Ünden bugüN


HIDtV KASRI 62 «53 HIDİVA SARAYI



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə97/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   93   94   95   96   97   98   99   100   ...   877
HIDtV KASRI

62

«53



HIDİVA SARAYI

L Dünya Savaşı sonrasında 1920'li ve 1930'lu yılları, Çubuklu Sarayı, Cenevre' deki villa ve Fransa'da Chartres şehrindeki malikâne arasında geçiren sabık hıdiv, Almanya ile temasını hiçbir zaman kesmedi. Savaş sırasında Çubuklu'nun başlıca ziyaretçisi, Sefir Wangenheim idi. Bir ara kendisiyle görüşmeye gelen ingiltere Sefiri Lewis Mallett, onun Alman dostluğundan vazgeçemeyeceğini görerek, damadına öfkeyle "Paşanın hâlâ yanlış ata para yatırdığını" ifade ederse de, durum değişmez ve 1930'lu yılların başında Berlin'de ortaya çıkan tehlikeli bir tip, sabık hıdiv için yeni bir umut kaynağı olur: Adolf Hitler. Onunla temasa geçen Paşa, Mısır'ın kendisine geri verileceği vaadini alınca, Almanya'nın yeni iktidarına daha yakın oturabilme amacı ile, İstanbul'u terk etme kararını alır ve dostluk kurduğu Atatürk'ün kararı ile, İstanbul Belediyesi, Çubuklu Sarayı'm 60.000 lira gibi sembolik bir bedelle ve taksitle satın alır. Hıdiv, ayrılmadan önce eşyaları müzayede ile satmıştır.

Hıdiv Kasrı Çubuklu Korusu olarak da bilmen Hıdiv ismail Paşa Korusu içinde yer alır. Gürol Kara / TETTV Arşivi

alarak bir süre oturdu. Sonra yalı arkasındaki yamaçları ve üst düzlüğü kapsayan toplanı 270 dönümlük ve bağ, bahçe-tar-la türünden arazileri peyderpey iktisap e-derek, ağaçlandırmaya başladı.

Buraya Batı'mn villaları tipinde bir malikâneyi oturtmak baş arzusu idi. 1907'de tamamını üzerine geçirdiği bu üst platoya, şimdiki saray binasını aynı yıl inşa ettirmiş olduğu, yapının 1983-1984'teki onarımı sırasında kalorifer kazanında bulunan birkaç belge ile aydınlık kazanmıştır. Bu kâğıtlar, hıdivin inşaat ve onarım işleri müdürü italyan Mimar Delfo Seminati'nin düzenlendiği, ahır, ağıl ve lojman olarak iki müştemilat binasının yapım bedelleri ile ilgilidir. 1907-1914 arasındaki 7 yıl, hıdiv ve İstanbul'daki sarayı açısından, olaysız ve tatlı yıllar olarak akıp gitti.

italyan mimarın eseri, olanca görkemi ile yükselmişti. Dıştan bir "Toscana villası" görünümünde, orta mermer holü bir antik Roma "rotondo"su, zemin katın lambrili salonları, dönemin moda üslubu olan art nouveau(->) stilinde tutulmuş, mermer teraslarla çevrili binanın, yüksek kulesi de, Boğaziçi'nin yarısını seyrediyordu.

Hıdiv

Kasrı'nda



havuzlu

alanın


üstündeki

vitraylı tavan.



Ahmet Kuzik,

1989

1914 yılı girdiğinde, başlayan trajik gelişmeler, Çubuklu Sarayı'm da etkiledi: Mısır'da güçlenen milliyetçi akım, hem padişaha, hem hıdive, hem ingilizlere karşı idi. Fakat ingilizler bunu hıdivin tahrikiyle i-zah ettikleri gibi, savaş çıktığında Osmanlının buna katılmasına karşı olan Mısırlı sadrazam Said Halim Paşa'nın sonradan susmasında da, hıdivin etkisi olduğu kuşkusuna kapıldılar. O yüzden 1914 tarihli Kahire Kararnamesi ile hıdiv azledilip, Mısır'daki bütün mal ve mülklerine el konuldu. Bir anda tahtım ve servetinin büyük kısmını kaybeden Abbas Hilmi Paşa, İsviçre'ye ve oradaki parasına sığındı, kendisine yeni bir yat alıp, Akdeniz gezilerine başladı.

II. Dünya Savaşı içinde Cenevre'de yaşayan kalp hastası Paşa, 1944'te bütün ü-mitlerinin söndüğünü görmekle, bir kriz sonucu dünyadan ayrılır. Çubuklu Kasrı, 1937'den 1983'e kadar "metruk" kalmıştır. Belediye 1950'ler ve 1960'larda bahçeye motel binaları inşa etmek gibi projeler ü-retmiş, fakat hiçbirini gerçekleştiremeye-rek, boşalan ve harap hale gelen saray binasını, yerli filmcilere günlük kiraya vermekle yetinmiştir. Saraya atları bile sokan bu kullanımlar sırasında, ayrıca, orta hol üstündeki Fransız tavan vitraylarının, ışığı çoğaltma gerekçesiyle kırıldığı da bir gerçektir.

1982'de Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu'nün çalışmalarım yeniden değerlendirmeye alan askeri yönetim, olumlu kanıya varınca, 1. Ordu Komutanı Haydar Saltık'ın tavsiyesi üzerine, Çubuklu Kasrı' nın da onarımı kuruma bırakılır. İki yıl süren köklü restorasyonda en büyük güçlük, kışın kuzeyin kar ve yağmurlarına açık cilan yüksek kulede yaşanmıştır. İç döşemede art nouveau stilinin özelliklerine uyulmuştur. Tüm onarım ve iç donatım, 18.000 Cumhuriyet Altım'na mal edilmiştir. Açılış 24 Temmuz 1984 tarihinde Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren tarafından yapılmıştır. Ertesi günü Bakanlar Kurulu üyelerinin de gezdikleri kasır (saray) halkın her tabakasının ziyaretine haftanın her günü ücretsiz açık tutulduğu gibi, iç salonları restoran, üst kat odaları otel, iç mermer salonu ile köşke yakın bahçeleri ka-fe olarak hizmet vermektedir.

Yaklaşık 1.000 m2'lik bir inşaat üstüne oturan yapı, doğu yönünde düz; kuzeybatı ve güney yönlerinde yarım daire biçimi bir cepheye sahiptir. Yapı içerde, çevresindeki salonları ile, mekânın tam ortasına yerleştirilen, anıtsal bir çeşmeyi havi, karakteristik biçimini almaktadır.

Güney yönüne bakan ana giriş kapısından, önce, birinci hole girilmektedir. Bunun sağından, iki basamaklı bir kapı ile iç içe iki büyük odaya geçilmekte, sol tarafındaki bir kapı ile de, solda giriş katı mutfağına ve hemen onun sağındaki bir merdivenle aşağı mutfak kısmına geçilmektedir.

Ana giriş kapısının içerisinde, bu küçük

Hıdiv Kasrı'nın ortasındaki havuzlu alan. Erkin Emiroğlu, 1981

mermer holden sonra karşıya gelen kapı ile binanın orta holüne geçilmektedir. Kapının camlı kısmı, kurşunlu vitrayla yapılmış üzüm salkımı desenlerini havi, çok güzel bir geçiş elemanıdır. Ondan sonra birkaç mermer basamakla çıkıldığında, iki yandan, geniş ve masif mermerden basa-maklarıyla iki merdiven, geriye doğru uzanarak, bir platoda buluşmakta ve yine masif mermerden basamakları ve balustradla-nyla, tekleşen bir anıtsal merdiven, üst kattaki yatak bölümüne çıkmaktadır.

Ana giriş katında, holde devam edildiğinde, tam ortada, anıtsal çeşme yer alır. Bunun üstü açıktır, çatıya varan üst noktasında, 8-10 nüansın yer aldığı, zengin bir vitrayla renklenir. Art nouveau üsluptaki bu parçanın üstünü, dış tesirlere karşı cam bir fener örter. Birinci katta yer alan yatak odaları, tam ortadaki bu boşluğa masif bir ahşap parmaklığın çevresinden bakar.

Giriş katında çifter-çifter, toplam 16 masif mermer sütunun yer aldığı bu anıtsal çeşmenin ortasında, 1,80 m yükseklikte mermer bir fıskiye vardır, sularını, zeminde yer alan alçak derinlikteki bir havuza döker.

Bu holde, havuzun arkasında tam karşıya gelen cephede, sadece üst yatak katına çıkan bir asansör vardır. Asansörün her iki kata bakan cephesi, sarı pirinç metalden yapılmıştır. Giriş katın cephesindeki camlar, prizma şeklinde, kristal kareler halindedir. Bu holün sağ tarafında, yani doğu yönünde, binanın düz cephesini teşkil eden, tümü mermer bir salon yer alır. Bir ana kapıdan sonra, iki tarafa birer mermer koridor uzanır. Sağ koridordan, yukarıda sözü geçen iç içe iki odaya geçilir. Sol ko-

ridordan tavanı aynalı ve kristal ışıklı köşe salona geçilir. Bu salon, yuvarlak büyük bir pencereyle mermer salona bakar.

Giriş noktasından mermer salona birkaç basamakla inilir. Sağ taraftaki duvarda, tavana kadar anıtsal bir çeşme yer almıştır. Mozaiklerle süslü bu çeşmenin zemine yakın kısmı, mermer bir tekneyle süslenmiştir. Merdivenlerin karşısı ise, boydan boya demir çerçeveli camdır ve oradan, bina yanındaki, etrafı mazı çamlarıyla çevrili geniş iç bahçeye geçilir. Havuzlu orta mekândan karşıya ilerlendiği zaman, kuzeybatı cephesini teşkil eden konkav biçiminde, iki şömineli salona girilir. Bu salon, iki kapıyla, önündeki mermer terasa açılır. Mermer teras, bahçeden l m kadar yükseklikte olup, 24 adet masif büyük beyaz mermerden sütunlar, üstteki yatak katının balkonuna destek sağlar. Bu terastan, eskiden Boğaziçi görünürmüş, fakat peyzaj mimarisi prensipleri düşünülmeden yapılan dikimler sonucunda, bina önündeki a-ğaçlar, zamanla çok büyüyerek, panoramayı kapatmış bulunuyor.

Binanın ortasındaki havuzlu mekândan, aralık bir kapıyla, sola girildiği zaman ise, sarayın yemek salonuna geçilmektedir. Bu salon, daire biçimindeki şömineli salona da, ara bir kapıyla geçit verir. Şömineli salondan da, yine bir ara kapıyla, tamamı aynalı kristal salona, oradan da mermer salona geçilebilmektedir. Böylece bütün salonlar arasında, ortadaki havuzlu mekânı çerçeveleyen, yuvarlak bir trafik yapmak mümkündür. Bunu sadece giriş holü keser.

Ana giriş kapısının arkasındaki boşlukta yer alan masif merdivenlerden birinci kata çıkıldığı zaman, orta mekân, daire biçimindedir. Tam ortasındaki boşluktan, aşağıdaki havuz ve yukarıdaki vitray seyredilir.

Sağ tarafta, aşağıdaki mermer salonun üstünde 6 adet oda yer almıştır. Bunların üçü, önlerindeki geniş bir balkondan, iç bahçeye bakarlar. Etrafı porsuk ağaçlarıyla çevrili bu iç bahçe, TTOK tarafından çimenle döşenmiş ve bodur gül fidanlarıy-la doldurulmuştur.

Hıdiva


Sarayı'nda,

korkuluklarında

bitkisel ve

çiçeksi


biçimlerin

hâkim olduğu

merdivenlerden

biri (solda) ve

caddeye bakan

cepheden


bir ayrıntı.


Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   93   94   95   96   97   98   99   100   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin