu Fransız kültürünü gerçek yüzüyle yaşamaya çalışır; bu arada şehirdeki bazı Jön Türkler’le tanışır. Paris günlerinde ekonomik sıkıntılar, vefasız aşklar, hastalıklar ve yalnızlık çeker. Paris’te geçirdiği yaklaşık bir yıllık sürenin sonunda verem hastalığına yakalanıp hayatını kaybeden Dr. Hikmet’in cesedi, “toprak parası bulunup verilemediğinden Paris’in umumî kuburlarından birine” gömülecektir.