İktisadi Bütünlük Üzerindeki Haklar
İktisadi bütünlükten maksat, bir kimsenin iktisadi hayata serbestçe katılabilmesidir. Aynı şekilde, bir
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-
93
kimsenin mali itibarının ve ödeme gücünün tanınması da buraya girer.
KIŞILIGIN IÇE KARŞI KORUNMASI
"Kimse, hak ve fiil ehliyetlerinden kısmen de olsa vazgeçemez." "Kimse özgürlüklerinden vazgeçemez veya onları hukuka ya da ahlaka aykırı olarak sınırlayamaz."
0 halde herhangi bir kimse, yapacağı bir hukuki işlemle, hiçbir zaman taşınır veya taşınmaz mallara malik olmayacağını, hiçbir zaman evlenmeyeceğini, hiç kimsenin mirasçısı olmayacağını vaat edemez; çünkü bütün bu vaadlerle hak ehliyetini kısıtlamış olur. Aynı şekilde herhangi bir kimse, yapacağı bir hukuki işlemle, hiçbir surette başkalarıyla sözleşme yapmayacağını, bir derneğe üye olarak girmeyeceğini, malvarlığı üzerinde tasarruflarda bulunmayacağını, bir kimseye karşı hiçbir zaman dava açmayacağını taahhüt edemez; çünkü bu suretie de fiil ehliyetini sınırlandırmış olur.
KİŞİLİĞİN DIŞA KARŞI KORUNMASI
Kişiliğin dışa karşı korunması, kişilik haklarını dıştan, yani başkalarından gelebilecek olan haksız saldırılara karşı korumak demektir. "Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişiük haklarına yapılan her saldırı hukuka aykrrıdır."
Tespit Davası
Bir saldırı sonucunda kişilik hakları zedelenmiş olan kimselere, sona ermesine rağmen etkisini devam ettirdiği takdirde, bu saldırının hukuka aykırılığını tespit ettirmek üzere açılacak davadır.
Saldırıya Son Verilmesi Dâvası
Bir kimsenin kişilik haklarına karşı hukuka aykırı bir saldırıda bulunulması ve saldırının devam etmekte olması halinde açılabilecek olan dâva, saldırıya son verilmesi dâvası (men dâvası)dır.
Önleme Dâvası
Önleme dâvası, halen mevcut olmamakia beraber birtakım belirtilerden pek yakın bir zamanda gerçekleşmesi beklenen bir hukuka aykırı saldırı tehlikesine karşı açılan dâvadır. Bu dâva ile, gerçekleşmesi muhtemel olan bir hukuka aykırı saldırının doğmasına engel olunur.
Tazminat Dâvası
Maddi Tazminat Dâvası: Kişilik haklarına karşı hukuka aykırı bir saldırıda bulunan kimsenin bu saldırıdan doiayı gerçekten uğramış olduğu maddi zararı karşılayan dâvadır. Bu zarar, saldırıya uğrayan kişinin malvarlığının aktifliğinde bir azalma veya pasifinde bir çoğalma şeklinde ortaya çıkabilir.
Manevi Tazminat Dâvası: Kişilik haklarına hukuka aykırı saldırıda bulunulan kişinin bu yüzden duymuş olduğu üzüntü ve utancı gidermek için açtığı davadır.
TÜZEL KİŞİLİK
Hukuk düzenleri, insanlardan oluşan gerçek kişilerin yanında, belli bir amacı gerçekleştirmeye yönelmiş olan kişi ve mal topluluklarına da haklara ve borçlara sahip olabilme olanağı tanımışlardır ki, bunlara tüzel kişiler diyoruz.
TÜZEL KİŞİLERİN TÜRLERİ
Tüzel kişiler, çeşitli kıstaslara göre ayırıma tabi tutulabilirler.
TÜZEL KİŞİLİĞİN BAŞLANGICI
Başlangıç Anını Tespit Eden Sistemler: Tüzel kişilerin hangi anda kişilik kazandıklarını tespit eden sistemler, serbest kuruluş sistemi, izin sistemi ve tescil sistemi olmak üzere üçe ayrılır.
Serbest Kuruluş Sistemi: Serbest kuruluş sistemine göre, tüzel kişiliğin başlangıç anı, hukuk düzeninin tespit ettiği koşullara uyulmak kaydıyla kurucuların bu yoldaki iradelerini açıkladıkları andır. 0 halde, kişilik kazanmak için, başkaca resmi bir işleme ve devletten izin almaya lüzum yoktur.
İzin Sistemi: Ruhsat sistemi de denilen izin sistemine göre, bir tüzel kişinin doğabilmesi için devletten bu yolda izin almak gerekir. 0 halde kişiliğin başlangıç anı da, izninin verildiği andır.
Tescil Sistemi: Tescil sistemine göre, tüzel kişinin doğabilmesi ancak onun resmi bir sicile tescil edilmesiyle mümkün olabilir. 0 halde tüzel kişiliğin başlangıç anı resmi sicile tescil anıdır. Türk hukukunda bu sistemlerden birinin benimsenmesi yoluna gidilmeyerek her üç sisteme de yer verilmiştir.
TÜZEL KİŞİÜĞİN EHLİYETLERİ
Hak Ehliyeti
Gerçek kişiler gibi tüzel kişilerin de hak ehliyeti vardır. Ancak; cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış icabı
94-
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
sadece insanlara özgü medeni haklar pek tabii tüzel kişiler hakkında söz konusu olmaz. Tüzel kişiler bunun dışındaki bütün medeni hakları kazanabilirler ve borçlara sahip olabilirler.
Fiil Ehliyeti
Gerçek kişiler gibi tüzel kişilerin de fiil ehliyetleri vardır. Ancak, fiil ehliyetinin koşulları, ayırt etme gücüne sahip olmak, ergin olmak ve kısıtlı olmamak, tüzel kişiler hakkında söz konusu olmaz. Tüzel kişilerin fiil ehliyeti kanuna ve tüzüklerine göre gerekli organlara sahip oldukları andan itibaren başlar. Tüzel kişilerin iki türlü organı vardır: Kanuni organlar, iradi organlar.
Kanuni Organlar
Kanundan dolayı bir tüzel kişinin mutlaka sahip olması gereken organlardır. Örneğin demeklerde kanuni organlar, genel kurul yönetim kurulu ve denetleme kuruludur.
İradî Organlar
Bir tüzel kişinin, kanundan ötürü mutlaka sahip olması gerekmeyen ve fakaî gayesine erişebilmek için lüzumlu görerek bünyesinde yer verebileceği organlardır. Örneğin bir demekte haysiyet divanı, danışma kurulu gibi iradi organlar bulunabilir, fakat her dernekte bu organların mutlaka bulunması da zorunlu değildir. Tüzel kişilerin hukuki işlem ehliyeti, haksız fiillerden sorumlu olma ehliyeti ve dava ehliyeti vardır. Ancak yapacağı hukuki işlemlerin kendi gayesinin sınırları içerisinde kalması da şarttır. Tüzel kişilerin fiil ehliyetinin böylece gayeleri ile sınırlandırılmış olmasına tahsis (özgüleme) prensibi denir.
TÜZEL KİŞİLİĞİN SONA ERMESİ
Tüzel kişiler, insanlar gibi hayatları sınırlı olan varlıklar değildir; varlıkları uzun zaman devam edebilir. Medeni Kanunumuz, bütün tüzel kişileri kapsayan sona erme sebeplerini belirtmemiş, sadece demeklere ve vakıflara özgü sona erme durumlarını düzenlemiştir.
İnfisah
İnfisah ya da dağılma, bir derneğin tüzel kişiliğinin belli durumlarda herhangi bir işleme veya karara lüzum olmaksızın kendiliğinden sona ermesidir. Bir derneğin kendiliğinden dağılma halinin tespiti, dernek merkezinin bulunduğu yerin en büyük mülki amirinin kararıyla olur. Derneklerin böylece kendiüğinden dağılmalarını gerektiren durumlar şunlardır:
Gayenin Gerçekleşmiş Olması
Tüzel kişiler belli bir gayeyi gerçekleştirmek üzere kurulmuş olan varlıklardır. 0 halde, meydana gelmelerinin sebebi ortadan kalkar, yani gayelerini gerekleştirirler, erişmek istedikleri amaca ulaşırlarsa, yaşamalarına artık lüzum kalmaz. Örneğin köye okul yaptırmak gayesiyle kurulmuş olan bir dernek neticede okulu yaptırırsa, artık bu demeğin fonksiyonu da sona ermiş olacağından kendiliğinden dağılması, yani kişiliğinin son bulması gerekecektir.
Kuruluş Gaye ve Koşullarının Kaybedilmesi
Demekler, kuruluş gaye ve koşullarını kaybettiği takdirde, kendiliğinden dağılmış sayılırlar.
Sürenin Geçmiş Olması
Bir dernek kurulurken belli bir süreyle devam edeceği önceden tespit edilmişse, bu sürenin geçmiş olması hali de o tüzel kişinin kendiliğinden dağılması sonucunu doğurur.
Yönetim Kurulunu Kuramayacak Hale Gelme
Bir demek, tüzüğüne göre, yönetim kurulunu kuramayacak hale gelirse, bu ha! de onun kendiliğinden dağılmasını gerektirir. Demeğin merkez yönetim kurulları beş kişiden az olamaz. 0 halde bir demekte kayıtlı üye adedi beşten aşağı düşerse, yönetim kurulunu kurmak hukuken mümkün olamayacağından o dernek kendiliğinden dağılmış sayılır.
Aciz Hale Düşme
Bir dernek aciz haline düşer, yani borçları mevcudundan çok fazla olur ve bunları bir türlü ödeyemezse, bu durum da tüzel kişiliğin kendiliğinden sona ermesi sonucunu doğurur.
Üst Üste İki Olağan Genel Kurul Toplantısının Yapılmaması
Bir demeğin olağan genel kurul toplantısı Dernekler Kanununun 23'ncü maddesinde belirtilen yeter sayının (nisabın) bulunmaması sebebiyle üst üste iki defa yapılamazsa, bu dernek kendiliğinden dağılmış sayılır.
İlk Genel Kurul Toplantısının Yapılmamış Olması
Dernekler, tüzüklerinin gazetede yayınlandığı günü izleyen altı ay içinde ilk genel kurul toplantılarını yapmak ve organlarını oluşturmak zorundadırlar.
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-
95
Fesih
Fesih ya da dağıtılma, bir demeğin, tüzel kişiliğin herhangi bir kararla ortadan kaldırılması demektir. Bu da üç şekilde olabilir.
Kendi Yetkili Organının Kararıyla
Bir dernek kendisini feshetmeye her zaman karar verebilir. Fesih kararı vermeye yetkili olan, derneğin genel kuruludur. Eğer bir demeğin feshi yoluna gidilecekse, genel kurula katılma hakkına sahip üyelerin en az üçte ikisinin toplantıda hazır bulunması şarttır. İlk toplantıda bu çoğunluk sağlanamazsa ikinci toplantı gelenlerle açılır. Ancak bu toplantıda derneğin feshine karar verebilmek için, hazır bulunan üyelerin üçte ikisinin bu yolda oy vermesi gerekir.
Yargısal Bir Kararla
Bir demek, Medeni Kanun ve Demekler Kanunu'nun öngördüğü durumlarda yargısal bir kararla, yani bir mahkeme hükmüyle de feshedilebilir. Bu durumlar şunlardır:
Amacın Hukuka veya Ahlaka Aykırı Hale Gelmesi
Başlangıçta gayesi hukuka veya ahlaka aykırı olmayan bir derneğin amacı sonradan hukuka veya ahlaka aykırı hale gelirse, bu dernek ilgililerden birinin veya savcının istemi üzerine mahkeme kararıyla feshedilir.
Dernekler Kanunu'nun Emredici Hükümlerine Uyulmamış Olması
Dernekler Kanunun emredici hükümlerine uyulmamış olması halinde de dernekler mahkeme kararıyla feshedilir.
Suç Kaynağı Haline Gelme
Demeğin suç sayılan eylemlerinin kaynağı haline geldiğinin kesinleşen mahkeme kararı ile belirlenmesi halinde, dernek bir ilde faaliyet gösteriyorsa ilgili valiliğin veya Cumhuriyet Şavcılığının; birden çok ilde faaliyet gösteriyorsa İçişleri Bakanlığı'nın veya dernek merkezinin bulunduğu il valiliğinin veya Cumhuriyet Savcılığı'nın istemi üzerine mahkemece temelli olarak kapatılır.
İdari Bir Kararla
Milletlerarasında beraberlik yapmasından fayda umulan Türkiye'de kurulmasına veya şubesinin açılmasına izin verilen demekler "kanunlarımıza veya ulusal çıkarlarımıza uymayan veya kuruluş amaçlarıyla bağdaşmayan faaliyetlerde bulunmaları
ç
O
cc
LU Q
cn tn
D-
'S Ui
>
uzerıne
halinde" İçişleri Bakanlığının önerisi Bakanlar Kurulunun kararı ile feshedilirler.
Sona Ermenin Sonuçları
Tüzel kişilik sona erince ilk defa onun mallarının tasfiyesi işlemine girişilir; yani alacakları tahsil edilerek, borçları ödenir. Feshine, kendiliğinden dağılmış sayılmasına veya kapatılmasına karar verilen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiye ve intikal işlemlerinin tamamlanmasını müteakip, bunların Demekler Kütüğündeki kayıtları, faaliyetleri bir i! sınırı içinde bulunanlar için mahallin en büyük mülki amirinin, birden ziyade ilde faaliyette bulunanlar için İçişleri Bakanlığının onayı ile silinir.
96-
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
4. Normal erginlik hangi yaşın doldurulmasıyla kazanıiır?
A) 15
B) 16 C) 17 D) 18 E) 19
1. Bir kimse, izni olmadığı halde resminin şeref haysiyetini zedeleyici şekilde fotoğrafçı dükkanının vitrininde reklam olarak sergilenmesi halinde aşağıdaki davalardan hangisini açamaz?
-
Maddi tazminat
-
Manevi tazminat
-
Saldırıya son verilmesi
-
Tespit
E) Önleme
5. Aşağıdakilerden hangisi fiil ehliyetinin içeriğine girmemektedir?
-
Hukuki işlem yapabilme
-
Dava açabilme
-
Davalarda taraf olabilme
-
Derneğe üye olma
E) Sözleşme yapabilme
2E O
2. Aşağıdaki tüzel kişilerden hangisi kişi topluluğu £J
niteliğindeki tüzel kişilerden biri değildir? §
-
Devlet S
-
Dernek ^
-
Vakıf
-
Belediye
E) Şirket
6. Bir küçüğün yargısal erginliğine hangi mahkeme karar verir?
-
Asliye hukuk mahkemesi
-
Sulh hukuk mahkemesi
-
Ticaret mahkemesi
-
Ağır ceza mahkemesi
E) İdare mahkemesi
3. Hukuk düzenince aşağıdakilerden hangisi gerçek kişi olarak kabul edilir?
-
Dernekler
-
Vakıflar
-
İnsanlar
-
Ortaklıklar
E) Devletler
7. Maddi mallar (eşyalar) üzerindeki mutlak hakka ne denir?
A) B) C) D) E)
Kamu hakkı Nisbi hak Ayni hak Telif hakkı Sosyal hak
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-
97
8. Aşağıdaki haklardan hangisi başkalarına devredilebilir veya hak sahibinin ölümünden sonra miras yoluyla mirasçılara geçer?
A) B) C) D) E)
İntifa hakkı Mülkiyet hakkı Nafaka hakkı Oturıma hakkı Kişiye bağlı hak
9. Yetkili bir makam tarafından konulan ve yürürlükte bulunan hukuk kurallarının tümüne ne ad verilir?
A)
|
Tabii hukuk
|
B)
|
Şerh
|
C)
|
Pozitif Hukuk
|
D)
|
İdeal Hukuk
|
E)
|
Mevzuat
|
Dostları ilə paylaş: |