HİSAR, ABDÜLHAK SİNASİ
(14 Mart 1887, İstanbul-3Mart 1963, İstanbul) Romancı, anı ve deneme yazarı.
Çocukluğu, Rumelihisarı'ndaki aile yalısında geçti. Büyükada ve Çamlıca'da yazlar geçirdi. Mekteb-i Sultani'de (Galatasaray Lisesi) okudu. Bu okulda Ahmet Ha-şim, Hamdullah Suphi (Tanrıöver), Refik Halit (Karay) gibi sonraki dönemlerin ünlü edebiyatçılarıyla arkadaş oldu. Paris'e kaçtı ve orada siyasal bilimler fakültesinde okudu. 1908'de İstanbul'a döndü. Bazı ö-zel şirketlerde çalıştı. 1911'de Türk Ocakları üyesi oldu. Cumhuriyet döneminde Ankara'da devlet görevlerinde bulundu. 1948'de İstanbul'a yerleşti. Son yılları maddi sıkıntılar ve yalnızlık içinde geçti. Mer-kezefendi Mezarlığı'nda gömülüdür.
Edebi hayatına kitap tanıtma yazıları, eleştiriler ve şiirle başlayan Abdülhak Şi-nasi, Cumhuriyet döneminin çok önemli ve belki de en ilginç "İstanbul yazarı"dır. "Hikâye" adını verdiği romanlarını, anı kitaplarını zaman içinde, bölüm bölüm, ö-zümseye özümseye kaleme getirmiştir. Bu
eserlerden parçalar uzun yıllar, Milliyet ve Varlık da aralarında olmak üzere, birçok gazete ve dergide yayımlanmıştır. Nihayet 1941'de Fahim Bey ve Biz romanı ilk kitabı olarak CHP Hikâye ve Roman Mükâfa-tı'nda (1942) üçüncülük kazanınca, ünü pekişmiştir. Fdhim Bey ve Biz anı, yaşantı, gözlem ve kurmaca karışımı bir roman niteliğiyle, edebiyatımızda benzeri pek olmayan bir verimdir. İmparatorluğun son dönem insanlarından Fahim Bey'i, çevresi, hayatı, özlemleri, düşleriyle dile getiren romancı, bir yandan da kişisel duygularını, gözlemlediği değişen İstanbul'u, kendi dünya görüşünü anlatmış; Fahim Bey' den yola çıkar görünmekle birlikte, çöken bir imparatorluğun son fertlerini Fahim Bey simgesiyle yorumlama fırsatı bulmuştur. Değeri o zamanlar tam anlaşılamamış bu romanda, İstanbul ve İstanbullu, payitahtın son sayıklayışı içinde yansır. İşlevini giderek yitiren kent, hâlâ kültür odağıdır; alaturka ve alafranga yaşama biçimlerim gizli bir uyum içinde barındırmasıy-la dikkat çeker. Ne var ki başkalaşan koşullar, Fahim Bey kimliğinde saptanıldığı gibi, kentin insanını düşlerle avunmaya, üretimden uzak tutmaya başlamıştır. Fahim Bey sayısız iş tasarısı, girişim düşleriyle İstanbul'da silinip gidecek, bir gün de gazetelerde ölüm ilanı çıkacaktır.
Dostları ilə paylaş: |