Ünden bugüN


Bibi. Eldem, Plan Tipleri, 134-135; Eldem, Türk Evi, II, 100-101. İSTANBUL HASIRÎZADE TEKKESİ



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə10/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   877
Bibi. Eldem, Plan Tipleri, 134-135; Eldem, Türk Evi, II, 100-101.

İSTANBUL


HASIRÎZADE TEKKESİ

Beyoğlu İlçesi'nde, Sütlüce Mahallesi'n-de, Elifi Efendi Sokağı'nda bulunmaktadır.

Tekkenin banisi Sa'dî tarikatından Ha-sırîzade Şeyh Mustafa îzzî Efendi'dir (ö. 1824). Mısır'ın Delta bölgesindeki Daman-hur şehrinden, "Hasırcı Hoca" lakaplı Şeyh Halil Efendi'nin (ö. 1793) oğlu olan M. îz-zî Efendi aynı zamanda Eyüp'teki Taşlıbu-run Tekkesi(->) Postnişini Şeyh Süleyman Sıdkı Efendi'nin (ö. 1777 veya 1782) damadı ve halifesidir. Mürşidinin ölümünden sonra Taşlıburun Tekkesi'nden ayrılarak Sütlüce'ye taşınmış, burada kiraladığı bir evde ikamet etmiştir. Bir müddet sonra bu ev ile çevresinde bir miktar arazi satın alarak 1199/1784'te kendi tekkesini kurmuş, 1201/1786'da da vakfiyesini düzenlemiştir. Bu ilk tesisin mütevazı ölçülere sahip bir zaviye olduğu tahmin edilebilir. Nitekim kuruluşundan kısa bir süre sonra, muhtemelen 19. yy'ın başlarında, baninin kardeşi olan Saray hasırcıbaşısı el-Hac Emin Ağa'nın delaletiyle III. Selim (hd 1789-1807) tarafından genişletilerek tamir ettirilmiştir. Hasırîzade Tekkesi II. Mahmud (hd 1808-1839) tarafından 12317 1815 ve 1252/1836'da iki kere yeniden in-

şa ettirilmiş, bu arada yapıya bir hünkâr mahfili eklenmiş, sonuçta söz konusu tekke tam teşekküllü bir tarikat kuruluşu niteliğine kavuşmuştur.

Zamanla harap olan tekke binalarını son olarak II. Abdülhamid (hd 1876-1909), 1306/1888'de, bir önceki inşa döneminden yalnızca cümle kapısı geriye kalmak kaydıyla, yeni baştan yaptırmıştır. Bu arada dikkati çeken bir husus da bu son yapıların, tekkenin postnişini Şeyh Mehmed Elif Efendi (ö. 1927) tarafından tasarlanmış olmasıdır.

Tekkelerin kapatılmasından (1925) sonra kullanılmayan ve Vakıflar İdaresi' nin mülkiyetinde bulunan tevhidhane-tür-be binası giderek harap düşmüş, türbe kısmı çökerek tarihe karışmıştır. Şeyh M. Elif Efendi'nin oğlu Şeyh Yusuf Zahir Efendi' nin damadı olan tarihçi, yazar Mithat Ser-toğlu'nun delaletiyle, 1960'larm başında tevhidhane Vakıflar İdaresi tarafından tamir ettirilmiş, ancak onarımdan sonra yine kendi haline terk edildiğinden hızla harap olmaya başlamıştır. 1979'da bazı hayır sahipleri tarafından çatısı elden geçirilen yapı halen çok harap durumda olup son günlerini yaşamaktadır. Son yıllarda Osmanlı eserlerine ve özellikle metruk tekkelere musallat olan hırsızlar tarafından tevhidhanenin bazı kitabeleri ve süsleme ayrıntıları çalınarak antikacılara ve koleksiyonculara satılmıştır. Harem ve selamlık bölümlerinden oluşan ve Hasırîzade ailesinin mülkiyetinde bulunan ahşap konak 1970'lere kadar mesken olarak kullanılmış, 1983 yazında, bir elektrik kazası sonucunda yanarak bütünüyle tarihe karışmıştır.

Sonuna kadar Sa'dî tarikatına bağlı kalan tekkenin meşihatı, Şeyh M. İzzî Efendi'nin neslinden gelen ve "Hasırîzadeler" olarak tanınan ailenin tasarrufunda kalmıştır. Tekkenin kurucusu ve ilk şeyhi M. İzzî Efendi'dir. M. İzzî Efendi'nin oğlu ikinci postnişin Şeyh Süleyman Sıdkı Efendi (ö. 1837) "Şeyh Sülün" lakabı ile tanınır. Fatih-Çarşamba'daki Murad Molla Tekkesi şeyhi ve aynı semtteki Mesnevîhane Tekkesi'nin(-0 banisi mesnevihan Şeyh Mehmed Murad Efendi'den (ö. 1848) mesnevi okuyarak icazet almış, ayrıca Mevle-vî ve Nakşibendî tarikatlarına da intisap etmiştir. Hasırîzade Tekkesi'nin tarihinde Mevlevî tarikatı ile olan yakınlık ve Mesnevi eğitimi S. Sıdkı Efendi ile başlamış ve sonuna kadar devam etmiştir.

Tekkenin üçüncü postnişini Şeyh Ah-med Muhtar Efendi (ö. 1901), S. Sıdkı Efendi'nin en küçük oğludur. Geçen yüzyılın en ünlü mesnevihanlarından Hatuniye Tekkesi(->) Şeyhi Hasan Hüsameddin Efendi'den (ö. 1864) mesnevi okumuş, Şazelî tarikatından hilafet almıştır. Şair olan A. Muhtar Efendi 1879'da oğlu Mehmed Elif Efendi'ye yerini bırakarak hacca gitmiş, dönüşte de oğlunu bu görevde bırakmıştır.

S. Sıdkı Efendi'nin en büyük oğlu İsmail Neca Paşa askerlik mesleğini seçmiş, ortanca oğlu Şeyh Hasan Rıza Efendi (ö. 1884) ise küçük kardeşi A. Muhtar Efendi ile birlikte tekkenin postuna oturmuş,

Hasırîzade

Tekkesi'nde

tevhidhanenin

giriş (batı)

cephesi (üstte)

ve zemin kat

planı.


M. Baha Tannıan

ancak çok cezbeli bir yaratılışa sahip olduğundan 1864'te şeyhliği bırakarak Üsküdar'da bir evde inzivaya çekilmiştir.

Tekkenin son postnişini Şeyh Mehmed Elif Efendi (ö. 1927) A. Muhtar Efendi'nin oğludur. 1907'de Meclis-i Meşâyih reisliğine getirilen M. Elif Efendi, İstanbul tekkelerinin son döneminde derin bilgisi, sohbetinin güzelliği, örnek ahlakı ve sanatsever kişiliği ile ün yapmıştır. Döneminin i-leri gelen âlimlerinden dini ilimleri tahsil etmiş, Yenikapı Mevlevîhanesi(-») postnişini Osman Salahaddin Dede Efendi'den (ö. 1887) Mevlevi tarikatı hilafeti ve mes-nevihanlık icazeti almış, Zeki Dede ile Rakım Efendi'den ta'lik hat meşk etmiştir. Tasavvufa ilişkin birçok risale kaleme a-lan M. Elif Efendi'nin Osmanlıca ve Farsça kasideleri ile gazellerini içeren bir de divanı bulunmaktadır. Babası gibi Şazelî tarikatından da hilafet almış olan M. Elif Efendi'nin şeyhliği süresince Hasırîzade Tekkesi parlak bir kültür hayatına sahne olmuş, dönemin tanınmış âlimleri, musiki üstatları, tarikat şeyhleri, devlet adamları ve saray mensupları tekkedeki ayinlere, mesnevi derslerine ve sohbetlere devam etmişlerdir. M. Elif Efendi'nin tekkenin â-

yin günü olan çarşamba günleri, öğle namazından sonra tevhidhanede bir saat kadar mesnevi okuttuğu, bundan sonra Sa'dî ayininin icra edildiği, çoğu zaman Mevlevi semamın da yapıldığı bilinmektedir. Tekkelerin kapanmasından az önce büyük oğlu Y. Zahir Efendi'ye hilafet vererek İstanbul'da Sa'dî tarikatının âsitanesi olan Ab-düsselâm Tekkesi'nin(->) meşihatına tayin etmiş, ayrıca kendi tekkesinde de, mesnevi derslerinden sonra hareme çekilerek a-yinlerin idaresini oğluna terk etmiştir.

Halic'e (baüya) doğru alçalan tekke arsasının güneybatı köşesinde yer alan cümle kapısı kesme küfeki taşı ile örülmüştür. Ampir üslubunu yansıtan kapı yanlardan pilastrlar ile kuşatılmış, sepet kulpu biçimindeki kemerin üzerine, beyzi bir madalyon içindeki II. Mahmud tuğrasının iki eşit parçaya ayırdığı 1252/1836 tarihli manzum kitabe yerleştirilmiştir. Söz konusu kitabenin metni Şeyh S. Sıdkı Efendi'ye, ta'lik hattı ise Arabzade Mehmed'e aittir.

İstinat duvarları ile setlere ayrılmış o-lan arsanın, batı yönünde yer alan ve en alçakta kalan setine, kuzey-güney doğrultusunda gelişen ve harem, selamlık, mutfak bölümlerini barındıran ahşap bina yer-




Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin