Marka Tescil İşlemleri
Marka başvuruları Türk Patent Enstitüsüne hak sahipleri veya bunlar adına işlem yapmaya yetkili patent vekilleri tarafından kâğıt ortamında veya elektronik olarak yapılmaktadır.
-
İnceleme
Türk Patent Enstitüsü, ulusal ve uluslararası marka tescil başvurularının mutlak ret nedenleri uyarınca tescil edilebilir nitelikte olup olmadığına, 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve yürürlükteki ilgili diğer mevzuat hükümleri uyarınca karar verir.
-
Yayınlama
Türk Patent Enstitüsü tarafından ilgili mevzuat hükümlerince incelenen marka tescil başvuruları yine aynı mevzuat hükümleri gereğince her ay düzenli olarak basılan Resmi Marka Bülteni’nde yayınlanır ve üçüncü kişilerin itiraz edebilmesi amacıyla 3 aylık bir süre ile askıda kalır. Bahsi geçen 3 aylık süre içerisinde herhangi bir itiraz gelmemesi durumunda marka başvurusunun tescil işlemlerine devam edilir.
Öte yandan tescil edilen markalar da 2 ayda bir yayınlanan Resmi Marka Gazetesi’nde ilan edilir ve kamuoyuna duyurulur. Marka sicili alenidir. Kamuoyu, Enstitü internet sayfasından ücretsiz olarak ya da ücreti mukabilinde CD veya basılı ortamda marka siciline ulaşabilmektedir.
-
İtiraz
Marka tescil başvurularında; Resmi Marka Bülteni’nde ilana çıkan markalara, ilandan itibaren 3 ay içerisinde üçüncü kişilerin itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Enstitü’nün ret kararlarına karşı ise başvuru sahiplerinin, kararın kendilerine tebliğinde itibaren 2 aylık süre içerisinde itiraz etme hakları mevcuttur.
Öte yandan, itiraz aşamasının ardından başvuru sahipleri ve üçüncü kişilerin itiraz sonucuna tekrar itiraz edip Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’na (YİDK) başvurma imkânları mevcuttur. Hak sahiplerinin kendileri veya yetkilendirdikleri marka vekilleri Enstitü nezdinde işlem yapmaya yetkili kişilerdir.
-
Süre
Marka başvurularının tescili için geçen süre ortalama olarak yaklaşık 8-10 aydır (3 aylık itiraz süresi dahil). Bu sürenin 6-8 aya indirilmesi hedeflenmektedir.
-
Maliyet
2012 yılı ücret tebliğine göre, marka başvuru ücreti sınıf başına 130 TL’dir. Sınıf sayısı ile doğru orantılı olarak başvuru ücreti artmaktadır. Çevrimiçi başvurularda toplam başvuru ücreti üzerinden 20 TL indirim uygulanmaktadır. 2012 yılı ücret tebliğine göre, marka tescil belgesi düzenleme ücreti ise 418 TL’dir. Sonuç olarak, tek sınıflı marka başvurusunun ortalama tescil maliyeti 548 TL’yi bulmaktadır.
Geçmiş yıllar ile yurtdışı ve uluslararası ofis örnekleri de göz önüne alındığında mevcut maliyetlerin makul seviyede olduğu ve marka başvurusu açısından herhangi bir engel yaratmadığı söylenebilir.
-
Marka Başvuru ve Tescil İstatistikleri
MARKA BAŞVURULARI
|
|
Yerli
|
Yabancı
|
|
|
Yıl
|
|
|
|
|
Madrid Protokolü Başvuruları
|
|
|
Genel
|
Genel
|
|
Sayı
|
Artış Oranı
|
Sayı
|
Artış Oranı
|
Sayı
|
Artış Oranı
|
Toplam
|
Artış Oranı
|
Toplam
|
Artış Oranı
|
2007
|
58713
|
7,16%
|
3925
|
11,19%
|
9995
|
17,08%
|
13920
|
15,36%
|
72633
|
8,64%
|
2008
|
60597
|
3,21%
|
4229
|
7,75%
|
10165
|
1,70%
|
14394
|
3,41%
|
74991
|
3,25%
|
2009
|
59838
|
-1,25%
|
3624
|
-14,31%
|
8142
|
-19,90%
|
11766
|
-18,26%
|
71604
|
-4,52%
|
2010
|
73142
|
22,23%
|
4083
|
12,67%
|
7903
|
-2,94%
|
11986
|
1,87%
|
85128
|
18,89%
|
2011
|
103747
|
41,84%
|
4724
|
15,70%
|
9252
|
17,07%
|
13976
|
16,60%
|
117723
|
38,29%
|
2012
|
97269
|
-6,24%
|
4751
|
0,57%
|
9100
|
-1,64%
|
13851
|
-0,89%
|
111120
|
-5,61%
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
MARKA TESCİLLERİ
|
|
Yerli
|
Yabancı
|
|
|
|
|
|
|
|
Madrid Protokolü Başvuruları
|
|
|
Genel
|
Genel
|
Yıl
|
Sayı
|
Artış Oranı
|
Sayı
|
Artış Oranı
|
Sayı
|
Artış Oranı
|
Toplam
|
Artış Oranı
|
Toplam
|
Artış Oranı
|
2007
|
40757
|
17,99%
|
3537
|
19,78%
|
10726
|
162,19%
|
14263
|
102,48%
|
55020
|
32,30%
|
2008
|
35543
|
-12,79%
|
3195
|
-9,67%
|
8587
|
-19,94%
|
11782
|
-17,39%
|
47325
|
-13,99%
|
2009
|
41414
|
16,52%
|
3918
|
22,63%
|
11589
|
34,96%
|
15507
|
31,62%
|
56921
|
20,28%
|
2010
|
32397
|
-21,77%
|
2806
|
-28,38%
|
8961
|
-22,68%
|
11767
|
-24,12%
|
44164
|
-22,41%
|
2011
|
35858
|
10,68%
|
2788
|
-0,64%
|
3413
|
-61,91%
|
6201
|
-47,30%
|
42059
|
-4,77%
|
2012
|
52416
|
46,18%
|
3683
|
32,10%
|
8670
|
154,03%
|
12353
|
99,21%
|
64769
|
54,00%
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Son 5 yıl içerisinde hem yerli hem de yabancı marka başvuru ve tescil sayıları büyük bir artış kaydetmiştir. Bununla birlikte yabancı başvuru sayılarının 2005-2008 dönemindeki %25’lik payı azalan bir eğilim göstermiş ve 2011 yılı itibariyle toplam başvuru sayısının yaklaşık olarak %10’u seviyesinde gerçekleşmiştir. Ulusal ekonominin gelişimi ve yerli başvuru sahiplerindeki marka bilinci artışının, yerli başvuruların sayısının ve oranının artmasına yol açtığı düşünülmektedir.
Ulusal ekonominin içerisinde etkin bir yere sahip olan hazır giyim ve tekstil sektörü ile gıda sektörü marka tescil başvurularında önemli bir paya sahiptir. Öte yandan imalat, bilişim ve hizmet sektörlerine ilişkin marka tescil başvuruları da tekstil ve gıda sektörlerini takip etmektedirler.
-
Tasarım Tescil İşlemleri
-
İnceleme
Tasarım tescili ile ürünlerin sahip olduğu yeni görünümler koruma altına alınır. Yenilik ve ayırt edici nitelik incelemesi başvuru esnasında yapılmamaktadır. Başvurular, sadece başvuru için gerekli evrakların (dilekçe, görsel anlatım, ücret, vekaletname, vb) var olup olmadığı ve tescili istenilen tasarımın veya tasarımın uygulandığı ürünün KHK’nın 3. maddesinde yer alan ürün ve tasarım tanımına uygun olup olmadığı hususunda inceleme yapılmaktadır.
-
Yayınlama
İnceleme sonucunda herhangi bir eksikliği bulunmayan başvurular tasarım siciline kayıt edilir ve Resmi Endüstriyel Tasarımlar Bülteni’nde yayınlanarak ilan edilir. Bülten kağıt, CD ve internet ortamında yayımlanmaktadır. Ayrıca talep üzerine kağıt ortamında sicil verilmektedir.
-
İtiraz
Yayın tarihinden itibaren 6 ay içerisinde, ilanı yapılmış bir tasarım ile ilgili olarak gerçek veya tüzel kişiler ile ilgili meslek kuruluşları tasarımın görünümünün yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmadığı, kamu düzenine aykırı olduğu, 3.madde de belirtilen tasarım ve ürün tanımına uygun olmadığı vb. gerekçeleriyle ve ilgili yönetmelikte öngörülen şartları yerine getirmek koşuluyla tasarım tescil belgesinin verilmesine karşı Enstitü nezdinde itiraz edebilirler. Tescile 6 aylık yasal itiraz süresi içerisinde herhangi bir itiraz olmaz veya itiraz kabul edilmez ise tasarım tescil belgesi başvuru sahibine gönderilir.
-
Süre
Endüstriyel Tasarımlar Dairesince tasarım başvurusunun tescili/reddi için geçen ortalama süre 30 gündür.
-
Maliyet
Endüstriyel Tasarım başvuru maliyetini; başvuru ücreti, tasarım sayısı ve görsel anlatım sayısı belirlemektedir. 2012 yılı için başvuru ücreti 107 Türk Lirası, ilave her tasarım için 37. Türk Lirası, siyah-beyaz görsel anlatım için 20. Türk Lirası, renkli görsel anlatım için 40. Türk Lirası alınmaktadır. Buna göre bir renkli görsel anlatımdan oluşan tekli tasarım başvuru maliyeti 147. Türk Lirasıdır. Söz konusu başvuru online yapıldıysa 30.Türk Lirası düşürülmektedir. Beş yıllık koruma süresinin bitiminde yenileme ücreti tek tasarım için 320 Türk Lirası, ilave her tasarım için yenileme ücreti 50. Türk Lirasından oluşmaktadır.
Endüstriyel Tasarımlar açısından söz konusu maliyetler bir engel oluşturmamaktadır.
-
Tasarım Başvuru ve Tescil İstatistikleri
Yıl
|
Yerli
|
Yabancı
|
|
|
|
|
|
|
Dosya
|
Artış
|
Tasarım
|
Artış
|
Dosya
|
Artış
|
Tasarım
|
Artış
|
Toplam
|
Artış
|
Toplam
|
Artış
|
|
|
Sayısı
|
Oranı
|
Sayısı
|
Oranı
|
Sayısı
|
Oranı
|
Sayısı
|
Oranı
|
Dosya
|
Oranı
|
Tasarım
|
Oranı
|
|
2006
|
5527
|
12,22%
|
28237
|
5,69%
|
496
|
22,47%
|
1247
|
3,14%
|
6023
|
13,00%
|
29484
|
5,58%
|
2007
|
5998
|
8,52%
|
29109
|
3,09%
|
546
|
10,08%
|
1289
|
3,37%
|
6544
|
8,65%
|
30398
|
3,10%
|
2008
|
6071
|
1,22%
|
28749
|
-1,24%
|
507
|
-7,14%
|
1205
|
-6,52%
|
6578
|
0,52%
|
29954
|
-1,46%
|
2009
|
5927
|
-2,37%
|
26312
|
-8,48%
|
404
|
-20,32%
|
847
|
-29,71%
|
6331
|
-3,75%
|
27159
|
-9,33%
|
2010
|
6567
|
10,80%
|
29467
|
11,99%
|
405
|
0,25%
|
974
|
14,99%
|
6972
|
10,12%
|
30441
|
12,08%
|
2011
|
7524
|
14,57%
|
35451
|
20,31%
|
465
|
14,81%
|
1127
|
15,71%
|
7989
|
14,59%
|
36578
|
20,16%
|
2012
|
7864
|
4,52%
|
39890
|
12,52%
|
559
|
20,22%
|
1330
|
18,01%
|
8423
|
5,43%
|
41220
|
12,69%
|
Tasarım tescil başvuruları en fazla imalat sektörünün içinde yer alan mobilya, tekstil ve vitrifiye alanında yapılmıştır.
2009 yılını içine alan kriz ortamından uzaklaşılması tasarım tescil sayılarının artışına etken olmuştur. Yapılan eğitimler, seminerler, bilgilendirme toplantıları başvuru sahiplerinin bilinçlenmesini sağlamıştır. Tasarımların korunmasına dair cezai yaptırımları içine alan yasanın kabul edilmesi halinde artış oranında ciddi bir farklılık beklenmektedir.
Yerli ve yabancı tasarım başvuruları arasındaki fark; ceza yaptırımlarının son üç yıldır yürürlükte olmaması yabancı sermayenin geri çekilmesine neden olduğu şeklinde yorumlanmaktadır.
-
Coğrafi İşaretler
Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle kökenin bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren ad veya işaretlere “coğrafi işaret” denmektedir. Belirli bir coğrafi menşee sahip ürünler yalnızca coğrafi işaretlerle korunmaktadır. Coğrafi işaret korumasına girebilecek nitelikte olanlar, 555 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “Bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamında coğrafi işareti tescil ettiren, söz konusu ürünün üretimi, işlenmesi veya diğer işlemleri ile uğraşan kişilerden oluşan ve yasal kuruluş biçimine bakılmaksızın herhangi bir dernek, birlik veya benzeri örgüt, coğrafi işarete konu olan ürünün üretimi, pazarlanması, tescilli menşe adı veya mahreç işaretinin kullanım biçimi, markalanması, ürün üzerinde belirtilmesi, işaretleme veya etiketleme şekillerini ayrıntılı olarak denetlemek üzere yeterli personel, ekipman ve diğer olanaklara sahip olacak ve söz konusu ürünün üretim durumlarını sürekli kontrol edecektir. Denetim işlemi için konu ile ilgili uzman ve tarafsız kurum veya kuruluşlarla işbirliği yapılabilir.” hükmünü içeren 20. maddesi uyarınca denetim mekanizmasına tabidir. Bu madde uyarınca, coğrafi işaret tescil başvurusunda bulunan kişi ya da kuruluş, ürünün üretimi, işlenmesi veya ilgili diğer işlemleri hakkında yeterliğe sahip, yasal kuruluş biçimine bakılmaksızın herhangi bir dernek, birlik veya benzeri örgütten oluşan tarafsız bir denetim komisyonu oluşturmakla ve denetim raporlarını 10 yılda bir Türk Patent Enstitüsü’ne sunmakla yükümlüdür.
5996 sayılı “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu”nun Gıda Kodeksine ilişkin hükümlerinden 23 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereği Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın “Gıda ve Tarım Ürünlerine Yönelik Coğrafi İşaretlerin Denetimi” konusunda görevi bulunmaktadır.
Bilindiği üzere, coğrafi işaretler “menşe adı” ve “mahreç işareti” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Menşe adı coğrafi işaret korumasına konu edilen ürünün üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinin tamamı sınırları belirlenmiş coğrafi alanda gerçekleşmek zorundadır. Mahreç işareti olarak korumaya konu edilen ürünlerin üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinden en az biri sınırları belirlenmiş coğrafi alanda gerçekleşmek zorundadır. Coğrafi işaretlerin tescilinin amaçlarından biri, genel nitelikleri itibariyle üretimi, kaynağı gibi bir takım yerel niteliklerine bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunmasını sağlamaktır. Coğrafi işaret tescili ile sınırları belirlenmiş alanda üretimi gerçekleşen ve tarihsel geçmişi olan özel ürünlerin, üretim metotları ile birlikte kalite standartları korunmaktadır. Bu bağlamda, coğrafi işaret tescili anonim bir hak sağlar. Bu sebeple yalnızca tescil ettiren kuruluşların değil, sicilde belirtilen özelliklere bağlı kalarak üretim yapan diğer üreticilerin de söz konusu coğrafi işareti kullanım hakkı bulunmaktadır.
Coğrafi işaretler, bir tekel hakkı olmayıp ürünün gerçek üreticilerini koruyan kolektif bir hak olduğundan kırsal kalkınmaya aracılık etmekte ve ürüne pazarlama gücü katarak ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır. Ülkemiz açısından bakıldığında, ulusal ekonomi bakımından tahıllar, baklagiller, endüstri bitkileri, meyveler, sebzeler ve süs bitkileri öncelikli sırada yer almaktadır.
İlgili ürünlerin ambalajında coğrafi işaretin tescilli olduğunu gösteren resmi amblemin kullanılması hususu, 555 Sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağının 46. maddesinde yer almaktadır. İlgili madde hükmü ile 555 Sayılı KHK’nin 3 üncü maddesinin altıncı fıkrasına eklenen (f) bendinde “Amblem: Kullanılan coğrafi işaretlerin bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine uygun olarak tescil edilmiş olduğunu gösteren ve Enstitü tarafından oluşturulan; tescilli adla birlikte ürün veya ambalajı üzerinde ya da ürünün niteliği gereği ürünün kendisi veya ambalajı üzerinde kullanılamadığı durumlarda hak sahibi kullanıcılar tarafından işletmede kolayca görülebilecek bir şekilde bulundurulan ve kullanılması zorunlu olmayan işareti” tanımı yer almaktadır.
Bunun dışında, coğrafi işaret olarak tescilli bazı ürünlerin üreticilerinin, kendileri tarafından oluşturulmuş ve tescilli coğrafi işareti gösterir logoları ilgili ürünler üzerinde kullandıkları görülmektedir.
Coğrafi İşaret İstatistikleri:
Başvuru Yılı
|
Başvuru Sayısı
|
Tescil sayısı
|
1996
|
25
|
-
|
1997
|
2
|
25
|
1998
|
-
|
-
|
1999
|
1
|
1
|
2000
|
9
|
2
|
2001
|
11
|
3
|
2002
|
9
|
11
|
2003
|
22
|
11
|
2004
|
12
|
7
|
2005
|
15
|
12
|
2006
|
16
|
7
|
2007
|
12
|
10
|
2008
|
14
|
13
|
2009
|
12
|
18
|
2010
|
35
|
14
|
2011
|
49
|
13
|
2012
|
92
|
15
|
2013
|
44
|
7
|
2013 Yılı ilk üç ayı itibariyle toplam 169 tescilli coğrafi işaret bulunmaktadır. Bunların listesi aşağıdaki gibidir:
“Adana Kebabı, Adapazarı Dartılı Keşkek, Adapazarı Islama Köftesi, Afyon Kaymağı, Afyon Mermeri, Afyon Pastırması, Afyon Sucuğu, Akbaş Türk Çoban Köpeği, Akçaabat Köftesi, Akhisar Domat Zeytini, Akhisar Uslu Zeytini, Akkuş Şeker Fasulyesi, Akşehir Kirazı, Anamur Muzu, Andırın Tirşiği, Antakya Künefesi(Tatlı), Antep Baklavası, Antep Fıstığı, Arapgir Köhnü Üzümü, Aydın İnciri, Ayvalık Zeytinyağı, Bafra Pidesi, Bartın İşi Tel Kırma, Bayat Türkmen Kilimi, Bayramiç Beyazı, Bergama El Halısı, Bergama Kozak Çam Fıstığı, Beypazarı Kurusu, Bodrum Mandarini, Boyabat Çemberi, Bozdağ Kestane Şekeri, Burdur Ceviz Ezmesi, Burdur Şiş Köftesi, Bünyan El Halısı, Çanakkale El Halısı, Çarşıbaşı Keşanı, Çay İlçesi Vişnesi, Çelikhan Tütünü, Çimin Üzümü, Çorum Leblebisi, Çubuk Turşusu, Damal Bebeği, Denizli Leblebisi, Denizli Traverteni, Develi Cıvıklısı, Devrek Bastonu, Diyarbakır Karpuzu, Diyarbakır Örgü Peyniri, Döşemealtı El Halısı, Edirne Beyaz Peyniri, Edirne Tava Ciğeri, Edremit Körfez Bölgesi Zeytinyağları, Ege İnciri / Aegean Fig, Ege Pamuğu / Egean Cotton, Ege Sultani Üzümü / Aegean Sultanas, Elazığ Öküzgözü Üzümü, Erzincan Bakır İmalat Ve El İşlemeciliği Sanatı, Erzincan Tulum Peyniri, Erzurum Civil Peyniri, Erzurum Kadayıf Dolması, Erzurum Küflü Civil Peyniri(Göğermiş Peynir), Eskişehir Çiğböreği (Çibörek), Eskişehir Lüle Taşı, Eşme Yörük Kilimi, Ezine Peyniri, Finike Portakalı, Gaziantep Bakır El İşlemeciliği, Gaziantep Sedef El İşlemeciliği, Geleneksel Türk Ahududu Likörü, Geleneksel Türk Çilek Likörü, Geleneksel Türk Gül Likörü, Geleneksel Türk Kayısı Likörü, Geleneksel Türk Vişne Likörü, Gemlik Atı, Gemlik Zeytini, Giresun Tombul Fındığı, Gördes El Halısı, Görece Nazar Boncuğu, Gümüşhane Dut Pestili, Gümüşhane Kömesi, Güney Ege Zeytinyağları, Hellim / Halloumi, Hereke İpek Halısı, Hereke Yün El Halısı, Hereke Yün İpek El Halısı, Isparta Gülü, İnce Isparta Hasgül El Halısı, İnegöl Köfte, İsabey Çekirdeksizi(Üzüm), İskilip Dolması, İskilip Turşusu, İspir Kuru Fasülyesi, İzmit Pişmaniyesi, İznik Çinisi, Jirkan Kilimi, Kadınhanı Tahinli Pidesi, Kale Biberi, Kalecik Karası Üzümü, Kangal Balıklı Kaplıcası, Kangal Koyunu, Karamürsel Sepeti, Karnavas Dut Pekmezi, Kars El Halısı, Kars Türk Çoban Köpeği, Kayseri Mantısı, Kayseri Pastırması, Kayseri Sucuğu, Kemalpaşa Tatlısı, Kesan Satır Et, Kırkağaç Kavunu, Konya Etli Düğün Pilavı, Kula El Halısı, Kütahya Çinisi, Malatya Kayısısı, Maraş Biberi, Maraş Dondurması, Maraş Tarhanası, Mardin İkbebet, Mardin İmlebes (Badem Şekeri), Mardin Kaburga Dolması, Mardin Kibe, Mardin Sembusek, Mardin Taşı, Mersin Cezeryesi, Milas El Halısı, Mustafakemalpaşa Peynir Tatlısı, Mustafakemalpaşa Tatlısı, Mut Kayısısı (Yaş Sofralık), Nizip Zeytinyağı, Oltu Cağ Kebabı, Osmaniye Yer Fıstığı, Ödemiş Patatesi, Pazırık El Halısı, Pervari Balı, Prosciutto Di Parma (Parma Ham / Parma Jambonu), Rakı, Rize Bezi (Feretiko), Safranbolu Safranı, Salihli Kirazı, Salihli Odun Köfte, Scotch Whisky (İskoç Viskisi) , Siirt Battaniyesi, Siirt Büryan Kebabı, Siirt Fıstığı, Siirt Perde Pilavı, Simav El Halısı, Sivas El Halısı, Sivas Köftesi, Soğanlı Bebeği, Sümer Kars El Halısı, Süper İnce Kilim, Şanlıurfa Biberi, Şanlıurfa Çiğ Köfte, Tarsus Beyazı Üzüm Topacık, Tarsus Şalgamı, Tarsus Yayla Bandırması, Taşköprü Sarımsağı, Taşpınar El Halısı, Tavşanlı Leblebisi, Terme Pidesi, Trabzon Telkariye Ve Hasırı, Türk Rakısı, Türk Tazısı, Türkmen El Halısı, Uşak Halısı, Yağcıbedir El Halısı, Yahyalı El Halısı, Yamula Patlıcanı, Yuntdağı El Halısı, Zile Pekmezi.”
-
Entegre Devre topografyaları
Patent, faydalı model, marka, coğrafi işaret, endüstriyel tasarım gibi sınai hakların yanı sıra, Entegre Devre Topoğrafyasının yaratıcısı adına tescil edilmesi işlemleri de Türk Patent Enstitüsü tarafından yürütülmektedir.
Entegre Devre; elektronik bir işlevi veya bunun gibi diğer işlevleri yerine getirmek üzere tasarlanmış, en az bir aktif elemanı olan ve ara bağlantılarından bir kısmının ya da tümünün bir parça malzeme içerisinde ve/veya üzerinde bir araya getirilmiş ara veya son formdaki bir ürünü belirtir.
Entegre Devre Topoğrafyası ise; entegre Devreyi oluşturan tabakaların üç boyutlu dizilimini gösteren, üretim amacıyla hazırlanmış ve herhangi bir formatta sabitlenmiş görüntüler dizisi olup, her görüntü entegre Devrenin üretiminin herhangi bir aşamasındaki yüzeyinin tamamının veya bir kısmının görünümü olarak ifade edilmektedir.
Orijinal niteliğe sahip Entegre Devre Topoğrafyaları, Kanun ve Yönetmelikte belirtilen şartların yerine getirilmesi ve Tebliğde belirtilen ücretin ödenmesi kaydıyla, tescil belgesi verilerek korunur. Koruma; Entegre Devre Topoğrafyasının dayandığı içerik, işlem süreci, sistem, teknik veya Topoğrafyanın kendisi dışında Topoğrafyada sabitlenmiş bilgiye uygulanmamaktadır. Bu korumadan yararlanma, yapısında koruma altına alınmış bir Entegre Devre Topoğrafyası bulunduran entegre Devrenin, herhangi bir üründe kullanılıp kullanılmamasına bağlı değildir.
Entegre Devre Topoğrafyasına sağlanan korumanın başlangıcı; Entegre Devre Topoğrafyasının, hak sahibi tarafından veya onun izniyle üçüncü bir kişi tarafından, yurt içinde veya yurt dışında ilk kez ticarî açıdan piyasaya sürüldüğü tarihten itibaren iki yıl içinde başvurunun da yapılmış olması kaydıyla; sözü edilen piyasaya sürülme tarihi veya ticarî açıdan piyasaya sürümün olmadığı hâllerde, başvurunun yapıldığı tarihtir.
Başlangıç tarihinden itibaren on yıl olup, bu süre onuncu takvim yılının bitiminde sona ermektedir. Entegre Devre Topoğrafyası gizlilik gerektiren hâller dışında, ticarî olarak kullanılmamışsa ve tasarlandığı tarihten itibaren on beş yıl içerisinde Enstitüye tescil için başvurulmamışsa Entegre Devre Topoğrafyasını koruma hakkı talep edilememektedir.
Yıllar itibariyle alınan entegre devre başvuruları istatistikleri aşağıdaki gibidir:
Yıl
|
Başvuru sayısı
|
2007
|
3
|
2008
|
8
|
2009
|
1
|
2010
|
3
|
2011
|
-
|
2012
|
3
|
-
TPE Tescil Kararlarına İtiraz ve Hükümsüzlük
Türk Patent Enstitüsü tarafından verilen kararlara karşı başvurunun yayınından sonra ilgili kişilerce süresi içerisinde yazılı ve gerekçeli olarak itirazda bulunulabilir. İtiraz haklı görülmezse, YİDK’ya ilgilinin süresi içerisinde başvurarak tekrar itirazda bulunması gerekmektedir. YİDK, ikisi uzman en az üç üyeyle toplanır ve üç üyenin de itiraza konu başvuruyla ilgili daha önce bir karar vermemiş olması şartı aranır. Kurul kararları kesin olup, maddi hata dışında karara itiraz edilemez. Ancak, karara karşı FSH mahkemesinde dava açılabilir. Türk Patent Enstitünün, aldığı bütün kararlara karşı açılacak davalarda ve Enstitünün kararlarından zarar gören üçüncü kişilerin Enstitü aleyhine açacakları davalarda görevli ve yetkili mahkeme, Ankara ihtisas mahkemeleridir.
Sınaî haklar, ilgili mevzuatta belirtilen hükümsüzlük şartlarının gerçekleşmesi halinde, hükümsüzlük davası açmaya mevzuatla yetkili kılınmış kişilerin ilgili mahkemede açacağı hükümsüzlük davası ile hükümsüz kılınabilir. Buna göre,
-
Markanın hükümsüzlüğünü, ilgili mahkemeden, zarar gören kişiler, Cumhuriyet savcıları veya ilgili resmi makamlar isteyebilir.
-
Coğrafi işaretin hükümsüzlüğü tüm gerçek veya tüzel kişiler tarafından istenebilir.
-
Tasarımın hükümsüzlüğü, ikinci fıkrada sayılan ayrık haller dışında herkes tarafından istenebilir.
-
Patentin hükümsüzlüğü, zarar gören kişiler veya Cumhuriyet Savcıları kanalıyla ilgili resmi makamlar tarafından istenebilir. Ayrıca, patentin hükümsüzlüğünü, 129 uncu maddenin birinci fıkrasının (d) bendine göre patent isteme hakkına sahip kişiler de ileri sürebilir.
-
Entegre devre topografyası hakkının hükümsüz sayılmasına, tüketici dernekleri, 8.3.1950 tarihli ve 5590 sayılı Kanun ile 17.7.1964 tarihli ve 507 sayılı Kanuna tâbi kuruluşlar ve diğer menfaati olan kişilerin talebi üzerine mahkemece karar verilir.
-
Islahçı hakkına dair hükümsüzlük için hukuki menfaati olan herkes, koruma hakkı devam ettiği sürece, mahkeme nezdinde talepte bulunabilir. 52 nci maddenin (c) bendine göre ise hükümsüzlük talebi, ancak gerçek hak sahibi tarafından ileri sürülebilir.
-
Bitki çeşitlerinin korunması
Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Antlaşmasının (TRIPS) 27.3 (b) maddesine göre üye ülkeler yeni bitki çeşitlerini etkili bir sui-generis sistemle, patentle veya bu iki sistemin bir kombinasyonu ile korumak durumundadırlar. Türkiye yeni bitki çeşitlerini patent ile korumamakta sui-generis bir sistemle korumaktadır. Ülkemizde yeni bitki çeşitleri, 5042 Sayılı “Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun” ve Yönetmelik kapsamında korunmaktadır. İlgili mevzuatın yürütücüsü Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’dır. Yeni bitki çeşitleri Bitki Çeşitleri Bülteni’nde yayınlanmaktadır.
Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin 5042 sayılı Kanun hazırlanırken UPOV Sözleşmesi’nin 1991 yılı metni ile Avrupa Birliği’nin Tüzükleri esas alınmış ve 5042 sayılı kanun 15.01.2004 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanuna göre, yeni bitki çeşitleri geliştiren ıslahatçılar, tıpkı patent sisteminde buluşların tescil edilebilmesi gibi, yeni geliştirdikleri bitki çeşitlerini sınırlı bir süre için tescil edebilmektedir.
UPOV Genel Kurulunun 18 Kasım 2007 tarihli kararı ile Ülkemiz UPOV’un 65 inci üyesi olmuştur. Kanun çerçevesindeki uygulamalar, AB bitki ıslahçı hakları ajansı CPVO (Topluluk Bitki Çeşitleri Ofisi) ile eşdeğer şekilde yürütülmektedir.
Kamu Araştırma Enstitüleri, özel sektör kuruşları, UPOV üyesi ülkelerin çeşitleri için ıslahçı hakkı başvurusu yapmak ve tescil ettirmek için Türkiye’de ikametgâhı olan vekiller ( patent firması, özel sektör) ıslah etmiş oldukları yeni çeşitleri ıslahçı hakları kapsamında koruma altına aldırmaktadırlar.
-
Islahçı hakları kurumunun yapısı
Islahçı haklarına ilişkin işlemleri Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü (BÜGEM), Tohumculuk Dairesi Başkanlığı yürütmektedir.
BÜGEM tarafından belirli sürelerde Bitki Çeşitleri Bülteni yayınlanmaktadır.
BÜGEM Tohumculuk Dairesi Başkanlığı, 5042 sayılı “Yeni Bitki Çeşitlerine ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun” kapsamında Bakanlığa verilen görevleri yerine getirmektedir.
-
Islahçı Hakları Kurumunun insan kaynakları
Bu konuda görev yapan BÜGEM Tohumculuk Dairesi Başkanlığı’nın personeli, Bakanlık birim amiri tarafından görevlendirilmektedir. Islahçı hakları konusunu yürüten BÜGEM Tohumculuk Dairesi Başkanlığında, eğitim almış 3 kişi bulunmaktadır. Mevcut başvuru sayısı dikkate alındığında bu sayı yeterlidir. Teknik inceleme işlemleri, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü tarafından yürütülmekte ve Müdürlükte teknik bilgiye sahip yeterli eleman bulunmaktadır. BÜGEM Tohumculuk Dairesi Başkanlığı’nın personel istihdamında sıkıntı bulunmamaktadır.
Personelin eğitimi için Türkiye’nin Topluluk Bitki Çeşitleri Ofisine (CPVO) Katılımı Çok Taraflı Programı kapsamında toplantı ve seminer, UPOV ( Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması Uluslararası Birliği)’un düzenlemiş olduğu toplantı ve seminer, Wageningen International Üniversitesi ve Naktuinbouw işbirliği ile düzenlenen bitki çeşit koruma kursları takip edilmektedir.
-
Islahçı Hakkı Tescil İşlemleri
Yeni Bitki Çeşitlerine ait Islahçı hakkı başvuruları; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları veya Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ikametgâhı olan veya iş merkezi bulunan gerçek veya tüzel kişiler veya UPOV Sözleşmesi hükümleri dâhilinde başvuru hakkına sahip kişilerin yetkili vekilleri tarafından Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına (Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü) yapılır.
Bitki çeşitlerinin ıslahçı hakkı verilerek korunabilmesi için; çeşitlerin yeni olması şartı vardır. Yenilik, ıslahçı hakkı başvuru tarihinden önce yurt içinde 1 yıl, yurt dışında 4 yıl, ağaç ve asmalarda ise 6 yıl öncesine kadar kullanım amacıyla hak sahibi tarafından veya onun rızasıyla satılmamış veya umuma sunulmamış olması anlamına gelir.
Islahçı hakkı tescilinde teknik incelemeyi yapmaya yetkili kuruluş (Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü) tarafından çeşitlere ait, farklı, yeknesak ve durulmuşluk incelemeleri yapılır.
Yeni, farklı, yeknesak ve durulmuş olduğu tespit edilen bitki çeşitleri, Kanunda belirtilen diğer şartların yerine getirilmesi kaydıyla, ıslahçı hakkı verilerek korunur.
-
İnceleme
GTHB ( Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü), ıslahçı hakkı tescil başvurularının, tescil edilebilir nitelikte olup olmadığına, 5042 sayılı “Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun” ve bu kanuna istinaden yayımlanan yönetmelikler çerçevesinde karar verir.
- Başvuru İnceleme: Başvuru dosyaları Başvuru İnceleme Komisyonunca incelemeye tabi tutulur ve eksikliği bulunmayan başvuru 3 ay süre ile bültende ilan edilir. İlan aşamasında üçüncü şahısların itiraz hakkı bulunmaktadır. Bu aşamada herhangi bir itiraz gelmeyen başvuru, teknik incelemeye tabi tutulur. Eksikliği bulunan dosyaların eksiklikleri başvuru sahiplerine tebliğ edilir ve 30 gün içerisinde eksikliklerini tamamlamaları talep edilir.
-Teknik İnceleme: FYD testlerinin yapılabilmesi için, başvuru sahibi test materyalini, teknik incelemeyi yapan kuruluşa başvurunun bültende yayımlanma süresinin bitiminden sonra, test materyalinin niteliğine göre kuruluş ( Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü) tarafından bildirilecek tarihte teslim eder. Teknik inceleme, bitki türlerine bağlı olarak 1-4 yıl sürmektedir. Tescil işlemleri için gerekli olan FYD testleri UPOV sözleşmesine taraf ülkelerden birisinde o ülkenin yetkili kuruluşu tarafından yapılmış ise, teknik inceleme bu test sonuçlarına dayandırılabilir.
-Islahçı Hakkı Tescil Komitesi: Teknik incelemeden sonra, Komite tarafından verilen tescil kararı bültende ilan edilir ve 1 ay süre ile bültende kalır. Bu sürede her hangi bir itiraz gelmezse çeşit bültende yayınlanır. Tescil belgesi hak sahibi adına düzenlenir.
-
Yayınlama
GTHB ( Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü) tarafından www.tohum.bugem.gov.tr internet adresinde, 3 ay aralıkla Bitki Çeşitleri Bülteni yayımlanır. Söz konusu bültende aşağıda belirtilen başlıklar yer alır.
-
Başvurulan çeşitler
-
Tescil edilen çeşitler
-
Başvurusu geri çekilen çeşitler
-
Tescilden sonraki değişiklikler ( hak devirleri, hak sahibi unvan değişiklikleri)
-
Hükümsüzlükler
-
Sözleşmeye dayalı lisanslar
-
Ücretler
-
İletişim
Kanun da belirtilen sürelerde itiraz gelmemesi durumunda ıslahçı hakkı tescil işlemlerine devam edilir.
-
İtiraz
Islahçı hakkı tescil başvurularında; Bitki çeşitleri bülteninde ilan edilen çeşitlerden, başvurusu kabul edilen çeşitler için 3 ay, ıslahçı hakkı tescili kabul edilen çeşitler için de 1 ay içerisinde üçüncü kişilerin itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Çeşitlerin ret kararlarına karşı ise başvuru sahiplerinin, kararın kendilerine tebliğinde itibaren itiraz etme hakları mevcuttur.
-
Süre
Islahçı hakkı başvurularının tescili için geçen süre ortalama olarak; Teknik inceleme raporu mevcut ise (teknik inceleme için gerekli olan FYD testleri UPOV sözleşmesine taraf ülkelerden birisinde o ülkenin yetkili kuruluşu tarafından yapılmış ise) 5-10 ay, Teknik inceleme raporu (FYD) mevcut değil ise bitki gruplarına göre değişmek üzere teknik incelemenin süresine bağlı olarak 1-4 yıl arasında değişmektedir.
-
Maliyet
2013 yılı için, her bir çeşit için başvuru ücreti olarak 1.079 TL, Teknik İnceleme ücreti olarak yıllık 1.500-2.000 TL, ıslahçı hakkı tescil belgesi düzenleme ücreti olarak ta 420 TL alınmaktadır. Sonuç olarak, Islahçı hakkı tescil maliyeti ortalama 3.000-4.000 TL’yi bulmaktadır.
-
Islahçı hakkı Başvuru ve Tescil İstatistikleri
Bitki Gruplarına Göre Başvurular
|
Bitki Grubu
|
Başvuru
|
Koruma
Altına Alınan
|
Tarla Bitkileri
|
349
|
193
|
Sebze
|
97
|
40
|
Meyve
|
206
|
121
|
Süs
|
75
|
56
|
TOPLAM
|
727
|
410
|
| -
Yıllara Göre Başvuru Ve Koruma
Altına Alınan Çeşit Sayısı
|
Yıl
|
Başvuru
|
Koruma
Altına Alınan
|
2004
|
26
|
0
|
2005
|
119
|
32
|
2006
|
55
|
17
|
2007
|
56
|
21
|
2008
|
45
|
23
|
2009
|
71
|
58
|
2010
|
76
|
72
|
2011
|
112
|
91
|
2012
|
122
|
87
|
2013*
|
45
|
9
|
TOPLAM
|
727
|
410
|
|
*2013 yılı mayıs ayı itibari ile
-
Tarımsal politika
9.Kalkınma Planı (2007-2013) kapsamında devletin tarımsal kalkınma politikasına göre, gıda güvencesinin ve güvenliğinin sağlanması ile doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı gözetilerek, örgütlü ve rekabet gücü yüksek bir tarımsal yapı oluşturulması amaçlanmaktadır. Kalkınma Planları çerçevesinde hazırlanan Orta Vadeli Plan ve Yıllık Programlarda yer alan politika/politikaların uygulanmasından ilgili kamu kurum ve/veya kuruluşları sorumludurlar.
Avrupa Birliğine uyum çalışmaları kapsamında, kırsal kalkınma konusunda 2007-2013 yılları için IPARD Programı hazırlanmıştır. IPARD Programı kapsamında seçilen tedbirlere ilişkin uygulama, 29 Ağustos 2011 tarihinde başlamıştır. IPARD Programının uygulanmasından Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu sorumludur. IPARD Programı kapsamında TKDK(Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu) tarafından coğrafi işaret, patent ve lisans konularında faydalanıcılara imkânlar sağlanmaktadır.
IPARD Programı kapsamında, faydalanıcılara sağlanan hibe destekleri üç ana tedbir ve bunların alt tedbirleri çerçevesinde kullandırılmaktadır. Bu tedbirler;
-
TEDBİR KODU 101: Tarımsal İşletmelerin Yeniden Yapılandırılması ve Topluluk Standartlarına Ulaştırılmasına Yönelik Yatırımlar
-
TEDBİR KODU 103: Tarım ve Balıkçılık Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanmasının Yeniden Yapılandırılması ve Topluluk Standartlarına Ulaştırılmasına Yönelik Yatırımlar
-
TEDBİR KODU 302: Kırsal Ekonomik Faaliyetlerin Çeşitlendirilmesi ve Geliştirilmesi
Yukarıda sayılan tedbirlerin tamamında, eğer faydalanıcı:
Patent ve Lisans Haklarının Edinilmesi
-
Patent danışmanlık bedeli
-
Lisans
-
Faydalı model
-
Coğrafi işaret sertifikası
Konularında danışmanlık hizmeti almak isterse bu hizmetler için ödeyeceği ücretler belirli sınırlar içerisinde TKDK tarafından desteklenmektedir.
Ayrıca;
Yerel ürünler ve mikro işletmelerin geliştirilmesi alt tedbiri (Tedbir kodu 302-2) doğrudan coğrafi işaret sertifikasına sahip faydalanıcılara öncelik sağlanmaktadır. Bu tedbirin amacı: “Yerel mikro işletmelere Türk Patent Enstitüsü tarafından verilen Coğrafi İşaret Sertifikasına sahip ürünlere öncelik tanınarak, geleneksel ve özgün yerel tarım (gıda ve gıda olmayan) ürünleri ile geleneksel el sanatlarının değerlendirilmesi ve/veya işlenmesi için destek sağlanmasıdır.”
Sadece yerel ürünler ve mikro işletmelerin geliştirilmesi alt tedbirine özgü olmak üzere (tedbir kodu 302-2) başvuru sahibinin üretimi için destek talep ettiği ürünün coğrafi işaret sertifikasına sahip olması durumunda diğer başvurulara göre öncelik verilmekte ve proje seçim ve sıralamasında 15 puan verilerek diğer başvurulara göre öncelik tanınmaktadır.
Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisindeki temel amaçlara uygun olarak, kırsal halkın gelir seviyesinin artırılması ve göçün önlenmesi amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından bölgesel kırsal kalkınma projeleri ( Sivas-Erzincan, Diyarbakır-Batman-Siirt ve Ardahan-Kars-Artvin Kalkınma Projeleri) uygulanmaktadır.
Tarımsal kalkınma politikası; kırsal alanlarda ekonomik faaliyetler aracılığıyla istihdam yaratmayı ve kırsaldan kente göçü önlemeyi amaçlar. Bu politika, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı tarafından, diğer ilgili kurum ve kuruluşların da katılımıyla uygulanır.
Türkiye’nin tohum politikası kapsamındaki amaçları:
-
Tohumluk ihtiyacının yurt içi üretimle karşılanması,
-
İthalat-ihracat dengesinin sağlanması,
-
Tohumculuk sektörünün desteklenmesi,
-
AR-GE yatırımlarına öncelik verilmesi,
-
Tohumculuk sektöründe güçlü bir örgütlenme sağlanmasıdır
9.Kalkınma Planı (2007-2013) döneminde rekabetçi bir tarımsal yapının oluşturulması sürecinde verimliliğin artırılmasını teminen, hububat üretiminde sertifikalı tohum kullanım oranının 2006 yılında yüzde 30 iken 2013 yılında yüzde 50 düzeyinde olması beklenmektedir.
Tarımsal yapının etkinleştirilmesinin teminen, 2013 Yılı Programı’nda “Bitkisel üretimde verimlilik ve kaliteyi daha da artırmak amacıyla, genetik potansiyeli yüksek ve üstün vasıflı bitki çeşitlerine ait her türlü çoğaltım materyalinin standartlara uygun, zamanında, uygun fiyatlarla ve yurt içi üretimle karşılanması ve kullanımının yaygınlaştırılması hususu önemini korumaktadır.” politika önceliği yer almaktadır.
-
Genetik kaynaklar ve ürünler
Temel amaçları; i) Biyolojik çeşitliliğin korunması, ii) Biyolojik kaynakların sürdürülebilir kullanımı; iii) Genetik kaynakların kullanımından kaynaklanan faydaların adil ve hakkaniyete uygun paylaşımı olan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ni (CBD), Türkiye 1992’de imzalamış ve 29 Ağustos 1996 tarih ve 4177 sayılı Kanun ile onaylamıştır. Sözleşme 14 Mayıs 1997 yılında ülkemizde yürürlüğe girmiştir.
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ülkelerin sınırları dâhilinde biyolojik kaynakları üzerindeki hükümranlığını kabul eder. Bu kaynaklara erişim ülkelerin salahiyetinde karşılıklı anlaşmaya dayalı olarak gerçekleştirilecektir. Söz konusu karşılıklı anlaşmalar teknolojiye erişim ve genetik materyallerin kullanımından sağlanan faydaların paylaşımı için de bir temel ve fırsat oluşturmaktadır. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin genetik kaynakları uluslararası bir anlaşmada bağlayıcı yükümlülüklerle ele alan ilk anlaşma olması, zengin genetik kaynakların sahibi olan ülkemiz için bu sözleşmenin önemini artırmaktadır.
Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin 5042 sayılı Kanun hazırlanırken UPOV Sözleşmesi’nin 1991 yılı metni ile Avrupa Birliği’nin Tüzükleri esas alınmış ve 5042 sayılı kanun 15.01.2004 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanuna göre, yeni bitki çeşitleri geliştiren ıslahatçılar, tıpkı patent sisteminde buluşların tescil edilebilmesi gibi, yeni geliştirdikleri bitki çeşitlerini sınırlı bir süre için tescil edebilmektedir.
UPOV Genel Kurulunun 18 Kasım 2007 tarihli kararı ile Ülkemiz UPOV’un 65 inci üyesi olmuştur. Kanun çerçevesindeki uygulamalar, AB bitki ıslahçı hakları ajansı CPVO (Topluluk Bitki Çeşitleri Ofisi) ile eşdeğer şekilde yürütülmektedir.
Ayrıca “Gıda ve Tarım için Bitki Genetik Kaynakları Uluslararası Antlaşması da 2002 yılında imzalanmıştır.
Bu uluslararası sözleşmelerin haricinde, 1992 yılında çıkarılan “Bitki Genetik Kaynaklarının Toplanması, Muhafazası ve Kullanılması Hakkında Yönetmelik” mevcut olup, söz konusu yönetmelik, Türkiye bitki genetik kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla, sürveyi, toplanması, toplanan materyalin muhafazası, üretilmesi, yenilenmesi, karakterizasyonu, değerlendirilmesi, dokümantasyonu ve değişimiyle ilgili esasları düzenlemektedir. Bunun yanı sıra, “Kültürel ve Doğal Varlıkların Korunması Kanunu”, “Milli Parklar Kanunu” doğa ve biyolojik çeşitliliğin korunması ile doğrudan ilişkilidir. Ayrıca, 2872 sayılı “Çevre Kanunu” yürürlükte olup, ayrıca 2872 sayılı “Çevre Kanunu” yürürlükte olup, “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” 17 Mayıs 2012 tarihinden itibaren TBMM gündeminde yer almaktadır.
2010 yılında ise 250.000 örnek kapasiteli dünyanın sayılı gen bankalarından birisi olan Türkiye Tohum Gen Bankası hizmete girmiştir. 23.07.2012 tarihli TMO Raporuna göre; zengin biyolojik çeşitlilikle dikkat çeken Türkiye, 12 bin civarında tohumlu ve tohumsuz bitki tür ve alt türünü korumak için harekete geçmiştir. Yaklaşık 4 bini endemik özellik taşıyan bu bitkiler için Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından kurulan Türkiye Tohum Gen Bankası, iki yıl gibi kısa bir süre içerisinde 30 bin bitki tohumunu koruma altına almıştır. Tamamen milli sermaye ile kurulan Türkiye Tohum Gen Bankası, altyapısı, muhafaza kapasitesi ve donanımı açısından dünyanın sayılı gen bankaları arasında yer almaktadır.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) bünyesinde sürekli projeler yürütülmekte, bu projeler kapsamında yedekli (duplikasyonlu) plantasyonlar oluşturma ve tohum saklama faaliyetleri devam etmektedir.
-
Birlikler
Tohumculuk Sektörü 5553 sayılı Tohumculuk Kanununa göre örgütlenmiştir. Faaliyet konularına göre yedi Altbirlik oluşturulmuş ve bunlar “Türkiye Tohumcular Birliği” çatısı altında toplanmıştır.
-
Bitki Islahçıları Altbirliği,
-
Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Altbirliği,
-
Fide Üreticileri Altbirliği,
-
Fidan Üreticileri Altbirliği,
-
Tohum Yetiştiricileri Altbirliği,
-
Tohum Dağıtıcıları Altbirliği,
-
Süs Bitkileri Üreticileri Altbirliği
Tohumculuk sektöründe FM yaratılabilmesi için öncelikle inovasyonu destekleyen koruma ile ıslahçıların diğer tohum çeşitlerini daha fazla geliştirmelerine imkân sağlayacak erişim arasındaki dengenin kurulması gerekmektedir. Zira teknik ve genetik ilerlemenin yolu FM uygulamasından geçmektedir. Bu bağlamda, konuya ilişkin farkındalığın artırılmasının yanı sıra sadece tohumculuk sektörüne hizmet eden Ar-Ge faaliyetlerinin yürütülmesi ve desteklenmesi gerekmektedir.
Dostları ilə paylaş: |