I. Deliller
1. Mağdur İfadeleri:
A. Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi AKAR’ın, 19.07.2016 tarihli Cumhuriyet Savcılığı İfadesi:
Tuğa. Ömer HARMANCIK elinde 2 yapraktan oluşan bir metni önce okudu ve ardından elinde bana uzatarak "komutanım siz şunu bir okuyun ve bunu imzalayıp TV de okursanız her şey çok güzel olacak, herkesi alıyoruz, herkesi getiriyoruz" dedi. Şiddetle ve hiddetle reddettim "kendinizi ne zannediyorsunuz, siz kimsiniz, topladığınızı söylediğiniz ikinci başkan, kuvvet komutanları nerede, bakanlar nerede, elinizde kim varsa getirin, sizin başınız kıçınız kim" diye bağırdım. Bunun üzerine Hakan EVRİM "dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fethullah GÜLEN ile görüştürürüz' gibi bir şey söyledi. Ben kimse ile görüşmem diyerek tersledim. Ardından Akın ÖZTÜRK dışındakiler odayı terk ettiler.
2. Gizli Tanık Ve İtirafçıların İfadeleri:
A. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmekte olan 2016/61972 Sayılı soruşturmada, GİZLİ TANIK ŞAPKA ifadesinde;
5 Temmuz 2016 tarihinde WhatsApp üzerinden Cihan isimli örgüt mensubunun kendisine saat:21.00-22.00 sıralarında “acil Ankara’ya gelmen gerekiyor, hayati bir konu, çok önemli bir konu mutlaka Ankara’ya gelmen gerekiyor” şeklinde mesaj attığını, ne zaman geleceğini sorduğunda ise hemen gelmesini, geldiğinde otobüs terminalinden inince metro ile Tandoğan’a gelmesini kendisini parkta sabah saat:08.00’de bekleyeceğini ve telefonunun kapalı olması gerektiğini mesajla bildirdiğini, 06.07.2016 günü saat:07.40 sıralarında Ankara'ya geldiğini, Ankara'da kendisini Cihan isimli örgüt mensubunun karşıladığını, bir süre yürüdükten sonra bir ofise girdiklerini, burada Cihan’ın “şu an çok önemli bir çalışma yapılıyor çalışmanın yapıldığı yere gideceğiz ve bir arkadaş daha gelecek” dediğini, bir müddet sonra yanlarına Abdullah Kod ismini kullanan Kurmay Yarbay Turgay SÖKMEN’in geldiğini, Cihan isimli örgüt mensubunun anlatmış olduğu çalışma ile ilgili planlamanın devam ettiğini belirterek “tüm kuvvetlerin katılımı ile bir darbe planlamasının yapıldığını, çalışmaların gidecekleri yerde devam ettiğini, sıkıntılı bir durumun olmadığını, planlamanın ona göre yapıldığını” söylediğini, daha sonra birlikte Çayyolunda 3 katlı villa tipi eve gittiklerini, villaya girerek toplantı salonuna geçtiklerini içeride 8-10 sivil şahsın bulunduğunu, Cihan isimli örgüt mensubunun Turgay SÖKMEN’e “çalışma olacak, detayları bilmeseniz de takip edin jandarma ile ilgili diğer kuvvetlerden herhangi bir talep olursa not alın” dediğini, Kurmay Albay Bilal AKYÜZ, Kurmay Albay/Yarbay M.Barış AVIALAN, Tuğgeneral Mehmet PARTİGÖÇ, Havacı Tuğgeneral Gökhan Şahin SÖNMEZATEŞ, Koramiral Ömer Faruk HARMANCI ile 4-5 kişinin olduğunu, çalışmalar devam ederken sivil bir şahsın namaz kıldırdığını, namaz kıldıran şahsın Adil ÖKSÜZ olduğunu, namaz sonrası Adil ÖKSÜZ’ün dini konuşmalar yaptığını, Adil ÖKSÜZ’ün, bir konuşmasında 15 Temmuz akşamını kastederek "15 Temmuz akşamında yapılacak ilk işlerden bir tanesinin görevlendirme verilecek kuvvetlerle cezaevlerinde tutuklu bulunan cemaat mensubu kişileri vakit kaybetmeksizin cezaevlerinden çıkarmak olduğunu" söylediğini, diğer bir konuşmasında ise “arkadaşlar biraz önce içerideki odada büyüğümüzle (örgüt lideri Fetullah Gülen) görüştüm, sizlere selamı var. Arkadaşlar ben cumartesi veya pazar İstanbul'da olacağım, oradan yurtdışına uçacağım, bir aksilik olmazsa salı günü büyüğümüzle görüşüp çarşamba veya perşembe döneceğim” dediğini, silahlı darbe girişiminin başarı ile sonuçlanamayacağı görüşü belirtildiğinde ise orada bulunan herkese “ bu tür olumsuz düşüncelerle şeytanı içimize karıştırmayalım. Allah'ın yardımı ile bu iş olumlu sonuçlanacaktır.” Dediğini…
B. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmekte olan 2016/61972 Sayılı soruşturmada GİZLİ TANIK KUZGUN ifadesinde;
15 Temmuz 2016 tarihinden bir hafta önce Ankara iline geldiğini, Ankara iline gelmesi ile ilgili İhsan kod isimli örgüt mensubunun Samsung marka tablette kurulu mesaj iletişim sistemi üzerinden ileterek "Çukurambar’ da saat:17.30’de buluşalım" diye mesaj çektiğini, Kızılay’da saat.18.30 sıralarında buluştuklarını, Çukurambar’a gittiklerini, yolda giderken kendisine “izinde olduğunu Trabzon’dan geldiğini” söylediğini… Çukurambar’da bir okulun önünde beklerken İhsan'nın abi diye hitap ettiği birisinin geldiğini, bu şahsın "sen git ben sana haber veririm" dediğini, daha sonra ismini bilmediği bu şahsın aracına bindiklerini, 3 katlı tripleks evlerin olduğu bir yerde durduklarını, girdikleri evin girişinde etüd merkezi veya danışmanlık yazılı tabela bulunduğunu, evin alt katında indiklerinde 5-6 kişinin burada oturduğunu, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk HARMANCIK’ı gördüğünü, Ömer Faruk HARMANCIK’ın kendisine “bir darbe planı üzerinde çalışıyoruz, darbe planını bitirdik ufak tefek ayrıntılar kaldı. 15 Temmuz veya 22 Temmuz’da darbe planını uygulamaya koyacağız, konu ile ilgili sana birkaç soracaklarımız var" dediğini, kendisinin de "Ne istiyorsunuz?" diye sorduğunu, onunda, bölgesinde bulunabilecek amirallerin kimler olabileceğini ve bunların kendisi tarafından gözaltına alınarak Çiğli 2. Ana Jet Üssüne götürülerek teslim edilmesi gerektiğini, ayrıca Güney Deniz Saha Komutanı olan Koramiral Hasan UŞAKLIOĞLU'nu gözaltına almasını söylediğini, evde Tuğamiral Sinan SÜRER’inde bulunduğunu, akşam namazı vakti geldiğinde içeriye Adil ÖKSÜZ’ün gelerek akşamı namazını kıldırdığını, sonrasında Adil ÖKSÜZ ve Ömer Faruk HARMANCIK’ın darbe üzerine konuştuklarını, Ömer Faruk HARMANCIK’ın, Adil ÖKSÜZ’e herşeyin hazır olduğunu söylemesi ile Adil ÖKSÜZ’ün bu planı alıp Fetullah Gülen’i kast ederek “Hocaefendiye Amerika’ya götüreyim, gösteriyim” dediğini, Ömer Faruk HARMANCIK’ın, birkaç sorunun kaldığını ve onları yazılı vereceğini söylediğini…389
F. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016//105585 soruşturma numaralı dosyasında şüpheli sıfatıyla yer alan Fazıl ERGÜN, İfadesinde;
"Ben adı geçen cemaat yapısı ile 1986 yılında Amasya Merzifon’da ortaokul öğrencisi iken tanıştım. O zamanlar bu yapıya mensup olan üniversitesi öğrencilerinden dersler almaya başladım. Derslerin yanında risale-i nur ve Fethullah GÜLEN’in kitaplarını okuduk. Daha sonra Kuleli Askeri Lisesine girdim… Benim bu darbe teşebbüsünden 12.07.2016 salı günü haberim oldu. Aynı gün akşam saat:22.00 sıralarında bu yapıya mensup olan cemaatin askeriye imamı olan kod ismini Osman olarak bildiğim şahıs ve onun üstü kod ismi Hakan olan şahısla Tandoğan’da bulunan bir ofiste görüştüm. Büyük bir ofisti. Başka odaların önünde de ayakkabılar vardı. Burada benim haricimde başka insanlarında olduğunu düşünüyorum. Kod ismi Hakan olan daha öncede birkaç defa görüştüğüm şahıs yakın zamanda askeriye içerisindeki cemaat mensuplarına yönelik büyük bir operasyon yapılacağını, böyle bir operasyon yapılırsa cemaatin kökten biteceğini, bunu engellemek içinde 15.07.2016 Cuma gününü Cumartesiye bağlayan gece saat:03.00 sıralarında askeriyenin yönetime el koyacağını talimatın büyüğümüz Fethullah GÜLEN hoca efendiden geldiğini…
H. Beytüşşebap 8. Jandarma Alay Komutanlığı dosyasında şüpheli sıfatıyla yer alan Ali TÜRK, 24.08.2016 Tarihli İfadesinde;
Bursa İl Jandarma Komutanlığında Albay olarak görev yaptığını,1982 yılında cemaatle bağlantısının başlamış olduğunu…2010-2014 yılları Ankara da cemaatle ilişkisinin biraz daha yoğun olan dönem olduğunu… Telefonuna “bylock” diye bir uygulama yüklediğini, bu uygulamayı görüşmelerinin daha güvenli olacağından yüklediğini, bu uygulama ile bir defa sesli, birkaç defada mesaj yoluyla görüştüğünü…
İ. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016//108299 soruşturma numaralı dosyasında şüpheli sıfatıyla yer alan Fatih Talha ÇELİK, İfadesinde;
Yüzbaşı rütbesi ile taarruz helikopter taburunda görev yaptığını, kendisinin bu terör örgütü ile 1993 yılında ve Ortaokul son sınıfta iken tanıştığını… 15 Temmuz 2016 darbe gününe kadar öğretmen olarak bildiği Barış isimli şahıs ile görüşmelerine devam ettiğini… Özcan Yarbayın tanıdığını düşündüğü bir şahısın girdiğini, bu şahıs "15 Temmuz Cuma günü Sayın Genelkurmay Başkanımızın emri ile gece saat 03:00 da çok önemli bir faaliyetin icra edileceğini bu faaliyetle ilgili olarak komutanlarımızın vereceği emir ve talimatlara uymamız gerektiğini" söyledi. Müteakiben Yarbay Erdal BAŞLAR, ABD'nin bu işe ne dediği konusunda bir soru sordu o şahıs ta "hiçbir sıkıntının olmadığını zaten mevcut hükümeti sevmiyorlar rahat olun her şey halledildi" diyerek cevap verdiğini ayrıca bu faaliyetin herkes tarafından desteklendiğini bu işin içinde tüm Kuvvet Komutanlıklarının, Emniyet Genel Müdürlüğünün ve MİT'in olduğunu bu sebeple bir sıkıntı olmadığını emirlere harfiyen uymalarını söylediğini…
K. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016//105585 soruşturma numaralı dosyasında şüpheli sıfatıyla yer alan Arif KALKAN, 13.08.2016 Tarihli İfadesinde;
"Benim cemaatle tanışmam 1984 yılında orta 3. Sınıfta başladı…15 Temmuz olayları ile ilgili olarak 8 veya 9 Temmuz günü daha önce İzmir’de Kom. Ş.Md. olarak çalıştığım dönemde Buca İlçe Jandarma Komutanlığı ve Asayiş Şube Müdürlüğü vekili görevleri yürüten Mehmet AYDIN (J. Kur. Yb.- J. Gn. K.lığı hareket başkanlığında görevli) beni telefonla arayarak görüşmek istediğini söyledi… Daha sonra beni toplantı masası ve sadece büyük LCD TV olan bir odaya götürdü, masada 35 yaşlarında birisi oturuyordu, Mehmet AYDIN şahıs için bu benim abim sizinle tanışmak ve görüşmek istiyor dedi. Şahsın ismini söylemedi, şahıs bana 17/25 olayları sonrası cemaatin yaşadığı sıkıntıları anlattı ve Ağustos yüksek askeri şurasında 3000 civarında askeri personelin ihraç edileceğini bildiklerini söyledi. Bu konularla ilgili fikrimi sordu. Bende 17/25 olayları ile ilgili vatandaşın olaylara inanmadığını hükümetin söylediklerini doğru kabul ettiklerini ve cemaate karşı insanların tavır aldığını söyledim. Şahıs bunun üzerine bu gidişata dur demenin zamanı geldiğini, hükümetin YAŞ’ı yapmasını engellemek gerektiğini, yani kısa bir zaman içerisinde darbe yapılacağını ve sıkıyönetim ilan edileceğini söyledi… Bende TSK’nın büyük çoğunluğunun bu olayın içerisinde olacağını ve TSK’nın Anayasanın vermiş olduğu yetkiyi kullanacağını düşündüğümden, asker olduğumuzdan ve cemaatle bağım olduğundan kabul ettim… Bu darbeyi Fetullah Gülen’in istediğini, hükümetin kesinlikle Yüksek Askeri Şurayı yapmaması gerektiğini söylediğini belirtti. Yukarıda ayrıntılı şekilde anlattığım ifadem doğrultusunda şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki 15 Temmuz 2016 gecesi gerçekleştirilmeye çalışılan silahlı darbeye teşebbüs olayı Amerika’nın Pennsylvania Eyaletinde yaşayan Fetullah Gülen’in talimatı ile olduğunu söyleyebilirim.
Şeklinde beyanda bulunmuştur.
II. Darbeye Hazırlık Aşaması:
Dostları ilə paylaş: |