4.Servet-i Fünuncular, baskı döneminin şartlarında ürün vermişler, sosyal-siyasi konulara girememişlerdir.
5.Servet-i Fünuncular, estetik bir edebiyat vücuda getirmişler, sanat sanat içindir anlayışına bağlı olmuşlardır.
6.Servet-i Fünuncular bireysel konulara ağırlık vermişler, aşk, ölüm, marazi duygular, aile, hayali mekânlar(egzotizm), hayal-gerçek çatışması gibi konuları işlemişlerdir.
7.Kaçış fikrine sahiptirler; Yeni Zelanda’ya kaçmak istemişler, bu plan suya düşünce Manisa’nın Sarıçam köyüne gitmek istemişler, fakat bu da gerçekleşmemiştir.
8.Servet-i Fünuncular, Tanzimat’la başlayan yeni türlerin olgun örneklerini vermişlerdir. Roman, öykü, şiir, eleştiri gibi türlerde daha Batılı ve daha olgun örnekler ortaya koymuşlardır.
9.Tanzimat dönemindeki gazetecilik faaliyetleri bu dönemde yerini dergiciliğe bırakmıştır; başta Servet-i Fünun dergisi olmak üzere Malumat, Mirsat, Hazine-i Fünun, Maarif gibi dergiler gazetecilikten daha fazla rağbet görmüştür. Dergicilik eleştiri gibi öğretici metinlerin gelişmesinde rol oynamıştır.
10.Servet-i Fünuncular öğretici metinlerde gezi, anı, eleştiri türlerinde özgün eserler ortaya koydular. Gezi’de Cenap Şahabettin, anıda Halit Ziya, eleştiride Ahmet Şuayb öne çıkan isimlerdi.
11.Şiirde Sembolizm ve Parnasizm’den gelen müziğe, ahenge ve ritme dayalı şiir anlayışı öne çıktı. Konular aşk, kadın, marazi duygular, hayal-hakikat çatışması, ölüm ve aile temaları etrafında kümelendi. Şiir düzyazıya(anjambman) yaklaştırıldı. Sosyal konular işlenmedi. Cenap Şahabettin ve Tevfik Fikret şiirde daha çok öne çıktılar.
12.Roman ve öyküde realizm ve natüralizme uygun örnekler verildi. Olay öyküsüne dair öyküler hem dil hem de konu bakımından daha bir halka dönüktü. Romanda olaylar İstanbul’da boğaz içi çevresinde geçti. Kahramanlar kentsoylu(okumuş ve Batılı) tiplerdi. Tanzimat’ta görülen roman kusurları giderildi, kusursuz roman örnekleri yazıldı. Halit Ziya ve Mehmet Rauf roman ve öyküde ön plana çıktı.
13.Düzyazıda Fransız cümle yapısı örnek alındı. Ah, oh gibi ünlemler; ki, ve gibi bağlaçlar, devrik cümleler kullanıldı. Anlatımda monotonluğu kırmak için fiillerin kipleri değiştirildi.