Türkiye’nin katılım yönünde ilerlemesi üzerine 2003 İlerleme Raporu


Üyelikten kaynaklanan yükümlülükleri üstlenebilme yeteneği



Yüklə 1,02 Mb.
səhifə7/27
tarix15.09.2018
ölçüsü1,02 Mb.
#82276
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   27

3. Üyelikten kaynaklanan yükümlülükleri üstlenebilme yeteneği


Raporun bu bölümü, Türkiye’nin üyelikten kaynaklanan yükümlülükleri üstlenebilme yeteneği konusunu ele almaktadır. Bu yükümlülükler, müktesebat olarak bilinen ve Birliğin amaçlarının uygulanabilmesi için kullanılan hukuki ve kurumsal çerçeveyi ifade etmektedir. Bu bölümde, 2002 İlerleme Raporundan bu yana kaydedilen gelişmelerin değerlendirmesinin yanı sıra, Türkiye’nin üyelikten kaynaklanan yükümlülükleri üstlenebilme yeteneğinin ve diğer yapılması gerekenlerin genel bir değerlendirmesinin verilmesi amaçlanmaktadır.

Bu bölüm, 29 müktesebat başlığı içeren listeye uygun olarak düzenlenmiştir ve Türkiye’nin müktesebatı çeşitli yönleriyle uygulamaya yönelik idari kapasitesinin değerlendirmesini kapsamaktadır.

Aralık 1995’te gerçekleştirilen Madrid Zirvesinde, aday ülkelerin, özellikle idari yapılarının düzenlenmesi yoluyla, aşamalı ve uyumlu bir entegrasyon için koşulların oluşturulması gereğine işaret edilmiştir. Bu çerçevede Komisyon, Gündem 2000 Raporunda, Topluluk mevzuatının ulusal mevzuata etkili bir şekilde aktarılmasının önemini vurgulamış ve aktarılan mevzuatın idari ve adli kurumlar vasıtasıyla gerektiği gibi uygulanmasının daha da önemli olduğunu belirtmiştir. Bu husus, gelecekteki üyelik bakımından karşılıklı güven oluşturmanın vazgeçilmez bir ön koşuludur.

Aralık 2002’de Kopenhag’da gerçekleştirilen Zirvede, aday ülkelerde adli ve idari reformun önemi yeniden vurgulanmış, bunun üyelik hazırlıklarını ilerletmeye yardım edeceği belirtilmiştir. Türkiye’nin idari kapasitesi hakkında 2002 İlerleme Raporunda sunulan değerlendirmeyi geliştiren bu Rapor, çeşitli yönleriyle müktesebatı uygulamak için gereken temel idari yapılar üzerinde odaklanarak, daha fazla derinlik ve ayrıntı getirmeyi hedefliyor.

1998 yılı İlerleme Raporunda, Komisyon şu sonuçlara varmıştır:

Türkiye, Gümrük Birliği Kararında öngörülen mevzuatın büyük kısmını gerekli süreler içinde kabul etme ve uygulama yeteneğini göstermiştir. Şimdi de, yükümlülüklerin zamanında yerine getirilmemiş olduğu sektörlerde benzer bir kararlılık göstermelidir. Kamu ihaleleri dahil iç pazar, tarım ve çevre konuları başta olmak üzere, yapılacak daha pek çok şey olmakla beraber, Türkiye, Avrupa stratejisinde belirlenen alanların çoğunda Topluluk mevzuatına uyum sürecini başlatmış durumdadır. Gümrük birliği ve Avrupa stratejisi kapsamına girmeyen sektörlerde ise, müktesebatın kabul edilmesi bakımından Türkiye’nin önünde hâlâ uzun bir yol bulunmaktadır.



Türkiye, gümrük birliği bağlamında müktesebatı uygulamak için gerekli idari ve hukuki kapasiteye sahip olduğunu tartışmasız şekilde göstermiş olduğu halde, bu aşamada, müktesebat uyumunun henüz sağlanamadığı diğer alanlarla ilgili gelecekteki kapasitesi hakkında bir görüş bildirmek mümkün değildir.”

2002 yılı İlerleme Raporunda, Komisyon şu sonuçlara varmıştır:



1998 raporundan bu yana, Türkiye, Gümrük Birliğinin kapsamına giren alanlarda mevzuat uyumu açısından ilerleme kaydetmiştir. Bankacılık sektörü, telekomünikasyon, enerji ve tarım gibi alanlarda da ilerleme sağlanmıştır. Mali sektör yeniden yapılandırılmış ve bu alandaki idari kapasite geliştirilmiştir. Başka alanlarda ise pek az ilerleme olmuştur.

Geçen bir yılda, Türkiye, iç pazarla ilgili alanlarda, özellikle kamu alımları sahasında, ayrıca enerji ve adalet ve içişleri alanlarında daha da ileriye gitmiştir. Müktesebatı uygulamaya yönelik idari kapasiteyi güçlendirme yolunda kaydedilen ilerleme sınırlı kalmıştır.

Genel olarak, Türkiye, Gümrük Birliğinin kapsamına giren alanlarda mevzuatın uyumu bakımından iyi bir düzeye ulaşmıştır, fakat başka alanlarda bu uyum aynı ölçüde ilerlememiştir. Türk mevzuatı ile müktesebat arasında büyük farklılıklar sürmektedir. İdari kapasite güçlendirilmiştir. Önemli ilave çabalara gerek vardır.

İç pazarla ilgili olarak, malların serbest dolaşımı alanında, 2001 yılında kabul edilen ürünlerin serbest dolaşımına ilişkin çerçeve yasa yürürlüğe girmiştir. Çok çeşitli sektörlerde uygulamaya yönelik muhtelif yasal düzenlemeler kabul edilmiştir. Ticaretin önünde esaslı teknik engeller sürmektedir. Besin maddeleri, ecza malzemeleri ve kozmetikler gibi sektörlerde uyumlaşma faaliyetleri devam etmelidir. Çeşitli kurumların (standardizasyon, akreditasyon ve uygunluk değerlendirmesi) işleyişini kurmak ve iyileştirmek için de yapılması gereken esaslı çalışmalar vardır. Uygun bir piyasa gözetim sistemi kurulmalıdır. Çerçeve Yasa’nın kabul edilmesine karşın, piyasa öncesi gözetim hâlâ yürürlüktedir. Şimdiki çabalar, personelin eğitilmesi ve ilgili kurumların donanım kapasitesinin iyileştirilmesi üzerinde odaklanmaktadır. Kamu alımları konusunda, Mayıs ayında yeni bir yasa kabul edildi ve Haziran 2002’de bu yasada değişiklik yapıldı. Bu yasa, Türkiye’nin kamu alım kurallarının Topluluk müktesebatına uyumu yönünde önemli bir adımdır. Yeni yasa ile müktesebat arasındaki esaslı farklılıkları gidermek için daha fazla çabalara gerek vardır. Kişilerin serbest dolaşımı alanında bildirilebilecek herhangi bir ilerleme yoktur.

Sermayenin serbest dolaşımı alanında, çeşitli sektörlerde yabancı yatırım üzerinde önemli kısıtlamalar devam etmiştir. Kara paranın aklanması alanında mevzuatın uygulanmasına daha çok dikkat gösterilmelidir. Türkiye’nin mali hizmetler konusunda uyumu bir hayli ileri düzeyde olup, 2001 yılında, mali sektörün yeniden yapılanması çerçevesinde yeni ilerlemeler sağlanmıştır. Mali olmayan hizmetler alanında ilerleme olmamıştır ve Türk mevzuatının ilgili müktesebat ile uyumu için daha yapılması gereken birçok çalışma vardır. Şirketler hukuku alanında, korsanlığa ve sahteciliğe karşı mücadeleyle ilgili çabalar gösterilmiştir. Mevzuatın uygulanmasına daha çok dikkat edilmeli ve Türk Patent Enstitüsü tamamıyla bağımsız olmalıdır. Rekabet politikası alanında, anti-tröst hükümlerinin uygulanması tatmin edici olmaya devam etmektedir. Türkiye’nin devlet yardımları politikasının müktesebat ile uyumunda ilerleme olmamıştır ve bir devlet yardımları otoritesi öncelikli olarak kurulmalıdır.

Tarım konusunda, Türkiye arazilerin ve canlı büyükbaş hayvanların tesciline başlamıştır. Bir bitki pasaport sistemi için hazırlıklar başlamış değildir. Katılım Ortaklığı’nın ilgili önceliği kapsamındaki başka unsurlara yönelik herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Hayvan ve bitki sağlığı konusunda, bir uyum stratejisi hazırlanmaktadır. İcra kapasitesinde artış olmamıştır. Türkiye, hayvan ve bitki sağlığı sektörlerindeki AT mevzuatının aktarılması, uygulanması ve icra edilmesi üzerine odaklanmalıdır. Genelde, tarım alanındaki müktesebat ile uyumlaşma yönünde ilerleme sınırlı olmuştur.

Balıkçılık konusunda, Ortak Balıkçılık Politikası ile uyumlaşma yönünde ilerleme kaydedilmemiştir. Modernize edilmiş bir filo tescil sisteminin kurulması gerekir. Özellikle kaynak yönetimi, denetim, kontrol, piyasa politikaları ve yapısal politikalarda, AT’nin balıkçılık politikasının ana unsurlarıyla önemli farklar devam etmektedir.

Ulaştırma politikası ile ilgili olarak, Türkiye ulaştırma müktesebatını kabul etmek için gereken mevzuat çalışmalarına hız vermelidir. Bütün sektörlerde ilgili mevzuatı uygulamaya ve tatbik etmeye yönelik idari kapasite geliştirilmelidir. Birçok sektörde (özelikle karayolu ve denizyolu ulaşımında) uyum son derece kısmi olup, esas olarak uluslararası sözleşmelerin aktarılmasından ileri gelmiştir.

Vergileme konusunda, tüketim vergileri ve KDV yönünden uyum başlamış, oranlar ve başka muafiyetler ile ilgili olarak ilerleme sağlanmıştır. Dolaylı vergileme alanında, önemli ilave çabalar gereklidir. Dolaysız vergileme yönünden ise, Türkiye dolaysız vergi tahsilatını iyileştirmeli ve ayrımcı düzenlemeleri kaldırmalıdır. Genelde, dolaysız ve dolaylı vergileme alanında müktesebat ile uyum kısmidir. Gümrük Birliği yönünden, kağıt üzerinde büyük ölçüde uyum söz konusudur, fakat uygulamaların gerçekten uyumu pek fazla değildir.

Çoğu alanlarda, Türkiye’nin istatistiksel altyapısı, AB’ninkinden hâlâ çok farklıdır. Türk makamları ve Eurostat arasında işbirliği kısa bir zaman önce başlamıştır. Müktesebat ile uyum başlamıştır ve esaslı çabalar gereklidir.

Sosyal politika ve istihdam sahasında adımlar atılmıştır, fakat bunlar her zaman için müktesebat ile uyumlu değildir. Bütün düzeylerde gerçek bir sosyal diyalog için koşulları geliştirmek ve güçlendirmek ivedi olarak gereklidir. Bir miktar ilerleme kaydedilmiş olsa da, çoğu alanlarda Türk mevzuatı müktesebat ile uyumun hâlâ çok uzağındadır.

Enerji konusunda, elektrik ve gaz sektörlerinde esaslı ilerleme sağlanmıştır. Geçen yıl kabul edilen iki büyük yasa daha çok uygulanmış, elektrik ve gaz sektörleri için bağımsız bir düzenleyici otorite kurulmasında ilerleme kaydedilmiştir. Müktesebat ile uyum epeyce ilerlemiştir. Ancak, yeni çabalara gerek vardır.

Telekomünikasyon sektöründe, seyyar ve sabit piyasaların serbestleştirilmesinde ve dominant operatörler ile ilgili olarak yasal çerçevenin uygulanmasında ilerleme olmamıştır. Lisanslama, ara bağlantı ve, bir ölçüye kadar, evrensel hizmet konularında yeni mevzuat kabul edilmesinde ilerleme sağlanmıştır. Özellikle insan kaynakları ve eğitim yönünden, Telekom Kurumu’nun idari kapasitesini iyileştirmek için ilave çabalara gerek vardır. Genelde, müktesebat ile uyum sınırlı olmaya devam etmektedir.

Kültür ve görsel-işitsel politika konusunda, yayıncılık üzerine yeni yasa müktesebat ile uyumlu değildir. Genelde, müktesebat ile uyum sınırlı olmaya devam etmektedir.

Bölgesel politika konusunda, NUTS sınıflamasına göre bölgesel kalkınma amacına yönelik bir geçici haritanın Türkiye tarafından tanımlanması tamamlanmış ve EUROSTAT tarafından onaylanmıştır.

Ancak, bu sınıflamanın planlama ve bölgesel politikalar için kullanılması henüz başlamamıştır. AB standartlarıyla uyumlu bir etkin bölgesel politika geliştirilmiş değildir. Genelde, müktesebat ile uyum sınırlı olmaya devam etmektedir.

Çevre alanında, Çevresel Etki Değerlendirme Yönergesi ile uyumu sağlamak amacıyla mevzuat kabul edilmiştir. Yatırımların finanse edilmesine yönelik bir plan geliştirmek için adımlar atılmıştır. Çevresel Denetim üzerine yeni bir yönetmeliğin kabul edilmesi, müktesebatı uygulamaya yönelik Türk idari kapasitesini arttırmak yönünde olumlu bir adımdır. Genelde, müktesebat ile uyum sınırlı olmaya devam etmektedir.

Tüketiciler ve sağlığın korunması ile ilgili olarak, uyum sınırlıdır ve mevzuatın uyumunu sağlamak ve idari kapasiteyi ve tüketici bilinçlenmesini güçlendirmek için esaslı çabalar gereklidir.

Adalet ve içişleri sahasında, özellikle iltica ve yasal olmayan göç gibi konularda, AB mevzuatı ve uygulamaları hakkında bilinçlenme sağlamak için çabalar gösterilmiştir. Örgütlü suç, uyuşturucu madde kaçakçılığı ve yolsuzluk ile mücadeleyi güçlendirmek için yeni adımlar atılmıştır. İnsan kaçaklığına karşı mücadelenin hukuki temeli kurulmuştur. Özellikle vize politikasında, müktesebat ile uyum başlamıştır, fakat esaslı yeni çabalara gerek vardır. Yasal olmayan göçe karşı mücadele büyük ölçüde güçlendirilmelidir.

Dış ilişkiler konusunda, Genelleştirilmiş Tercihler Sisteminin kabul edilmesi sürdürülmelidir.

Mali kontrol konusunda, Türk idaresindeki bütçe ve mali kontrol mekanizmaları iyileştirilmelidir. Genelde, müktesebat ile uyum başlamıştır ve esaslı yeni çabalar gereklidir.

Müktesebatın etkili biçimde uygulanmasını ve icra edilmesini sağlamak için farklı alanlarda idari kapasite güçlendirilmelidir. İdarenin bütün düzeylerinde önemli reform gereklidir. Kimi durumlarda, bunun için, örneğin devlet yardımı ve bölgesel kalkınma alanında yeni yapılar kurulması gerekli olacaktır. Bazı alanlarda, yeni düzenleyici kurumlar oluşturulmuştur. Bunların özerkliği sağlanmalı ve aynı zamanda yeterli personel ve mali kaynaklar tahsis edilmelidir.”

    1. Yüklə 1,02 Mb.

      Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   27




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin