Grafik 74.1.4.6. Adalet Hizmetleri
Aile bütünlüğünü olumsuz etkilediği tespit edilen unsurlar ile bu unsurların boşanma olaylarına etkileri ve aile kurumunun güçlendirilmesi amacıyla Adalet Bakanlığının görevli olduğu kamu politikaları çerçevesinde yürütülen faaliyetler şunlardır:
1- Ceza İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde 18/11/2013 tarihli Bakan “OLUR”u ile Mağdur Hakları Daire Başkanlığı kurulmuştur. Mağdur Hakları Daire Başkanlığın görevleri; mağdurlara, suç sonrası destek olmak, rehberlik hizmeti sunmak, suç sonrası mağduriyetler yaşamasının önüne geçmek ve benzeri sair hizmetleri yerine getirmek olarak belirlenmiştir.
Suç mağdurlarına önemli haklar getiren Mağdur Hakları Kanun Taslağını hazırlamak üzere Bilim Komisyonu oluşturulmuş olup, Bilim Komisyonu çalışmalarına devam etmektedir.
2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Adli yardımla ertelenen yargılama giderlerinin tahsili” kenar başlıklı 339’uncu maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle, adli yardımdan yararlananın mağduriyetine neden olacağının mahkemece açıkça anlaşılması hâlinde, adli yardım kararından dolayı devletçe ödenen veya muaf tutulan yargılama giderlerinin tahsilinin mahkemece tamamen veya kısmen ödemeden muaf tutulmasına karar verilebileceği yönünde düzenleme getirilmiştir.
Anılan düzenlemeyle adli yardımdan yararlananın, mahkemece uygun görülmesi hâlinde, devletçe ödenen veya muaf tutulan yargılama giderlerini kısmen ödemesine veya tamamen muaf tutulmasına olanak tanınmaktadır.
3- İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı 27/03/2015 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu tarafından kabul edilerek kanunlaşmış, bu Kanun 04/04/2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anılan Kanunla Türk Ceza Kanununun 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklikle, uyuşturucu imal, ihraç ve ticaretine konu maddenin eroin, kokain, morfin veya baz morfin olması halinde verilen hapis cezasının yarı oranında arttırılması öngörülmektedir. Fıkrada sayılan uyuşturucu ve uyarıcı madde türleri arasına “sentetik kannabinoid ve türevleri” eklenerek halk arasında bonzai tabir edilen uyuşturucu maddeyle benzeri birçok sentetik uyuşturucu maddenin imal, ihraç ve ticareti halinde verilecek hapis ve para cezalarının yarı oranında arttırılacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesine eklenen fıkrayla, kullanmak için uyuşturucu madde satın alan, kabul eden, bulunduran veya uyuşturucu, uyarıcı maddeyi kullanan kişinin bu eylemini okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarları, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına yazıyla iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artıracaktır.
4- Boşanma davası açan eşlerin bu süreçte aile bütünlüğünün sağlanması, çatışmaya girmeden boşanması ve boşanmanın feri sonuçlarında uzlaşmaları, özellikle ana ve çocukların korunması, ayrılık veya boşanma gerçekleşecek olsa bile bunun da sağlıklı koşullarda yapılması amacıyla Adalet Bakanlığınca Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı Taslağı hazırlanmış ve bu Taslak 18/11/2013 tarihinde Başbakanlığa sevk edilmiştir. Taslakla, boşanma ve ayrılık talepli davalarda, aile mahkemesi hakiminin eşleri, talep üzerine veya re’sen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde kurulan sosyal hizmet merkezlerine yönlendirebilmesi amaçlanmaktadır. Ancak söz konusu taslak yenilenmemiştir.
5- Ülkemizde işlenen ve bedensel, ruhsal ya da cinsel bütünlüğüne saldırı teşkil eden suçlardan dolayı doğrudan doğruya mağdur olanlara veya bu kişilerin ölümü hâlinde bakmakla yükümlü oldukları kişilere, Anayasanın 2’nci maddesinde yer alan “sosyal devlet ilkesi”ne uygun olarak, Devlet tarafından yardım sağlanmasına ilişkin esas ve usullerin getirilmesi amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda, mağdurlara suç sonrası verilecek hizmetlerin, tanınması gereken hakların, yapılacak maddi ve manevi yardımların ve sunulacak rehberlik hizmetlerinin belirlenmesi amacıyla hazırlanacak Kanun Tasarısı taslağı üzerinde çalışmak üzere 2992 sayılı Adalet Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 34’üncü maddesi uyarınca 18/02/2014 tarihinde Bilim Komisyonu kurulmuş olup Komisyon çalışmaları halen devam etmektedir.
6- İcra ve İflas Kanununun aksayan yönleri dikkate alınarak, dünyada ve ülkemizde yaşanan sosyal, ekonomik ve teknolojik gelişmelere ve bu kapsamda günümüz ihtiyaçlarına cevap veren, modern bir icra ve iflas sisteminin hayata geçirilmesini sağlayacak bir Kanun Tasarısı taslağı hazırlanması amacıyla Adalet Bakanlığı tarafından 09/02/2015 tarihinde bir Bilim Komisyonu oluşturulmuş olup bu Komisyon halen çalışmalarına devam etmektedir. “Çocuk Teslimi, Çocukla Şahsi Münasebet Tesisine Dair İlamların İcrası, Çocuk Teslimi Emrine Muhalefetin Cezası, Nafaka Yükümlülüğüne Muhalefetin Cezası"na ilişkin hususlar bu Komisyonun çalışma alanı içinde yer almaktadır.
7- Ülkemizin Avrupa Birliğine uyum süreci ve toplumsal gelişmelerin getirdiği ihtiyaçlar çerçevesinde; anayasa hukuku, medeni hukuk, ceza hukuku, çocuk ve aile hukuku gibi temel alanlarda ve yargılama hukukunda yaşanan köklü değişikliklerin yanı sıra, insan hakları alanındaki uluslararası sözleşmelerin ve mekanizmaların uygulamaya yansıtılabilmesi için Adalet Bakanlığınca özellikle 2004 yılından itibaren yargı mensuplarının eğitim çalışmalarına hız verilmiştir.
Kadın ve çocuk hakları konusunda Ülkemizin taraf olduğu milletlerarası sözleşmelere uygun kanun maddelerinin yer aldığı 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ceza Kanununun tanıtım ve uygulanması amacıyla, 2005 yılı içerisinde, Türkiye genelinde görev yapmakta olan yaklaşık 8.500 hâkim ve Cumhuriyet savcısına eğitim seminerleri ve değerlendirme toplantıları düzenlenmiştir.
8- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında verilen tedbir kararlarının, Adalet Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında bilişim sistemleri üzerinden çevrimiçi olarak gönderilmesi ve dosya bilgilerine erişim sağlanması hususunda toplantılar düzenlenmiş olup, söz konusu kanunlar kapsamında yapılması düşünülen entegrasyon çalışmaları devam etmektedir.
9- Adlî Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunda, mahkemelerce görüş istenen kadına yönelik şiddet mağdurlarına yönelik kapsamlı değerlendirmeler yapılmaktadır. Yapılan araştırmalarda; şiddet mağdurlarının yaşadıkları travmayı atlatmalarında en önemli faktör olarak kendisine ve anlattıklarına değer veren duyarlı ve bilgili kişilerin varlığı olduğu gösterilmiştir. Bu bağlamda; 2. İhtisas Kurulu bünyesinde, akademik deneyimler ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı uygulamalarından da yararlanılarak kadına yönelik şiddet kayıt/tarama formu geliştirilmiş; aile içi şiddete maruz kalan kadınların mahkeme ya da savcılıklarca istenen hususlarda tıbbî yönden fiziksel ve ruhsal değerlendirmelerin yanı sıra, sosyo-ekonomik ve kültürel alt yapı ile şiddete etken olan faktörlerin ortaya konulması amacıyla, mağdur kadınlarla birebir görüşmeler yapılarak, bu bilgi formları aracılığıyla veri tabanı oluşturulmaya başlanmıştır.
Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı; Türkiye genelinde hizmet veren adlî tıp şube müdürlükleri ve grup başkanlıkları aracılığıyla kadın ve çocuk, fiziksel şiddet ve cinsel suç mağdurlarını, muayene ve raporlama işlemleri ile birlikte ihtiyaç duyulduğunda uzman doktorlar tarafından gerekli destek, tedbir ve önlemlerin alınabilmesi için ilgili makamlara yönlendirmektedir.
10- Türkiye Adalet Akademisi Meslek Öncesi Eğitim Daire Başkanlığı tarafından;
Hâkim ve savcı adaylarına yönelik meslek öncesi eğitim kapsamında 6284 sayılı Kanun Uygulamaları ve Aile Hukukundan Kaynaklanan Davalar konulu dersler verilmektedir.
Kadına Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi hakkında farkındalığın arttırılmasına yönelik hâkim ve savcı adaylarına her dönem, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ile ilgili (8 saat) eğitim verilmektedir.
11- Türkiye Adalet Akademisi Dış ilişkiler ve Projeler Daire Başkanlığı tarafından; Aile Mahkemelerinin Etkinliğinin Artırılması projesi Avrupa Konseyine proje önerisi olarak sunulmuştur. Proje sözleşmesi henüz imzalanmamıştır. Projenin bütçesi 2.000.000 Avro olarak öngörülmüştür. Proje bütçesi Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği fonlarından karşılanacaktır. Projenin süresi 24 ay olarak öngörülmüştür. Proje paydaşları olarak, Yargıtay, HSYK, Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sivil Toplum Kuruluşları, Barolar ve Üniversiteler düşünülmektedir.
Proje, boşanma, ayrılık, velayet ve aile içi şiddet gibi çeşitli davalar sebebiyle aile mahkemeleri ile temas halinde olan çocuklar, kadınlar ve diğer aile üyelerinin haklarına yönelik olarak düzenlemeler yapmayı amaçlamaktadır. Çocukların ve kadınların yanı sıra, özel bakım ve korunma ihtiyacı olan kişiler ve engelliler de dâhil olmak üzere korunmaya muhtaç diğer dezavantajlı grupların, ruhsal hastalığı olan ve yaşlı insanların bilgi eksikliği nedeniyle aile mahkemesi süreçlerinde sıkıntılar yaşandığı da dikkate alınarak hazırlanmıştır.
Projenin amacı ise; kadın, çocuk ve diğer aile üyelerinin haklarının daha iyi korunmasını sağlamak için aile mahkemelerinin ve ilgili savcılık ofisinin geliştirilmesini sağlamaktır.
12- Bir diğer proje ise Türkiye Adalet Akademisinin paydaşı olduğu Aile İçi Şiddetle Mücadele İçin Kadın Sığınma Evleri Projesi olup, illerde şiddete maruz kalan kadınlar için koruyucu ve rehabilitasyon hizmetlerinin mevcudiyetini ve erişilebilirliğini artırarak aile içi şiddetle mücadelede yerel makamların daha aktif rol almalarına yönelik destek vermek amacıyla tasarlanmıştır. Proje 8 ilde uygulanan "Aile İçi Şiddete Maruz Kalan Kadınlar için Sığınma Evleri Kurulması Projesi (2006)" çıktılarını 18 ek ilde yaygınlaştıracaktır.
Projenin temel hedefi; şiddete/aile içi şiddete maruz kalan kadınlar için destek hizmetlerinin kurulması ve/veya sağlanması yoluyla 26 ilde kadınların şiddete karşı yeterli korunmalarını sağlamaktır.
Proje kapsamında; aile mahkemesi hâkimleri ve Cumhuriyet savcıları için mevzuat, toplumsal cinsiyet kavramı, istatistiklerle toplumsal cinsiyet temelli şiddet, vaka analizleri ve atölye çalışmaları gibi konularda eğitim materyalleri hazırlanması planlanmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |