10. Gerçek kişilik ne zaman başlar?
-
18 yaş doldurulduğunda
-
Nüfus kaydı yapıldığında
-
Çocuk tam ve sağ doğduğunda
-
Nüfus cüzdanı verildiğinde
E) Çocuk ana rahmine düştüğünde
fiil ehliyetinin
11. Aşağıdakilerden hangisi koşullarından biri değildir?
-
Kayyum atanmış olmamak
-
Ayırt etme gücüne sahip olmak
-
Ergin olmak
-
Kısıtlı olmamak
E) Kural olarak 18 yaşın doldurulmuş olmak
ÇÖZÜMLER
1. Önleme davası, saldırı başlamadan saldırıya ilişkin durumlara dayanılarak saldırının yapılmasını önlamek için açılır. Dolayısıyla saldırı davam ederken, önieme davası açılamaz.
(Cevap E)
to "ö
co
O.
Q UJ
2. Kişiler; gerçek kişiler ve tüzel kişiler olarak ikiye
ayrılır. Tüzel kişiler ise, mal toplulukları ve. kişi
topiulukları olarak ikiye ayrılır. Devlet, darnek,
betediye, şirket kişi topluiuklarıdır. Vakıf ise bir malın
belli bir amaca örgütlenmesi sonucu oluşan mal
topluluğudur.
(Cevap C)
3. Gerçek kişiler sadaca insanlardır. Diğer seçeneklerde
verilenler ise tüzel kişidirler.
(Cavap C)
4. Normal ergenlik 18 yaşın doldurulmasıyla kazanılır.
Ancak, kanunumuz "kazai- rüşt" yoluyla da rüştün
kazanılabileceğini balirtmiştir. Ayrıca, avlenme kişiyi
reşit kılar.
(Cevap D)
5. Fiil ehliyeti kişinin kendi fiil ve eylemleriyle borç altına
girebilmesi ve hak kazanabilmasidir. Davada taraf
olabilme, fiil ehliyetiyle değil, hak ehliyetiyle ilgilidir.
Buna göre hak ehliyetine sahip olanlar davada taraf
olabilirlar.
(Cevap C)
6. Kazai rüşte (yargısal erginlik) karar verecak
mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.
(Cevap A)
7. Mutlak hak; herkese karşı ileri sürülebilen ve herkes
tarafından ihlal edilebilin haklardır. Bu hakların
eşyalar üzerinda söz konusu olması ise ayni hak
olarak ifade edilir. Örnek; milliyet, rehin.
(Cevap C)
8. Kural olarak para ile ifade edilebilen haklar gerçek
kişinin ölmesiyle mirasçılarına geçer. Oturma ve intifa
hakkı para ile ifade edilebilmekle medeni kanundaki
özel düzanlema itibariyle mirasçılara geçemez.
Nafaka ise kişinin kendisine verilen bir paradır.
Mülkiyet; Ölümle birlikte mirasçılara geçer.
(Cevap B)
9. Tabii hukuk: İdeal hukuk, olması gereken hukuk
anlamına gelir. Pozitif hukuk ise yürürlükteki bütün
hukuk kuralları anlamına gelir. Örf - adette bazen
içine girer. Yetkili makam tarafından konulan hukuk
kurallarına ise mevzuat danir.
(Cevap E)
10. Gerçek kişilik; tam ve sağ doğumla başlar. Ancak,
Medeni Kanunumuz ceninin menfaatini korumak için
bazı hükümlere yer vermiştir.
(Cevap C) iil ehliyetinde bir
(Cavap A)
11. Kişiye kayyum atanması onun değişiklik yapmaz.
98-
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
GÜNCEL | Türkîye'nin Sosyo-Ekonomik Yapısına Genel Bakış 2 (EĞİTİM)
TÜRKİYE'DE EĞİTİM
Dergimizin bu sayısında ülkemizin eğitim konusundaki mevcut durumu, başlıca sorunları ve önemli gelişmeler özet bir şekilde ele alınacaktır.
»ÇIKMIŞSORU(2001 KMS)
2001 yılında "5 Yılda 1 Milyon Çocuğa Eğitim" kampanyasını başlatan sivil toplum örgütü aşağıdakilerden hangisidir?
-
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
-
21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı
-
Anne ve Çocuk Eğitim vakfı
-
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı
E) Türk Eğitim Vakfı
2001 yılı Ocak ayında 7-16 yaş grubu çocukların eğitimine destek amacıyla Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) "5 Yılda 1 Milyon Çocuğa Eğitim" kampanyasını başlatmıştır.
(Cevap D)
CUMHURİYETTEN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE'DE EĞİTİM
Türk eğitim tarihindeki ilk Milli Eğitim (Maarif) Bakanlığı 17 Mart 1857 tarihinde Maarif-i Umumiye Nezareti adıyla kurulmuştur.
İlk Maarif Bakanı Abdurrahman Sami Paşa'dır.
Türk eğitim tarihindeki ilk özel (işitme, görme, konuşma engelliler için) eğitim okulları 1878-1908 yıllarında (II. Abdülhamit döneminde) açılmıştır.
Cumhuriyet döneminde "Milli Eğitim Bakanlığı" 2 Mayıs 1920 tarihinde 3 nolu yasa ile kurulmuştur.
3 Mart 1924 tarihinde Tevhid-i Tedrisat kanunu çıkarılmıştır. Bu yasa ile üniversiteler dışındaki bütün eğitim öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığfna bağlanarak eğitim kurumlarının yönetim, uygulama ve denetiminde birlik sağlanmıştır.
1924 yılında medreseler, 1925 yılında tekke ve zaviyeler kaldırılmıştır.
1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan 'Türk Harfleri Hakkında Kanun" ile Latin Alfabesine geçilmiş ve "ilk okuma seferberliği" ilan edilmiştir.
1938'de Köy Enstitüleri kurulmuştur.
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki eğitim hizmetlerinin içeriğini "Öğretimi Birleştirme", "Eğitimi Örgütleme", "Eğitimin Niteliğinde Değişme" ve "Eğitimi Yaygınlaştırma" olarak dört başlık altında toplamak mümkündür.
"Öğretimin Birleştirilmesi" anlamına gelen Tevhid-i Tedrisat Yasası'nın iki önemli özelliği bulunmaktadır. Birincisi, eğitim sisteminin demokratikleştirilmesi, ikincisi ise eğitim alanında lâikliğin eyleme dönüştürülmesidir.
GSMH ve KONSOLIDE BUTÇE IÇINOEKIMEB
|
|
BUTÇESİNIN PAYLARI
|
|
|
MEB BUTÇESININ
|
|
MEB BÜTÇESİNİN
|
KONSOLİDE BÜTÇEYE ORANI
|
YILLAR
|
GSMH'ya ORANI (%)
|
(%)
|
1990
|
2,14
|
13,21
|
1991
|
2,36
|
14,10
|
1992
|
2,75
|
14,56
|
1993
|
2,88
|
14,35
|
1994
|
2,42
|
11,36
|
1995
|
1,78
|
10,41
|
1996
|
1,77
|
9,71
|
1997
|
1,78
|
9,01
|
1998
|
2,41
|
10,90
|
1999
|
2,80
|
11,58
|
2000
|
2,78
|
10,43
|
2001
|
2,39
|
8,17
|
2002
|
2,86
|
7,90
|
2003
|
2,87
|
6,91
|
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana geçen kısa süre içinde eğitim sisteminin her tür ve kademesinde okul, öğrenci ve öğretmen sayısında büyük artışlar olmuş, eğitim olanaklarının yurt geneline dağılımında önemli gelişmeler sağlanmıştır.
Cumhuriyetten günümüze eğitimin değişik tür ve kademesinde; 1923 yılında 5.134 okul varken okul sayısının 11 kat artarak 2003 yılında 60 bine, 1923 yılında 364 bin öğrenci öğrenim görmekte iken öğrenci sayısının 50 kat artarak 2003 yılında 18.6 milyona çıkmıştır.
1923 yılında 12.573 öğretmen görev yapmakta iken öğretmen sayısının 53 kat artarak 2003 yılında 678 bine ulaşması sağlanmıştır.
-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARI-
99
Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri (1739 Sayılı "Milli Eğitim Temel Kanunu"na göre)
I - Genellik ve eşitlik: Eğitim kurumları dil, ırk.cinsiyet V9
din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde
hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz
tanınamaz.
II - Ferdin ve toplumun ihtiyaçları: Milü eğitim hizmeti,
Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk
toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir.
III - Yöneltme: Fertler, eğitimleri süresince,ilgi,istidat V9
kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli
programlara veya okullara yöneltilerek y9tiştirilirler. Milli
eğitim sistemi, her bakımdan, bu yöneltmeyi
gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Bu amaçla, orta
öğretim kurumlarına, eğitim programlarının hedeîlerine
uygun düşecek şekilde hazırlık sınıfları konulabilir.
Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik
hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değ^rlendirme
metotlarından yararlanılır.
IV - Eğitim hakkı: İlköğretim görm^k her Türk
vatandaşının hakkıdır.
İlköğretim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgj, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanırlar.
V - Fırsat ve imkan eşitliği: Eğitimde kadın, erkek
herkese fırsat ve imkan eşitliği sağlanır.
Maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin en yüksek eğitim kademelerine kadar öğrenim görmelerini sağlamak amacıyla parasız yatılılık, burs,kredi V9 başka yollarla gerekli yardımlar yapılır.
Özel eğitime V9 korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek için özel tedbirler alınır.
VI - Süreklllik: Fertlerin gen9İ V9 mesleki eğitimlerinin
hayat boyunca devam etmesi esastır.
Gençlerin eğitimi yanında, hayata V9 iş alanlarına oîumlu bir şekilde uymalarına yardımcı olmak üzere, yetişkinlerin sürekli eğitimini sağlamak için gerekli tedbirleri almak da bir eğitim görevidir.
VII - Atatürk İnkılap ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği:
Eğitim sistemimizin her derec9 ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk inkılap ve ilkeleri ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliği temel olarak alınır. Milli ahlak ve milli kültürün bozulup yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verilir.
Milli birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak Türk dilinin, eğitimin her kademesind9, özellikleri bozulmadan ve aşırılığa kaçılmadan öğretilmesine önem verilir; çağdaş eğitim ve bilim dili halinde zenginleşmesine
çalışılır ve bu maksatla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile işbirliği yapılarak Mili Eğitim Bakanlığınca gereken tedbirler alınır.
VIII - Demokrasi eğitimi: Güçlü ve istikrarlı, hür ve
demokratik bir toplum düzeninin gerç^kleşmesi ve
devamı için yurttaşların sahip olmaları gereken demokrasi
bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve
davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi
değerlere saygının.her türlü eğitim çalışmalarında
öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır; ancak,
eğitim kurumlarında Anayasada ifadesini bulan Atatürk
milliyetçiliğine aykırı siyasi ve ideolojik telkinler
yapılmasına ve bu nitelikteki günlük siyasi olay ve
tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde meydan
v^rilmez.
IX - Laiklik: Türk milli eğitiminde laiklik esastır. Din
kültürü ve ahlak öğretimi ilköğretim okulları ile lise ve
dengi okullarda okutulan zorunlu dersler arasında yer alır.
X - Bilimsellik: Her der^ce ve türdeki ders programları
ve eğitim metotlarıyla ders araç V9 gereçleri, bilimsel ve
teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke
ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilir.
Eğitimde verimliliğin artırılması ve sürekli olarak gelişme ve yenileşmenin sağlanması bilimsel araştırma ve değerlendirmelere dayalı olarak yapılır.
Bilgi ve teknoloji üretmek V9 kültürümüzü geliştirmekle görevli eğitim kurumları ger9ğince donatılıp güçlendirilir; bu yöndeki çalışmalar maddi ve manevi bakımından teşvik edilir ve desteklenir.
XI - Planlılık: Milli eğitimin gelişmesi iktisadi, sosyal ve
kültürel kalkınma hedeflerine uygun olarak eğitim
insangücü istihdam ilişkiteri dikkate alınmak suretiyle,
sanayileşme ve tarımda modemleşmede gerekli
teknolojik gelişmeyi sağlayacak mesleki ve teknik eğitime
ağırlık verecek biçimde planlanır ve gerçekleştirilir.
Meslekierin kademeleri ve her kademenin unvan, yetki ve sorumlulukları kanunla tespit edilir ve her derece ve türdeki örgün ve yaygın m^sleki eğitim kurumlarının kuruluş ve programları bu kad^melere uygun olarak düzenlenir.
Eğitim kurumlarının yer, personel, bina, tesis ve ekleri, donatım, araç, geraç ve kapasiteleri ile ilgili standartlar önceden tespit edilır ve kurumların bu standartlara göre optimal büyüklükte kurulması V9 verimli olarak işletilmesi sağlanır.
XII - Karma eğitim: Okullarda kız ve erkek karma eğitim
yapılması esastır.Ancak eğitimin türüne, imkan ve
zorunluluklara göre bazı okullar yalnızca kız veya
yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir.
XIII - Okul ile ailenin işbirliğl: Eğitim kurumlarının
amaçlarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak için
oku! ile aile arasında işbirliği sağlanır.
100-
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
Bu maksatla okullarda okul aile birlikİ9ri kurulur. Okul aile birliklerinin kuruluş V9 işleyişleri Milli Eğitim Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
XIV - Her yerde eğitim: Milli eğitimin amaçları yalnız r9smi ve özel eğitim kurumlarında değil, aynı zamanda evd9, çevr9d9, işyerlerinde, her yerd9 V9 her fırsatta gerçekleştirilmeye çalışılır.
Resmi, özel V9 gönüllü her kuruluşun eğitimle ilgili faaliyetleri, Milli Eğitim amaçlarına uygunluğu bakımından Milli Eğitim Bakanlığının denetimine tabidir.
nilgiNotu/
Bir ülkenîn eğitim seviyesi ile kalkınma seviyesi arasında doğru orantılı bir ilişki vardır. Türkiye'de d9 eğitimin durumu kalkınmanın önünd9ki 9n büyük 9ngel olarak durmaktadır. 1927'de Türkiye'de nüfusun ancak yüzde 11'i okur-yazar durumda idi. Bu oran kadınlarda sad9C9 yüzde 4'tü.
Türkiye nüfusu ilköğretimden henüz m9zun olabilmiş değîldir. Türkiye'de yaklaşık 9 milyon kadın henüz okur-yazar bile değildir. Ann9İerin; çocukların yetişmesi üzerindeki kalıcı, yönlendirici V9 hatta belirleyici etkisi dikkate alındığında kızların çeşitli nedenlerle eğitim hakkından yoksun bırakılmalarının toplumsa! sonuçları daha kolay anlaşılabilir.
Eğitimin bütün kadem9İerind9 fiziki alt yapı V9 insangücü eksiği kapatılamamıştır. Bu da, eğitimin kalitesinî olumsuz etkilemektedir. Eğitimde kişi başına Japonya'da 950, Almanya'da 817, İtalya'da 523, Yunanistan'da 240 dolar harcanırken; bu miktar Türkiye'de yaklaşık 90 dolardır.
Ayrıca, iktisatçıların da kabul ettiği gibi eğitim çok pahalı bir girişimdir. Fakat ondan daha da pahalı olan tek bir şey vardır ki; o da "cehalef'tir. (Zakir SAMİ, Milli Eğitim Dergisi, Sayı 159, Yaz 2003)
Bu olumlu gelişmelerin yanında eğitim alanında gelişmiş ülkelere kıyasla h9d9flenen düzeyin gerisindeyiz.
18.08.1997 tarih V9 4306 sayılı yasa ile 1997-1998 öğretim yılından itibaren ilköğretimin, 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitime dönüştürülmesin^ rağmen üköğretimde okullaşma oranının h9nüz % 100'e çıkarılmadığı V9 nüfusun bir kısmının okul dışında kaldığı görülmektedir. DİE'nin 1997-1998 verilerine göre 1996-1997 öğretim yılında ilkokul düzeyinde okullaşma oranı % 90.74; ortaokullarda % 64.47; lise ve dengi okullarda ise % 50.89'dur. Söz konusu düzeylerdeki kızların okullaşma oranlarına bakıldığında erkeklerd^n daha düşük olduğu görülmektedir. 1997-1998 öğretim yılında 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitime geçümesiyle 7-14 yaş grubunda okullaşma oranının % 82.21, ortaöğretimde (lise ve dengi) ise, % 50.03 olduğu görülmektedir, Bu durumda yasalarda 18 yaşına kadar çocuk kabul edilen bireylerin özellikle 15-18 yaş grubunda, sadece % 50'si eğitimden yararlanmakta, % 50'si okul dışında kalmaktadır.
Haydi Kızlar Okula: "Haydi
Kızlar Okula", 6-14 yaş
arasında olup, okula
gitmey^n 640 bin kızın
bulunduğu ve komşuları
içinde Irak'tan sonra 9n
düşük okullaşma oranına
sahip Türkiye'de,
UNICEF'in girişimiyle 5 Haziran 2003 tarihinde başlatılan bir kampanyadır.
Kampanyanın amacı; 2005 yılına kadar ilköğretimde kız-erkek öğrenci eşitliğini sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda, kız çocukların okullulaşma oranlarının görec9 düşük olduğu 53 ilde kampanya yürütülecektir. 2003 yılında yapılan ve eğitimde toplumsal cinsiyet konusunu ele alan araştırmaya göre, ilköğretime kayıt açısından kız V9 erk9k çocuklar arasında % 7'lik bir açık bulunmaktadır.
Bu kampanya h^nüz amacına tam olarak ulaşamamış, sadec9 50 bin kız çocuğu okullaştırılabilmiştir.
Türkiye'de eğitim alanındaki cinsiyet eşitsizlikleri, ülkenin özellikle gün^ydoğu ve doğu bölgelerinde hala önemli boyutlardadır. Kimi illerde 7 ile 13 yaş arasındaki kız çocukların yaklaşık % 50'si okula gitmezken, ülkenin kırsal kesimlerinde yaşayan 11 ile 15 yaş arasındaki kız çocukların % 6O'ı okuia kayıtlı bile değildir. Bu istatistiklertn gerisinde hem ekonomik h9m d9 sosyal etmentervardır.
Kısmi bir çözüm olarak taşımalı eğitim başlatılmıştır. Çocuklar servis araçlarıyla taşıma merkezi olarak seçilen okullara taşınmaktadır.
Doğu ve güneydoğu illerinde kız çocukların eğitiminin önündeki başlıca engel okul V9 derslik yetersizliğidîr.
Eğitime % 100 Destek Projesi: Türkiye'nin eğitimde niceliksel sorunlarının çözümünün sağlanması için, 24 Nisan 2003 tarihinde çıkan 4842 sayılı kanunla hayırseverlerin eğitime yaptıkları harcamaların % 100'ünü gider gösterebilmelerini sağlayan kampanya. Bu kampanya sonucunda şimdiye kadar (2005) Türkiye Genelind^; 960 Okul Binası, 153 Derslikdışı Ek Bina, 13.014 Derslik yapılmış, 4189 okulun onarımı ve 4189 okulun da donatımı yapılmıştır. Bu kampanya kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı'na bağışlanan arsa yüzölçümü ise 625262,57 m2dir. TÜRKİYE'NİN EĞİTİM ALANINDAKİ BAŞLICA SORUNLARI I.Öğretmen eksikliği
-
Altyapı eksikliği (okul, derslik, laboratuvar)
-
Düşük okullaşma oranı
-
Kız çocuklarının okula gönderilmem^si
-
Eğitime ayrılan bütçenin yetersizliği
-
Eğitim sisteminin çok sık değiştirjlmesi
Dostları ilə paylaş: |