126
HATAYİ
(Erdebil, 1486-1524) Asıl adı Şah İsmail’dir. Şii geleneğine
mensuptur. Etrafına topladığı Şii boylarıyla Şirvan, Azebaycan ve
Irakı’ı ele geçirmiş, Anadolu’ya da akınlarda bulunmuştur. Alevi-
Bektaşi geleneğinin en önemli şairlerdendir. Şiirleri bir divanda
toplanmıştır.
KIRKLAR MEYDANINA VARDIM
Kırklar meydanına vardım
Gel beru hey can dediler
İzzet ile selâm verdiler
Gir işte meydan dediler
Kırklar bir yerde durdular
Otur deyü yer verdiler
Önüme sofra serdiler
El lokmaya sun dediler
Kırkların kalbi durudur
Gelenin kalbi arıdır
Gelişin kandan beridir
Söyle sen kimsin dediler
Gir semaya bile oyna
Silinsin pâk olsun ayna
Kırk yıl bir kazanda kayna
Dahi çiğsin yan dediler
Gördüğünü gözün ile
Beyan etme sözün ile
Andan sonra bizim ile
Olasın mihman dediler
129
Terk et cihan ârayişin
Nefsin gider âlâyişin
Bul cân ü dil asayişin
Efkâr-ı zikrullah ile
Ahmed seni ikrâr eder
Hem zikrini tekrar eder
İhlâsını iş’ar eder
Eş’arı zikrullah ile
SEYYİD NİZAMOĞLU
(?-1601–1602) İbrahim Ümmi Sinan’ın halifesidir.
İstanbul’da irşat görevinde bulunmuştur. Devrinin tanınmış
mutasavvıf şairlerindendir. Şiirlerinde Ehl-i Beyt sevgisi geniş bir
yer tutar. Divanı vardır.
MEVLÂM BANA
Mevlâm bana ver aşkını
Hayranın olayım senin
Bülbül gibi gülşeninde
Nâlânın olayım senin
Yandır beni yandır beni
Aşk meyinden kandır beni
Sarhoş edip döndür beni
Mestânın olayım senin
Yâr eyle beni yârine
Koyma bugünü yârına
Yak beni aşkın nârına
Pervanen olayım senin
133
PİR SULTAN ABDAL
16. asır tasavvuf şairi. Sivas’ın Banaz köyünde doğdu. Şii-
Alevi zümreye mensuptur. Bir isyan neticesinde idam edildi.
Duru bir Türkçe’yle yazdığı nefesleri Anadolu, Azerbaycan ve
Rumeli’de çok yayıldı. Alevi edebiyatının en büyük ozanıdır.
SERSERİ GİRME MEYDANA
Serseri girme meydana
Âşıktan ahvâl isterler
Kallaşlık ile urma dem
Tasdik ehli kaal isterler
Uyan bu gaflet hâbından
İsbât isterler bâtından
Her âşıka sohbetinden
İkrâr ile yol isterler
Erenler oynar utulmaz
Bu yola hile katılmaz
Bunda har mühre satılmaz
Ya gevher ya lâ’l isterler
Kılı kırk pâre ederler
Birin yol tutup giderler
Dile ne itibare ederler
Hâl içinde hâl isterler
Pîr Sultan Abdal
neylesin
Müşkil halledip söylesin
Arısın çiçek yaylarsın
Yarın senden bal isterler
136
Ben Hak ile oldum âşinâ
Kalmadı gönlümde nesne
Pervâneyim ateşine
Şem’ine yanmaya geldim
Pir Sultan’ım
yeryüzünde
Var mıdır noksan sözümde
Eksiğim kendi özümde
Dâr’ına durmaya geldim
KUL HİMMET
16. asrın ikinci yarısı ile 17. asrın başlarında yaşadığı
sanılıyor. Türbesi Tokat’ın Görümlü köyündedir. Bir rivayete
göre Pir Sultan Abdal’ın talebesidir. Söylediği nefes, destan ve
ağıtlarla daha yaşarken büyük bir şöhret kazanmıştır. Özellikle
Alevi-Bektaşi çevrelerinde büyük bir üne sahiptir. Şiirleri bir kitap
halinde toplanmamıştır.
AKLIM FİKRİM
Aklım fikrim yâr eyledim ben bana
Öğüt verdiğim deli gönül almadı
Bir kileciği var almış eline
Dünyayı içine koydum dolmadı
Alması farz imiş sünnettir selâm
Hak nûrdan yaratmış yaz dedi kelâm
Bir içek yarattı ol Rabb’ül-âlem
Onu koklayan mahrum kalmadı
Var bir pîre eriş serseri gezme
Gözet gözün önün yolundan azma
Değme bir dükkâna yükünü çözme
Bunda çok bezirgân assı kalmadı