- Moskova Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Leonid Savin: ABD’nin bu operasyonlarda Fetullah Gülen’i kullandığını beyan etmektedir.
- Tahran Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asghar Fardi: ABD’nin Kafkaslar’da, Orta Asya’da kendilerine karşı bu grubu kullandıklarını ve hala kullanmaya devam ettiğini, bu çalışmaları ile iki tür İslam’ın olduğunu yaymaya çalıştığını, birinci İslam’ın İran modeli olduğunu, bu modelin atom bombası peşinden koşan, İsrail’in dünyadan silinmesini istediğini, ikinci İslam modelinin liderinin ABD’de yaşadığını, birlikte Ortadoğu Projesini yürüttüğünü, ikinci modelin birinci modele karşı kullanıldığını, böylelikle birinci modelin halklara ulaşmasının önünün kesilmesi amaçlandığını, gerçek İslam modelinin Orta Asya’da olduğu imajının yaratılmaya çalışıldığını ifade etmektedir. 74
Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından Komisyonumuza sunulan 22.05.2017 tarihli ve 50-97549206 sayılı cevabi yazıda, FETÖ’nün dış desteğine dair şu değerlendirmede bulunulmuştur:
“FETÖ’nün gerek Türkiye sathına, gerekse de dünya geneline yayılan faaliyetlerini, kuruluş ve örgütlenme aşamalarından itibaren bir sistematik dâhilinde geliştirmesi ve son olarak seçimle başa gelmiş Hükümeti devirerek ülke yönetimini gasp etme girişiminde bulunacak kadar kendini güçlü görmesi ve organize olabilmesi, örgüt yapılanmasının perde arkasındaki dış desteğe işaret etmektedir.
Nitekim örgütün kod isim ve operasyonel hat/telefon kullanma gibi gizliliğe ilişkin yöntemler uygulaması, stratejik kurumlarda ortam dinlemesi yapma, telefon kayıtlarını ele geçirerek yasa dışı dinlemeler gerçekleştirme ve delil üretme gibi illegal faaliyetlerde bulunması, örgütün faaliyetlerini bir ya da birkaç istihbarat servisinin şemsiyesi altında geliştirdiği düşüncesini güçlendirmektedir.
FETÖ gibi varlık gösterdiği ülkenin eğitim, ticaret/iş ve basın sektörlerinde organize şekilde hareket eden, etkinliğini giderek arttıran, düzenli şekilde toplantılar gerçekleştiren, bulunduğu ülkenin kamuoyunu kendi ideolojisi çerçevesinde etkilemeye çalışan bir yapılanmanın, bu ülkelerin istihbarat servislerinin dikkatini çekmeden faaliyetlerine devam edebilmesi gerçekçi görülmemektedir.
Örgütün yurtdışında da “himmet”, “bağış”, “yardım” gibi adlar altında topladığı gelirleri ve illegal para transferlerini ülkenin ekonomik sistemine yasal yollardan kazandırma sürecinin de istihbarat kuruluşları tarafından göz ardı edilemeyecek boyutta olduğu değerlendirilmektedir. Nitekim söz konusu ülkelerin resmi makamları nezdinde, örgütün bahse konu faaliyetlerinin engellenmesine yönelik dile getirilen talepler karşısındaki duyarsız yaklaşım da FETÖ ile istihbarat servisleri arasındaki ilintileri destekler mahiyette olduğunu göstermektedir.
FETÖ, dünyanın farklı ülkeleriyle söz konusu ülkelerin ekonomik gücü, siyasi etkinliği, toplumsal yapısı çerçevesinde farklı ilişkiler geliştirmiş ve kurduğu irtibat ağları sayesinde destek almıştır. Bu bağlamda;
-
Az gelişmiş/gelişmekte olan ülkelerde yabancı bir yapılanmanın ülkenin eğitim, iş ve basın sektöründe varlık gösterebilmesi, söz konusu ülkelerdeki güç odakları ile çoğu zaman maddi çıkara dayalı iyi ilişkiler geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. FETÖ/PDY’nin, Orta Asya ve Afrika’daki ulusal ve uluslararası kurumlarla geliştirdiği ilişkiler, bu duruma örnek teşkil etmektedir.
-
Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve siyasal alanda göstermiş olduğu ilerlemeden rahatsız olan, ülkemizi bölgesel ve küresel ölçekte kendisine hasım ya da rakip olarak gören bazı devletlerin tutumundan kendi hedefleri doğrultusunda yararlanma cihetine giden örgüt, Ortadoğu’da Türkiye karşıtı politikalarıyla bilinen bazı ülkelerin yönetimleri/resmi kurumlan ile ilişkilerini geliştirmiştir.
-
Sosyo-ekonomik açıdan gelişmiş ülkelerde ise örgüt tarafından uzun yıllardır devam ettirilen lobi faaliyetleri neticesinde ve bu ülkelerin FETÖ’yü gerektiğinde Türkiye’ye karşı kullanılabilecek bir koz olarak görmeleri nedeniyle yapılanmanın faaliyetlerini sürdürmesine izin verilmiştir. Nitekim bazı Avrupa ülkelerinde, FETÖ mensuplarının hızla artan iltica taleplerinin öncelikli olarak ele alınması, örgütün söz konusu ülkelerdeki ilişkiler ağını göstermektedir.
Bir şahıs ya da örgütün yabancı istihbarat servisleriyle irtibatı, yapılan işin ve istihbarat servislerinin doğası gereği, son derece gizli bir şekilde yürütülmektedir. Günümüzün teknolojik gelişmeleriyle birlikte bu gizlilik daha da artmıştır. Bu nedenle aradaki ilişkileri ortaya çıkarmak için sonuçlardan ve mevcut emarelerden geriye gidilmek suretiyle bir kanaate varılabilmektedir. FETÖ/PDY’nin terör faaliyetlerinin yanı sıra, gerek Türkiye’de gerekse diğer ülkelerde, işbirliği yaptığı istihbarat servisleri ve güç odakları lehine çalışmalar da gerçekleştirdiği görülmektedir. Nitekim FETÖ/PDY’ye bağlı şahıs, kurum ve kuruluşlar, diğer bazı devletlerin menfaatlerine hizmet eden olaylar içerisinde bizzat yer almakta ya da destek vermektedir. Mavi Marmara olayında F.GÜLEN’in İsrail’e hak veren tutum ve beyanları, Adana’da durdurulan TIR’lar, Oslo Görüşmelerinin basma sızdırılması, Başbakanlık konutu ve çalışma ofisine dinleme cihazı yerleştirilmesi, Uludere olayı, 7 Şubat MİT Müsteşarımın ifadeye çağrılması, 17-25 Aralık süreci ile 15 Temmuz darbe girişimi, yabancı devletlerin hedefinde yer alan kurum ve kuruluşlarımızın, başka devletler lehine etkisiz kılınmasına yönelik faaliyetlerdir.
Dostları ilə paylaş: |