Sezgin Tanrıkulu: Ben cevap versem olur mu acaba? Mesele budur, bu tartışmanın da nedeni budur. Acaba biz bu demokratikleşme sürecinde Kürtlerin taleplerini ortaya çıkarma noktasında ne ölçüde hukuku kullanabiliriz? Mesele biraz da budur. Yani bana bir eleştiri de geldi. Niye Kürt siyasetçileri de yok. Ama herkes burada konuşuyor işte. Gerçi bu kürsüde değil ama herkes bu tartışma zemininde düşüncesini ifade ediyor. Burada olmak yada olmamak noktasında aslında burada bir fark olmadığı, buradakiler de görüşlerini ifade ettiler, dostlarımız da görüşlerini ifade ettiler. Bugün için adı Kürdistan olan bir parti kurmak yasal çerçevede mümkün değil ama bunun mücadelesi var, Avrupa İnsan hakları mahkemesi var. Türkiye bu demokratikleşme sürecinin devamını getirmek durumundadır. 1 Aralık süreci bu nedenle bana çok önemlidir. Bunun içini doldurmak Türkiye’deki demokratik güçlere ve başta Kürtlere düşüyor. Doldurabiliriz bundan sonraki süreci. Bu bizim elimizde olan bir şey. Bu bugün olarak mümkün değil ama 17Aralıktan sonraki süreç bakımından ben mümkündür diye düşünüyorum. Bilmiyorum Hocam ne düşünüyor.
Katılımcı: Başkan, cevabınıza bir katkı yapıyım isterseniz.