Türk ticaret kanunu (1)(2) Kanun Numarası : 6762



Yüklə 4,55 Mb.
səhifə8/36
tarix01.08.2018
ölçüsü4,55 Mb.
#65036
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   36

ederler. Ayın nev`inden sermaye konması veya şirketin mevcut bir işletmeyi veya

bazı ayınları devralması şart kılınmış ise, bunların değerlerini biçecek bilir-

kişi mahkemece tayin olunur.

II - Halka müracaat:


Madde 304 - Ani olarak kurulan anonim ortaklığın pay sahipleri ortaklığın

tescilinden sonra beş yıl içinde halka müracaat suretiyle paylarını elden çıkar-

mak isterlerse 281, 282, 283 ve 284 üncü maddeler hükümlerine riayet etmeye mec-

burdurlar.

E) Kuruluştan doğan mesuliyet:

I - Haller:

1. Vesikaların doğru olmaması:


Madde 305 - 209 uncu maddede yazılı beyanname ile vesika ve sair evrakın

hakikat hilafı tanzim edilmiş olmasından doğan zararlardan kurucularla bu

vesika ve varakaların tanzimine iştirak edenler müteselsilen mesuldürler ve

haklarında Ceza Kanununun 350 nci maddesi tatbik olunur.

*

2. Esas sermaye hakkında yanlış beyanı:


Madde 306 - Esas sermaye tamamiyle taahhüt olunmamış veya karşılığı kanun

hükümleri gereğince ödenmemiş iken taahhüt edilmiş veya yerine getirilmiş gibi

gösteren kurucularla, bu fiilde kendilerine iştirak edenler, bu payları kendi

hesaplarına almaya ve karşılığını müteselsilen ödemeye mecburdurlar.

3. Ayın nevinden sermayeye değer biçilmesinde hile:


Madde 307 - Konan ayın nevinden bir sermaye veya deviralınması kararlaştırı-

lan bir işletmeye veya bazı ayınlara değer biçilmesinde hile kullanan kurucular-

la, bu fiilde kendilerine iştirak edenler, şirketin bu yüzden uğradığı zararı

müteselsilen tazmin ile mükelleftirler ve haklarında Türk Ceza Kanununun 343 ün-

cü maddesi tatbik olunur.

4. İlk idare meclisi ve murakabe heyeti azalarının ihmali:

Madde 308 - İlk idare meclisi azalariyle murakıplar, şirketin kurulmasında

yolsuzluk vaki olup olmadığını incelemekle mükelleftirler. Bu hususta ihmalleri

anlaşılır ve bu yüzden hasıl olan zarar karşılığı tazminat kuruculardan alınama-

mış bulunursa inceleme işini ihmal eden idare meclisi azaları ve murakıplar, mü-

teselsilen mesul olurlar ve haklarında Türk Ceza Kanununun 230 uncu maddesi tat-

bik olunur.

II - Müşterek hükümler:

1. Tazminat talebi:

Madde 309 - Şirketin 305, 306, 307 ve 308 inci maddelerde yazılı fiillerle

ızrar edilmesi halinde, bundan, dolayısiyle zarar gören pay sahipleri ve şirket

alacaklılarının dava hakları vardır. Ancak, hükmolunacak tazminat şirkete veri-

lir.

Şirketin iflası halinde pay sahiplerinin ve şirket alacaklılarının haiz



oldukları haklar iflas idaresine ait olur. Bu hususta İcra ve İflas Kanununun

245 inci maddesi hükmü caridir.

Mesul olan kimselerin cümlesi aleyhinde şirket merkezinin bulunduğu yer mah-

kemesinde dava açılabilir.

Mesul olan kimselere karşı tazminat istemek hakkı davacının zararı ve mesul

olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran

fiilin vukuu tarihinden itibaren beş yıl geçmekle müruruzamana uğrar. Şu kadar

ki; bu fiil cezayı müstelzim olup Ceza Kanununa göre müddeti daha uzun müruruza-

mana tabi bulunuyorsa tazminat davasına da o müruruzaman tatbik olunur.

2. ibra:

Madde 310 - Kurucuların ve idare meclisi azalarının ve murakıpların, yukarı-

ki maddeler gereğince tabi oldukları mesuliyetler, şirketin tescili tarihinden

itibaren dört yıl geçmedikçe sulh ve ibra suretiyle ıskat edilemez. Bu müddetin

geçmesinden sonra sulh ve ibra ancak umumi heyetin tasdikiyle tamam olur. Bunun-

la beraber esas sermayenin onda birini temsil eden pay sahipleri sulh ve ibranın

tasdikına muhalif iseler, sülh ve ibra umumi heyetçe tasdik olunamaz.

F) Kanuna karşı hile:

Madde 311 - Bir işletme, tesisat veya başka mal ve hakların esas sermayenin

onda birini aşan ve bedel karşılığında şirketce devralınmasına dair, şirketin

tescilinden itibaren iki yıl içinde yapılacak mukaveleler umumi heyetçe tasdik

ve ticaret siciline tescil edilmedikçe muteber olmaz. Bu gibi mukavelelerin tas-

dik ve tescilinden önce bunların ifası maksadiyle yapılmış olan tasarruflar dahi

muteber olmaz.

*

Umumi heyet kararını vermeden önce idare meclisinin talebi üzerine, mahkeme-



ce tayin edilecek bilirkişi, şirket tarafından devralınacak şeylerin değerini

biçerek rapor verir.

Müzakere hakkında 295 inci madde tatbik olunur. Şu kadar ki; esas sermayenin

en az yarısını temsil eden pay sahipleri hazır bulunmadıkça müzakere yapılamaz.

Karar, mevcut reylerin ekseriyetiyle verilir.

Umumi heyetin tasdik kararından sonra, idare meclisi, mukavelenin aslını ve-

ya noterlikçe tasdikli bir suretini, bilirkişi raporu ve diğer vesikalarla bir-

likte tescil edilmesine müsaade edilmesi için ait olduğu mahkemeye tevdi eder.

Mahkeme, 299 uncu maddenin 2 ve 3 üncü fıkralarına göre incelemelerde bulunarak

kararını verir.

Mukavele tarihi, umumi heyetin tasdik kararının tarihi, iktisabedilecek şey,

bunun kimden iktisabolunacağı ve verilecek karşılık, ticaret siciline tescil ve

ilan edilir.

Bu halde 305 - 310 uncu maddelerin hükümleri de tatbik olunur. Şirketin iş-

tigal mevzuuna giren veya cebri icra yoliyle iktisabedilen şeyler hakkında bu

madde hükmü tatbik olunmaz. Şu kadar ki; şirketin iştigal mevzuunu kolaylaştır-

mak veya mümkün kılmak için vukubulan iktisaplar bundan müstesnadır.

İKİNCİ KISIM

İdare Meclisi

A) Kuruluş tarzı:

I - Seçim ve tayin:

1. Azaların sayısı ve sıfatı:


Madde 312 - Anonim şirketlerin esas mukavelesiyle tayin veya umumi heyetçe

intihap edilmiş en az üç kişiden ibaret bir idare meclisi bulunur.

İdare meclisi pay sahibi aza ortaklardan teşekkül eder. Ancak pay sahibi ol-

mıyan kimseler aza seçildikleri takdirde bunlar pay sahibi sıfatını kazandıktan

sonra işe başlıyabilirler. Pay sahibi olan hükmi bir şahıs idare meclisi azası

olamaz. Fakat hükmi şahsın temsilcisi olan hakiki şahıslar idare meclisine aza

seçilebilirler.

275 inci madde hükmü mahfuzdur.

2. Hisse senedi tevdii mecburiyeti:


Madde 313 - İdare meclisi azalarından her biri, itibari kıymetleri esas ser-

mayenin en az yüzde birine muadil miktarda hisse senetlerini şirkete tevdie mec-

burdur. Şu kadar ki; esas sermayenin yüzde biri 5 000 lirayı aşarsa fazlasının

tevdii mecburi değildir. Tevdi olunan hisse senetleri azanın umumi heyetçe ibra-

sına kadar vazifesinden doğan mesuliyete karşı merhum hükmünde olup başkalarına

devrolunamaz ve şirketten geri alınamaz.

İdare meclisinin muvafakatiyle rehin makamında olan hisse senetleri, bir

üçüncü şahıs tarafından da tevdi edilebilir.

275 inci madde hükmü mahfuzdur.

3. Vazife müddeti:

Madde 314 - İdare meclisi azaları en çok üç yıl müddetle seçilirler. Esas

mukavelede aksine hüküm yoksa tekrar seçilmeleri caizdir.

275 inci madde hükmü mahfuzdur.

II- Azalığın açılması:

Madde 315 - 275 inci madde hükmü mahfuz olmak üzere bir azalık açılırsa

idare meclisi kanuni şartları haiz bir kimseyi geçici olarak seçip ilk toplana-

cak


*

umumi heyetin tasvibine arzeder. Bu suretle seçilen aza umumi heyet toplantısına

kadar vazifesini yapar.

İdare meclisi azalarından biri iflasa tabi kimselerden olup da iflasına ka-

rar verilir veya hacir altına alınır yahut azalık için lüzumlu kanuni vasıfları

kaydederse, vazifesi sona ermiş olur. Ağır hapis cezasiyle veya sahtekarlık,

emniyeti suiistimal, hırsızlık, dolandırıcılık suçlarından dolayı mahkümiyet

halinde dahi hüküm aynıdır.

III - Azil:

Madde 316 - İdare meclisi azaları esas mukavele ile tayin edilmiş olsalar

dahi umumi heyet karariyle azlolunabilirler. Azlolunan azanın tazminat talebine

hakkı yoktur.

275 inci madde hükmü mahfuzdur.

B) İdare ve temsil:

I - Umumi olarak:

1. Esas:

Madde 317 - Anonim şirket idare meclisi tarafından idare ve temsil olunur.

2. Teşkilat:


Madde 318 - İdare meclisi her yıl azaları arasından bir reis ve bulunmadığı

zamanlarda ona vekalet etmek üzere bir reisvekili seçer.

İdare meclisi, işlerin gidişine bakmak, kendisine arzolunacak hususları ha-

zırlamak, bütün önemli meseleler hususiyle bilançonun tanzimi hakkında rapor

vermek ve kararlarının tatbikına nezaret etmek üzere, azalardan lüzumu kadar

komite veya komisyon kurabilir.

Bankalar Kanununun hususi hükümleri mahfuzdur.

3. Vazifelerin azalar arasındaki taksimi:

Madde 319 - Esas mukavelede idare ve temsil işlerinin idare meclisi azaları

arasında taksim edilip edilmiyeceği ve taksim edilecekse bunun nasıl yapılacağı

tesbit olunur. İdare meclisinin en az bir azasına şirketi temsil salahiyeti

verilir.

Esas mukavele ile temsil salahiyetinin ve idare işlerinin hepsini veya

bazılarını idare meclisi azası olan murahhaslara veya pay sahibi olmaları zaruri

bulunmıyan müdürlere bırakabilmek için umumi heyete veya idare meclisine

salahiyet verilebilir. Bu gibi kayıtlar bulunmadığı takdirde 317 nci madde

hükmü tatbik olunur.

4. Azaların ihtimam derecesi:

Madde 320 - İdare meclisi azalarının şirket işlerinde gösterecekleri dikkat

ve basiret hakkında Borçlar Kanununun 528 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü

tatbik olunur.

II- Temsil salahiyeti:

1. Vüsat ve şümulü:


Madde 321 - Temsile salahiyetli olanlar şirketin maksat ve mevzuuna dahil

olan her nevi işleri ve hukuki muameleleri şirket adına yapmak ve şirket unvanı-

nı kullanmak hakkını haizdirler.

Temsil salahiyetinin tahdidi, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı hüküm

ifade etmez. Ancak temsil salahiyetinin sadece merkezin veya bir şubenin işleri-

ne hasrolunduğuna veya müştereken kullanılmasına dair tescil ve ilan edilen tah-

ditler muteberdir.

*

Anonim şirket adına tanzim edilecek evrakın muteber olması için, aksine esas



mukavelede hüküm olmadıkça temsile selahiyetli olanlardan ikisinin imzası kafi-

dir.


Temsile salahiyetli olanlar tarafından yapılan muamelenin esas mukaveleye

veya umumi heyet kararına aykırı olması, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahısların

o muameleden dolayı şirkete müracatına mani olamaz.

Temsile veya idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada

işledikleri haksız fiillerden anonim şirket mesul olur. Şirketin rücu hakkı mah-

fuzdur.


2. İmza şekli:

Madde 322 - Şirket namına imza salahiyeti olanlar, şirketin unvanını ilave

etmeye mecburdurlar. Bu imzalar hakkında 42 nci maddenin 2 nci fıkrası hükmü

tatbik olunur.

3. Tescil:

Madde 323 - İdare meclisi, şirketi temsile salahiyetli kimseleri, tescil

edilmek üzere ticaret siciline bildirir. Temsil salahiyetine mütaallik kararın

noterlikçe tasdik edilmiş suretinin de sicil memuruna verilmesi lazımdır.

III - İdare vazifeleri:

1. Şirketin mali durumunun bozulması halinde:


Madde 324 - Son yıllık bilançodan esas sermayenin yarısının karşılıksız

kaldığı anlaşılırsa, idare meclisi derhal toplanarak durumu umumi heyete bildi-

rir.


Şirketin aciz halinde bulunduğu şüphesini uyandıran emareler mevcutsa idare

meclisi aktiflerin satış fiyatları esas olmak üzere bir ara bilançosu tanzim

eder. Esas sermayenin üçte ikisi karşılıksız kaldığı takdirde, umumi heyet bu

sermayenin tamamlanmasına veya kalan üçte bir sermaye ile iktifaya karar verme-

diği takdirde şirket feshedilmiş sayılır. Şirketin aktifleri şirket alacakları-

nın alacaklarını karşılamaya yetmediği takdirde idare meclisi bu durumu derhal

mahkemeye bildirmeye mecburdur. Mahkeme bu takdirde şirketin iflasına hükmeder.

Şu kadar ki; şirket durumunun ıslahı mümkün görülüyorsa idare meclisi veya bir

alacaklının talebi üzerine mahkeme iflas kararını tehir edebilir. Bu halde mah-

keme, envanter tanzimi veya bir yediemin tayini gibi şirket mallarının muhafaza-

sı için lüzumlu tetbirleri alır.

2. Defter tutma mükellefiyeti:

a) Umumi olarak:

Madde 325 - İdare meclisi; lüzumlu defterleri tutmak ve muayyen müddet için-

de geçen iş yılına ait bilançoyu kanun hükümleri gereğince tanzim ve umumi heyet

toplantısından en az on beş gün önce pay sahiplerinin tetkikine arz etmekle

mükelleftir.

b) Hususi defterler:


Madde 326 - Tacirlerin tutmaya mecbur oldukları defterlerden başka idare

meclisi aşağıdaki defterleri de tutmakla mükelleftir:

1. Pay sahiplerinin ad ve soyadları veya unvanlariyle ikametgahlarının ve

şirketin kurulması anında konan yahut sonradan tedricen çoğaltılan sermayeye te-

kabül eden paylar için yapılan tediyelerin yazılmasına mahsus (Pay sahipleri

defteri);

2. Umumi heyet zabıtlarının yazılmasına mahsus; (Toplantı ve müzakere def-

teri);

3. İdare meclisinin toplantı ve müzakerelerinin yazılmasına mahsus; (İdare



meclisi kararlar defteri).

3. Yıllık raporun tanzimi:


Madde 327 - İdare meclisi her iş yılı sonunda 325 inci maddede yazılı bilan-

çodan başka şirketin ticari, mali ve iktisadi durumunu ve yapılan muamelelerin

hulasasını gösterir bir rapor tanzimine ve dağıtılacak kazanç miktarı ile yedek

akçeyi teşkil edecek miktarın tayinine dair, teklif varakasını hazırlamıya mec-

burdur. Rapor ve teklif varakası, umumi heyet toplantısından en az 15 gün önce

pay sahiplerinin tetkikıne arz olunur.

4. Memur ve müstahdemlerin tayini:


Madde 328 - Memur ve müstahdemlerin tayini umumi heyete ait olduğuna dair

esas mukavelede bir kayıt yoksa, idare meclisine aittir.

5. Şirketin kendi hisse senetlerini satın alması:


Madde 329 - Şirket, kendi hisse senetlerini temellük edemiyeceği gibi rehin

olarak da kabul edemez. Bu senetlerin temellükü veya rehin alınması neticesini

doğuran akitler hükümsüzdür. Şu kadar ki; aşağıda gösterilen akitler bu hükümden

müstesnadır:

1. Hisse senetleri şirketin sermayesinin azaltılmasına dair bir karara daya-

nılarak devralınmışsa;

2. Hisse senetleri şirketin kurulması veya esas sermayesinin çoğaltılması

dolayısiyle vakı olan iştirak taahhüdünden başka bir sebepten doğan şirket ala-

caklarının ödenmesi maksadiyle devralınmışsa;

3. Hisse senetleri bir mamelekin veya işletmenin borç ve alacaklariyle

beraber temellük edilmesi neticesinde şirkete geçmişse;

4. Hisse senetlerinin devir veya rehin alınması keyfiyeti esas mukaveleye

göre şirket konusuna giren muamelelerden ise;

5. Hisse senetleri idare meclisi azaları, müdürler ve memurlar tarafından

kendilerine bu sıfatla düşen mükellefiyetlere karşı rehin olarak yatırılmış ise;

6. Temellük ivazsız ise.

Devralınan hisse senetleri, 1 numaralı bentte yazılı halde derhal imha edi-

lir ve bu hususta tutulan zabıt ticaret siciline verilir. Diğer hallerde bu se-

netler ilk fırsatta tekrar elden çıkarılır.

Bu muameleler yıllık raporda gösterilir. Şirketçe devralınan payların umumi

heyette temsili caiz değildir.

IV - İdare meclisi toplantıları:

1. Kararlar:


Madde 330 - Esas mukavelede aksine hüküm olmadıkça idare meclisinin bir ka-

rar verebilmesi için, azaların en az yarısından bir fazlasının hazır olması

şarttır. Kararlar, mevcut azaların ekseriyetiyle verilir. Azaların yekdiğerine

niyabetle rey vermeleri caiz değildir. Reyler müsavi olduğu takdirde keyfiyet

gelecek toplantıya bırakılır. Onda dahi müsavilik olursa bahis mevzuu teklif

reddedilmiş sayılır. İdare meclisinin müzakereleri azalar arasından veya dışar-

dan seçilen bir katip marifetiyle muntazaman zaptolunur. Zabıtların hazır bulu-

nan azalar tarafından imzalanması ve karara muhalif kalanlar varsa muhalefet

sebeplerinin zapta yazılması ve rey sahibi tarafından imzalanması lazımdır.

Azalardan biri müzakere talebinde bulunmadıkça idare meclisi kararları, iç-

lerinden birinin muayyen bir hususa dair yaptığı teklife diğerlerinin yazılı mu-

vafakatleri alınmak suretiyle de verilebilir.

Kararların muteberliği yazılıp imza edilmiş olmasına bağlıdır.

2. Azaların hakları:

Madde 331 - İdare meclisi toplantılarında azalar, şirketi temsile ve şirket

işlerini görmeye memur olan kimselerden işlerin gidişi veya muayyen bazı

işler hakkında izahat istemek hakkını haizdirler. İdare meclisi, defter ve

dosyaların kendisine ibrazına dahi karar verebilir.

Her aza, idare meclisinin toplantıya davet edilmesini reisten yazılı olarak

istiyebilir.

3. Müzakerelere iştirak edilmemesi:


Madde 332 - İdare meclisi azaları şahsi menfaatlerine veya 349 uncu maddede

sayılan yakınlarının menfaatlerine taallük eden hususların müzakeresine iştirak

edemezler.Böyle bir husus müzakere konusu olunca, ilgili aza, ilgisini kurula

bildirmeye ve keyfiyeti o toplantının zaptına yazdırmaya mecburdur. 330 uncu

maddenin 2 nci fıkrasındaki halde bu cihet teklifi tesbit eden kağıda yazılır.

Bu hükümlere aykırı hareket eden aza, ilgili olduğu muamele yüzünden şirke-

tin husule gelen zararını tazmine mecburdur.

V - Meclis azalarının hukuki durumu:

1. Huzur hakkı:


Madde 333 - Aksine esas mukavelede hüküm olmadığı takdirde idare meclisi

azalarına her toplantı günü için bir ücret verilir. Ücret miktarı esas mukave-

lede tayin edilmemişse umumi heyetçe tayin olunur.

2. Hareket serbestisinin tahdidi:

a) Şirketle muamele yapmak yasağı:


Madde 334 - İdare meclisi azalarından biri umumi heyetten izin almadan

kendi veya başkası namına bizzat veya dolayısiyle şirketle şirket konusuna

giren bir ticari muamele yapamaz. Aksi takdirde şirket yapılan muamelelerin

batıl olduğunu iddia edebilir. Aynı hak diğer taraf için mevcut değildir.

Bankalar Kanununun hususi hükümleri mahfuzdur.

b) Rekabet yasağı:

Madde 335 - İdare Meclisi azalarından biri umumi heyetin müsaadesini almak-

sızın şirketin konusuna giren ticari muamele nevinden bir muameleyi kendi veya

başkası hesabına yapamıyacağı gibi, aynı nevi ticari muamelelerle meşgul bir

şirkete mesuliyeti tahdidedilmemiş olan ortak sıfatiyle de giremez. Bu hükme

aykırı harekette bulunan idare meclisi azasından şirket tazminat istemekte veya

tazminat yerine yapılan muameleyi şirket namına yapılmış addetmekte ve üçüncü

şahıslar hesabına akdolunan mukavelelerden doğan menfaatlerin şirkete aidi-

yetini talebetmekte, serbesttir.

Bu haklardan birinin tercihi birinci fıkra hükmüne aykırı harekette bulunan

azadan başka azalara aittir.

Bu haklar, zikredilen ticari muamelelerin yapıldığını veyahut idare meclisi

azasının diğer bir şirkete girdiğini sair azaların öğrendikleri tarihten itiba-

ren üç aylık ve herhalde vukularından itibaren bir yıllık müruruzamana tabidir.

3. Mesuliyet:

a) Haller:


Madde 336 - İdare meclisi azaları şirket namına yapmış oldukları mukavele

ve muamelelerden dolayı şahsan mesul olamazlar. Ancak aşağıda yazılı hallerde

gerek şirkete gerek münferit pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı

müteselsilen mesuldürler.

1. Hisse senetleri bedellerine mahsuben pay sahipleri tarafından vukubulan

ödemelerin doğru olmaması;

2. Dağıtılan ve ödenen karpaylarının hakiki olmaması;

3. Kanunen tutulması gereken defterlerin mevcut olmaması veya bunların

intizamsız bir surette tutulması;

4. Umumi heyetten çıkan kararların sebepsiz olarak yerine getirilmemesi;

5. Gerek kanunun gerek esas mukavelelerinin kendilerine yüklediği sair

vazifelerin kasden veya ihmal neticesi olarak yapılmaması.

Beş numaralı bentte yazılı vazifelerden birisi 319 uncu madde gereğince

idare meclisi azalarından birine bırakılmışsa, mesuliyetin ancak ilgili azaya

yükletilmesi lazımgelip o muameleden dolayı müteselsilen mesuliyet cari olmaz.

b) Yeni tayin edilen azaların mesuliyeti:

Madde 337 - Yeni seçilen veya tayin olunan idare meclisi azaları, selef-

lerinin belli olan yolsuz muamelelerini murakıplara bildirmeğe mecburdurlar.

Aksi halde seleflerinin mesuliyetlerine iştirak ederler.

c) Mesuliyetten kurtulma hali:

Madde 338 - Yukarki maddeler gereğince müteselsil mesuliyeti mucibolan

muamelelerde bir kusuru olmadığını ispat eden aza mesul olmaz; hususiyle bu

muamelelere muhalif rey vermiş olup keyfiyeti müzakere zaptına yazdırmakla

beraber murakıplara hemen yazılı olarak bildiren veyahut mazeretine binaen o

muamelenin müzakeresinde hazır bulunmıyan aza dahi mesul değildir.

d) Yanlış beyanlar:

Madde 339 - Şirketin hali hazırdaki durumu hakkında, her ne şekilde olursa

olsun, yanlış zehap uyandıracak desiseler kullanmak veya hakikate aykırı

beyanda bulunmak suretiyle üçüncü şahısları aldatan idare meclisi azası

sebebiyet verdiği zarardan şahsan mesul olur.

e) Ortakların ve şirket alacaklılarının tazminat davasına ait diğer hüküm-

ler:

Madde 340 - 336 ve 337 nci maddelerin hükümleri gereğince idare meclisi

azalarına yükletilen mesuliyet hakkında 309 uncu madde hükmü de tatbik olunur.

f) Şirket namına açılacak dava:


Madde 341 - Umumi heyet; idare meclisi azaları aleyhine dava açılmasına ka-

rar verirse yahut dava açılmamasına karar verilip de esas sermayenin en az onda

birini temsil eden pay sahipleri dava açılması reyinde bulunursa, şirket, bu ka-

rar veya talep tarihinden itibaren bir ay içinde dava açmaya mecburdur. Bu müd-

det geçirilmesiyle dava hakkı düşmez. Murakıpların ve alacaklıların vekilinin

mesuliyeti hakkındaki hükümler mahfuzdur.

Şirket namına dava açmak, murakıplara aittir. Ancak azlığın reyiyle dava

açılması halinde, azlık, murakıplar dışında bir vekil tayin edebilir. Dava açıl-

ması reyinde bulunan pay sahipleri hisse senetlerini şirketin zarar ve ziyanına

karşı teminat olarak davanın sonuna kadar merhun kalmak üzere muteber bir banka-

ya yatırmaya mecburdurlar. Davanın reddi halinde pay sahipleri yalnız şirkete

karşı tazminat ile mükelleftirler.

VI - Müdürler:

1. Mesuliyet:

Madde 342 - Şirket muamelelerinin icra safhasına taallük eden kısmı, esas

mukavele veya umumı heyet veya idare meclisi karariyle idare meclisi azasından

veya ortaklardan olmıyan bir müdüre tevdi edildiği takdirde; müdür, kanun veya

esas mukavele yahut iş görme şartlarını tesbit eden diğer hükümlerle yükletilen

mü-


kellefiyetleri, gereği gibi veya hiç yerine getirmemiş olması halinde idare mec-

lisi azasının mesuliyetlerine ait hükümler gereğince şirkete, pay sahiplerine ve

şirket alacaklarına karşı mesul olur. Bu esas aykırı bir şartın esas mukaveleye

konması veya müdürün idare meclisinin emri ve nezareti altında bulunması mesuli-

yeti bertaraf edemez.

2. Tayini ve azli:


Madde 343 - Müdürler aksine esas mukavelede hüküm olmadığı takdirde idare


Yüklə 4,55 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   36




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin