Ünden bugüN


KIRIM SAVAŞI'NDA İSTANBUL



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə873/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   869   870   871   872   873   874   875   876   877
KIRIM SAVAŞI'NDA İSTANBUL

1853'te başlayıp 1856'da biten Kırım Savaşı istanbul'u çok sayıda yabancının değişik sürelerde barındığı bir üs haline getirmiş ve kentin uzun hayatındaki dönüm noktalarından birisi olmuştur. Savaşın görünürdeki nedeni Rusların 1774'te Küçük Kaynarca Antlaşması'yla Osmanlı topraklarında yaşayan Ortodokslar üzerinde elde ettikleri koruyuculuk hakkını bahane etmeleri, asıl nedeni ise güçten düştüğüne inandıkları Osmanlı Devleti'nin paylaşım vaktinin geldiğine inanarak aslan payım almak üzere harekete geçmeleridir. Bunun yanı-sıra Avusturya'nın Karadağ'a müdahalesinin Rusya'yı rahatsız etmesi, ingiltere ve Rusya arasındaki paylaşma görüşmelerinin sonuçsuz kalması, İngiltere'nin Hindistan yolunu sağlama alma arzusu, 1848 devriminin yenilgisinden sonra Macar ve Polonyalı ihtilalcilerin bir kısmının Osmanlılara sığınması gibi savaşın arka planını tamamlayan başka faktörler de vardır. Şubat 1853'te Rus Elçisi Mençikof İstanbul'a gelerek sözde barış yoluyla isteklerini elde etmeye çalışmış, fakat temelde savaş karan çoktan verilmiş olduğu için önüne konan tavizlere kulak asmamıştır. Bu süre içerisinde hazırlıklarını tamamlayan Rus ordusu 2 Temmuz günü Prut Nehri'ni geçerek savaşı başlatmıştır. Savaş Balkanlar'da, Kırım'da, Kafkas cephesinde ve Karadeniz' in tümünde cereyan etmiştir. Rusya önceleri sadece mecbur olduğu için savaşı ka-

Kırım Savaşı sırasında Abdülmecid'in Üsküdar'daki ingiliz karargâhım ziyareti.

F. Muhtar Katırctoğlu arşivi

bul ettiği imajını yaratarak Batılı güçleri tarafsızlaştırmak istemiş, fakat Sinop Li-manı'na baskın yaparak buradaki bir Osmanlı filosunu yakınca saldırgan niyetleri iyice açığa çıkmıştır.

Savaşın hemen öncesindeki günlerde Osmanlı donanması bir baskına engel olmak amacıyla Büyükdere önlerine çıkarılmış ve İstanbul kenti binbir söylentiyle çalkalanmaya başlamıştı. Rus tüccarlarına bir an önce işlerini tasfiye edip çekilmeleri talimatı verildiğinin duyulması gerilim ve heyecan havasını artırmıştı.

Rusların Prut'u geçtiği haberi İstanbul'a 7 Temmuz'da geldi. Bu arada Abdülme-cid ile nazırlar arasında ve nazırların da kendi aralarında çekişme ortamı sürmekte ve yöneticiler sürekli değiştirilmekteydi. Bu sıralarda İngiltere ve Fransa'nın yardım edeceği yolundaki haberler ve daha onların yardımı gelmeden Balkan cephelerinde Osmanlı ordularının başarılı sonuçlar almaları İstanbul'u rahatlattı ve belli bir iyimserlik havasının yayılmasını sağladı. Ne var ki Karadeniz'de çıkacak bir savaşın doğal üssü haline gelecek olan İstanbul

Kırım Savaşı sırasında hastane olarak kullanılan Selimiye Kışlası. Lady Alicia Blackwood, Scuîari the Bosphorus and the Crimea, Londra, 1857 Galeri Alfa

dinli ve erkekli, Doğulu ve Batılı kıyafetlerin her çeşidi ile büyük bir kalabalık toplandı. Savaşa coşkuyla uğurlanan bu insanların birçoğu ilerleyen aylarda büyük birer yaralı kafilesi halinde geri dönecekti.

Kırım Savaşı en azından Avrupa ve Amerika kamuoyunun bir savaşı telgraf yoluyla hızla ve ayrıntılarıyla izlediği ilk olay olması açısından da önem taşımaktadır. Bu durum 4 Kasım 1854'te yanında 40 kadar hastabakıcı olduğu halde istanbul'a gelen Florance Nightingale'in meşhur olmasında da birinci dereceden pay sahibidir. Sansasyonel haberler peşinde koşan gazeteciler o yıllarda hiç de iyi organize edilememiş olan sağlık hizmetlerini dillerine dolamışlar ve bundan epey hikâye üretmişlerdi. Ne var ki bu durum o yıllarda evrensel bir özellik taşımaktaydı ve 7 yıl sonra başlayacak olan Amerikan iç Savaşı'nda-ki sağlık hizmetleri birçok açıdan daha da kötü olacaktı. 19. yy'ın uzun süren savaşlarında salgın ve hastalıktan ölen askerlerin sayısı çoğu kez muharebe kayıplarından daha fazla olmuştur. Çünkü çok sayıda insanın bir araya getirildiği ortamlarda temel koruyucu sağlık tedbirlerinin nasıl alınacağı henüz bilinmemekteydi. Bugünlerde Kuleli Kışlası da askeri hastane haline getirildi ve İngilizlere tahsis edildi. Gülhane Kasrı ise Fransız yaralılar için ayrılmıştı. Ancak bunlar kısa süre içerisinde gereksinimlere yanıt veremez hale geldiler. Giderek istanbul'da birçok saray, köşk, kasır ve büyük bina hastane, kışla veya ahır olarak kullanılmaya başlandı. Savaşın ilk kışında orduların uzun sürecek bir sefere karşı yeterince hazırlıklı olmadıkları da görüldü ve şiddetli soğuklar donma ve hastalık olaylarını artırınca geniş bir kalın giysi seferberliği açıldı, izmir ve Bursa' da kışlık giysi olarak kullanılabilecek mallara el konuldu, Bunlar istanbul'da toplanarak Kırım'a gönderildi.

Savaş, İstanbul ile Osmanlı sınırları ve Batılı ülkeler arasındaki telgraf hatlarının tamamlanması bakımından da etkili öldü-İngilizler ve Fransızlar Ekim 1855'te eksik plan telgraf hatlarını tamamladılar. Edirne aracılığıyla Şumnu'dan İstanbul'a ve oradan da Avrupa'ya giden ilk haber "Müttefik askerleri Sivastopol'e girmişlerdir" mesajım taşıyordu. Öte yandan savaş Türk gazeteciliği açısından da önemli bir dönüm noktası oldu. Ceride-i Havadi^), B. Le-wis'in sözleriyle "ilaveli savaş haberleriyle Türk okuyucusuna modern bir devlette gazetenin fonksiyonu ve değeriyle ilgili bir kavrayış kazandırdı." Okur sayısı arttı ve yazı dili sadeleşti. Bu gelişme Türk gazeteci üslubunun doğmasında önemli bir rol oynadı. Şinasi dahil ilk Türk gazetecileri bu ortam içerisinde yetişti. Gazetenin kurucusu olan William Churchill(->) ise bu arada bazı İngiliz gazeteleri için savaş muhabirliği de yapıyordu.

Kırım Savaşı sırasında İstanbul çok daha kozmopolit bir kent kimliğine büründü. Elçiliklerdeki kadınlı erkekli balolar da âdeta kent için yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyordu. Yabancı yelkenli ve buharlı gemiler limanı dolduruyor ve bü-

yük bir canlılık havası yaratıyorlardı. Bu gemiler için gerekli kömürün elde edilmesi için Zonguldak Ereğli madenlerinin işletilmesi düşünüldü ve bu amaçla Fransa'dan maden mühendisleri getirildi. Kentin günlük hayatı da değişmeye başladı. Kırım Savaşı'yla birlikte azınlıklar ve Levantenler geleneksel kıyafetleri terk ederek Avrupai kıyafetler giymeye başladılar. Fındıkoğlu'nun sözleriyle "Kahve ve bakkalları ile Rum, modası ile Fransız, biraha-neleriyle Alman, musikisi ile italyan ve İspanyol, bekçisi ve hamalı ile Türk bir İstanbul doğdu." Yine bu yıllarda Avrupa' mn ikinci sınıf malları pazarları doldurmaya başladı. Türk kadınlarının da serbestleşen giyimleri ve Beyoğlu esnaflarına ö-deyemeyecekleri kadar borçlanmaları üzerine Abdülmecid kadınların giyimleri ve alışverişleri hakkında kısıtlamalar getiren bir ferman yayımlamak gereğini duydu.

Kırım Savaşı'nda kente gelen Batılıların çokluğu o zamana kadar üzerinde pek durulmayan belediyecilik sorunlarına el a-tılmasım sağladı. Dönemin istanbul'unu gezen yabancılann en çok sözünü ettikleri hususlar sokakların pisliği, çarşılar, başıboş köpeklerin çokluğu ve mezarlıklardır. Ne var ki İstanbul'un Türk nüfusu içerisinde belediye hizmetlerinin ne olduğunu anlayacak ve bu hizmetleri yürütebilecek kadrolar yoktu. Yeni kurulan şehremaneti de bu nedenlerle, yani kimsenin ne yapacağını bilmemesi yüzünden başarısız.oldu. Bunun üzerine iş bilen insanları seferber etmek amacıyla 9 Mayıs 1855'te In-tizam-ı Şehir Komisyonu(-») kuruldu. Bu komisyon da istanbul'da pek başarılı işler yapamadı ancak kent hizmetlerinin yapılması için vergi toplanması ve kentin 14 daireye bölünmesi gibi önerilerde bulundu. Kırım Savaşı aynı zamanda borçlanmanın da başlangıcı olmuştur. 1854'te Mısır gelirleri karşılık gösterilmek suretiyle İngiltere'den 2.500.000 altın alındı. 1855'te bu kez de Mısır gelirlerinin bakiyesi ile Su-


Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   869   870   871   872   873   874   875   876   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin