ibrahim Paşa Sebili
Yavuz Çelenk, 1994
ile örtülüdür. Kubbeyi taşımak amacıyla kemerin hemen yanına tromp görünümünde geçişler ve yarım altıgene yüksekçe bir tambur örülmüştür, içinde kapı ile aynı duvar üzerine oyulmuş bir nişe oturtulmuş bir musluk ve ortada yuvarlak gövdeli bir kuyu bileziği vardır. Hazireyi sınırlayan dikdörtgenin geniş kenarının iç yüzeyinde bir niş ve hemen onun yanında mavi beyaz ve yanlışlıkla Şam işi olarak i-simlendirilen lacivert zeminli polikrom klasik dönem çini kaplama kalıntıları görülmektedir.
Sebilin dış yüzü duvar örgüsü konusunda bilgi vermektedir. Burada almaşık duvar örgüsü ile inşa edilmiş yapının sebil ü-nitesinin beyaz mermerle kaplandığı gözlenmektedir. Sebilin bir tarafında saçak altında, hazire duvarında mukarnas ve pal-metlerden oluşan mermerden oyulmuş ince bordürün belli bir uzunlukta devam ettiği dikkati çekmektedir. Diğer yönde kapıyı kuşatan basık kemerde taş işçiliği gözden kaçmamaktadır.
iki taraftaki sütunlar gömme, diğerleri ise, öne doğru bir altıgen oluşturacak biçimde dizilmiştir. Sütunlar, mukarnas başlıklıdır. Alt kısımda pahlı bir kaide oluşturacak biçimde örülmüş sütunlar, birbirine sivri kemerlerle bağlanmıştır. Kilit taşları birer kabam ile belirlenmiş sivri kemer gözlerinin içi ve sebil pencereleri üzerlerine oturtulan iki kademeli alınlıkla süslenmiştir. Altta kitabenin yazı şeritleri, üstte ise kemer aynasında yelpaze formu ile bezenmiştir. Yelpaze formunun içi kıvrık dal ve rumîlerle süslüdür. Kubbe formu ise zencirek biçiminde bir örgü bordürü içine oturtulmuş, altı dilimli, üzeri palmetle taçlı bir kompozisyon olarak tasarlanmıştır. Dilimlerin biri balık pulu, diğeri çavuş nişanı şeklinde taranmıştır. Sivri kemerlerin köşe üçgenleri kıvrık dal ve rumîler-den yapılmış süslemelere sahiptir. Burada önemli olan, her sütunun tablası üzerine oturtulan ters dönmüş palmetlere doğru
bu süslemelerin pahlanmış köşelerle bütünleşerek bir ağ gibi yüzeyi sarmasıdır. Bu süslemelerin üstünde bir mukarnas sırası ve bir palmet bordürü yer almakta ve böylece saçağa ulaşılmaktadır. Yapının üstü 1940'lı yıllardan sonra yapılan bir onarımda kurşunla kaplanmıştır. I. Kum-baracılar'ın kitabında yayımladığı fotoğraf, yapının 1938'deki durumunu göstermektedir. Şebekeli metal pencereler o-narımda yerleştirilmiş olmalıdır.
Kuşkusuz sebilin ilgi çeken özelliklerinden biri içindeki klasik döneme ait çini kaplama parçalarıdır. 1664'te Eminönü Hatice Turhan Valide Sultan Sebili'nin i-çinde de görülen bu tür çini kaplamaların 18. yy'ın başında da üretildiğini göstermesi önemlidir. Diğer bir özellik ise yapının kemer aynalanndaki kubbe formunda motifler ve bunların işçiliğidir. Buradaki III. Ahmed döneminin (1703-1730) çok beğeni kazanmış balık pulu süslemeleri saray atölyelerinden bir ustanın taş süslemeleri üzerinde çalıştığını göstermektedir.
Bibi. Kumbaracüar, Sebiller, 30-31; Öz, istanbul Camileri, I, 82; A. Egemen, istanbul'un Çeşme ve Sebilleri, İst, 1993, s. 409-411.
H. ÖRGÜN BARIŞTA
Dostları ilə paylaş: |