“Kur’ân’da Gramer Hataları” İddİası VE bİr reddİye
M. Vecih Uzunoğlu
Özet: Bu makale bir önsöz ve iki çeviriden oluşmaktadır. Çeviriler iki bölümde ele alınmıştır. Birinci bölümde M. Rafiku’l-Hakk ve P. Newton tarafından kaleme alınan ve orijinal adı “The Qur'an: Grammatical Errors” olan çalışmanın çevirisine yer verilmiştir. Yazarlar, Kur'ân’da gramer hatalarının varlığını iddia etmekte ve iddialarını ayetlerden örnekler vererek açıklamaya çalışmaktadırlar. Makalenin sonunda, bu yanlışların birer yazım hatası olduğunu zikreden yazarlar, elimizde mevcut bulunan Kur’ân metninin “Peygambere indirildiği şekliyle bozulmadan günümüze ulaşan vahyedilmiş yegâne metin” olmadığını; dolayısıyla ilâhî menşeli edebî bir mucize olamayacağını iddia etmektedirler.
İkinci bölümde, Moiz Amjad tarafından yukarıda adı geçen çalışmaya reddiye niteliğinde kaleme alınan ve özgün adı “Grammatical Errors in the Qur'an” olan makalenin çevirisine yer verilmiştir. Yazar, makalesinde, konuya teorik açıdan yaklaşarak bir dilin gelişimi ve gramerinin ortaya çıkışı ile ilgili bilgiler verdikten sonra Arap gramerinin derlendiği kaynaklara değinmiştir. Daha sonra Arap gramerinin en temel kaynaklarından biri olan Kur'ân’da gramer hatası aramanın anlamsızlığını ispat yoluna gitmiştir. Makalenin sonunda yazar Hz Âişe ve Hz Osman’a isnat edilen rivayetleri inceleyerek bunların zayıflığını ve kabul edilemeyeceğini ortaya koymuştur.
Anahtar Kelimeler: Kur’ân, gramer, hatalar, iddialar.
Claim of “Grammatical Errors in the Qur'an” and a Response
Summary: This study consists of a foreword and two translations. The translations treat in two parts. The first part deals with translation of article titled “The Qur'an: Grammatical Errors” by M. Rafiqu’l-Haqq and P. Newton. The writers claim that the Qur’an contains grammatical errors and they try to explain these errors by giving examples from the Qur’an. At the end of the article, they signify that the errors resulted from mistakes made by human scribes and the Qur'an we have in our hands is not the "only inspired scripture that has come down to us intact as revealed to the prophet”. Because of these errors, they claim that the Qur’an can not be a divine literary miracle.
The second part gives place to translation of article, written by Moiz Amjad, “Grammatical Errors in the Qur'an” as a response to the article mentioned above. Amjad, in his article, in theoretical approach, gives knowledge about development of a language and compiling of its rules and treats of sources of which Arabic grammar is compiled. Then, he proves the absurdity of searching for grammatical errors in the Qur'an, the major source of Arabic grammar. The writer, at the end of his article, examines the sayings ascribed to `Ayesha and `Uthman and shows that they are not correct and acceptable.
Keywords: Qur'an, grammar, errors, claims.
Ön söz:
Nüzulünden bu yana Kur'ân-ı Kerîm’e, muârızları tarafından, değişik yönlerden birçok eleştiri yöneltilmiştir. Bunların kâhir ekseriyetini müsteşrikler tarafından ortaya atılan sözde iddialar oluşturmaktadır. Müsteşrikler, İslam’a ve özellikle onun temeli olan Kur'ân-ı Kerîm’e karşı kuşku, şüphe ve güvensizlik meydana getirmeye gayret etmiş ve çalışmalarını çoğunlukla Kur'ân tercümeleri, Kur'ân’ın kaynağı ve cem’i, ilâhî vahy, Kur'ân metninin sıhhati, Kur'ân’ın i‘câzı, yedi harf, nesh vb. konular1 üzerinde yoğunlaştırmışlardır.
Müsteşriklerin iddia ettikleri gramer hataları, genellikle, Kur'ân metninin sıhhati ve Kur'ân’ın i‘câzı başlıkları altında ele alınmıştır. Onlara göre Kur'ân’da, Arap dili gramerine uymayan ve Arapça bilenlerin rahatlıkla görebileceği gramer hataları vardır. Bu sebeple Müslümanlarca dile getirilen, Kur'ân’ın edebî bir mucize olduğu iddiası gerçeklerle uyuşmamaktadır.
Bu çalışmada, müsteşrikler tarafından ortaya atılan iddiaları içeren bir makale ile buna reddiye niteliğinde kaleme alınan başka bir çalışmaya yer verilecektir.
Makale iki bölümden oluşmaktadır:
Birinci bölümde, M. Rafîku’l-Hakk ve P. Newton2 tarafından yazılan “The Qur'an: Grammatical Errors”3 (Kur'ân’da Gramer Hataları) isimli makaleye yer vereceğiz. Yazarlar bu makalede, Müslümanların, Kur’ân’ın sadece beşerî ve edebî bir şaheser değil, aynı zamanda ilâhî kaynaklı edebî bir mucize olduğunu iddia ettiklerini zikretmiş; fakat bu iddianın gerçeklerle uyuşmadığını, zira bugün elimizde bulunan Kur’ân’ın, Arapça bilen herkesin açıkça görebileceği sarih gramer hataları içerdiğini iddia etmişlerdir. Bu iddialarını desteklemek için Kur'ân’dan on üç ayeti delil getiren Rafîku’l-Hakk ve Newton, bu ayetlerde, eskilerin müşkülât-ı nahviyye dedikleri, Arap dilinin genel-geçer kaidelerine uymayan ibareleri gramer hatasıymış gibi göstererek Kur'ân’da gramer hatalarının varlığını iddia etmişlerdir.
M. Rafîku’l-Hakk ve P. Newton’un bu makalesine, birçok reddiye yazılmıştır. Onların hata olarak öne sürdükleri ayetleri teker teker ele alıp, dilbilimsel izahlarını yapan pek çok çalışma yayınlanmıştır4.
İkinci bölümde ise, konuya teorik açıdan yaklaşarak, iddia sahiplerinin tutarsızlığını mantıkî olarak ortaya koyan Moiz Amjad’ın5 “Grammatical Errors in the Qur'an”6 isimli makalesine yer vereceğiz7. Amjad, makalesinde, her hangi bir dilin gelişimini ve bu gelişim sürecinde dil kaidelerinin ortaya çıkışını ve bu çerçevede Arap gramerinin derlendiği kaynakları ele alarak, iddia sahiplerinin içine düştükleri tutarsızlığı ve paradoksu ortaya koymuştur. Yazarın tezi şudur: Nahiv kaideleri Arap dilinin en temel kaynaklarından biri kabul edilen Kur'ân’dan alındığı hâlde ondaki bazı ifadeler nasıl hatalı olabilir? Yazarın ifadesi ile Kur'ân’da hata aramak, “tamamen, astronomlar tarafından yazılan eserlere dayanarak kâinatta hata bulmaya çalışmak gibidir… ve bu, açıkça ve kesinlikle anlamsızdır.” Amjad’a göre bu temel paradoks çözümlenmedikçe, M. Rafîku’l-Hakk ve P. Newton’un iddia ettikleri gramer hataları ile ilgili itirazlar bir değer ifade etmeyecektir.
Yazar Amjad, makalesinin sonunda, M. Rafîku’l-Hakk ve P. Newton tarafından öne sürülen ve Hz Âişe ile Hz Osman’a isnat edilen rivayetleri ele alarak bunların sıhhatini ve kabul edilebilirliğini tartışmıştır.
Burada önce M. Rafîku’l-Hakk ve P. Newton tarafından yazılan “The Qur'an: Grammatical Errors” isimli iddiaları içeren makalenin tercümesini, ardından buna reddiye olarak Moiz Amjad tarafından kaleme alınan “Grammatical Errors in the Qur'an” isimli makalenin çevirisini vereceğiz.
* * *
1. Bölüm: “Kur'ân’da Gramer Hataları”8
Müslümanlar Allah’ın İbrâhîm’e, Mûsâ’ya, Dâvûd’a ve Îsâ’ya birer kitap vahyettiğine inanırlar. “Ne var ki İbrâhîm’e vahyedilen kitap kaybolmuş; Dâvûd (Zebur), Mûsâ (Tevrat) ve Îsâ (İncil)’ya gönderilen kitaplar ise tahrif edilmiştir.”9
Sadece Cebrail vasıtasıyla Hz. Muhammed’e vahyedilen Kur’ân korunmuş, “Tek bir âyeti dahi değişmemiş ve kaybolmamıştır. Bugün, kesin olarak, Hz. Muhammed’e vahyedildiği şekliyle mevcuttur.”10 Bu durum Hz. Muhammed’in kişisel bir başarısından ziyade, ilahî bir mucizedir. Her peygamberin nübüvveti ilahî mucizelerle doğrulanmıştır. Kur’ân’ın da Hz. Muhammed’in peygamberliğini destekleyen, Allah’ın mucizesi olduğuna inanılmaktadır.
“Hz. Muhammed’in iddia ettiği yegâne mucize Kur’ân’dı…Ve bu Kitap peygambere indirildiği şekliyle bizlere bozulmadan ulaşan tek vahyedilmiş metindir. Metne herhangi bir müdahale olmamış ve dilin sâfiyeti bozulmamıştır.”11
Müslümanlar, Kur’ân’ın edebî bir mucize olduğuna, yani onun diğer edebî eserler içinde eşsiz bir konuma sahip olduğuna katiyen inanırlar. O, bir insan şaheseri değil, ilahî bir mucizedir. Her harfi ve noktası semâdan vahyedilmiştir. İndirildiği zamanki hâli ile bugün elimizde bulunan nüshası arasında hiçbir fark yoktur.
Şaheserler insan yapısı iken, mucizeler Allah tarafından ortaya konur. Sıradan, herhangi bir mucize şaheserlerin en güzelinden daha üstündür. Ayrıca mucizeler insan gayretiyle “tekâmül ettirilemezler”. Çünkü bu tıpkı mucizenin, yani Allah yapısının, kusurlu olduğunu itiraf etmek gibi bir şeydir.
Bir şaheser diğer çalışmalara özel bir alanda üstünlük sağlar. Örneğin, bir mühendislik şaheseri estetik cazibeye sahip olmak zorunda değildir. Veya bir sanat şaheserinin mühendislik standartlarına uyması zorunlu değildir. Yahut bir çiçek düzenleme şaheserinin güzel kokması da zorunlu değildir.
Müslümanlar, Kur’ân’ın sadece beşerî ve edebî bir şaheser değil aynı zamanda ilâhî menşeli edebî bir mucize olduğunu iddia etmektedirler. Fakat bu iddia gerçeklerle uyuşmamaktadır. Zira bugün elimizde bulunan Kur’ân, Arapça bilen herkesin açıkça görebileceği sarih gramer hataları içermektedir.
Dostları ilə paylaş: |