Türkiye’nin katılım yönünde ilerlemesi üzerine 2003 İlerleme Raporu



Yüklə 1,02 Mb.
səhifə8/27
tarix15.09.2018
ölçüsü1,02 Mb.
#82276
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   27

Müktesebat başlıkları


Belirtildiği gibi, Türkiye’nin üyelik gereklerini üstlenme yeteneğine ilişkin aşağıdaki değerlendirme, 29 müktesebat başlığını içeren listeye uygun biçimde düzenlenmiştir. Dolayısıyla, bu bölüm, “dört özgürlük” olarak bilinen iç pazarın köşe taşlarıyla ilgili ilerlemenin bir değerlendirmesi ile başlamakta ve, sektörel politikalar, ekonomik ve mali işler, bölgesel politika, çevre, adalet ve içişleri, dış politikalar ve mali konular dahil, müktesebatın bütün yönlerini içine alarak, başlıkların her birindeki ilerleme konusunda sistematik bir incelemeyle devam etmektedir.

Başlık 1: Malların serbest dolaşımı

Son İlerleme Raporundan bu yana kaydedilen gelişme

Yatay ve prosedüre yönelik düzenlemeler konusunda, Türkiye, yeni ve global yaklaşımın ilkelerini uygulamaya sokmak için, temel mevzuatı kabul etmiştir.

Test ve belgelendirme alanında, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Telekomünikasyon Kurumu ve Denizcilik Müsteşarlığı, sorumlulukları altındaki bazı sektörlerde uygunluk değerlendirmesi kuruluşlarının atanması için kılavuz ilkeler yayımlamışlardır.

Ancak, henüz onaylanmış kuruluşlar atanmış değildir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Telekomünikasyon Kurumu, uygunluk değerlendirmesi kuruluşu başvurularının değerlendirilmesi için Türk Akreditasyon Kurumu TÜRKAK ile protokoller imza etmişlerdir.

Standardizasyon alanında, Türk Standartlar Enstitüsü CEN, CENELEC ve ETSI standartlarını kabul etmeye devam etmiştir.

Akreditasyon alanında, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) Aralık 2002’de Avrupa Akreditasyon İşbirliği’ne (EA) üye olmuştur. Ancak, TÜRKAK henüz EA çok-taraflı anlaşmasını imza etmemiştir. Bu demektir ki TÜRKAK akreditasyonu AB’de tanınmamaktadır. Kuruluşların akreditasyonu başlamıştır.

Sektörlere özgü mevzuat ile ilgili olarak, eski yaklaşımın kapsamına giren alanlarda, motorlu taşıtlar ve onların römorkları konusunda 15 yönerge daha aktarılmıştır. Tarım ve ormancılık traktörleriyle ilgili olarak, üç yönerge daha aktarılmıştır.

Yeni yaklaşımın kapsamına giren alanlarda, son İlerleme Raporundan bu yana, radyo ve telekomünikasyon terminal cihazları, inşaat ürünleri, hane halkı buzdolaplarının enerji verimliliği, asansörler, sivil patlayıcılar ve potansiyel olarak patlayıcı atmosferler konularında AT yönergeleri aktarılmıştır. Bugüne kadar, toplam 20 yeni yaklaşım yönergesinin aktarılması sağlanmıştır. Ancak, uygunluk değerlendirmesi ve piyasa gözetimi konusunda pratik uygulama için gerekli altyapı henüz kurulmuş değildir.

Gıda güvenliği konusu ve gıda maddeleri mevzuatı ile ilgili olarak (ayrıca bkz. Başlık 7 - Tarım), özellikle katkı maddeleri, etiketleme ve ısı vererek işleme tabi tutma konularında müktesebatın aktarılması devam etmiştir. Türkiye, müktesebatı uygulamak için idari kapasitenin arttırılmasında bazı ilk adımlar atmıştır; örneğin Gıda ve Yem için Hızlı Uyarı Sistemini (BYHUS) kurmaya başlamıştır. Sistemi tamamlamak ve iyileştirmek için yeni çabalar gereklidir.

Ecza maddelerinin genel ticaret rejimi sorunlu olmaya devam etmektedir. Özellikle, son İlerleme Raporundan bu yana, veri korumayla ilgili hiçbir ilerleme olmamıştır; Türkiye, AT-Türkiye Gümrük Birliğinden doğan yükümlülüklerine aykırı olarak, herhangi bir veri koruma düzenlemesi kabul etmiş değildir.

Alkollü içkiler hakkında ithalat rejimiyle ilgili olarak, 2001 Alkol Kanunu’nu uygulamak üzere bir kararname çıkarıldı. Bu kararnamenin Tütün ve Alkollü İçki Piyasaları Kurulu tarafından yorumlanmasının piyasaya erişimde artışa yol açması umulmaktadır, fakat var olan mevzuat, dökme ithalat üzerinde bir yasak, hazır içecekler üzerinde kısıtlamalar, zahmetli ithalat müsaadesi işlemleri, ve serbest fiyatlama ve dağıtım için bir hacim eşiği ile, ithalat kısıtlamalarını sürdürmektedir.

Uyumlaştırılmamış alan ile ilgili olarak bildirilebilecek herhangi bir ilerleme yoktur. Malların serbest dolaşımı ilkesinden sapan ulusal düzenlemeler konusunda bilgi alışverişi hakkında mevzuat henüz yürürlüğe girmemiştir. Karşılıklı tanımanın uygulanması konusunda belirtilebilecek herhangi bir ilerleme yoktur.

Kamu alımları yönünden, Ocak 2002’de kabul edilen yeni Türk kamu alımları yasası Ocak 2003’te yürürlüğe girdi. Ancak, bu yasa müktesebat ile uyumlu değildir. Daha sonra, Ağustos 2003’te kamu alımları yasasında değişiklikler yapıldı ve yeni kısıtlayıcı şartlar getirildi. Sonuçta, yeni yasa, sistemi müktesebata yaklaştırmaktan ziyade, farklılıkları genişletmiştir.

İdari kapasiteyle ilgili olarak, yasayla kurulmuş olan, bağımsız çalışan bir Kamu İhale Kurumu, Nisan 2002’den beri varlığını sürdürmektedir ve işlevlerini yerine getirmeye başlamıştır. Son İlerleme Raporundan bu yana, yeni personel alınmış olup, kurum ihale makamları için eğitim seminerleri yürütmüştür.


Genel değerlendirme

Gümrük Birliği’nin son aşamasını uygulamaya koyan AT-Türkiye Ortaklık Konseyi Kararı çerçevesinde, Türkiye, ticaretin önündeki teknik engellerin kaldırılmasına ilişkin Topluluk mevzuatını 2000 sonuna değin kabul etmeyi yüklenmişti, fakat bu yükümlülüğü yerine getirmemiştir.

Alkollü içki ithalatı için yerine getirilmesi gereken koşullar, bu sektörde ciddi ticaret engelleri oluşturmaktadır. Bundan başka, Türkiye ikinci el arabalarla ilgili ithalat rejimi hükümlerini farklı ürünlere keyfi bir şekilde uygulamaktadır. AB ile bu çözülmemiş ticaret anlaşmazlıkları, onları çözmek için AB’nin yaptığı birtakım girişimlere karşın, raporlama döneminde devam etmiştir.

Türkiye, mevzuat ve düzenleme açısından, uygunluk değerlendirmesi ve piyasa gözetimi altyapılarını kurmak için önemli adımlar atmıştır. Bu adımların ardından, şimdi, yeni ve global yaklaşım yönergelerinin gerçekten uygulanması için ilgili hükümet kurumlarının idari bakımdan güçlendirilmesi ve yeniden yapılandırılması gelmelidir.

Standardizasyon ile ilgili olarak, Türk Standartlar Enstitüsü (TSE) tarafından uygulanan zorunlu standartlar rejimi, sınırda piyasa-öncesi kontrol içeren ticaret engelleri yaratmaya devam etmektedir. Şimdiki halde, yurtiçi piyasa için ve Türkiye’ye ithalat için 1 150 kadar zorunlu standart vardır. CE işaretini ve AB belgesini taşıyan ürünlerin ilke olarak serbestçe dolaşmasına müsaade edilmekle beraber, belgelendirme için zaman alıcı ve gereksiz talepler, aşırı test prosedürleri ve onayda gecikmeler hâlâ vardır. Genelde, TSE zorunlu rejimi raporlama döneminde saydam olmayan bir biçimde uygulamaya devam etmiştir. Zorunlu standartlar, olabildiğince erken bir zamanda ve, en geç, aktarılan yeni yaklaşım yönergeleri yürürlüğe girdikleri zaman geri çekilmelidir.

TSE, standartların hazırlanması ve yayımlanmasından, endüstriyel ağırlıkların ve uzunlukların incelenmesi ve ölçümden, uygunluk değerlendirmesi ve belgelendirme işlerinden sorumludur. Hem CEN’in, hem de CENELEC’in ortak üyesidir. TSE’nin CEN ve CENELEC üyeliğine başvurusu, Türkiye’de zorunlu standartların aşırı kullanımıyla ilgili ataleti nedeniyle dondurulmuştur. TSE, standardizasyon faaliyetlerini, belgelendirme ve test işlemleri gibi başka faaliyetlerden elde ettiği gelirler ile desteklemektedir. TSE’nin ikincil faaliyetlere mali bağımlılığı, işlevlerin açıkça ayrılmasına olanak vermiyor. TSE, Avrupa standardizasyon kurumlarıyla aynı özelliklere uygun olmalıdır: bağımsızlık, açıklık, saydamlık ve uzlaşma.

Akreditasyon alanında, 2000 yılında kurulan Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) şimdi faal olup akreditasyon işlemlerini gerçekleştirmektedir. Ancak, bu kurumun Avrupa Akreditasyon İşbirliği konusunda çok-taraflı anlaşmaya imzacı olmaması ve onun akreditasyonunun AB’de henüz tanınmaması, uygunluk değerlendirmesi kullanıcıları için TÜRKAK’ın cazibesini azaltmaktadır. Uygunluk değerlendirmesi kullanıcıları, bunun yerine, AB kurumlarından akreditasyon alma yoluna gitmektedirler. Ayrıca, yasayla öngörülen ağır teşkilat yapısı TÜRKAK’ın verimli işleyişine engel olmaktadır.

Büyük bir kısmı yakında yürürlüğe girecek olan yeni yaklaşım mevzuatının uygulanmasına başlamak için, uygunluk değerlendirmesi kuruluşlarının belirlenmesine yönelik çalışma hızlandırılmalıdır.

Metroloji (ağırlıkların ve uzunlukların bilimsel incelenmesi) alanında, bilimsel ve endüstriyel metroloji, esas olarak Ulusal Metroloji Enstitüsü yoluyla, iyice örgütlenmiş ve verimli şekilde işlemekte olduğu halde, yasal metrolojinin çerçevesi belirgin değildir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın bu alanda daha fazla eğitime ve teknik danışmanlığa gereksinmesi vardır.

Sektörel mevzuata dönülürse, müktesebatın aktarılmış olduğu sektörlerin sayısı geçen yıldan bu yana daha da çoğalmıştır. Ancak, Türkiye hâlâ Gümrük Birliği kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmiş değildir. Bunların 2000 sonuna dek yerine getirilmiş olması gerekiyordu.

Eski yaklaşım kapsamındaki sektörlerde, motorlu taşıtlar ve tarım ve ormancılık traktörleri alanında mevzuat çıkarılmasıyla daha çok ilerleme kaydedilmiştir. Ecza maddeleri, kozmetikler ve kimyasallar konusunda ise hâlâ ilerleme yoktur. Yeni yaklaşım kapsamındaki sektörlerde, kişisel koruyucu donanım, in vitro (tüp içinde) tanı cihazları, ambalaj ve ambalaj atıkları ve teleferik tesisleri ile ilgili yönergelerin aktarılması hâlâ yapılmamıştır ve aktarılmış olan mevzuatın müktesebat ile uyumu henüz teyit edilmemiştir.

Genel olarak, fikri mülkiyet hakları, piyasa müsaadesi, fiyatlama politikası, geri ödeme düzenlemesi ve yerli ürünler lehine ayrımcılık konularında, ecza maddeleri rejimi problemli olmaya devam etmektedir.

Türkiye, esas olarak Türk Gıda Kodeksi kapsamında, besin güvenliği mevzuatı kabul edilmesinde bir miktar ilerleme kaydetmiştir. Türkiye, müktesebat ile tam bir uyumlaşma sağlamaya ve besin güvenliğine ilişkin bütün alanlarda, özellikle Tehlike Analizi Kritik Kontrol Noktaları (HACCP) ve iyi üretim uygulaması kontrollerinde, mevzuatın uygulanmasını icra etmeye yönelik çabalarını sürdürmelidir. Tarım ve Sağlık Bakanlıkları’nın gıda güvenliği faaliyetlerinin daha iyi eşgüdümü de sağlanmalıdır. Türkiye’de gıda güvenliği kontrollerinin büyük ölçüde güçlendirilmesi gerekir.

Türkiye, idareyi ve gıda işletmecilerini yeni kurallar için kademeli olarak hazırlamalıdır. Türkiye, gıdaları ısıya tabi tutarak işlemden geçirme tesislerini iyileştirmeli ve böylesi gıda maddelerine ilişkin mevzuatını AT hukukuyla uyumlaştırmalıdır; fındıklar ve kuru incirlerde aflatoksin bulaşmasını önlemek için uygun tedbirler almalıdır; ve laboratuarların akreditasyonunu hızlandırmalı ve depolama koşullarını iyileştirmelidir. Bölgesel teftiş hizmetlerinin uygun bilgi teknolojisiyle güçlendirilmesi devam ettirilmelidir. Genetik olarak değiştirilmiş ve yeni gıdalarla ilgilenen bir kontrol ve analiz kapasitesi oluşturulmalıdır.

Uyumlaştırılmamış alanda, malların serbest dolaşımı önündeki engellerin belirlenmesi, karşılıklı tanıma ilkesinin uygulanması ve bu alanda eşlik eden araçları uygulamaya koymak için mevzuat çıkarılması bakımından yapılması gereken önemli miktarda çalışma vardır.

Kamu alımları konusunda, uyumlaşmayı sağlamak için, hem çerçeve mevzuat, hem de uygulama mevzuatı yönünden, önemli çabalar ve mevzuat değişiklikleri gerekli olmaya devam etmektedir. Türk olmayan teklif sahipleri aleyhine birtakım ayrımcı hükümler sürmektedir. Ağustos 2003’te yayımlanan değişiklik yoluyla, çok sayıda kurum yasanın kapsamından muaf tutulmuş ve teklif verme süreleri epeyce kısaltılmıştır. Bu durum, rekabeti ve tam bir saydamlığı sınırlamaktadır. Türkiye, çelişen şartları gecikmeksizin müktesebat ile uyumlaştırmalıdır.

İdari kapasite yönünden, Kamu İhale Kurumu’nun 170 kadar personeli vardır. Ocak 2003’ten bu yana, yeni yasaya uygun biçimde ve onun öngördüğü usuller kullanılarak, yaklaşık 5 000 yeni ihale ilan edilmiştir. Haziran 2003 itibariyle, Kamu İhale Kurumu 233 şikayet (140 hizmet, 74 tedarik, 19 yapım işleri) almıştı. Bunların 144’ü işlemden geçirilmiştir. Türkiye’deki yeni kamu alımları rejiminin saydam biçimde uygulanmasını sağlamak için, ihale kurumunun ve ihale açan kamu kuruluşlarının idari kapasitelerine önemli miktarda yeni yatırım gereklidir.


Sonuç

Son İlerleme Raporundan bu yana, Türkiye, özellikle sektörlere özgü mevzuat yönünden, müktesebatın aktarılmasında ilerleme kaydetmiştir. Ancak, uygunluk değerlendirmesi ve piyasa gözetimi mekanizmaları ve kurumlarının tesis edilmesinde sınırlı bir ilerleme olmuştur. Kamu alımları konusunda, Türkiye, kamu ihale yasasında yapılan değişiklikler yoluyla, müktesebat uyumunda gerilemiştir. Dolayısıyla, malların serbest dolaşımı alanında ilerleme sınırlı kalmaktadır.

Genel olarak, Türkiye’nin müktesebatı aktarması ileri bir düzeydedir fakat tam uyumlaşmayı ve özellikle mevzuatın düzgün şekilde uygulanmasını sağlamak için esaslı çabalara gerek vardır. Kısa vadede, Türkiye ticaretin önündeki teknik engellerin kaldırılmasına yönelik araçlar kabul edilmesi üzerinde daha çok çaba harcamalıdır. Müktesebatın düzgün biçimde uygulanmasını ve 31 Aralık 2000 vadesiyle Gümrük Birliği kararından doğan yükümlülüklere uyulmasını sağlamak için daha yapılması gereken çok şey vardır. Kabul edilen mevzuatın icrasını en iyi şekilde sağlamak için, Türkiye, ürünlerin piyasa öncesi kontrolü uygulamasını bırakmalı ve uygun bir piyasa gözetim sistemi geliştirmelidir. Bu amaçla, uygun kurumlar oluşturulmalı veya geliştirilmelidir. Gıda güvenliği alanında uyumlaşmayı ve idari kapasiteyi iyileştirmek için yeni çabalar gereklidir. Yasal metroloji sistemi güçlendirilmelidir. Türkiye, AB’nin teknik şartnamelerden farklılaşan yeni teknik şartnameler koymaktan sakınmalıdır. Türkiye, saydam olmayan ve ayrımcı kamu ihale usullerinden sakınmalı ve ihale rejimini müktesebat ile uyumlaştırmalıdır.



Yüklə 1,02 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   27




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin