25. II. Meşrutiyetin ilanında aşağıdakilerin hangisi etkili olmuştur? (2004 KPSS)
-
Hürriyet ve İtilaf Partisi
-
İktisat Partisi
-
Terrakiperver Cumhuriyet Partisi
-
Ahrar Partisi
E) İttihat ve Terakki Partisi
İttihat ve Terakki Cemiyeti ikinci defa Meşrutiyetin ilan edilmesinde en büyük paya sahiptir.
(Cevap E)
27.
Tanzimat Fermanı'nda aşağıdakilerden hangisinde ıslahat yapılması öngörülmemiştir? (2004 KPSS)
B) Vergi sistemi D) Devlet rejimi
A) Yargı sistemi C) Askerlik işleri E) Eğitim sistemi
Tanzimat Fermanı Doğrultusunda Yapılan Yenilikler;
» Yasaları hazırlama görevi Meclis-i Ahkamı Adliye'ye verildi.
» Avrupa Hukukundan da yararlanılarak ceza, memurlar ve ticaret yasaları çıkarıldı.
» Askerlik, herkes için zorunlu hale getirildi.
» İltizam usulü kaldırılarak vergiler tahsildar denilen devlet memurlarınca toplanmaya başlandı.
» Memleket yönetim bakımından il (vilayet), sancak, kaza (ilçe), nahiye (bucak) köy birimlerine ayrıldı. Eyalet kaldırıldı.
» İllerde valiye yardımcı olmak üzere, üyelerinin bir bölümü halk tarafından seçilen "İl meclisi" kuruldu.
» Arazi kanunu çıkarıldı, toprak mülkiyeti yaygınlaştırıldı.
» İlk kağıt para bastırıldı.
» Avrupa'dan ilk borç para alındı.
» Öğretmen okulu, sanat okulu, idadi (lise), mülkiye mektebi (yönetici yetiştirmek için) açıldı. Dar-ül Fünûn (üniversite) açılması için çalışmalar başladı.
-TARİH-
59
» Vatan, millet, eşitlik adalet gibi kavramlar yaygınlaştı.
» Türkçe'nin sadeleştirilmesi akımı başlatıldı. Tiyatro, roman, makale türleri edebiyata bu dönemde girdi.
» Yabancı devletlere (ABD, ingiltere, Fransa, Avusturya) okul açma izni verildi. İlki Robert Kolej olan bu okulların açılış amacı siyasi, ticari ve dinseldir.
» ilk demiryolları yapıldı, "Şirket-i Hayriye" denilen denizyolu işletmesi kuruldu. Osmanlı pazarına mal vermek ve madde taşımak için bunlar gerekliydi.
»Avrupa etkisiyle Nizamiye ya da adliye mahkemeleri kuruldu.
(Cevap D)
eo
"o
cc ÜJ o
B- İdari Alanda Yapılan Yenilikler
» Divan örgütü kaldırıldı. Yerine Heyet-i Vükela (Bakanlar Kurulu) kuruldu.
» Senedi İttifak ile ayanların varlığı kabul edildi. » Müsadere usulü kaldırıldı.
» Devlet memurları maaşa bağlandı. Tımar sistemi kaldırıldı.
» Yalnız erkeklerin sayıldığı ilk nüfus sayımı yapıldı.
C- Eğitim ve Kültür Alanındaki Yenilikler
» İstanbul'da ilk öğretim zorunlu oldu.
» Rüştiye Mektebi açtldı.
» Harbiye, Askeri tıbbiye mektepleri açıldı.
» İlk kez Avrupa'ya öğrenci gönderildi.
» Takvimi Vekay-ı adlı ilk resmi gazete çıkarıldı.
» Mehterhane kaldırılıp yerine "Mızıka-yı Hümayun (Bando okulu)" kuruldu.
» Posta ve polis teşkilatı kuruldu.
» Memurlara fes ve pantolon giyme şartı getirildi.
♦ İlk defa anayasal düzene Kanuni esasi-i ile II. Abdulhamit Döneminde geçilmiştir.
(Cevap B)
Q
Ui
>
Mahmut
28. Aşağıdakilerden hangisi II. ıslahatlarından değildir? (2005 KPSS)
-
Nüfus sayımı yapılması
-
Anayasal düzene geçilmesi
-
İlk öğretimin zorunlu olması
-
Yeni bir ordu kurulması
E) Resmi gazete yayımlanması
II. Mahmut dönemi yenilikleri
A- Askeri Alanda Yapılan Yenilikler
» Sekban-ı Cedit adlı yeni bir askeri örgüt kuruldu.
» Yeniçeri Ocağı kaldırıldı. Bu olaya Vaka-i Hayriye denir. Asakir-i Mansure-i Muhammediye adlı yeni bir ordu kuruldu.
» Askerlik işlerini düzenlemek için Darı Şura-yı Askeri kuruldu.
29. Tanzimat döneminde aşağıdakilerin hangisinde ikili düzenlemeler yapılmıştır? (2005 KPSS)
C) Yalnız III
I. Yargı
II. Eğıtım
|
|
|
III. Maliye
|
|
|
A) Yalnız 1
|
B)
|
Yalnız II
|
D) l-lll
|
E)
|
l-ll-lll
|
Yargı: Herkes kanun önünde eşit sayılacak.
-Mahkemeler herkese açık olacak. Hiç kimse haksız yere idam edilmeyecek.
Maliye: Rüşvet ve iltimas kaldırılacak.
mıras
-Herkes mal-mülk sahibi olabilecek, bırakabilecek, müsadere kaldırılacak.
(Cevap D
60-
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
30. II. Abdülhamit aşağıdaki olaylardan hangisinden sonra tahttan indirilmiştir? (2005 KPSS)
-
Anayasal düzeni kaldırması
-
31 Mart Olayının çıkması
-
Ittihat ve Terakki Partisi'nin hükümete darbe
yapması
-
Duyunu Umumi'ye idaresinin Osmanlı,
maliyesine el koyması
E) Osmanlı İmparatortuğu'nun 1877-78 Rus
Savaşı'na katılması
Bazı çevrelerin kışkırtmalarda bulunması sonucunda İstanbul'da 13 Nisan 1909'da Meşrutiyet yönetimini yıkmak amacıyla gerici bir ayaklanma çıktı. Bu ayaklanma o zamanki takvimle 31 Mart'ta çıktığı için "31 Mart Olayı" olarak adlandırıldı.
Hareket ordusu ayaklanmayı bastırarak Meşrutiyetin devamını sağladı. Meşrutiyete karşı olduğu bilinen II. Abdülhamit, Mebuslar Meclisi kararıyla tahttan indirilerek yerine V. Mehmet Reşat padişah yapıld; (1909). Ayrıca, Kanun-u Esasi'de yapılan değişikliklerle padişahın yetkileri azaltıldı.
(Cevap B)
z o
31.1-Girit - Amavutluk
-
Batı Trakya ve Makedonya
-
Gökçeada ve Bozcaada
Yukarıdakilerden hangileri Balkan Savaşları sonucunda yapılan anlaşmalarla kaybedilmiştir? (2005 KPSS)
-
Yalnız I
-
Yalnız II
-
Yalnızlll
-
l-ll
E) l-ll-lll
(Cevap D)
q
uj
-COGRAFYA-
61
COGRAFYA | Türkiye'nin Ekonomik Coğrafyası (Hayvancılık - Ormancılık)
TÜRKJYE'DE HAYVANCILIK
Hayvancılık, çeşitli evcil hayvanları besleme, onların ürünlerinden ve gücünden yararlanma işlerini kapsar. Hayvancılık, ülkemizde hızlı bir gelişme içinde olmasına rağmen, henüz istenilen düzeye ulaşamamıştır. Türkiye, ürettiği hayvansal maddeleri kendine yeterli olan az sayıdaki ülkelerden biridir. Çeşitli iklimleri ve geniş meralarıyla Türkiye, hayvancılık yönünden önemli bir potansiyele sahiptir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da geçimini tamamen hayvancılıktan sağlayan aileler bulunmaktadır.
TÜRKİYE'DE HAYVANCILIĞI ETKİLEYEN
FAKTORLER |
LU
Türkiye'de hayvancılık bazı faktörlerin etkisi JJ
altındadır. Bunlar; £
LOtlaklarvelslahı 3
Türkiye'de büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık "g yaygın olarak geleneksel mera (otlak) hayvancılığı *" şeklindedir. Bu yüzden Türkiye'de hayvancılık ile meraları birlikte düşünmek gerekir.
Onun için otlakların iyileştirilmesi ve ot veriminin arttırılması, hayvancılığımızın gelişmesine önemli katkıda bulunacaktır.
Otlaklar, Türkiye arazisinin %21,4'ünü kaplamaktadır. Bu da çok geniş bir arazi olup, pek çok ülkenin yüzölçümünden daha fazladır. Ancak otlaklarımızın eğim durumu, yağış miktarı toprak örtüsü ve ot verimi her yerde birbirinden farklıdır.
Düz alanların sürülerek tarıma açıldığı ülkemizde otlaklar, genellikle az, orta, bazen fazla eğimü yerlerdir. Bu nedenle otlaklarda toprak örtüsü yeteri kadar gelişmemiştir. Ayrıca, karasal iklime sahip yörelerde sadece Mayıs ve Haziran ayında yeşil kalan otlar, daha sonra kurumaktadır. Yani hayvanların otlaklardan faydalanma süresi çok kısadır. Sonuç olarak, toprağın verim gücünün azlığı ve yaz kuraklığı yüzünden, cılız kalan otlar hayvanları yeteri kadar besleyememektedir.
Türkiye'de meralar giderek azalmaktadır. Çünkü buraların bir kısmı sürülerek ekim alanlarına dönüştürülmektedir. Bu da, hızla artan nüfus için tarım alanlarının yetersiz kalmasının bir sonucudur. Meralar aşırı şekilde otlatılmaktadır. Aşırı otlatmaya ek olarak yapılan erken otlatma da otlaklarımızın bir başka sorunudur.
olmaktadır. için bazı
Mera alanlarının erozyona uğraması da meralar için önemli bir sorundur. Genellikle yamaçlarda bulunan ve ağaçtan yoksun meralar, yaz ortalarından sonra iyice çıplaklaşmaktadır. Bunlar da meraların erozyona maruz kalmasına neden Meraların sorunlarının çözülmesi önlemlerin alınması gerekir. Bunlar;
>> Aşırı otlatma yapılmamalı.
» Otlaklar tarım alanlarına dönüştürülmemeli. » Otlaklara uygun ot tohumu ekilmelidir.
» Otlaklar gübrelenmeli ve az eğimli olan yerteri sulanmalı.
>> Otlar yeterince büyümeden otlaklara hayvan sokulmamalı, yani erken otlatma yapılmamalıdır.
2. Hayvan Soylarının İyileştirilmesi
Hayvan soyu ıslahı çalışmalarına son yıllarda hız
verilmiştir. Bu amaçla bir yandan hayvan ve
çiftliklerin sayısı artırılırken, diğer yandan da
damızlık hayvan ithalâtına başlanmıştır.
3. Hayvancılığın yapılış biçimi
Besicilik temiz ve bakımlı ahırlarda et ve süt verimini en yüksek düzeye çıkarmayı amaçlar. Modern yöntemler uygulanır. Besicilik ve ahır hayvancığında;
>> Et ve süt kapasitesi yüksektir.
» Doğal koşullara bağımlılık yüksektir.
» Suni yemler kullanılır.
>> Yıllara göre et ve süt üretimi düzenlidir.
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISL
Doğal koşullara bağımlılığın daha fazla olduğu mera hayvancılığında hayvansal verim düşüktür. Mera hayvancılığının yaygın olduğu yerlerde et ve süt miktarıyla o çevreye düşen yağış miktarı arasında paralellik vardır. Bu nedenle hayvansal verim mevsime ve yıllara göre dalgalanma gösterir. Türkiye'de daha çok mera hayvancılığı yaygındır.
Türkiye, hayvan sayısı bakımından en zengin ülkeler arasmdadır.
Türkiye'nin her ilinde büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştirilmektedir. Ancak otlakların çok bulunduğu illerde ziraat alanlarının yeterli olmadığı ve sanayinin gelişmemiş olduğu yerlerde yetiştirilen hayvan sayısı daha fazladır. Özellikle step alanlarının dağılışıyla küçükbaş hayvan dağılışı arasında bir bağlılık görülürken, çayırlık alanlarla da büyükbaş hayvancılık arasında yakın bağlılık vardır.
KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK
Türkiye'nin toprakları, iklimi, biîki örtüsü ve yer şekilleri kırsal kesimde yaşayan nüfusun bir kısmını küçükbaş hayvancılığa yöneltmiştir.
Koyun: Fazla engebeli olmayan bozkırların geniş alan kaplaması, ülkemizde koyun yetiştiriciliğini teşvik etmiştir. İç bölgeler başta olmak üzere Türkiye'nin her yerinde koyun yetiştirilir. Koyun yetiştiriciiiğinde başta Orta Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadoiu bölgeleri gelir. Ayrıca İç Batı Anadolu eşiği, Karadeniz Bölgesi'nin iç yöreleri, Güney Marmara ve Trakya'nın iç kesimleri de koyun yetiştiriciliğinin yoğun olduğu yerlerdir. Kıyı yörelerinde koyun yetiştiriciliği azdır.Türkiye'de yetiştirilen başlıca koyun ırkları; kıvırcık, karaman, dağlıç, merinos ve sakızdır.
Kıvırcık koyunları Orta ve Doğu Anadolu'da yetiştirilir. İyi otlaklar ister ve soğuğa fazla dayanamaz. Bu nedenle yüksek yaylalar bu cins koyunun sınırını çizmiştir.
Karaman, Anadolu iklim koşullarına en iyi uyum sağlamış olan yerli koyundur. En çok Orta Anadoiu ve İç Batı Anadolu'da yetiştirilir.
Merinos koyunu daha çok Güney Marmara'da yetiştirilmektedir.
Kıl keçisi: Türkiye'de yetiştirilen keçinin %80-85'i kıl keçisidir. Kılları çuval ve kıl çadır yapımında değerlendirilir. Hemen her ilimizin dağlık yörelerinde yetiştirilen kıl keçisi ağaçların sürgünlerini yiyerek beslendikleri için, ülkemizdeki ormanların tahribinde pay sahibidir. En yaygın olduğu yer Akdeniz bölgesidir.
Tiftik keçisi: Dünyada ilk kez Ankara'da kültür altına alındığı için Ankara keçisi olarak da bilinir. En çok Ankara ve çevresinde yetiştirilir. Ülkedeki tiftik keçisinin %90'ı Ankara ve çevresindedir. Geri kalanı ise Van Gölü güneyinde yetiştirilir.
BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK
Türkiye'nin doğal koşulları, özellikle de yaz kuraklığı, büyükbaş hayvan yetiştiriciliği için fazla elverişli değildir. Onun için büyükbaş hayvancılık faaliyetleri belirli yörelerde sınırlı kalmıştır. Bu yerler Doğu Karadeniz bölümü ile Kuzeydoğu Anadolu'dur. Buralarda yaz mevsiminin yağışlı ve serin geçmesi, büyükbaş hayvanların beslenmesinde önemli yeri olan yüksek boylu çayırların yetişmesine imkân hazırlamıştır. Ayrıca buralarda tarım alanlarının çok az olması da yöre halkını büyükbaş hayvancılığa yöneltmiştir.
Büyükbaş hayvanlar arasında en çok besleneni inektir. Daha sonra öküz ve boğa gelir. Ahır hayvancılığına dayanan büyükbaş hayvancılık Marmara ve Ege bölgelerinde de yapılmaktadır.
KÜMES HAYVANCILIĞI
Türkiye'de büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıktan sonra gelen hayvancılık faaliyetidir. Özellikle son yıllarda çok hızlı bir gelişme göstermiştir.
Kümes hayvancılığı yurdumuzun her yerinde yapılmaktadır. Ticarî amaçlı tavuk çiftlikleri daha çok, büyük tüketim merkezlerinin çevresinde kurulmuştur. Tavuk çiftliklerinin bulunduğu yerler arasında en başta İstanbul çevresi gelir. Bunu Ankara, İzmir gibi büyük kentler takip eder.
Büyük kentlerin yakınlarında bulunan tavuk çiftliklerinin sayısı hızla artmaktadır. Buralarda modern yöntemlerle yapılan tavukçuluk sayesinde et ve yumurta üretimi önemli ölçüde artmıştır. Bu sayede Türkiye, tavuk ve yumurta ihraç eden ülkeler arasına girmiştir.
-COGRAFYA-
63
ARICILIK
Değişik iklim bölgelerinde zengin bir floraya sahip olan Türkiye'nin hemen her yerinde arıcılık yapılmaktadır.
Türkiye'de arıcılık genellikle dağ ve orman köylerinde yaygın olup, gezici arıcılık şeklinde yapılır. Arıcılık çok yerde ziraat, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığa ek olarak yapılır. Arıcılık ülkenin hemen her yerinde yapılır. Ancak en yoğun olduğu yerler şuralardır:
Ege Bölgesi: Manisa, Muğla, İzmirve Aydın illeri Akdeniz Bölgesi: En çok Antalya ve İçel Orta Anadolu: Ankara, Konya ve Niğde Marmara Bölgesi: Balıkesirve Çanakkale Doğu Anadolu Bölgesi: Erzurum, Kars ve Hakkâri Karadeniz Bölgesinin çeşitli yaylaları.
İPEK BÖCEKÇİLİĞİ
İpek böceği yetiştirme ve bu böceğin ürettiği kozadan ipek elde etme faaliyetlerine ipek böcekçiliği denir. En yoğun olarak ipek böcegi yetiştirilen yer, Güney Marmara illeridir. Bursa, Bilecik ve Balıkesir ipek böcekçiliğinin en yoğun olarak yapıldığı illerdir. Türkiye ipek üretiminin %80'i Güney Marmara'ya, bunun da yarısı Bursa'ya aittir. Ayrıca Muğla, Antalya ve Diyarbakır'da da ipek böcekçiliği yapılmaktadır.
SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞI
Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili olması, deniz sularının fiziksel, kimyasal ve biyolojık özellikler bakımından farklı olması, değişik iklim bölgelerinde çok sayıda irili-ufaklı göllerin ve akarsuların bulunması, su ürünleri avcılığını önemli hale getirmiştir.
Deniz balıkçılığı: Çok uzun (8333 km) ve özellikleri birbirinden farklı deniz kıyılarına sahip olmamız, Türkiye için deniz balıkçılığını ön plâna çıkarmıştır. Türkiye'deki deniz balıkçılığı kıyı balıkçılığı şeklinde yapılır. Buraları ülkemizin kara suları, yani ekonomık yararlanma alanıdır. Buraların genişliği, Karadeniz ve Akdeniz'de kıyıdan 12 mil uzağa kadar olan denizleri kapsarken, Ege denizinde 6 mil'dir.
Tatlı su balıkçığı: İç sularda (akarsularda, göllerde ve baraj göllerinde) yapılan balıkçılıktır. Türkiye'de bulunan çok sayıdaki akarsu, göl ve baraj gölü, balıkçılık yönünden önemli bir potansiyel oluşturur.
Ancak; Van Göiü, Tuz Gölü, Acıgöi ve Burdur Gölü gibi, suları acı ve tuzlu olan göller, balık üretimi için elverişli değildir. Onun için tatlı su balıkçılığının boyutları, deniz balıkçılığına göre çok sınırlı ve yetersiz kalmıştır.
Kültür balıkçılığı: Havuz ve göletler gibi balık üretme ve yetiştirme çiftliklerinde yapıian balıkçılıktır. Deniz kıyılarındaki dalyanlarda ve deniz içine bırakılmış metal kafeslerde kültür balıkçılığı yapılır.
Ülkemizde deniz ve tatlı su balıkçılığı yoluyla avlanan balıkların yeterli olmaması, kültür balıkçılığını teşvik etmektedir.
Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olmasına rağmen balıkçılık istenilen düzeyde değildir. Bunun nedenleri;
» Türkiye'nin çevresindeki denizlerin balık bakımından fazla zengin olmaması
» Denizlerimizin okyanuslarla bağlantılarının zayıf olması
» Zararlı ve usulsüz avlanma yöntemlerinin devam etmesi
>> Balıkçı araç, gereçlerin ve bu alanda ortaya konan sermayenin sınırlı oiması
» Pazarlama olanaklarının yetersizliği gibi etkenlersayılabilir.
TÜRKİYE'DE ORMANCILIK
Ağaç topluiuğu olan ormanlar, çok sayıdaki insana iş imkânı sağladığı, çeşitli sanayi dallarına ham madde sağladığı, doğaya ve insanlara çeşitli yönlerden olumlu katkılarda bulunduğu için ülkelerin en önemli doğal zenginliklerinden biridir.
ORMANLARDAN YARARLANMA Ekonomik Yararları
Ormanların ekonomik yararları, ormanlardan elde edilen ürünler (orman ürünleri ve orman yan ürünleri) ile bu ürünlerin elde edilmesi sırasında insanlara sağladığı istihdam olmak üzere iki yönlüdür.
Doğal Çevreye Sağladığı Yararlar
» Ağaçların gövde ve kökleri, yağış sularının yüzey akışına geçmesini engelleyerek sel oiuşumunu önler.
64-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
Ağaçların kökleri ve gövdeleri toprağı tutarak erozyona ve heyelânlara engel olur. Ayrıca çığ olaylarının oluşumunu da engeller.
İnsanlar için yeşil, sakin ve temiz bir ortam oluştururlar. Bu yönüyle dinlenme ve piknik yerleri olarak da değerlendirilir.
Yaban hayvanları için barınak oluştururlar.
park ve rekreasyon alanları olarak önemli değer gösterirler.
Korunması ve
Orman Alanlarımn Geliştirilmesi
Ülke ekonomisine ve doğal çevreye çok çeşitli yararları olan ormanlarımız ülke yüz ölçümünün ancak Vi'ünü oluşturmaktadır. Yetersiz olan yüzölçümünün daha da artırılması için başlıca iki konuda çalışmaların yapılması uygundur;
» Mevcut orman alanlarının korunması,
» Boş alanların ağaçlandırılarak orman alanlarının genişletilmesi
Mevcut Ormanların Korunması
Karadeniz dağlarının bol yağış alan kısımları dışında kalan ormanların tahrip edildikleri zaman doğal yollardan yenilenmeleri çok zor, hattâ bazı yerlerde imkânsızdır. Çünkü mevcut sıcaklık, yağış, toprak ve topoğrafya koşulları buralarda ağaç yetişmesi için minimum özelliklerdedir. Yani ağaçiar buralarda korunma ve bakım ister. Onun için mevcut ormanlarımız korunmalı, bunun için de bir takım önlemler alınmalıdır. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
» Orman içi ve orman kenarındaki yerleşmelerde yaşayan insanlara (orman köylülerine) başka geçim kaynaklarının sunulması gereklidir.
» Tarla açma ve yerleşme yoluyla orman tahribi önlenmelidir.
kolay ulaşılabilmesi için orman içi yollar yapıimaiı ve orman içinde şeritler halinde boşluklar bırakılmalıdır. Eğitilmiş yangın söndürme ve haberleşme personeli bulundurulmalıdır. Ayrıca yeterli miktarda havadan ve yerden yangın söndürme araçları ile haberleşme cihazları bulundurulmalıdır.
ORMANCILIĞIN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Ormancılığın ülke ekonomisi açısından önemi büyüktür. Ormanlardan elde edilen ürünler, çeşitli sanayi kollarının ham maddesidir. İnşaat sanayi, mobilya sanayi, kerestecilik, parke, kontra plâk, sunta yapımı ormandan sağlanan ağaç ham maddesine dayanır. Bu sanayi kollarında çalışan insanlar orman ürünleri sayesinde geçimlerini sağlar. Ormancılık sektöründen elde edilen yıllık gelir, ülke gelirinin %25'ini karşılamaktadır. Ancak ormanlardan yapılan üretim, Türkiye ihtiyacını karşılamadığı için her yıl işlenmiş ve yarı işlenmiş olarak orman ürünü ithâli yapılmaktadır.
Ormandan önlenmelidir.
izinsiz ağaç kesilmesi
» Yanan ve kaçak kesilen ağaçların yerine yeni ağaçlar dikmek.
» Yakacak olarak odundan en düşük oranda yararlanmak.
Orman yangınlarının yayılmadan söndürülebilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Bunun için de yeterli gözetleme kuleleri kurulmalı, yangın alanına
-COGRAFYA-
65
ÇOZUMLU KAVRAMA
1. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye'de hayvancılığı geliştirmek ve verimi artırmak için alınması gereken önlemlerden değildir?
-
Soy ıslahının yapılması
-
Ahır hayvancılığının yaygınlaştırılması
-
Otlak ve mera alanlarının genişletilmesi
-
iklim koşullarına bağımlılığın azaltılması
E) Erken yaşta hayvan kesiminin önlenmesi
Dostları ilə paylaş: |