(Ne yapalım der gibi) Peki peki, anladık. Hadi yapın bakalım provanızı. (Masasına geçer.)
BEKİR-
|
(Kürsüyü sahnenin sol köşesine taşır. Kürsüde konuşma yapmak üzere yerini alır. Kasılır.) Sayın başkan, değerli parlamenterler!
|
MURAT-
|
(Sandalyeyi karşısına çekip oturur. Seyirciye) Milletvekilleri demek istiyor.
|
BEKİR-
|
Bakınız! Avrupa Birliği Parlamentosu kararları var. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihatları var. Ayrıca Kopenhag Kriterleri ne diyor? Yüro, Dolar paritesi hakkında ne biliyorsunuz? Efektif olarak soruyorum... Problemlere global çözümler üretelim artık.
|
MURAT-
|
Sayın parlamenter! Bütün bunlar protokolde var. AyEmEf tarafından dikte edilmiş.
|
BEKİR-
|
Öyleyse Moody’s Kredi Kuruluşu Türkiye’nin notunu niçin düşürüyor efendim?
|
MURAT-
|
Sayın Parlamenter! Onu bize değil, protokolü paraf edenlere sorun...
|
BEKİR-
|
Her neyse efendim, her neyse. Bugünkü dünya konjonktüründe başka türlü davranmanız mümkün değil zaten. Ama biz konsensus arıyoruz, her şeye rağmen.
|
MURAT-
|
Biz ne arıyoruz peki? Biz de konsensus arıyoruz...
|
NİNE-
|
(Girer, elinde bir baston, sahnenin bir ucundan değerine doğru yürür, aranır.) Herkes bir şey arıyor. “Arayan bulur:” demişler. Mevlâsını da, belâsını da. Ben ne arıyorum peki? Ben de keçimi arıyorum. Şöyle kara bir keçi. Bir boynuzu da kırık. Allah’ın cezası. Üç gündür kayıp. Yok yok! Çoban söylemiyor ama ben biliyorum, kurt kaptı benim keçiyi, kurt. Ah kara keçim, vah kara keçim. Nerelerdesin? (Çıkar.)
(Bekir ve Murat kürsü ile sandalyeyi dışarı çıkarıp dönerler Murat başına eşarp takar. Bağdaş kurup oturur. Bekir karşısına geçer.)
|
BAŞKAN-
|
Vaay, zenne tipi, ha! Ortaoyunu mu bu? Bayan oyuncu bulamadınız mı arslanım?
|
BEKİR-
|
Bir dakika başkan. Konsantrasyonumuzu bozma. Aslında bu rolü Mehtap oynayacak. O gelinceye kadar biz bir prova alalım.
|
MURAT-
|
Yahu Bekir, kırk kere söyledim sana. Prova alalım değil, prova yapalım... Sahne alalım değil, sahneye çıkalım...
|
BEKİR-
|
Tamam tamam, sen benim Türkçeme dil uzatacağına, eşarbını düzelt, anneciğim.
|
MURAT-
|
Dalga geçme. Oynamam. Ben nöbetçi anneyim. Mehtap gelinceye kadar... Hadi uzatma, başla.
|
BEKİR-
|
Peki başlıyorum.
|
MURAT-
|
Bir dakika! Bekle! (Yere bağdaş kurar.) Böyle mi oturacaktım? (Ellerini dizlerinin üzerinde tutar.) Böyle mi olacak?
|
BEKİR-
|
Hah, tamam. Yahu sen bu zenne rolüne bayağı ısındın ha! Ne dersin? Mehtap’a başka rol bulsak da bu sahneye seninle mi devam etsek?
|
MURAT-
|
|