Tanzimat Fermanı'nın ilan sebepleri:
» İmparatorluğu dağılmaktan kurtarmak ve devamını sağlamak.
» Avrupa devletlerinin iç işlerimize karışmasına engel olmak.
» Devleti ve toplumu demokratik bir yapıya kavuşturma isteği olması.
>> Mısır ve Boğazlar konusunda Avrupalı devletlerin desteğini kazanmak.
Tanzimat Fermanı'nın ilkeleri şunlardır:
» Tüm tebaanın ırz, namus, can ve mal güvenliği sağlanacaktır.
» Vergi sistemi yeniden düzenlenecek, herkesten gelirine oranla eşit vergi alınacaktır.
>> Askere alma ve bırakılma sağlam esaslara bağlanacaktır.
ars "o
UJ
o
>> Mahkemelerde duruşmalar halka açık olacak, herkes yasa önünde eşit sayılacak, kimse yargılanmadancezalandırılmayacaktır.
» Herkese mülkiyet ve miras hakkı tanınacaktır.
» Rüşvet ve iltimas kalkacaktır. Tanzimat Fermanımn Önemi
Tanzimat Fermanı'yla padişah ilk kez kendi üzerinde bir yasa gücünün varlığını kabul etmiştir. Tanzimat Fermanı, Osmanlı tarihinde anayasacılığa ve demokrasiye geçişin ilk aşamasıdır.
Doğrultusunda
Tanzimat Fermanı Yapılan Yenilikler
Tanzimat Fermanıyla öncelikle yönetim ve hukuk, ayrıca adliye, maliye, askerlik ve eğitim alanlarında yenilikler yapmıştır.
Yasaları hazırlama görevi Meclis-i Ahkamı Adliye'ye verildi.
Avrupa hukukundan da yararlanılarak ceza yasası, memurlar ve ticaret yasaları çıkarıldı.
Askerlik, herkes için zorunlu hale getirildi.
İltizam usulü kaldırılarak vergiler tahsildar denilen devlet memurlarınca toplanmaya başlandı.
Memleket yönetim bakımından il (vilayet), sancak, kaza (ilçe), nahiye (bucak) köy birimlerine ayrıldı. Eyalet kaldırıldı.
İllerde valiye yardımcı olmak üzere, üyelerinin bir bölümü halk tarafından seçilen "İl meclisi" kuruldu.
Arazi kanunu çıkarıldı, toprak mülkiyeti yaygınlaştırıldı.
İlk kağıt para bastırıldı. Avrupa'dan ilk borç para alındı.
Öğretmen okulu, sanat okulu, idadi (lise), mülkiye mektebi (yönetici yetiştirmek için) açıldı. Dar-ül Fünun (üniversite) açılması için çalışmalar başladı.
BilgiNolu/
"Mecelle" denilen aile hukuku hazırlandı (sadecej
» Vatan, millet, eşitlik adalet gibi kavramlar yaygınlaştı.
» Türkçe'nin sadeleştirilmesi akımı başlatıldı. Tiyatro, roman, makale türleri edebiyata bu dönemde girdi.
34-
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
» Yabancı devletlere (ABD, İngiltere, Fransa, Avusturya) okul açma izni verildi. İlki Robert Kolej olan bu okulların açılış amacı siyasi, ticari ve dinseldir.
» İlk demiryolları yapıldı, "Şirket-i Hayriye" denilen denizyolu işletmesi kuruldu. Osmanlı pazarına mal vermek ve hammadde taşımak için bunlar gerekliydi.
>> Avrupa etkisiyle Nizamiye ya da adliye mahkemeleri kuruldu.
ISLAHATFERMANI(1856)
Bu ferman ile Avrupa kamuoyunun beğenisinin kazanılması amaçlanmıştır. Ayrıca devletin dış görünüşünün Avrupa devletlerinden farklı olmadığı fikri verilmek istenilmiştir. Padişah Abdülmecit döneminde yayınlanmıştır.
Islahat Fermanı kaynağını Yabancı devletlerden almaktadır. Bu fermanın esasları Fransa'nın ısrarı ile, Avusturya, İngiltere ve Fransa tarafından belirlenmiştir.
Islahat Fermanı azınlıklara şu hakları tanımıştır;
» Bedel karşılığı askere alınmayacaktır. (Bu madde ile gayri Müslimler para karşılığı askerlikten muaf tuîulmuş ve ülke savunmasına doğrudan katılmamıştır.)
» Azınlıklar devlet memuru olabileceklerdi (Daha önce Müslüman olmayan memur olamazdı). İl meclislerine üye seçilebileceklerdi. (Bu madde ile Osmanlı toplumu arasındaki ayrıcalıklar giderilmeye çalışılmıştır.)
» İşkence, dayak ve angarya kaldırılacaktı.
» Vergide ve adalet önünde Müslümanlarla eşit tutulacaklardı.
>> İnanç ve eğitim özgürlüğü tanınacaktı. (Gayrimüslimlerin bu dönemde açtığı dini kurumlar ve okullar ulusal nitelikli isyanların gelişmesine etki eîmiştir.)
» Avrupa Devletlerinin yurttaşlarına mülkiyet hakkı tanınacaktı. (Bu madde ile yabancı yatırımcılarm Osmanlı ülkesinde yatırım yapıp etkinliklerini arttırmalanna ortam hazırlamıştır.)
» Rüşvet ve iltimas kaldırılacak
» Vergilerin toplanmasında iltizam usulüne son verilecek
Tarım ve ticaret alanında düzenlemeier yapılacak, herkes banka ve şirket kurabilecek
nilgiNotuf
jTanzimat Fermanı Osmanlı Devleti'nin kendi:
| iradesi ile yayınlanmış tüm tebaayı kapsamıştır. |
| Islahat Fermanı ile özellikle azınlık haklarının |
| geljşjirjlmesi arn.açlanmıştır. j
Önemi: Islahat Fermanı, yabancıların hazırladığı, Osmanlıların uyguladığı bir ıslahat programıdır. Bu ıslahat, Müslüman-Türk tebaaya hiçbir yenilik getirmemiş, azınlık ayrıcalıkları genişletilmiştir.
ABDÜLHAMİT DÖNEMİ MEŞRUTİYET'İN İLANI
23 Aralık 1876'da Kanuni Esasi'nin ilânı ile başlayıp 14 Şubat 1878'de Meclis-i Mebusanın kapatılmasına kadar süren döneme I. Meşrutiyet Dönemi denir. Bu dönemin temel özelliği Osmanlı Devleti'nin Anayasalı bir döneme girmiş olmasıdır.
Kanun-i Esasi; Mithat Paşa ile arkadaşları Namık Kemal, Ziya Paşa ve Ali Suavi'nin çalışmaları sonucu, 23 Aralık 1876'da II. Abdülhamit tarafından anlaşmalı olarak kabul edilerek ilân edilmiştir. Bu anayasaya göre;
Yasama Yetkisi -> Mebuslar ve âyanlar Meclisi'ne
Padişah, sadrazam,
Yürütme Yetkisi ->
şeyhülislam ve bakanlara
Yargı Yetkisi -> Yüce divan ve mahkemelere verilmiştir.
Kanuni Esasi'ye göre padişahın yetkileri şunlardır:
>> Meclisi açıp kapatma yetkisi padişaha aittir.
>> Mebusan ve Ayan Meclisi'nden oluşan yasama organlarından Ayan Meclisi üyelerinin tümünü padişah yaşam boyu olmaküzereatayacaktı.
» Dilediği kimseleri sürgüne gönderebilecekti.
>> Meclisçe kabul edilen yasaları veto etme yetkisi olacaktı.
» Sadrazamı ve Hükümet üyelerini seçme ve denetleme yetkisi yürütmenin başı olan padişaha aitti.
I. Meşrutiyet'le halk, ilk olarak dolaylı da olsa yönetime katılmıştır. I. Meşrutiyet'in ilanının en önemli sebebi imparatorluğu dağılmaktan kurtarmak, dil, din, ırk ayrımı gözetmeden bir Osmanlı toplumu meydana getirmektir.
-TARİH-
35
Meşrutiyet özellikle kendisinden sonra gelecek1 siyasi olaylara öncülük etmesi ve Osmanlıi vatandaşlarının yasal olarak eşitliğini öngören! demokratik fikirlerin ortaya çıkması, anayasal birl
Meşrutiyet Dönemi Fikir Akımları
Osmanlıcılık: Tanzimat Döneminin sonlarına doğru bazı Osmanlı aydınları Genç Osmanlılar adıyla bir cemiyet kurdular. Bunların amacı Fransız ihtilali sonucu yayılan Milliyetçilik akımının Osmanlı Devleti üzerindeki etkisini kırmak idi. Bunun için de dil, din ve ırk farkı gözetmeden herkesin eşit haklara sahip olmasını savunuyorlardı.
Osmanlıcılık, "Milliyetçilik" akımının güç kazanmasına paralel olarak etkisini kaybetmiştir.
Ümmetçilik: Osmanlıcılık fikrine karşı II. Abdülhamit İslâmcılığı savunmuştur. Padişahın bu görüşü savunmasındaki amacı;
» İmparatorluğu korumak ve devam ettirmek
» Hilafet çatısı altında dünya İslâm birliğini sağlamak
İslamcılık görüşü de milliyetçilik akımının güç kazanmasıyla önemini yitirmiştir.
Türkçülük: I. Meşrutiyet Dönemi'nde Türk ırkının Avrupa'da aşağılanmasına bir tepki olarak doğdu. II. Meşrutiyet döneminde güç kazandı.
II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ
23 Temmuz 1908'den 30 Ekim 1918'e kadar süren döneme İkinci Meşrutiyet ya da İttihat ve Terakki Dönemi adı verilir.
II. Abdülhamit'in baskılı yönetimi 33 yıl sürmüştür. Bu süre içinde memleketi onun idaresinden ve istibdadından kurtarmak için aydınlar ve gençler gizli gizli çalışmaya başlamıştır. Amaç 1876'da ilan edilen I. Meşrutiyet gibi yeni bir Meşrutiyeti ilan ettirip, ülkenin bu yeni anayasaya göre yönetilmesini sağlamaktır. Bu amaçla 1889'da Terakki ve İttihat isminde yeni bir siyasi gizli cemiyet kuruldu. Bu cemiyetteki üyelerin amacı, Osmanlı İmparatorluğu içinde buiunan bütün insanları ırk, din ve mezhep farkı gözetmeden birleştirmektedir. Bu sırada Balkanlar'da Müslüman-Hıristiyan çatışması devam ediyordu.
Harp Akademisi'nden kurmay yüzbaşı olarak mezun olan Mustafa Kemal, Şam Ordusu Kurmay subaylığına atanmıştır. Mustafa Kemal buralardaki
birkaç vatansever subay arkadaşı ile Vatan ve Hürriyet isimli gizli bir siyasal Cemiyet kurmuştur. Bu cemiyetin bir şubesini gizlice gittiği Selanik'te açmıştır. Bu sıralarda Terakki ve İttihat Cemiyeti idari yönden sarsılmış ve işlevini yapamaz duruma düşmüştü. Selanik'te bu iki cemiyet birleşmiş ve bu kez Jttihat ve Terakki Cemiyeti ismini almıştır.
Yabancı devletlerin Osmanlı İmparatorluğu'nun içişlerine karışmaları, İttihat ve Terakki'nin harekete geçmesine sebep olmuştur. Bunlar yabancılarının Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışmalarını önlemek, meşruti bir irade kurmak için ihtilal yapmaya karar vermişlerdir.
İttihat ve Terakki Cemiyeti ikinci defa Meşrutiyetin ilan edilmesinde en büyük paya sahiptir.
31 Mart Olayı
Özgürlük ortamından yararlanan meşrutiyete karşı çevreler İttihat ve Terakki Partisi'ne karşı Ahrar Partisi'ni kurdular. Daha sonra muhafazakarların güçlü partisi olan Hürriyet ve İtilaf Partisi kurulmuştur.
Bazı çevrelerin kışkırtmalarda bulunması sonucunda İstanbul'da 13 Nisan 1909'da Meşrutiyet yönetimini yıkmak amacıyla gerici bir ayaklanma çıktı.
Bu ayaklanma o zamanki takvimle 31 Mart'ta çıktığı için "31 Mart Olayı" olarak adlandırıldı.
Hareket ordusu ayaklanmayı bastırarak Meşrutiyetin devamını sağladı. Meşrutiyete karşı olduğu bilinen II. Abdülhamit, Mebuslar Meclisi kararıyla tahttan indirilerek yerine V. Mehmet Reşat padişah yapıldı (1909). Ayrıca, Kanun-u Esasi'de yapılan değişikliklerle padişahın yetkileri azaltıldı.
31 Mart Olayı, sisteme karşı bir harekettir. Bu olayı çıkaranların amacı meşrutiyet sisteminden, tekrar padişahın egemen olduğu bir sisteme geçişi sağlamaktır.
nilgiNohı'
İTürk siyasi tarihinde sistemi değiştirmeye yönelikj
| çıkarılan ilk isyan, 31 Mart Olayı'dır. 31 Mart Olayı |
i Cumhuriyet tarihinde çıkan Şeyh Sait ve Menemen |
| olayları ile benzerlik gösterir. |
II. Meşrutiyet Döneminin Fikir ve Siyasi Yapısı
II. Meşrutiyet Dönemi öncesinde Osmanlıcılık, İslâmcılık, Adem-i Merkeziyetçilik (vilayetlerin merkeze bağlılığının azalması) ve Batıcılık fikirleri benimsenmiştir.
36-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
İttihatçılar 1909'dan itibaren hürriyet, adalet ve eşitliği de öngören Türkçülüğü esas almışlardır.
İttihatçılar dış politikada ise İngiltere, Fransa ve Rusya'ya karşı Almanya'nın yanında yer almışlardır. Denge unsuru olarak diğer büyük devletlere karşı, Alman İmparatorluğu'nu kabul etmişlerdir.
İttihatçılar iç politikada ise tek parti egemenliği fikrini kabul etmişlerdir. Diğer siyasi fikirlerin savunucularına baskı yapmışlar ve onların kurdukları siyasi partileri illegal hale getirmişlerdir.
TRABLUSGARP SAVAŞI (1911-1912)
Trablusgarp, bugünkü Libya topraklarıdır. Trablusgarp savaşı, Osmanlı ve İtalya arasında yapılmıştır. İtalya'nın Trablusgarp'a saldırmasından dolayı çıkmıştır. Savaş sonunda Uşi Antlaşması imzalandı, bu antlaşmaya göre Trablusgarp İtalya'ya verildi.
RilgiNotu /
| Osmanlı Devleti Kuzey Afrika'daki son topraklarını | da kaybetmiş olmaktadır.
BALKAN SAVAŞLARI (1912-1913) I. Balkan Savaşı;
Sırbistan, Karadağ, Yunanistan ve Bulgaristan aralarında anlaşarak Osmanh'ya karşı savaştılar, Osmanlı mücadeleyi kaybedince barış istemek zorunda kaldı. Balkanlardaki Osmanlı ordusu terhis edildiği için yenilgi kaçınılmaz oldu.
Londra Barış Antlaşması (30 Mayıs 1913)
» Osmanh'nın batı sınır Midye- Enez hattı olarak belirlendi.
» Arnavutluk ve Ege adalarının geleceğinin kararlaştırılması büyük devletlere bırakıldı.
bütün Trakya
Kavala, Dedeağaç ve Bulgaristan'a bırakıldı.
ve Girit
Selanik, Güney Makedonya Yunanistan'a bırakıldı.
sonucunda, Osmanlılar Makedonya, Batı Trakya, Arnavutluk ve Ege Adalar'ını kaybettiler.
Osmanlı devlet yönetimi, tümüyle İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin eline geçti. Almanya'dan yeni silah ve taktikleralındı.
Balkan Savaşlarını Bitiren Antlaşmalar
1) Bükreş Antlaşması (10 Ağustos 1913)
Bulgaristan'la Savaşa katılan Balkan devletleri arasında imzalanmıştır.
2) İstanbul Antlaşması (29 Eylül 1913)
Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında imzalanmıştır. Bu antlaşma ile;
» Meriç nehri iki devlet arasında sınır olmuştur.
» Batı Trakya Bulgaristan'a Edirne Kırklareli ve Doğu Trakya Osmanlı Devleti'ne bırakılmıştır.
» Bulgaristan'da kalan Türklerin Bulgarlar'la eşit haklara sahip olması isteyenlerin dört yıl içinde Osmanlı topraklarına göç edebilmesi kararlaştırılmıştır.
3) Atina Antlaşması (14 Kasın 1913)
Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında imzalanmıştır. Bu antlaşmaya göre;
>> Osmanlı Devleti, Girit adası ve savaşta ele geçirdiği toprakların Yunanistan'a ait olduğu kabul etmiştir.
» Yunanistan'da kalan Türklerin hakları güvence altına alınmıştır.
V v C
\ X !
"X AKDENI?
>> Makedonya'nın diğer bölümleri Sırbistan'a bırakıldı
II. Balkan Savaşı;
I. Balkan savaşında yer almayan Romanya, Bulgaristan'dan pay almak için II. Balkan savaşını başlattı. Bulgaristan'ın yenildiğini gören Osmanlı da savaşa girerek Bulgaristan'dan Edirne ve Kırklareli'yi geri aldı. Balkan savaşlarının
\ V-
20. Yüzyıl Başında Osmanlı İmparatorluğu
-TARIH-
37
I. DÜNYA SAVAŞI (1914-1918) Birinci Dünya Savaşı'nın Nedenleri:
1. Ekonomik yayılma: Savaşın nedenlerinden en
önemlisi ekonomik yayılmadır ve bu da sömürge
edinme ve dış yatırımlarla gelişmiştir.
Sömürgecilik daha XV. yy'da Rönesans'la gelişen bilimin yarattığı olanaklarla insanlarda uyanan yeni ülkeler, yeni uygarlıklar keşfetme duygusundan kaynaklanan ve bunlara Avrupa'ya ucuz baharat ve değerli maden getirme isteği eklenmişti. Ancak giderek bu ülkelerin zenginliklerinden yararlanmak önem kazandı ve büyük devletler sömürgeciliğe yöneldiler.
XIX. yy'dan itibaren nüfus yerleşimi, ulusal itibar sağlama, büyüklük isteği, güven kazanma, fakat özellikle sanayi inkılâbının iki temel kaynağı olan hammadde kaynağı ve pazar edinme gibi nedenlerle sömürgeci devletler arasında büyük bir sömürge rekabeti başladı.
2. Avrupa'da Alman - Fransız, Balkanlar'da Rus -
Avusturya anlaşmazlığı: Avrupa'daki Alman -
Fransız anlaşmazlığı savaşın diğer bir nedenini
oluşturuyordu. Alman Birliği'nin kurulması
aşamasında Almanlar Fransızlar'ı yenmişler ve
Alsace - Lorrain'i Fransa'dan almışlardı. Fransızlar
bunu ulusal bir sorun haline getirmişlerdi.
Diğer yandan Balkanlar'da Rusya ile Avusturya arasında çekişme vardı. Akdeniz'e açılmak isteyen Rusya, Pan - Slavist sloganla Balkanlar'ı nüfusuna almak istiyordu. Oysa Avusturya da Balkanlar'a sahip olmayı arzu ediyordu ve kendi üikesinde de Slavlar vardı.
3. Dinsel ve Kültürel yayılma: Devletler
sömürgelerine dinlerini ve kültürlerini de
götürüyorlardı. Bunun için çeşitli mezheplerden
Hıristiyan misyonerler çalışmalara girişmişti. Bunun
yanında kendi kültürlerini yaymak amacıyla her
devlet gittikleri yerlerde kendi dillerini yayıyor,
kitaplar yayınlıyor, kütüphaneler ve başka kurumlar
kuruyor, bu işler için uzmanlar gönderiyorlardı. Bu
da devletler arası nüfus çekişmesinin bir başka
yönünü oluşturmaktaydı.
4. Ulusalcılık: 1789 Fransız ihtilali ile dünyaya
yayılan ulusalcılık fikri çeşitli uluslar üzerinde etkili
olmuş, ulusal sınırlar içerisinde ulusal devletler
kurma düşüncesi gelişmiş ve yer yer bağımsızlık
savaşları olmuştu.
-
Hızlı Silahlanma: I. Dünya Savaşı'nın
nedenlerinden biri de hızlı silahlanma ve
militarizmdir. Almanya birliğini kurduktan sonra
sanayileşmiş ve bunun bir kısmını da savaş
sanayine yöneltmişti. Almanya'nın bu davranışı
karşısında diğer Avrupa devletleri de siiahlanma
yarışına girdiler. Bu da ülkelerde militarizmin
güçlenmesine ve yönetimler üzerinde etkili olarak
savaşa özendirmelerine neden oldu.
-
Hanedan çekişmeleri: Savaşın nedenleri
arasında diğerleri kadar olmasa bile hanedan
çekişmeleri, rekabeti ve dedikodularının da etkisi
vardır. I. Dünya Savaşı arifesinde Fransa hariç diğer
devletler, krallık veya imparatorluk hanedanları
tarafından yönetiliyordu.
7. Bloklaşma: I. Dünya Savaşı'na neden olan
faktörlerin son aşaması bloklaşmadır. Almanya
birliğini kurduktan sonra giderek güçlendi ve Avrupa
üstünlüğüne yönelik atak ve gelişmeci bir dış politika
izlemeye başladı. Almanya sermayesinin dışa
açılması için denizci bir devlet olma doğrultusunda
güçlü bir donanma yapımına girişti. Almanya
kendine müttefik devletler edinmek istiyordu. Bu
nedenle 1879'da Avusturya ile ittifak yaptı.
Fransa'nın Tunus'u işgali üzerine, büyük bir devletle
ittifak yaparak itibannı yükseltmek ve büyük
devletler arasına katılmak isteyen İtalya da 1881'de
bu ittifaka katıldı. Böylece Üçlü İttifak Devletleri
denilen grup oluştu.
Almanya'nın Avrupa'daki politikasını kuşkuyla izleyen Fransa ile Rusya, Fransa'nın Rusya'ya borç vermesi, silah satışı, karşılıklı yardım gibi bir dizi anlaşmadan sonra 1894'te bir ittifak yaptılar. Bunlar aralarına İngiltere'yi de almak istiyorlardı. Fransa Üçlü İttifak'a karşı bir denge kurmak için İngiltere'ye anlaşma önerdi. Bu İngiltere tarafında da uygun karşılanarak 1904'te İngiltere ve Fransa arasında "Entente Cordiale (Dostluk Bağlaşması)" imzalandı. Bir süre sonra Rusya ile arasındaki anlaşmazlığı bitince İngiltere'de 1907'de Rusya ile anlaştı. Böylece Üçlü İttifak'a karşı Üçlü İtilaf Devletleri grubu kurulmuş oldu. İki grup gittikçe birbirine karşı kutuplaştılar.
Birinci Dünya Savaşı'nın Başlaması ve Osmanlı Devleti'nin Savaşa Girmesi:
Osmanlı Devleti'nin savaşa girme nedenlerini ise şöyle sıralamak mümkündür:
1. İtilaf grubundaki devletlerin XIX. yy'dan beri Osmanlılar'a karşı izlediği politikalar.
38-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
-
Son savaşlarda kaybedilen Osmanlı
topraklarının geri alınması.
-
Türk - Alman dostluğu.
-
Almanya'nın savaştan galip çıkacağı
düşüncesi.
-
Turan İmparatorluğu kurma fikri.
İttifak Devletleri: Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan, İtalya, Osmanlı Devleti
İtilaf Devletleri: Fransa, İngiltere, Rusya, Yunanistan, ABD
OSMANLI DEVLETİ'NİN SAVAŞTIĞI CEPHELER
Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı'nda şu cephelerde savaşmıştır.
1. Doğu Cephesl: Osmanlı orduları ilk olarak
Kafkas Cephesi adı verilen Doğu Anadolu'da,
Ruslar'la savaştılar. Uygun olmayan koşullarda ve
zamanda, donanımsız Türk askerlerinin büyük bir
çoğunluğu Sarıkamış'ta, Allahuekber dağlarında
soğuktan dondular. Ancak Çanakkale
Savaşlarfndan sonra buradaki XVI. Kolordu
Komutanlığfna gelen M. Kemal, yaptığı başarılı
savaşla Ruslar'ı yenip, Bitlis ve Muş'u kurtarmıştir.
Bu başarılarından dolayı madalya almış ve
generalliğe terfi etmiştir.
İkinci cephe, Süveyş Kanalı'na yapılan seferdir. Ancak yine gerekli önlemler alınmadan, hazırlıksız olarak yapılan savaşta, üstün İngiliz birlikleri karşısında bir şey yapılamadı.
2. Güney Cephesl: Osmanlı Devleti'nin savaştığı
bir başka cephe Sina, Hicaz ve Yemen'dir. Bir kısım
Osmanlı birlikleri kutsal yerleri kurtarmak için bu
bölgede coşkuyla savaştılar. Ancak Sina'da gerek
çölün olumsuz koşulları ve gerekse güçlü İngiliz
birlikleri karşısında bir sonuç alınamadı. Osmanlı
birlikleri Gazze'de savunmaya çekildiler. Hicaz ve
Yemen'de savaşan birlikler ise bir yandan
İngilizler'le savaşırken, bir yandan da arkadan
saldıran Mekke Emiri Şerif Hüseyin'le uğraşmak
zorunda kaldılar. Bu cephede de İngilizler üstün
duruma geçtiler.
Irak'ta, buranın petrollerine sahip olmak için Musul'u ve İran'da Akmaz'ı işgal eden İngilizler'le savaşan Osmanlı birlikleri, başarılar kazandılar. Ancak sonunda İngiliz birlikleri galip geldi.
Suriye ve Filistin cephesinde ise İngilizler'i oyalamak isteyen Yıldırım Orduları Grubu, başarılı savunmalar yaptı. Ancak Baalbek'te kurulan bu ordunun merkezi
savaşın seyri içerisinde kuzeye doğru Şam, Halep ve daha sonra da Adana'ya çekildi.
3. Batı Cephesi: Batı cephesinde Osmanlı birlikleri
Galiçya'da, Romanya'da ve Makedonya'da
savaştılar. Rusya'nın Karadeniz kıyalarına çıkarma
yapması üzerine, Bulgarların yardımına birlikler
gönderildi. Rus ilerlemesini önlemek amacıyla
Galiçya'da başarılı savunma savaşları yapıldı.
Makedonya'da ise, Sırpları desteklemek için Selanik'e Fransız birlikleri gelmişti. Diğer İtilaf Devletleri'nce de desteklenen bu birliklerin durdurulması için, Almanya Osmanlı Devleti'nin de ortak harekete katılmasını istedi. Osmanlı başkomutanlığının gönderdiği birlikler, Serez'de Bulgarlarla ortak savunma savaşları yaptılar.
Dostları ilə paylaş: |