Milli Parklar Marmaris Milli Parkı
Milli Parkın orman formasyonunu, kızılçam (Pinus Brutia) oluşturmaktadır. Bununla birlikte endemik bir tür olan sığla ağacı, sahanın belirli bölgelerinde yayılım gösterir. Sığla ağaçları, bölgenin derin, nemli ve ağır topraklı taban arazilerinde yetişmektedir. Vadi içerisinde ise kızılçam , meşe, çınar ve kızılağaç gurupları, etkileyici bir görünüm sunmaktadır. Ayrıca pırnal meşesi, kemes meşesi, yabani zeytin, kocayemiş, tesbih, sumak, keçiboynuzu, melengiç, zakkum ve defne gibi ağaçcık formlu Akdeniz bitkileri de Milli Park alanında geniş yayılış alanları göstermektedirler.Saha, yaban hayatı bakımından da zenginlik içermekte olup, özellikle Marmaris-Köyceğiz arasında bulunan ve nesli tükenme tehlikesi altında olan yaban keçilerinin yanı sıra ayı, karakulak, tilki, sincap, gelincik gibi memeli hayvanlara da rastlanmaktadır.Milli Park sahasında; Antik Physkos Kenti (Marmaris) ve Amos (Hisarönü) kenti yeralmakta olup,
Saklıkent Milli Parkı
Saklıkent Milli Parkı, Muğla İli Fethiye İlçesi sınırları içerisinde, Eşen Çayının bir kolu üzerinde yer almaktadır. Saklıkent'e, güneyden Kalkan-Yeşilova yol ayrımından Palamut Köyü ile kuzeyden Kemer yolu ile ulaşılmaktadır.Milli Parkın ana özelliğini, 1000-1100 metre yüzeyi içerisinde gelişen ve oldukça dik vadi yamaçlarına sahip olan Saklıkent Kanyonu oluşturmaktadır.
Milli Park alanında, orman formasyonu, kızılçam (PinusBrutia), karaçam (Pinus Nigra) ve sedir (Cedrus Libani) ağaçlarından meydana gelmektedir. Kanyon girişine yakın kesimlerde kızılçam yaygınlık gösterirken , özellikle Milli Park'ın güneydoğu kesiminde 1000 metrenin üzerindeki zonlarda, karaçam; Dumanlıdağ ve yakın çevresinde ise sedir ağaçları görülebilmektedir. Ayrıca Aktez Yaylasının güneydoğu kesimi , soğanlı bitkilerin (Sıklemenlerin) endemik olarak yerleştikleri ve yetiştikleri sahadır.Milli Park sahasında; Milli Parka ismini veren ve ziyaretçileri vahşi yapısıyla çeken Saklıkent Kanyonu görülmeye değerdir.
Uşak
Ege Bölgesi’ni İç Anadolu’ya bağlayan ulaşım ağı üzerindeki Uşak eşsiz tarih, doğa ve kültür hazinelerine sahip görülmeye değer şirin illerimizden biridir. Lidya Dönemi’ndeki Karun Hazineleri’nin uzun süren hukuki mücadelelerden sonra ilde sergilenmeye başlaması da son yıllarda Uşak’a giden yerli ve yabancı turist sayısında artış meydana getirmiştir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Sebaste (Selcikler)
Sebaste Şehri, Roma İmparatoru Augustus tarafından M.Ö. 20 yılında Sebaste adıyla kurulmuştur. Roma Dönemi’nde 12 önemli şehirden biridir. M.S. 9. yüzyılda yakın çevresindeki kentlerin piskoposluk merkezi haline gelmiştir.
Akmonia (Ahatköy)
Uşak’a 40 km., Banaz’a ise 8 km. uzaklıktaki bu köyün güney tarafında üç tarafı dere ile çevrili yüksek ve çevreye hakim bir tepe üzerinde kurulmuş antik Akmonia Şehri bulunmaktadır. Burası meşhur Kral Yolu üzerindedir.
Tümülüsler
Selçikler Köyü’nün güneyindeki Çingil Çayı’nın güney kısmında antik nekropol (mezarlık) alanı uzanmaktadır. Bu nekropolde üç tane tümülüs bulunmaktadır. Bunlardan ikisi daha önce açılmış ve mezar odalarına ulaşılmıştır. Birisi ise açılmamış olmasına rağmen eski çağlardan beri çeşitli tünellerle birkaç kez girildiği görülmüştür. Bu tümlüsler M.Ö. 5.yy.dan kalma Greko-Pers eserler ihtiva etmektedir..
İnanç Turizmi
Kilise Kazıları
Selçikler Köyü’nün güneydoğusunda bir kiliseye ait heykeltraşlık eserlerin ortaya çıkarılması üzerine burada araştırmalara başlanarak 1966-1968 yıları arasındaki kazı mevsiminde bir kilise kompleksinin, muhtemelen Sebaste Piskoposluk Merkezi’ne bağlı orta büyüklükte bir kilisenin planı ortaya çıkarılmıştır.
-
Alternatif Turizm Aktiviteleri
Dağ ve Doğa Yürüyüşü:Ulubey İlçesi Kanyonu ve Murat Dağı doğal güzelliği ve temiz havasıyla trekking için çok uygundur. Av Turizmi:Uşak’ta yaban domuzu, keklik, tavşan, tilki avları yapılabilmektedir.
Termal Turizm
Aksaz Hamamı
Kaplıca gerek kapasitesi gerekse doğal çevresi ile olan kaynak bütünlüğü göz önünde bulundurulduğunda il bazında önemli bir kaynaktır. 4 lt/sn debiye sahiptir. 1994 yılında Ulubey Belediyesi ve Turizm Bakanlığı’nca sondaj çalışması yapılmış finansman yetersizliği ve suyun kaçması endişesi ile çalışmalara ara verilmiştir. Roma Dönemi’ne ait hamam kalıntıları ortaya çıkarılmıştır.
Emirfakıllı Kaplıcası
İl bazında önemli bir kaplıca olup özel kişi mülkiyetindedir. 6 lt/sn debiye 36 derece sıcaklığa sahiptir. 1985’te analizi yapılmış sağlık açısından yararlı olduğu belirtilmiştir.
Tabiat Anıtı
Banaz ilçesi, Bahadır Köyü Tepedelen Mevkii’nde bulunan Tepedelen Çamı Orman Bakanlığı’nca anıt ağaç olarak tescil edilmiştir.
Manisa
Tarihi, M.Ö. 3000 yıllarına inen ilde Hitit, Frig, Lidya, Makedon, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı uygarlıklarına ait izler bulunmaktadır. Tarih boyunca kültür ve sanatın yoğunlaştığı, ticaret yollarının geçtiği Manisa, kültürel ve doğal zenginlikleri ile ilgi çekici tatil olanakları sunmaktadır. Çeşitli kaynaklardan Manisa ve yöresinin tarihinin M.Ö. 3000 yıllarına kadar indiği, Tantalis ve Spylos Magnesiası gibi adlarla anılan yerleşimlere sahne olduğu bilinmektedir. Yörede çıkan buluntulardan ve yazılı kaynaklardan Manisa ve çevresinin Hitit, Aka, Frig, Lidya, Helen, Roma ve Bizans uygarlıklarına sahne olduğu anlaşılmaktadır. Daha sonra Saruhan ve Osmanlı egemenliğine girmiştir.
Turizm Potansiyeli
Ören Yerleri ve Müzeler
Sardes
Salihli yakınlarında, bugünkü İzmir-Ankara yolu üzerinde, Manisa’ya yaklaşık 62 km uzaklıkta bulunan Sart, antik çağda Lidya Krallığı’nın başkenti olması ve tarihte ilk altın paranın basıldığı yer olmasıyla ün yapmıştır. Arkeolojik kazılar sonucunda, Artemis Tapınağı, Sinagog ve Cimnazyum başta olmak üzere altın arıtımevi ve mermerli cadde kenarındaki dükkanlar ile Artemis Mabedi yakınındaki küçük kilise gibi birçok eser ortaya çıkarılmıştır.Sart Ören Yeri, Hıristiyanlığın ilk çağlarına ait Ege Bölgesinde bulunan yedi kiliseden Sart Kilise’sinin bulunduğu yer olarak da yoğun bir biçimde ziyaret edilmektedir.
Akhisar (Thyatira)
Bugünkü Akhisar İlçesi’nin bulunduğu alanda ilk yerleşim izleri M.Ö. 3000 yıllarına inmektedir. Eski adının Pelopia olduğu anlaşılan Thyatira, antik çağda bölgedeki başlıca merkezlere ulaşımı sağlayan yolların kesiştiği bir noktada bulunması nedeniyle siyasi ve ticari açıdan da önemliydi.
Alaşehir (Philadelphia)
Alaşehir'in üzerine kurulu olduğu antik Philadelphia kentinin akropolü durumunda olan Toptepe Düzlüğü’nde bulunan tapınak kalıntıları, Toptepe'nin kuzey eteklerinde bulunan tiyatro, Bizans döneminde yapılmış olan surlar ve doğu kapısı ile M.S. VI yüzyıla ait St. Jean kilisesi en önemli eserlerdir. Havarilerden loannes adına yapılan St. Jean Kilisesi, Ege Bölgesindeki Hıristiyanlık’ın ilk çağlarına ait 7 kiliseden birisidir.
Bintepeler - Lidya Kral Mezarları
Salihli-Akhisar yolunun güneyinde, Gediz Ovasının kenarında yaklaşık 90 kadar tümülüsü içeren Lidya Kral Mezarlığı bulunmaktadır. İrili ufaklı bu tümülüslerin içinde en büyükleri Kral Alyattes ve Kral Gyges'e ait olanlardır.
Dostları ilə paylaş: |