a) Örgüt Şirketleri,
b) Bağlantılı Şirketler,
c) Finansman Sağlayan Diğer Şirketler.
Örgüt Şirketleri; örgüt geliriyle kurulup işletilen, örgütün sermayesini kullanarak büyüyen ve örgüte doğrudan devamlı aktif maddi destek sağlayan şirketlerdir. “Bankasya, Kaynak Holding”, örgüt şirketlerine verilebilecek örneklerdir.
Bağlantılı Şirketler; örgüt emrinde hareket etmekle birlikte, bir kısmı örgütün sermayesiyle kurulmuş, bir kısmı kuruluş sermayesi örgüte ait olmamakla birlikte örgüt kontrolüne girmiş, bir kısmı da sonradan örgüte maddi kaynak ve destek sağlamış şirketlerdir. Koza İpek Holding, örgütle bağlantılı şirketlere verilebilecek örneklerdendir.
Finansman Sağlayan Diğer Şirketler; örgüt şirketleri veya bağlantılı şirketler gibi doğrudan ilişkisi henüz tespit edilmemekle birlikte, örgüte maddi kaynak ve destek sağlayan şirketlerdir. “Akfa Holding, Boydak Holding ve Naksan Holding” örgüte maddi destek sağlayan şirketlere verilebilecek örneklerdir.
Savcılık Makamlarınca yürütülen Soruşturmalar kapsamında FETÖ ile iltisaklı Şirketler ile ilgili yürütülen çalışmalarda, FETÖ (Örgüt) ile bağlantılı şirketlerin tespit edilebilen bazı özellikleri şu şekildedir:
-
Şirketlerin ortaklık yapısı karmaşık ve belirsizdir. Şirketlerin, sık isim değiştirerek, ortak ve pay devirleriyle sahip bilgilerinin gizlenmeye çalışıldığı gözlemlenmiştir.
-
Bazı Şirketlerde, ortakların, gerçek ortak olup olmadığı konusunda şüpheler uyanmıştır. Soruşturma konusu edilen birçok Şirkette, “Emanetçi ortaklar” olarak ifade edilen, gerçekte Şirketin ortağı olmayan ancak kâğıt üstünde Şirketin sahibi görünen kişilerin ortaklık ilişkileri gözlemlenmiştir. Şirketin sermayedarı FETÖ olmasına rağmen resmiyette biri o sermayenin sahibi gösterilmekte, Şirketlerin yönetiminde resmen gözükmeyen ama şirketi perde arkasından yöneten paralel yapı “abi”leri bulunmaktadır. Kişilerden hayır amacıyla toplanan para, şirket sermayesi yapılıp perde gerisinde “abi”ler üzerinden Fetullah Gülen tarafından doğrudan yönetilmiştir.
-
Bazı şirketlerde, şirket ortağının adres kaydının şirketin faaliyet gösterdiği ilden farklı bir ilde görünmesi, Soruşturma birimlerince dikkat çekici / şüphe uyandırıcı bir husus olarak değerlendirilmiştir.
-
Şirketlerde, Soruşturma birimlerince şüpheli bulunan hisse devirlerinin gerçekleştirildiği gözlemlenmiştir.Söz konusu hisse devirlerinin gerçekleşmesinde, bedellerin ödenmesine ilişkin kayıtlara rastlanılmamıştır. Özellikle 17/25 Aralık sonrası Örgüt yer altına çekilebilmek, görünürlüğünü azaltmak ve dikkat çekmemek için gerçek sahibi cemaat olan şirketler hızla kısa sürelerle el değiştirip aynı Örgütten deşifre olmamış başka kişilere devredilmiştir.
-
Şirketlerin mal ve hizmet alışlarının çok büyük çoğunlukla Paralel Yapıya (Yapı) mensup şirketlerden gerçekleştirildiği, iş ilişkilerinde ağırlıklı olarak örgütle iltisaklı diğer şirketlerin tercih edildiği, Şirketlerin birbirleri arasındaki ticaretinde transfer fiyatlandırması173 yoluyla kaynak aktarımı gerçekleştirdikleri tespit edilmiştir.
-
Şirketlerin, Yapıya dâhil dernek, vakıf ve vakıf üniversitelerine resmi yollarla bağış ve sponsorluklar gerçekleştirdikleri tespit edilmiştir.
-
Şirketlerin, elde edilen gelirlerin bir kısmını Örgütle iltisaklı yurt dışı okullara gönderdikleri tespit edilmiştir.
-
Yapıya dâhil bazı holdinglerin ve şirketlerin sürekli kar etmelerine karşın kâr dağıtımı yapmadıkları ve bu değerleri hazır akçelerde beklettikleri tespit edilmiştir.
-
Bazı Şirketlerin, maaş olarak personellerine ödedikleri ve bilançolarında gider olarak gösterdikleri paraları, tekrar geri alarak oluşan kaynağı FETÖ’nün finansmanında kullandıkları tespit edilmiştir.
-
Bazı şirket çalışanlarının örgütle iltisaklı gazete ve dergilere abone yapılmak suretiyle para toplandığı, Şirketlerin faaliyet konusuyla ilişkilendirilerek toplanan paraların gazete-dergi aboneliği v.b. şekillerde Örgüte aktarıldığı, şirketlere ait POS cihazlarının fon toplanmasında araç olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.
-
Örgütle iltisaklı bazı şirketlerin kamu kurum ve kuruluşlarına mal ve hizmet satışlarının olduğu tespit edilmiştir.
-
Şirketlerin ortakları / çalışanları ile yürütülen soruşturmalarda tespit edilen örgüt üyelerinin çok büyük ölçüde kesiştiği tespit edilmiştir. Bazı şirketlerin ortak ve yöneticilerinin ana örgüt iddianamesi kapsamında üst düzey yönetici yapılanmasında adlarının geçtiği, üst düzey yönetici yapılanmasında adları geçen diğer bazı kişilerin ise örgütle iltisaklı bu tür şirketlerde çalışma kayıtlarının bulunduğu tespit edilmiştir.
-
Şirketlerin rasyonel piyasa oyuncusu gibi davranmak yerine örgüt “abi”sinin emrine göre davranan, reel piyasa oyuncusu olmaktan uzak sermaye yapılanmaları olduğu anlaşılmıştır.
Kaynak Holding
FETÖ’nün mali yapılanmasına ilişkin olarak birçok soruşturma açılmış, Ankara Çatı İddianamesinde olduğu gibi henüz yeni yeni kovuşturma aşamasına geçilen bazı iddianamelerde Kaynak Holding’in merkezi konumuna işaret edilmiş olup, henüz hukuki süreç tamamlanmamıştır.
"Kaynak Holding, merkezi İstanbul olmakla birlikte Türkiye’nin hemen her yerine yayılmış çok sayıda şirketi, bunlara bağlı yüzlerce şubesi ve binlerce çalışanıyla faaliyet göstermiştir. Kaynak Holding, örgütün yurt dışı ve yurt içindeki faaliyetlerini finanse etmek üzere kurulmuş bir şirketler topluluğudur. Örgüt yöneticileri ekonomik kaynakları burada toplayıp el altında bulundurarak diledikleri zaman kullanmışlardır. Örgütü yönetenlerin ve örgütün idaresindeki şirketlerin malvarlığının ne olduğu belli değildir. Bu örgütün malvarlığını gizlemek için kullandığı bir yöntemdir. Kaynak Holding bünyesinde N-T ve Alfa Mağazaları, Kaynak Kağıt, Sürat Kargo, Sürat Eğitim gibi 100’e yakın sayıda şirket yer almaktadır. "174
Savcılık Makamlarınca yürütülen Soruşturmalar kapsamında Kaynak Holding ile ilgili yürütülen çalışmalarda,
-
Holding bünyesindeki şirketlerin, eğitim kurumlarının bütünleyicisi pozisyonunda olduğu gözlemlenmiştir.
-
Holding bünyesindeki şirketler, eğitim kurumlarına yönelik basım-yayım ve dağıtım hizmetleri, teknolojik alt yapı desteği v.b. sağlamaktadır.
-
Holdingin, serbest reel piyasa oyuncusu gibi hareket etmeyip amacının bir yapılanmayı parasal olarak desteklemek olarak faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır.
-
Holdingin, ortaklarına kâr dağıtımını çok az yaptığı veya hiç yapmadığı, elde ettiği karı dağıtmak yerine dernek-vakıf gibi hayır kurumlarına bağış olarak aktardığı, yurt dışındaki FETÖ okulları ve kuruluşlarına gönderdiği tespit edilmiştir.
-
Holding bünyesindeki şirketlerin ortak ve yöneticilerinin, Örgütün kurucusu ya da üst düzey yöneticisi oldukları tespit edilmiştir.
-
Holding bünyesindeki şirketler nezdinde POS cihazlarının yaygın olarak kullanıldığı, dergi aboneliği adı altında “himmet” gelirlerinin Holding bünyesine hasılat olarak dâhil edildiği anlaşılmıştır.
-
Holding bünyesinde bulunan şirketlerin Kamuya yüklü miktarlarda mal ve hizmet satışları (Sürat Teknoloji vb.) gerçekleştirdikleri tespit edilmiştir.
Koza-İpek Holding
FETÖ’nün mali yapılanmasına ilişkin olarak açılmış soruşturmalarda ve Ankara Çatı İddianamesinde olduğu gibi kovuşturma aşamasına geçilen bazı iddianamelerde, Hamdi Akın İPEK ve ailesinin hâkim ortak olduğu Koza-İpek Holding’in merkezi konumuna işaret edilmiş olup henüz hukuki süreç tamamlanmamıştır.
Himmet olarak toplanan paraların nereye kullanılacağına örgütün mali işlerinden sorumlu “imam”ı karar vermektedir. İhtiyaç fazlası eldeki para ise, Bank Asya, Kaynak Holding, İpek-Koza gibi örgüt kontrolündeki sermaye şirketlerinde örgüt emrine sokulmaktadır.
FETÖ'PDY'nin topladığı para, eğer Koza-İpek Holding'e aktarılacaksa “altın”a dönüştürülmektedir. Örgüt parça parça altın satın almakta, sonra şirket sermayesine altın mal olarak aktarılmaktadır. Şirket, altını yer altından maden ocağından çıkarmış gibi külçe altına çevirmektedir. Zarar edip iflas etmek üzere bir durumdayken, Koza-İpek Şirketleri 2004 yılı sonrasında birden kara geçip her yıl büyümüştür. Grubun her yıl hızla büyümesinin ve artan öz kaynaklarının mantıklı bir açıklaması yoktur. Şirketlere her yıl kaynağı tespit edilmeyen para girişi yapılmıştır. Bu para girişinin kaynağı sonradan Örgütün topladığı paranın şirketlere aktarılması olarak tespit edilmiştir. Koza-İpek Grubu içindeki bütün şirketler, kaynağı açıklanamayan yüksek kârlar elde ettiklerini beyan etmişlerdir. Her yıl büyüme ve sermayenin katlanması esas alındığında, belirsiz bir kaynaktan şirketlerin beslendiği anlaşılmaktadır. Bu kaynak, örgütün topladığı paralardır.175
Koza-İpek Holding, örgütün ekonomik alanda benzerleri arasında fazlasıyla dikkat çeken ve akabinde de bu dikkatlerin şüpheye dönüştüğü, en tartışmalı ve spekülatif ekonomik gücü olmuştur. Yakın zamana kadar asıl faaliyeti olan kâğıtçılık ve davetiye basımı işleri üzerine çalışan ve ticari büyüklük itibariyle KOBİ olarak sınıflandırılabilecek orta ölçekli bir şirket olan Koza-İpek’in, 2003 yılında halka açıldığı zamanki değeri 20 milyon ABD doları olarak görünmektedir. Holding 2005 yılında Normandy Madencilik A.Ş.'in bütün hisselerini ABD Colorado merkezli Newmont Mining Corporation Şirketi'nden 44,5 milyon ABD doları fiyatla satın alarak Bergama’da siyanürle altın çıkarılan maden işletmesini bünyesine katmış ve altın sektörüne girmiştir. Böylelikle Koza Altın İşletmeleri A.Ş, kendisinden katbekat büyük ve çok daha köklü holdinglerin bile yapmadığını yapmış ve Türkiye'de faaliyet gösteren ve Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye'de altın çıkaran ve işleyen ilk Türk madencilik şirketi olmuştur. Bu durum en başta dikkat çekici olduğu gibi, sonraki yıllardaki gelişmeler de şüphe uyandırıcı niteliktedir: Koza-İpek Grubu inanılmaz bir hızla büyüyerek Kanaltürk ve Bugün TV gibi televizyon kanallarına, Bugün ve Millet isimli gazetelere, İpek Üniversitesi’ne vs. sahip olarak kendi medyası olan dev bir ticari gruba dönüşmüştür. Koza Altın İşletmeleri 2010 yılı Şubat ayında halka arz edilmiş olup, halka arz edildiğindeki piyasa değeri 2,2 milyar lira iken, 2012 yılı mayıs itibariyle ise yaklaşık 5 milyar liraya erişmiştir.
Hazine Müsteşarlığı tarafından “Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin yurtiçinde cevherden ürettiği kıymetli madenleri, İstanbul Altın Borsası’nda alım satımını yapmaksızın ihraç ettiği iddialarıyla ilgili anılan Şirketin söz konusu işlemlerinin Kambiyo Mevzuatı çerçevesinde incelenmesi” konusunda Komisyona sunulan 15.11.2016 tarih ve 15421219-111.02.02-E.31784 sayılı cevabi yazı ekindeki 05.09.2008 tarihli İnceleme Raporu’nda176 “Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin, 2001-2006 döneminde ürettiği dore külçe altın madenini, Darphane tarafından ayar tespiti konusunda kendilerine herhangi bir yetki verilmeyen kuruluşlarda analiz ettirdikten sonra, söz konusu dore külçelerin Darphane’ce ayarı tespit edilmeden ve Borsada işlem görmeden yurtdışına ihracını gerçekleştirdiği, Şirketin 2001-2006 döneminde ürettiği toplam yaklaşık 46 ton dore külçe altından toplam yaklaşık 11,7 ton dore külçeyi İstanbul Altın Borsası’nda sattığı geri kalan yaklaşık 34 ton dore külçeyi Borsa’da işlem yapmaksızın ihraç ettiği” belirtilmektedir.
Söz konusu Raporun düzenlendiği 2008 yılı itibariyle net olarak ifade edilmese de söz konusu Raporun anlatmak istediği husus, Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından üretilen altın miktarı ile İstanbul Altın Borsası’na bildirilen ve alım satım yapılan dore külçe miktarında tutarsızlıklar bulunduğu, bu tutarsızlığın da fiziki olarak çıkarttığı altın miktarından daha fazlasını çıkardığını iddia ederek söz konusu altın bedellerini bilançosuna gelir kaydettiğidir.
Bu çerçevede, bugünün bakış açısıyla net olarak anlaşılan husus, FETÖ tarafından elde edilen himmet v.b. gelirlerin çıkarılmış altın geliri olarak Koza Altın İşletmeleri A.Ş. bilançosuna aktarıldığıdır. Bu durum, İpek-Koza Holding ile FETÖ’nün bağlantısını ve İpek-Koza Holding’in malvarlıklarının FETÖ’nün malvarlığı olduğunu ortaya koymakta, günümüzde uygulanan kayyum tayin etme / elkoyma / olası müsadere tedbirlerine esas teşkil etmektedir.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/119687 sayılı Soruşturmasında, FETÖ’nün topladığı himmetin örgüt emrindeki şirketlere sermaye olarak aktarılması araştırılmış, Hamdi Akın İpek tarafından yönetilen Koza-İpek Holding bünyesindeki şirketlerin on yıllık döneminde örgüt tarafından işlenen suçlarla büyüdüğü iddiaları incelenmiştir. Soruşturma kapsamında düzenlenen MASAK Raporunda177; “Koza-İpek Holding ve bağlı şirketlerinin, toplanan himmet paralarını altın olarak yer altından çıkarmış gibi gösterip şirket geliri halinde sisteme soktuğu, Eti Madenlerinin çok ucuza özelleştirilip Koza-İpek tarafından satın alındığı, Kanaltürk Televizyonunun sahibinin örgüt tarafından soruşturma ve dava ile sıkıştırılıp kanalın Koza-İpek Grubuna satışının sağlandığı, şüpheli Hamdi Akın İpek'in yönettiği şirketler grubu üzerinden yurtdışına kaynağı belli olmayan para gönderildiği, “şirinler yöntemi”178 ile örgütün parasının yurt dışına aktarıldığı, şüpheli Akın İpek’in halka açık şirketlerin gelirlerini bağış gösterip örgüte aktardığı, Bugün ve Yaşam televizyonu adıyla kurulan televizyonlar ile gazetelerin örgütün dışından destekçi basın yayın organları olduğu, tamamen örgüt tarafından yönetilip yayın yaptıkları, örgütün parasını şirketlerinin geliri gibi yedinde tutan şüpheli H. Akın İpek’in kurduğu üniversiteyi de bu örgüte tahsis ederek onların bir birim yöneticisi olarak faaliyet yürüttüğü” iddia edilmiştir.
Koza-İpek Grubu’nun örgütün para ve himmet sirkülasyonu (toplama-aklama-dağıtma) fonksiyonunu ifa eden bir yapılanma/sistem olduğu değerlendirilmektedir.
Asya Katılım Bankası A.Ş.
FETÖ’nün mali yapılanmasına ilişkin olarak açılmış soruşturmalarda ve Ankara Çatı İddianamesinde olduğu gibi kovuşturma aşamasına geçilen bazı iddianamelerde, Asya Katılım Bankası Anonim Şirketi’nin Türkiye'de finans sektöründe Fetullahçı Terör Örgütünün sermaye şirketlerini desteklemek üzere kurulan banka olduğu belirtilmekte olup, henüz hukuki süreç tamamlanmamıştır.
Ankara Çatı İddianamesinde "Asya Katılım Bankası'nın Fetullah Gülen ve Örgütünün bir kuruluşu olduğu, başka hiçbir bankanın kuruluşunda yer alıp görüntü vermeyen Fetullah Gülen’in ilk kuruluşta mutlu bir eda ile tebrikleri kabul edip gelenleri ağırladığı, banka ile ilgisini hiç kesmediği, kâğıt üstünde başkaları pay sahibi olsa bile fiili olarak bankanın sahibi ve yöneticisinin Fetullah Gülen olduğu, onun tayin ettiği kişilerin bankayı yönettiği, örgütün finans merkezi olan Asya Katılım Bankasının örgüte ait diğer şirket ve holdingler ile organik ilişkisi bulunduğu, Kaynak Holding ve bünyesindeki şirketlerin banka ile ortaklık ilişkisi bulunduğu, TUSKON içerisinde yer alan şirketlerin banka ile finans ilişkisini aşan faaliyetleri olduğu, Asya Katılım Bankası'nın FETÖ’nün bir finans kuruluşu olduğunun ispatı gerektirmeyen kesin bir bilgi olduğunun açıkça anlaşıldığı" ifade edilmektedir. 179
Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı tarafından “FETÖ’nün elde ettiği suç gelirlerinin aklanması” ile ilgili olarak düzenlenen Raporda180, “Asya Katılım Bankasının örgütün bir kurumu olduğu, örgütsel amaç ve hedefler için kullanıldığı, çok sayıda farklı hesaba suç gelirlerinin yatırılıp sisteme sokulduğu, yüksek miktarda örgüt emrindeki kuruluşlara kredi kullandırıldığı, kredilerin suç geliri olan himmet ve bağışlarla ödendiği tespitlerine yer verilmiş; Asya Katılım Bankası A.Ş.’nin örgüte ait İspanya'da Colegios De Educaion, Letonya'da Rimsriga İnternational Meridian School, Fransa'da Association Educactive, İskoçya'da Axis Educational Trust, Irak Erbil'de Fezalar Educational Company, Almanya'da Gesellschaft Für Freie Schulen Und. Bil. Rh. - Ma. Gemein. Gmbh, Belçika'da Het Hart Voor Lucerna Vzw, ABD'de Milkway Education (Pioneer Academy), Lehiggh Dialogue Center, North American Univercity (Texas Gulf Foundation), Brooklyn Amity School, Litvanya'da Vims International Meridion School, İngiltere'de Wisdon School, Kanada Toronto'da Canadian Turkish Friendship Community, Danimarka'da Horisont Fonden isimli kuruluşlara vergi kimlik numarası alıp kredi verdiği, kredi geri ödemelerinin genellikle üçüncü kişilerce kasadan nakit yatan yüksek tutar paralarla ödendiği, ödemeyi yapan kişilerin kuruluşlarla ortaklık veya yönetim ilişkisi bulunmadığı, Bankanın geri ödemeyi kimin yapacağına dair bilgi sahibi olmadan kredi kullandırdığı ve toplumun belli bir kesiminin yapacağı bağış karşılığı kredi taksitinin geri ödeneceğini beklediği, Bu kuruluşlara Bankanın toplam 115.136.829,07-TL kredi kullandırıp finansman desteği sağladığı, Bankanın mali durumu hakkında hiçbir kanaat oluşturmayan bir firmaya dört yılı ödemesiz, on dokuz yıl vadeli kredi kullandırması gibi örneklerin bankacılık teamüllerine aykırılık teşkil ettiği” yönünde pek çok bilgi ve iddia yer almaktadır.
-
Eğitim Kurumları
FETÖ’nün mali yapılanmasında önemli unsurlardan biri de, örgütün beşeri kaynağının da en önemli temelini oluşturan eğitim kurumlarıdır. MASAK tarafından Komisyona sunulan 22.12.2016 tarih ve 92283605-000-E.19334 sayılı yazıya göre göre; FETÖ’nün söz konusu eğitim kurumlarının elde ettiği gelirler genel olarak şu üç başlık altında toplanabilir:
-
Ticari faaliyetlerden elde edilen gelirler,
-
İhtiyaç sahibi öğrencilerin okutulacağından bahisle “burs” adı altında toplanan paralar,
-
Özellikle kuruluş yıllarında, örgütle iltisaklı şirketler ve sivil toplum kuruluşlarından aktarılan fonlar.
Diğer yandan FETÖ ile iltisaklı eğitim kurumlarının önemli özelliklerinden birisi, bu kurumlarda çalışma kaydı bulunan kişilerin, kimi zaman çalıştıkları kurumları, kimi zamansa ikamet ettikleri şehir ve ülkeleri değiştirmek suretiyle “rotasyon” benzeri bir uygulama içerisinde yer almalarıdır.
Ayrıca bazı eğitim kurumu çalışanlarının ilerleyen yıllarda örgütle iltisaklı şirketlerde ortak veya yönetici düzeyinde yer aldıkları da gözlemlenmiştir. Özellikle 1995-2000 dönemi önemli eğitim kurumlarında çalışanların (Altunizade FEM; Yamanlar Koleji) günümüzde Örgütün ve şirketlerinin üst düzey yöneticisi oldukları tespit edilmiştir.
Bazı illerdeki eğitim kurumlarında çalışma kaydı bulunan ve yaş aralığı 20-25 olan şahıslar aracılığıyla mali profilleriyle uyumsuz olarak yüksek meblağlarda bloke çek tahsilat işlemleri gerçekleştirildiği, bazı durumlarda söz konusu şahısların yapılan bu tahsilat işlemlerinden haberlerinin dahi olmadığı Savcılık Makamlarınca yürütülen Soruşturmalar kapsamında tespit edilmektedir.
Örgütün okul veya dershane olarak faaliyet gösteren Eğitim Kurumları olarak faaliyet gösteren Şirketlerde, eşit paya sahip çok sayıda ortak bulunduğu, söz konusu ortakların asıl faaliyet alanıyla ilgisiz ortaklar olduğu, ortakların farklı illerde Savcılıklarca yürütülen FETÖ soruşturmalarının şüphelileri oldukları, 17/25 Aralık sonrası ortaklıkların bağlantısız/ilgisiz şahıslara devri konusunda genel bir faaliyet gözlemlendiği, bu süreçte Şirketlerin unvan değişikliklerine de gittikleri tespit edilmiştir.
Şirketlerden Örgüt tarafından kurulan vakıf üniversitelerine ve kamu kurumlarına geçişin sıklıkla görüldüğü, Şirket muhasebecilerinin eğitim kurumlarından ayrılarak YMM/SMMM ofisleri kurdukları, muhasebecilerin kiralık kasa kullanımı ile olağanüstü ziyaret sayılarının Soruşturmalarda ele alındığı anlaşılmıştır.
-
Sivil Toplum Kuruluşları
FETÖ’nün finansmanına katkı sağlama açısından şahıslardan ve iş adamlarından bağış ve himmet toplanması hususunda başta dernek ve vakıflar olmak üzere genel olarak Sivil Toplum Kuruluşları’nın (STK) önem arz ettiği gözlemlenmiştir.
FETÖ’nün “himmet” toplama işini organize eden “Mütevelli Heyeti” mensupları, iş adamlarının kurduğu sivil toplum kuruluşlarına üye yapılmakta, kimin hangi sivil toplum kuruluşuna üye olacağı sohbet “abi”si tarafından belirlenmektedir. Örgüt, bu kuruluşların başkan ve üye seçimlerinde söz sahibi olmayı, iş hayatında topyekûn söz sahibi olmayı böylelikle de hükümete baskı yapabilmeyi amaçlamıştır.181
MASAK tarafından Komisyona sunulan 22.12.2016 tarih ve 92283605-000-E.19334 sayılı yazı ile FETÖ’nün mali yapılanmasının sivil toplum kuruluşlarındaki ayağına ilişkin olarak Savcılık Makamlarınca yürütülen Soruşturmalar kapsamında elde edilen veriler ve açık kaynak araştırmaları neticesinde gözlemlenen hususlar; vakıflar ve dernekler başlıkları altında ifade edilmektedir:
Vakıflar
FETÖ mali yapılanması açısından vakıflar genel olarak;
a) FETÖ ile aidiyeti, iltisakı veya irtibatı bulunan üniversite vakıfları,
b) Diğer vakıflar.
olarak ikiye ayrılmaktadır.
Savcılık makamlarınca yürütülen soruşturmalar kapsamında elde edilen bulgulara göre söz konusu vakıfların, örgütün mali yapılanmasında;
-
Örgütle iltisaklı şirketlerin vakıf üniversitelerine para transfer ettikleri,
-
Bu üniversitelerin örgütle iltisaklı firmalardan mal ve hizmet alışı gerçekleştirdikleri, bu suretle örgüt içerisinde sürekli dönen bir parasal akış sağladıkları,
-
Bu vakıflar ile vakfa bağlı iktisadi işletme çalışanlarının bazılarının FETÖ ile iltisaklı eğitim kurumları ve şirketlerde çalışma kaydının bulunduğu ve belirli dönemlerde vakıf hesaplarına para transferleri gerçekleştirdikleri,
-
Bazı vakıf hesaplarının, örgüte ait eğitim şirketleri arasındaki parasal akışı sağlamak amacıyla kullanıldığı, bu surette vakfa bağış yapmış gibi gösterilen şirket tarafından sağlanan fonun, farklı bir eğitim kurumuna aktarıldığı ve bunun da vakıf tarafından eğitim amacıyla sağlanan yardım olarak gösterildiği,
-
Ayrıca Ankara Çatı İddianamesinde, örgütün elindeki okulların, kar amacı güden şirketler tarafından işletilirken, denetimi daha zor ve ceza muhakemesine göre kayyım atanması mümkün olmayan vakıflara devredildiği ve okulların şirketler tarafından işletilmesinden vazgeçildiği,
görülmektedir.
Nitekim olağanüstü hal kapsamında alınan tedbirlere ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamelerle; milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen terör örgütlerine veya milli güvenlik kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı belirlenen 15 vakıf yüksek öğretim kurumunun kapatıldığı anlaşılmıştır.
Dernekler
FETÖ mali yapılanması açısından derneklerin;
a) İşadamları dernekleri,
b) Eğitim dernekleri,
c) Yardım dernekleri.
şeklinde ön plana çıktığı gözlemlenmiştir.
Olağanüstü hal kapsamında alınan tedbirlere ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamelerle; milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen terör örgütlerine veya milli güvenlik kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı belirlenen 1.326 dernek ile bunların iktisadi işletmelerinin kapatıldığı anlaşılmıştır.
Bu derneklerin örgütün mali yapılanmasında şu şekillerde kullanıldığı görülmektedir;
-
Bazı dernek çalışanları ya da ilgili kişilerin hesaplarına yatan paraların başkaları tarafından çekildiği, yatırılan paraların gönderilmesinde zaman-mekân uyumsuzluklarının olduğu,
-
Yapılan parasal işlemlerin bazılarının muhasebe kayıtlarına yansıtılmadığı,
-
Bazı dernek çalışanlarının FETÖ ile iltisaklı eğitim kurumları ve şirketlerde çalışma kaydının bulunduğu,
Gözlemlenmiştir.
Dostları ilə paylaş: |