Ünden bugüN


İSMAİL MAŞUKÎ (Oğlan Şeyh)



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə356/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   352   353   354   355   356   357   358   359   ...   877
İSMAİL MAŞUKÎ (Oğlan Şeyh)

(.1508, Aksaray -1529, istanbul) Melamîliği 16. yy'ın başlarında İstanbul'un gündelik hayatına sokan mutasavvıf. "Çelebi Şeyh" veya "Oğlan Şeyh" olarak da tanınır.

Babası Melamî Kutbu Pir Ali Aksarayî' dir (ö. 1529). Bayramî Melamîliğinin kurucusu Ömer Sıkkını (ö. 1475) halifesi Bün-yamin Ayaşî tarafından kendisine "ismail" adı verildi. Hayatı hakkındaki bilgiler oldukça sınırlıdır. Pir Ali Aksarayî'nin isteği üzerine tarikatı yaymak amacıyla istanbul'a geldi. Ayasofya ve Bayezid camilerinde verdiği vaazlarla dikkatleri üzerine çekti. Kısa sürede etrafına esnaf ve bürokrat tabakadan kalabalık bir zümre toplamayı başardı. Fakat aşırı vahdet-i vücutçu görüşleri ve Batınî eğiliminden dolayı, medrese ile saray çevresinin yoğun baskılarıyla karşılaştı. Bunun üzerine İstanbul' dan ayrılarak Edirne'ye gitti. Burada ne kadar kaldığı bilinmemektedir. Tekrar İstanbul'a dönerek faaliyetlerine devam etmek istediyse de, şeriata karşı geldiği gerekçesiyle tutuklandı. 25 Ağustos 1529'da Şeyhülislam Ibn Kemal'in başkanlığında oluşturulan ve aralarında daha sonra şeyhülislamlık makamına getirilecek Ebussu-ud Efendi ile Mevlânâ Şeyhî Efendi'nin de bulunduğu bir kurul tarafından sorgulandı. Aleyhinde şahitlik yapan Derviş Meh-med bin Abdülganî, Şeyh Alâeddin bin Nasûh, Muhyieddin, Hacı Durak, Mevlânâ Hayreddin bin Karaca, Hasan bin Abdullah, Musliheddin bin Ahmed ve Beh-lül bin Hüseyin'in verdikleri ifadeler doğrultusunda suçlu bulunup 12 müridiyle birlikte Atmeydanı'nda boynu vurularak i-dam edildi. Müstakimzade, bu olay üzerine "Oldu İsmail Kurbân-ı tarîk (9357 1529)" şeklinde tarih düşürmüştür. Gençliği ve güzelliği nedeniyle halk arasında "Oğlan Şeyh" lakabıyla tanınan İsmail Ma-şukî'nin İstanbul'da iki ayrı mezarı vardır. Bunlardan ilki idam edildiği Sultanahmet'teki Çukurçeşme'de müritlerinden Irakîzade Hasan Efendi'nin inşa ettirdiği, ancak günümüze gelemeyen Üçler Mesci-

di ve Namazgâhı'nın bulunduğu yerde i-ken, 1865 Hocapaşa yangınında mescitle beraber tahrip olmuş, 1880'de Kasene Hanım adında bir hayırsever tarafından Bektaşî taçlı bir mezar taşı dikilmek suretiyle yeniden yaptırılmıştır. Diğeri ise Rume-lihisarı'ndaki Kayalar Mescidi haziresinde-dir. Her iki mezar, taşı da 19. yy'a aittir.

İsmail Maşukî, Melamî hilafetini babası Pir Ali Aksarayî'den almıştır. Tarikat silsilesi Aksarayî aracılığıyla Bünyamin Ayaşî ve Bayramî Melamîliğinin kurucusu Bıçakçı Ömer Dede olarak da tanınan Ömer Sıkkınî'ye (ö. 1475), ondan da Hacı Bayram Veli'ye (ö. 1429) ulaşır. Pir Ali Aksarayî, Anadolu'da "Mehdilik" iddiasıyla ortaya çıkan ve bu yüzden merkezi yönetimin yakından izlediği bir mutasavvıftır. Oğlundan çok kısa bir süre önce vefat e-den, fakat mezar taşı kitabesinde "şehit" olduğu belirtilen Pir Ali Aksarayî'den sonra Melamî kutupluğu ismail Maşukî'ye geçmiştir. İstanbul'a Yakub Helvaî Efendi (ö. 1588) ile beraber gelen Maşukî'nin Melamîliği yayma faaliyetleri, heterodoks a-kımların merkezi yönetimi siyasi açıdan tehdit ettiği kritik bir döneme rastlar. 1527' de patlak veren Kalender Şah isyanı ile aynı yıl Molla Kabız'ın istanbul'da başlattığı şeriat karşıtı faaliyetler, saray tarafından önlenmekle birlikte siyasi otorite bu dönemde Sünnî inanç dışındaki hareketlere karşı oldukça duyarlıdır. İsmail Maşukî böylesine hassas bir dönemde Melamîliği, istanbul'un esnaf ve bürokrat tabakaları arasında yaymaya çalışmış, özellikle tarikatın Sipahi Ocağı bünyesinde örgütlenmesini sağlamıştır. İsmail Maşukî tarafından esnaf-bürokrat koalisyonuna dayanan bir toplumsal zemin üzerinde yaygınlaştı-rılan Melamîlik(->), 17. yy "da Idris-i Muh-tefî(-») ile daha çok bir esnaf örgütü kimliğine bürünmüş, 18. yy'da ise üst bürokrasinin kilit noktalarındaki devlet adamlarını kendine bağlayan yarı resmi bir kurum görüntüsü almıştır.

ismail Maşukî'nin idamından sonra o-nun tasavvuf anlayışını arkadaşı Yakub Efendi, Helvaî Tekkesi'nde(-0 Bayramî-lik(-») şemsiyesi altında sürdürmüştür. Maşukî'nin temsil ettiği, babadan oğula geçen geleneksel şeyhlik kurumunu esas alan Anadolu Melamîliği bu tekkede 17. yy'ın ortalarına kadar gücünü korumuş, fakat tarikatın İstanbul'daki asıl yaygın örgütlenmesi Hamza Bâlî (ö. 1561) ve Idris-i Muhtefî (ö. 1615) ile başlayan Hamzavî-lik akımıyla gerçekleşmiştir.

Maşukî'nin idamına neden olan ve Melamîliği istanbul'da gizli bir örgütlenmeye yönelten suçlamaların kaynağında, onun Islamiyetin fıkhı hükümlerini dışlayan düşünce sistemini görmek mümkündür. 25 Ağustos 1529'daki sorgulamasında aleyhinde şahitlik yapanların verdikleri ifadelerde Maşukî'nin şeriat tarafından haram olarak kabul edilen her türlü dünyevi zevki helal saydığı, İslamiyetin ibadet esaslarım dikkate almadığı ve Tanrı'nın gerçekte insanın kendisi olduğu şeklindeki aşırı vahdet-i vücutçu tasavvuf anlayışım temsil ettiği anlaşılmaktadır. Ancak bu suç-

lamaların, Maşukî'ye muhalif kişiler tarafından dile getirilmesi ve kendisinin yaptığı savunmanın ise bu sorgulama tutanağında bulunmaması, hakkında ileri sürülen eleştirilerin doğruluk derecesini tartışmalı kılmaktadır, ismail Maşukî'nin eserlerinden yalnızca 5 gazeli ile l mesnevisi günümüze gelebilmiştir. Bu şiirlerinde kullandığı dil, son derece yalın olup onun vahdet cezbesini bütün açıklığıyla yansıtmaktadır.

Bibi. istanbul Şer'iyye Sicilleri, Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği Sicili, no. 4/2, s. 35; Sarı Abdullah, Semeratü:l-Fuad, ist., 1288, s. 249; La'lîzade Abdülbakî, Sergüzeşt, İst., ty, s. 27-29; Evliya, Seyahatname, I, 456; Atayî, Hadaiku'l-Hakaik, 89; Ayvansarayî, Hadîka, I, 34, II, 125; Gölpınarlı, Melamîlik, 48-54; F. Köprülü, Türk Edebiyatında tik Mutasavvıflar, Ankara, 1984, s. 348; A. Mumcu, Osmanlı Devletinde Siya-seten Kati, Ankara, 1963, s. 128; M. Akdağ, Türkiye'nin içtimai ve İktisadi Tarihi, II, ist., 1979, s. 64-66; S. Eyice, "Atmeydanı'nda İki Mezar veya Kaybolan Bir Eski Eserin Hikâyesi", TAÇ, 1/4 (Aralık 1986), s. 7-12; A. Yaşar Ocak, "Kanunî Sultan Süleyman Devrinde Osmanlı Resmî Düşüncesine Karşı Bir Tepki Hareketi: Oğlan Şeyh Ismail-i Maşukî", OA, X (1990), s. 49-58.

EKREM IŞIN




Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   352   353   354   355   356   357   358   359   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin