TüRKÇe kur’an-i keriM



Yüklə 1,71 Mb.
səhifə13/28
tarix26.05.2018
ölçüsü1,71 Mb.
#51750
növüYazı
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   28

021) Enbiya Suresi:

Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla...

1.İnsanlara hesap zamanı yaklaştı. Onlar ise hala gaflet içinde aldırmıyorlar.

2.Rablerinden kendilerine gelen her yeni uyarıyı ancak alaya alarak dinliyorlar.

3.Kalpleri hep oyunda, hem o zalimler gizlice fısıldaştılar : "Bu ancak sizin gibi bir insan! Artık göz göre göre büyüye mi gidiyorsunuz?"

4.(Peygamber) dedi ki: "Rabbim gökte ve yerde söyleneni bilir; O, herşeyi işitendir, bilendir"

5.(Onlar): "Bunlar bir takım karışık rüyalar; yok onu kendisi uydurdu; yok o bir şairdir; öyle değilse, önceki peygamberlerin gönderdikleri gibi, bize bir mucize getirsin!" derler.

6.Onlardan önce helak ettiğimiz hiçbir belde halkı iman etmedi. Şimdi bunlar mı iman edecekler?

7.Senden önce de Biz, sadece kendilerine vahiy gönderdiğimiz birtakım erkekler gönderdik; bilmiyorsanız, haydi bilgisi olanlara sorun!

8.Biz onları yemek yemez bir ceset yapmadık; ölümsüz de değildiler.

9.Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik, kendilerini ve dilediklerimizi kurtardık; aşırı gidenleri helak ettik.

10.Andolsun ki, size öyle bir kitap indirdik ki, bütün şanınız ondadır; hala akıllanmayacak mısınız?

11.Oysa Biz zulmetmekte olan nice memleket halkını kırıp geçirdik, arkasından da diğerlerini başka bir topluluk olarak meydana getirdik.

12.Azabımızı hissettikleri zaman, hemen oradan üzengi tepiyorlardı (kaçıyorlardı).

13."Yok tepinmeyin, dönün içinde şımartıldığınız nimetlere ve yurtlarınıza ki, sorguya çekileceksiniz!" dedik.

14.(Onlar da): "Vay bizlere! Gerçekten bizler zalim insanlardık!" dediler.

15.Artık olanca feryatları bu oldu kaldı. Neticede onları öyle yaptık ki, biçildiler, söndüler.

16.Biz, göğü, yeri ve arasındakileri oyunculuk etmek üzere yaratmadık.

17.Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi tarafımızdan yapardık. Yapacak olsaydık öyle yapardık.

18.Hayır, Biz hakkı batılın tepesine fırlatırız da beynini parçalar, bir de görürsün ki, (batıl) o anda yok olup gitmiştir! Allah'a isnad ettiğiniz o nitelikler yüzünden vay sizlere.

19.Oysa göklerde, yerde kim varsa O'nundur, O'nun huzurundakiler O'na ibadet etmekten ne çekinirler ne de yorgunluk duyarlar.

20.Gece gündüz O'nu tesbih ederler, usanmazlar.

21.Yoksa bir takım tanrılar edindiler de yeryüzünden; diriltmeyi onlar mı yapacaklar?

22.Yerde. Gökte Allah' tan başka tanrılar olsaydı bunların ikisi de mahvolup gitmişti. O Arş'ın Rabbi olan Allah onların yakıştırdıkları vasıflardan münezzehtir, beridir.

23.O yaptığından sorumlu olmaz, onlar ise sorumludurlar.

24.Yoksa O'ndan başka tanrılar mı edindiler? De ki. Haydi getirin delilinizi; işte benimle beraber onların kitabı ve benden öncekilerin kitabı! " Fakat çoğu gerçeği bilmezler de onun için yüz çevirirler.

25.Biz senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki, ona şöyle vahyetmiş olmayalım:' "Gerçek şu ki, Benden başka ilah yoktur; onun için hep Bana ibadet edin."

26.Böyle iken dediler ki: "Rahman çocuk edindi." Allah bundan münezzehtir. Doğrusu (o çocuk dedikleri) sadece şerefli bir takım kullardır;

27.onlar Allah'ın sözünün önüne geçmezler, hep O'nun emriyle hareket ederler.

28.Allah onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Allah'ın razı olacağı kimselerden başkasına şefaat etmezler. Hepsi O'nun korkusundan titrerler.

29.İçlerinden her kim: "Ben O'ndan başka ilahım!" derse, Biz ona cehennemi ceza olarak veririz; zalimleri Biz böyle cezalandırırız.

30.O küfredenler görmediler mi ki, gökler ve yer bitişik idiler de Biz onları ayırdık; canlı olan her şeyi sudan yaptık. Hala inanmıyorlar mı?

31.Yeryüzünde de onları çalkalar diye, baskılar oturttuk (sabit dağlar yerleştirdik), doğru gidebilsinler diye orada bol bol açıklıklar (yollar) yaptık.

32.Gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise O'nun ayetlerinden yüz çeviriyorlar.

33.Oysa geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O'dur; bunların herbiri birer yörüngede yüzüyorlar.

34.Bir de Biz senden önce hiçbir kimseye ölümsüzlük vermedik. Eğer sen ölürsen onlar baki mi kalacaklar?

35.Her canlı ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilik ile deneyeceğiz; hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz.

36.O küfredenler seni gördükleri zaman, seni alaya alıyorlar ve: "İlahlarınızı diline dolayan bu mudur?" diyorlar. Hâlbuki onlar hep Rahman'ın zikrine küfür ediyorlar

37.İnsan aceleci olarak yaratılmıştır; ama yarın ben onlara delillerimi göstereceğim; şimdi siz acele etmeyin!

38.Bir de: "Bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir; eğer doğru söylüyorsanız?" diyorlar.

39.Bir bilseler o küfredenler, ateşi yüzlerinden ve sırtlarından savamayacakları ve hiçbir taraftan yardım görmeyecekleri zamanı?

40.Doğrusu o azap onlara ansızın gelecek de kendilerini dondurakalacaktır; artık ne geri çevrilmesine göçleri yetecek, ne de kendilerine mühlet verilecektir.

41.Andolsun ki, senden önce birçok peygamberlerle istihza edildi de içlerinden alay edenleri o alay ettikleri şey kuşatıverdi

42.De ki: "Sizi gece ve gündüz o Rahman'dan kim koruyabilir Ama onlar Rablerinin zikrinden yüz çevirmişlerdir.

43.Yoksa onlar için kendilerini önümüzden koruyacak tanrılar mı var? Onlar kendilerini kurtaramayacakları gibi Bizden himaye de görmezler.

44.Doğrusu Biz onları ve atalarını yaşattık, hatta o ömür onlara uzun geldi. Fakat şimdi görmüyorlar mı ki, yeryüzünü etrafından eksiltip duruyoruz? O halde üstün gelen onlar mıdır?

45.De ki: "Ben sizi ancak vahy ile uyarıyorum; ama sağırlar ne kadar uyarılsalar çağrıyı işitmezler.

46.Yemin olsun ki, Rabbinin azabından çok az birşey onlara dokunursa, muhakkak diyeceklerdir ki:"Vay bizlere, biz gerçekten zalimlerdik"

47.Biz ise, kıyamet günü içln dürüst teraziler koyarız; hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmez; bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa,onu getirir koruz. Hesap gören olarak da Biz yeteriz.

48.Andolsun ki: "Musa ile Harun'a Furkan'ı (Tevrat'ı) bir de ışık ve Allah'tan korkanlar için de bir öğüt vermiştik.

49.O takva sahipleri için ki, gıyabında Rablerinden korkarlar ve kıyamet endişesiyle titrer dururlar.

50.İşte bu (Kur'an) da Bizim indirdiğimiz mübarek bir uyarıdır. Şimdi siz bunu mu inkâr ediyorsunuz?

51.Andolsun ki, bundan önce de İbrahim'e olgunluğunu vermiştik ve onun buna layık olduğunu da biliyorduk.

52.O vakit babasına ve kavmine dedi ki : "Başına toplanıp durduğunuz şu putlar nedir?"

53."Atalarımızı bunlara tapar bulduk." dediler.

54.İbrahim: "Andolsun ki, siz de, atalarınız da açık bir sapıklık içindesiniz !" dedi.

55."Ciddi mi söylüyorsun, yoksa sen şakacılardan mısın?" dediler.

56.İbrahim: "Doğrusu, Rabbiniz o göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları O yaratmıştır ve ben buna şehadet edenlerdenim.

57.Vallahi siz dönüp gittikten sonra putlarınıza mutlaka bir tuzak kuracağım!" dedi.

58.Derken, onları parça parça etti. Ancak büyüklerinden birini bıraktı ki belki ona müracaat ederler.

59."Bunu bizim tanrılarımıza kim yapmış? Muhakkak o zalimlerden biridir." dediler.

60.(Aralarında): "İbrahim adında bir delikanlının, bunlara dil uzattığını duymuştuk;

61.hadi onu halkın gözleri önüne getirin, belki (onlar da aleyhinde) şehadet ederler." dediler.

62.Dediler ki: "Sen mi yaptın bunu tanrılarımıza ey İbrahim?"

63.(İbrahim): "Belki onu şu büyükleri yapmıştır; sorun bakalım onlara, eğer söyleyebilirlerse" dedi.

64.Bunun üzerine vicdanlarına müracaat ettiler de: "Doğrusu siz haksızsınız!" dediler

65.Sonra tepeleri üstü ters döndüler: "Sen gerçekten bunların konuşmadığını bilirsin." dediler.

66.(İbrahim) dedi: "O halde Allah'ı bırakıp da size hiçbir fayda ve zarar vermeyecek nesnelere mi tapıyorsunuz?

67.Yuh size ve Allah' tan başka taptıklarınıza! Hala akıllanmayacak mısınız!" dedi.

68.(Onlar): "Siz bunu yakın da tanrılarınızın öcünü alın, eğer birşey yapacaksanız!" dediler.

69.Biz: "Ey ateş, İbrahim'e serin ve zararsız ol!" dedik.

70.O'na bir dolap kurmak istediler, fakat Biz kendilerini daha fazla hüsrana uğrattık.

71.Onu Lut ile beraber kurtarıp içinde âlemlere bereketler verdiğimiz yere çıkardık.

72.Ona İshak'ı lütfettik, üstelik Yakub'u da; ve onların herbirini iyi kimseler yaptık.

73.Ve hepsini, emrimizle yol gösteren rehberler yaptık ve kendilerine hayırlı işler işlemeyi, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Hepsi Bize kulluk eden kimselerdi.

74.Lut'a, ona da bir hüküm ve ilim verdik. Onu çirkeflikler işleyen o beldeden kurtardık; doğrusu onlar kötü ve fasık bir kavim idiler.

75.Onu ise rahmetimizin içine aldık. Çünkü o iyi kişilerdendi.

76.Nuh'u da. Zira daha önce dua etmişti. Biz de onun duasını kabul ettik; kendisini ve ailesini büyük bir sıkıntıdan kurtardık.

77.Ayetlerimize yalan diyen kavimden öcünü aldık. Gerçekten onlar kötü bir kavimdiler, Biz de hepsini birden boğuverdik.

78.Davud ile Süleyman'ı da. Hani ikisi de ekin hakkında hüküm veriyorlardı. Hani bir kavmin davarları ekin içinde geceleyin yayılmıştı; Biz de hükümlerine şahittik.

79.Derhal onu Süleyman'a anlattık; bununla beraber herbirine bir hüküm ve bir ilim vermiştik. Dağları Davud'un emrine amade kılmıştık, kuşlarla beraber tesbih ediyorlardı; Biz bunları yaparız!

80.Bir de ona sizin için, sizi savaşınızın şiddetinden korusun diye giyecek sanatım öğretmiştik; şimdi siz şükrünü yerine getiriyor musunuz?

81.Süleyman için de, bereketli kıldığımız yere doğru emriyle esip giden şiddetli rüzgârı verdik; Biz herşeyi biliriz.

82.Şeytanlardan da onun için dalgıçlık yapan ve daha başka işler için çalışanları emrine vermiştik ve onların hepsini zapteden Bizdik

83.Eyyüb'u da. Zira: "Bana bu hastalık mübtela oldu; Sen merhametlilerin en merhametlisisin." diye Rabbine dua etti.

84.Biz de duasını kabul ettik; hemen kendisindeki sıkıntıyı giderdik. Tarafımızdan bir rahmet ve kulluk edenlere bir uyarı olmak üzere ona ailesini ve onlarla birlikte olanların bir mislini daha verdik!

85.İsmail, İdris ve Zülkifl'i de. Hepsi sabredenlerdendi.

86.Bunları da rahmetimizin içine aldık. Çünkü onlar gerçekten iyi kimselerdendirler.

87.Zünnun'u (Yunus'u) da. Hani öfkelenerek gitmişti de Bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı sanmıştı; derken karanlıklar içinde: "Senden başka ilah yoktur, seni tenzih ederim, ben gerçekten zalimlerden oldum diye." seslendi.

88.Biz de duasını kabul ettik, kendisini üzüntüden kurtardık ve işte müminleri böyle kurtarırız.

89.Zekeriyya'yı da. Hani Rabbine: "Rabbim! Beni tek başıma bırakma, sen varislerin en hayırlısısın." diye yalvarmıştı.

90.Biz de duasını kabul ettik de kendisine Yahya'yı verdik ve onun için eşini çocuk doğurmaya elverişli hale getirdik. Doğrusu bunlar hayırlı işlerde yarışır, Bize umut ve korkuyla dua ederlerdi. Bize karşı derin saygı duyuyorlardı.

91.Ve o dişiyi (Meryem'i) de ki, o namusunu korudu da kendisine ruhumuzdan üfledik ve kendisiyle oğlunu âlemlere bir mucize yaptık.

92.İşte bu, İslam milleti bir tek millet olarak sizin milletinizdir. Rabbiniz de yalnız Benim; onun için hep Bana kulluk edin!

93.Onlar kumandanlarını aralarında parçaladılar, fakat hepsi Bize dönecektir.

94.Artık kim mü'min olarak yararlı işlerden bir iş yaparsa, onun çalışmasına nankörlük edilmeyecek; şüphesiz Biz onun hesabına yazarız.

95.Helak ettiğimiz bir belde (halkı) nın Bize dönmemesi imkansızdır.

96.Nihayet Ye'cuc ve Me'cuc(un seddi) açılıp da her tepeden saldırdıkları;

97.ve gerçek va'd yaklaştığı vakit, işte o zaman o küfredenlerin gözleri belerecek (bir noktaya dikilip kalacak): "Eyvah bizlere, biz bundan gaflet ettik! Hayır, kendimize zulmetmiş olduk!" diyecekler.

98.Haberiniz olsun ki, siz ve Allah'tan başka taptığınız nesneler cehennem mermisisiniz; siz oraya gireceksiniz.

99.Onlar ilah olsalardı, oraya girmezlerdi, oysa hepsi orada ebedi kalacaktır.

100.Onların orada öyle bir iç çekişleri var ki, tapılanlar orada oldukları halde işitmezler.

101.Şüphe yok ki, haklarında Bizden güzellik takdir edilmiş olanlar ondan (cehennemden) uzaklaştırılmışlardır.

102.Onun uğultusunu bile duymazlar. Bunlar canlarının istediği şeyler içinde sonsuza dek kalacaklardır.

103.O büyük korku bunları mahzun etmeyecek ve bunları melekler şöyle karşılayacaklar: "İşte bu size va'dedilen gününüzdür."

104.O gün ki, göğü kitaplar için defter dürer gibi düreceğiz, yaratmaya ilk başladığımız gibi yeniden yaratacağız, bu va'dimizdir. Doğrusu Biz bunları yaparız.

105.Andolsun ki, Tevrat'tan sonra Zebur'da da yazmıştık ki: " Muhakkak yeryüzüne benim iyi kullarım varis olacaktır."

106.Şüphesiz ki, bu Kur'an'da ibadet eden bir kavim için yeterli bir öğüt vardır.

107.Seni sadece bütün kâinata rahmet olarak göndermişizdir.

108.De ki: "Bana ancak ilahınızın bir tek ilah olduğu vahyolunuyor. şimdi siz müslüman oluyor musunuz?"

109.Yine de aldırmazlarsa de ki: "Size düpedüz açıkladım, tehdit edildiğiniz şeyin yakın mı yoksa uzak mı olduğunu bilmem."

110.Şüphesiz ki O, söylenenin açığa vurulanını da bilir gizlediğinizi de bilir.

111.Bilmem belki bu (gecikme) sizin için bir imtihan ve bir süreye kadar faydalanmak içindir.

112.(Peygamber şöyle) dedi: "Ey Rabbim, hakettikleri gibi hükmet! Rabbiıniz isnad ettiğiniz iftiralarınıza karşı sığınılacak Rahman'dır.

022) Hac Suresi:

Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla...

1.Ey insanlar, Rabbinize korunun (sığının); çünkü kıyamet gününün sarsıntısı çok büyük bir şeydir.

2.Onu göeceğiniz gün, her emzikli (kadın) emzirdiğin geçer ve her hamile kadın çocuğunu düşürür. İnsanları hep sarhoş görürsün, hâlbuki sarhoş değillerdir. Fakat Allah'ın azabı şiddetlidir.

3.İnsanlardan kimileri de Allah hakkında bilgisizce tartışır da her kaypak şeytanın ardına düşer

4.ki, onun üzerine şöyte yazılmıştır: "Kim buna dost olursa, muhakkak onu saptırır ve doğruca cehennem azabına götürür.

5.Ey insanlar, eğer öldükten sonra dirilmekten şüphede iseniz, şu muhakkak ki, Biz sizi topraktan, sonra nutfe (sperma) den, sonra alaka (yapışkan bir madde)dan, sonra da uzuvları görünen ya da görünmeyen bir et parçasından yaratmaktayız ki, size (ne olduğunuzu) anlatalım. Dilediğimizi de belli bir süreye kadar rahimlerde durdururuz. Sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız, sonra da olgunluk çağına gelmeniz için geliştiririz. Bununla beraber, içinizden kiminizin canı alınıyor, kiminiz de biraz bilgiden sonra birşey bilmemek üzere, ömrünün en kötü devresine getiriliyor. Yeryüzünü de sönmüş kül halinde görürsün; ama üzerine su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır ve her dilber çiftten bitkiler bitirir.

6.İşte bunlar, Allah'ın şüphesiz hak, muhakkak ölüleri diriltiyor ve gerçekten herşeye gücü yetiyor olmasındandır.

7.Ve gerçek şu ki o kıyamet gelecektir, onda hiç şüphe yoktur. Ve gerçekten Allah kabirlerde olan kimseleri diriltip kaldıracaktır.

8.İnsanlardan kimi de vardır ki, ne bir bilgiye, ne bir yol göstericiye, ne de aydınlatıcı bir Kitab'a dayanmaksızın Allah hakkında tartışır.

9.Yanını bükerek= büyüklük taslayarak Allah yolundan saptırmak için ki, dünyada ona bir rüsvaylık vardır; kıyamet günü de kendisine o yangın azabını tattıracağız.

10."Bu ellerinle yaptığın işlerden dolayıdır." diye, yoksa Allah kullarına zulmeden değildir.

11.İnsanlardan kimi de Allah'a kıyıdan kıyıya ibadet eder, eğer kendisine bir iyilik dokunursa ona yatışır ve eğer bir bela gelirse yüzüstü dönüverir; dünyayı da ahireti de kaybetmiş olur, işte açık hüsran budur.

12.Allah'ı bırakır da kendine ne zarar, ne menfaat vermeyecek şeytana yalvarır; işte en uzak sapıklık budur.

13.Herhalde o, zararı yararından daha yakın olana yalvarıyor; o ne kötü koruyucu, o ne kötü yardak=yoldaş!

14.Şüphe yok ki Allah, iman edip iyi işler yapanları altından ırmaklar akan cennetlere koyacak; şüphesiz Allah dilediğini yapar.

15.Her kim, Allah'ın ona dünyada ve ahirette asla yardım etmiyeceğini sanıyorsa, hemen yukarıya bir ip uzatsın, sonra (kendini boğup) nefesini kessin de bir baksın, (başvurduğu) hilesi öfkesini giderecek mi?

16.Ve işte Biz onu (Kur'an'ı) böyle apaçık ayetler olarak indirdik. Çünkü Allah istediğine hidayet eder.

17.İman edenler, yahudi olanlar, sabiiler (yıldıza tapanlar), hıristiyanlar, mecusiler (ateşe tapanlar) ve müşriklere gelince, muhakkak Allah kıyamet günü bunlann arasını şüphesiz ayıracaktır; çünkü Allah herşeye şahittir.

18.Görmedin mi göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, bütün hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a secde ediyorlar. Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah her kimi de hakir ve zelil ederse artık ona ikram edecek yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar.

19.Şu ikisi Rableri hakkında tartışmaya girmiş iki hasımdır. Bu yüzden küfredenler için ateşten çamaşırlar biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar su dökülür.

20.Bununla karınlarındaki ve derileri eritilir.

21.Bir de bunlara demirden kamçılar vardır.

22.Izdıraptan dolayı her ne zaman ateşten, onun gamından çıkmak isterlerse, yine içine geri döndürüIürler, Haydi tadın yangın azabını!

23.Şüphesiz Allah, iman edip iyi iyi işler yapanları, altından ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altın bilezikler ve incilerle süslenecekler; elbiseleri de orada pektir.

24.Her sözün hoşuna eriştirilmişler, hem de çok hamdedilen Allah'ın yoluna iletilmişlerdir.

25.Ancak o inkâr edenler Allah'ın yolundan, yerli ve yabancının eşit hakka sahip olduğu bütün insanlar için yapılan Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara ve orada zulüm ve dinsizlik ile yalnış bir yola saptırmak isteyene, ona muhakkak gayet acı bir azap tattırırız.

26.Bir zamanlar Kabe'nin yerini İbrahim'e şu şekilde hazırlamıştık: "Sakın bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, (kıyama) duranlar, rükû ve secdeye varanlar için Evim'i tertemiz et!

27.Bütün insanlar içinde haccı ilan et ki, gerek yaya olarak ve gerek uzak yoldan gelen incelmiş develer üzerinde sana gelsinler.

28.Kendilerine ait bir takım menfaatlara şahit olsunlar; Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları kurban ederken Allah'ın adını ansınlar; siz de onlardan yiyin, yoksulu ve fakiri doyurun.

29.Sonra kirlerini atsınlar, adaklarını yerine getirsinler ve o Beyt-i Atik'i(Ka'be'yi) tavaf etsinler."

30.Emir budur! Kim de Allah'ın hürmet edilmesini istediği şeylere saygı gösterirse bu, kendisi için Rabbi katında şüphesiz hayırlıdır. Size (Kur'an'da) okunup bildirilenlerin dışındaki bütün hayvanların etinden yemek helal kılınmıştır. O halde o putlardan, o pislikten kaçının ve yalan sözden de kaçının.

31.Allah için, O'na ortak koşmaksızın birliğini tanıyan kimseler olun. Her kim Allah a ortak koşarsa, sanki gökten düşüp de kendisini kuşlar kapışmış veya rüzgâr kendisini ücra bir yere sürüklemiş atmış olur.

32.Bu böyledir; her kim Allah'ın kurbanlıklarına saygı duyarsa şüphesiz o kalplerin takvasındandır.

33.Sizin için o (kurbanlık hayvan) nlarda belli bir süreye kadar bir takım faydalar vardır; sonra da varacakları yer Beyt-i Atik (Ka'be)'dir.

34.Her ümmet için Allah'ın kendierine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerine (Allah'ın) adını ansınlar diye bir mabed yapmışızdır. Hepinizin tanrısı bir tek tanrıdır; onun için yalnız O'na teslim olan müslümanlar olun. İtaat eden alçak gönüllü kimseleri müjdele!

35.Ki Allah anıldığı zaman, kalpleri oynar; kendilerine gelen musibete sabreder; namazı devamlı kılar ve kendilerine verdiğimiz şeylerden başkalarına dağıtırlar.

36.O gövdeli hayvanlar var ya, Biz onları da Allah için kesilen kurbanlıklar arasında kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır; bu yüzden ön ayaklarının biri bağlı olarak bir dizi halinde dururlarken üzerlerine Allah'ın adını anın (öyle boğazlayın). Yanları yere yaslandığı vakit de onlardan yiyin, kanaat edip istemeyene de, isteyene de yedirin. O böylece onları sizin emrinize verdi ki, şükredesiniz.

37.Elbette onların ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşmaz. Ancak O'na sizin takvanız ulaşacaktır. Böylece onları sizin emrinize verdik ki, size yolunu gösterdiğinden dolayı, Allah'ı tekbir ile yüceltesiniz. Görevlerini

38.Biliniz ki, Allah, iman edenleri koruyacaktır; çünkü Allah, hain ve nankör olanları sevmez.

39.Kendilerine savaş açılan kimselere (savaş) izni verildi; çünkü onlar zulme uğradılar. Şüphesiz Allah onları zafere ulaştırmaya gerçekten kadirdir.

40.Onlar: "Rabbimiz Allah'tır." demelerinden başka hiçbir haklı gerekçe olmaksızın yurtlarından çıkarıldılar. Allah, insanların bir kısmını bir kısmı ile defetmeseydi, şüphesiz manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah'ın adı çok anılan mescitler yıkılıp giderdi. Elbette Allah kendi (dini) ne yardım edene yardım edecektir. Şüphesiz Allah çok güçlü, çok izzetlidir.

41.Onlara ki, kendilerini yeryüzünde iktidar mevkiine getirdiğimiz takdirde, namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyilikle emir, kötülükten nehyederler. Bütün işlerin sonu sadece Allah'a aittir.

42.Eğer seni yalanlıyorlarsa bil ki, onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanladı; Ad ve Semud (kavimleri) de;

43.İbrahim'in kavmi de Lüt'un kavmi de;

44.Medyen halkı da. Musa da yalanlandı. Ben de o kâfirlere bir süre verdim, sonradan kendilerini tuttum alıverdim. O vakit cezalandırışım nasıl oldu (bir görseydin).

45.Evet nice memleketler vardır ki, Biz onları zulum yaparlarken helak ettik; şimdi damlarının üzerine çökmüş, ıp ıssız yıkıntı halindedir ve nice kullanılmaz hale gelmiş kuyular ve (bomboş kalmış) muhteşem köşkler vardır.

46.Ya o yerde niye bir dolaşmadılar ki, kendileri için akıllanmalarına sebep olacak kalpleri ve işitmelerine sebep olacak kulakları olsun;çünkü gerçek şudur ki, gözler körelmez, ancak sinelerdeki kalpler körelir.

47.Bir de senden acele azap istiyorlar. Elbette Allah sözünden caymaz. Bununla beraber Rabbinin katında bir gün, sizin sayacaklarınızdan bin sene gibidir.

48.Zulmedip dururlarken kendilerine mühlet verdiğim nice memleket (halkı) vardı ki, Ben onu tutmuş alıvermişimdir. Bütün dönüş (ler) sonunda Banadır.

49.De ki: "Ey insanlar, ben size sadece açıkça anlatan bir uyarıcıyım!"

50.Şimdi iman edip iyi iyi işler işleyenler için hem bir mağfiret, hem de bol nimet vardır.

51.Ayetlerimizin başarısız kalması için koşuşanlar ise, işte onlar cehennemliktirler.

52.Biz senden önce bir resul ve bir nebi göndermedik ki, o bir şey yapmak arzu ettiğinde, şeytan onun arzularına şüpheler karıştırmasın. Bunun üzerine Allah şeytanın karıştırdığı şüpheyi derhal giderir. Sonra da Allah, ayetlerini güçlendirir. Allah, bilendir, hikmet sahibidir.

53.Bunu, şeytanın karıştıracağı şüpheyi kalplerinde hastalık bulunan ve kalpleri kaskatı olan kimselere bir imtihan vesilesi kılmak için böyle yapar. Çünkü zalimler haktan uzak bir ayrılık için dedirler.

54.Bir de kendilerine ilim verilmiş olanlar, Kur'an'ın şüphesiz Rabbından gelen bir gerçek olduğunu bilsinler ve ona iman etsinler de kalpleri O'na saygı duysun. Çünkü Allah iman edenleri doğru bir caddeye çıkarır.

55.İnkâr edenler de kendilerine kıyamet ansızın gelinceye veya her kurtulma gayretinin sonuçsuz kalacağı bir günün azabı gelinceye kadar Kur'an'dan şüphe etmekte devam edip giderler.

56.Mülk o gün tek olan Allah'ındır; aralarında hükmünü verir. Artık iman edip iyi işler yapmış olanlar Naim cennetlerindedir.

57.İnkâr edip ayetlerimize yalan diyenlere gelince, işte bunlara hakir düşüren bir azap vardır.

58.Allah yolunda hicret edip de sonra öldürülmüş veya ölmüş olanlara gelince elbette Allah onları kesinlikle güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Çünkü Allah elbette rızık verenlerin en hayırlısıdır.

59.O kesinlikle onları hoşnut olacakları bir yere koyacaktır. Çünkü Allah herşeyi çok iyi bilir ve çok şefkatlidir.

60.Bu böyledir! Kim kendisine yapılan saldırıya karşı aynı ile karşılık verir de sonra yine üzerine saldırılırsa, elbette Allah ona yardım eder; Çünkü Allah çok affedici, çok bağışlayıcıdır.

61.Çünkü Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Ve Allah herşeyi işiten ve herşeyi görendir.

62.Çünkü Allah, ancak hakkın ta kendisidir. Müşriklerin O'ndan başka taptıkları ise hep batıldır. Ve tek yüksek yüce ve tek büyük ancak Allah'tır.

63.Görmüyor musun ki Allah'ın gökten indirdiği su ile yeryüzü yemyeşil oluveriyor? Gerçekten Allah lütuf sahibidir, herşeyden haberdardır.

64.Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Gerçekten Allah, övülmeye layık ve hiçbir şeye muhtaç olmayan ancak O'dur.

65.Görmedin mi ki, Allah bütün yerdekileri sizin hizmetinize sundu. Ve emriyle denizde seyredip giden gemileri de. Göğü de izni olmaksızın yere düşmekten o tutuyor. Gerçekten Allah insanlara çok şefkatli, çok merhametlidir.

66.Size hayat veren O'dur sonra sizi öldürür sonra sizi yine diriltir. Gerçekten insan çok nankördür.

67.Biz her ümmet için bir ibadet yolu yapmışızdır ki, onlar onun abidleridir. Şu halde bu işte seninle asla tartışmaya girmesinler ve sen Rabbine davet et; çünkü sen muhakkak doğru olana götüren, doğru bir yoldasın.

68.Eğer seninle tartışırlarsa de ki: "Yaptıklarınızı Allah pekâlâ biliyor."

69.Muhalefet edip durduğunuz şeyler hakkında kıyamet günü Allah aranızda hükmünü verecektir.

70.Bilmez misin ki, Allah gökte ve yerde ne varsa bilir; Muhakkak ki bunlar o bir Kitap (Levh-i Mahfuz)' tadır. Muhakkak o Allah'a göre kolaydır.

71.Onlar Allah'ı, bırakıp, hakkında Allah'ın hiç bir delil indirmediği, kendilerinin de hakkında bir bilgileri bulunmayan şeylere tapıyorlar; zalimlere ise hiçbir yardımcı yoktur.

72.Kendilerine karşı ayetlerimiz birer delil olarak size ondan daha kötü olanını haber vereyim mi? Ateş! Allah onu inkâr edenlere va'detti. O ne kötü akibettir! Okunduğu zaman, o kâfirlerin yüzlerinden inkârlarını anlarsın; hemen hemen karşılarında ayetlerimizi okuyanlara karşı saldırıverecek gibi olurlar. De ki: "Şimdi

73.Ey insanlar bir misal verildi, şimdi ona iyi kulak verin! Haberiniz olsun ki sizin Allah'tan başka taptıklarınız bir sinek yaratamazlar, hepsi onun için bir araya gelseler bile; şayet sinek onlardan birşey kaparsa onu ondan kurtaramazlar; isteyen de güçsüz, istenen de!

74.Allah'ın yüceliğini gereği gibi takdir edemediler; Gerçekten Allah çok güçlü, çok üstündür.

75.Allah hem meleklerden peygamberler süzer, hem de insanlardan. Şüphesiz Allah herşeyi işiten, herşeyi görendir.

76.Hepsinin önlerindekini ve arkalarındakini bilir ve bütün işler hep Allah'a döndürülür.

77.Ey iman edenler, rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin; hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz.

78.Allah uğrunda gerektiği gibi cihad edin! Sizi O seçti, üzerinize dinde hiçbir zorluk da yükletmedi. Haydi babanız İbrahim'in milletine! Bundan önce ve bunda(Kur'an'da) size müslüman adını o Allah verdi ki peygamber size şahid olsun, siz de bütün insanlara şahidler olasınız. Şu halde namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a sıkı tutunun ki, sahibiniz O'dur. Artık O ne güzel bir sahip, ne güzel bir yardımcıdır.


Yüklə 1,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   28




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin