İKONALAR
152
153
İKONOKLAZMA
Ayasofya Müzesi'nde bulunan çeşitli ikonalar (soldan sağa): Ayios Nikolaos (Aziz Nikola), 18. yy, Rus; Kazan Meryem'i, 17. yy, Rus. Erdem Yücel fotoğraf arşivi
gilenmelerine çok yakın tarihlerde başlanmıştır. Türk müzelerindeki ikonaları konu alan yayınlar ise diğer ülkelere göre oldukça yenidir. Oysa ilginç birer sanat olan i-konaların Ortodoks kiliselerinde önemli yeri vardır. Protestan mezhebinin resim ve heykeli kabul etmemesinden ötürü o kiliselerde ikonalar yer bulamamıştır. Katolik kiliselerinde heykel ve kabartma varsa da, ikona yine önemsenmemiştir.
ikona, etimolojik olarak Grekçe "eiko" fiilinden kaynaklanmıştır. Grekçe "eiko" benzemek, benzetmek demektir. Tevrat' taki "tselem" sözcüğü temsil edilmek istenenle aynı değerde olma anlamındadır.
Ortodoks mezhebinden Doğu Hıristi-yanları ikonaları ibadet amacıyla yapmışlar, ayrıca kutsal bir nesne olarak kabul etmişlerdir. Hıristiyanlığın kutsal kişileri ve dini kitaplarda anlatılan bazı olaylar ikonalarda resim olarak verilmiştir.
ikonalarda Isa, Meryem, loannes (Yahya Peygamber), Hıristiyan azizleri ve kutsal kitaplarda yer alan bazı dini olaylar resmedilmiştir, ikonalar üzerindeki görünümler Bizans ikonografyasından öğrenilmektedir. Buna göre Meryem, Meryem ve çocuk Isa, yetişkin Isa, çarmıhta Isa, Isa' mn vaftizi, Meryem ve Yahya, Yahya, Meryem'in ölümü, isa'nın dirilişi, isa'nın görünümünün değişmesi, isa'nın Lazoros'u diriltmesi, kutsal ruhun havariler üzerine inişi, ibrahim sofrasında üç melek, Meryem'in ölümü, canavarı öldüren Aziz Ye-oryios, doktor azizler, Aziz Nikola, Aziz Haramlambos, üç aziz resmedilen ve sevilen tasvirlerdir.
Bizans ve daha sonra yapılan Grek ikonaları Grekçe; Rus ikonaları Rusça; Bulgar, Sırp, Slovak, Gürcü ikonaları Bulgar, Sırp, Slovak ve Gürcü dillerinde, ayrıca Hıristiyan Arapların ikonaları da Arapça yazılırdı, imparatorların yaptırdığı ikonalarda ise ender de olsa altın, gümüş ve mine gibi maddelere de yer verilmiştir.
"Meryem'e Müjde", 19. yy'a ait bir Rum ikonası, Ayasofya Müzesi. Erdem Yücel fotoğraf arşivi
Büyük atölyelerde ikonalar birkaç ressamın birlikte çalışmasıyla yapılırdı. Sanatçılardan biri ikonaların üzerini altın yaldızla kaplarsa, diğerleri de figürlerin yüzlerini, elbiselerini çizerlerdi. Bizans döneminden günümüze ulaşan bazı yazılı metinler onların rasgele yapılmadıklarını anlatmaktadır. Örneğin Sinaksanion isimli bir. kitapta azizlerin yaşamından söz edilmiş ve onların şekillerine, kıyafetlerine değinilmiştir. Eski metinlerden yararlanılarak bir keşişin yazmış olduğu Ayno-rozResim Rebberi'nde Isa, Meryem, Yahya başta olmak üzere azizlerin duruşları, yüz ifadeleri, saç ve sakal biçimleri ile elbiselerinden en küçük ayrıntısına kadar söz edilmiştir.
ikona ressamları resimlerini ve çizimlerini bunlara uygun biçimde yapma zo-runluluğundaydılar. Ayrıca daha önceden yapılmış ikonalardan yararlanırlar, ama kendi üsluplarını da yapıta katarlardı. Çalışmanın başlangıcında secde edilir, Tan-rı'dan bağışlanmaları, günahlarından arındırılmaları dilenirdi, ikona bitince, Tanrı' ya ithaf olunmak üzere başrahibe sunulurdu. Başrahip ressamı sınar, ikonanın resmi kurallara uyup uymadığına bakar, uygun görürse de Tanrı'ya ithaf ederdi. Artık bu işlemler tamamlanınca da ikona kutsal ö-zelliğini kazanırdı. Yine evlerde kullanılmak üzere özel ısmarlama ile yapılan ikonaların kutsal mahiyet kazanabilmesi için en az 40 gün bir kilisede bulundurulması şarttı.
ikona Bizanslılarca yapılmış, istanbul' dan Batı'ya ve Doğu'ya yayılmıştır, ikona
yapımı çok hızlı bir gelişim göstermiş, bunun kaçınılmaz sonucu olarak da, Bizans resim sanatı Hıristiyan resminin öncülüğünü yapmıştır. Bizans İmparatorluğu'nun kuruluşundan istanbul'un fethine kadar geçen süre içerisinde istanbul ikona yapımının merkezi olmuştur. Sonra da yerini Aynoroz keşişlerinin yapmış olduklarına bırakmıştır.
8. yy Bizans ikonalarında boyalarda su, ağaç zamkı ve yumurta sarısının izleri görülmüş, sonra da yumurta sarısı yerini zeytinyağına bırakmıştır. 13-14. yy ikonalarında incelik, sanatkârane işçilik, geleneklere bağlılık açıkça kendini göstermektedir. Ancak istanbul ve Selanik dışındaki i-kona yapım merkezlerinde yapılmış daha düşük düzeydeki örneklerde kaba bir üslupla karşılaşılmaktadır. 10. yy'dan sonra Hıristiyanlığı kabul ederek Ortodoks mezhebini seçen Rusya'da ikona yapılmaya başlanmış, 11. yy'ın ortasında Prens Jaros-lav, Kiev Ayasofya'sımn mozaiklerinin yapımında Bizanslı ressamlardan yararlanmıştır. Bunun ardından Rusya'da yapılan ikonalarda Bizans etkisi kendisini açıkça belli etmiştir. 12-13. yy arasında Rusya'da başardı yapılmış ikona örnekleriyle karşılaşılmıştır. Ayrıca Psiköv, Rosto, Tver ve Nougorad gibi şehirlerde ikona yapan okullar açılmıştır.
istanbul'un fethinden sonra Bizans üslubunda ikonalar Balkanlar'da, Yunanistan'da ve Girit'te yapılmaya başlanmıştır. Kuskusuz, bunda ikona ressamlarının istanbul'u terk etmelerinin büyük payı olmuştur. Girit'teki ikona yapım merkezi Batı resmiyle Bizans resmini birleştirerek
yepyeni bir üsluba yönelmiştir. Anılan yapıtlarda yüzler yumuşatılmış, anatomiye sadık kalınmış, arka fonda mimari görünümlere yer verilmiştir. Girit ekolü bununla da kalmayarak, Yunanistan'ın çeşitli yerlerinde yapılan ikonaları da etkilemiştir. Türkiye'deki en zengin ikona koleksiyonu Ayasofya Müzesi'nde bulunmaktadır. Kültür Bakanlığı'nca katalogu yayımlanan (1993) bu ikonalar istanbul Arkeoloji Müzeleri'nden, istanbul Gümrük Mü-dürlüğü'nden (1964), Balıkesir Manyas Kazak Kilisesi'nden (1964-1970) getirilmiş, bunun dışındakiler satın alma ve bağış yoluyla müzeye kazandırılmıştır. Ayasofya Müzesi'ndeki ikonaların yanısıra başta istanbul Rum Patrikhanesi olmak üzere Sa-matya Ayios Paraskevi, Samatya Ayios Nikolaos, Beyoğlu Trias, Arnavutköy Pana-yia, Yedikule Ayios Yeoryios, Etiler Rum Ayazması, Silivrikapı Meryem Kilisesi ile bağımsız Türk-Ortodoks Kiliseleri Patrik-hanesi'nde de ikonalar bulunmaktadır. Bunların yanısıra özel kişilerde, antika dükkânlarında, müzayedelerde ikonalara rastlanmaktadır.
Bibi. N. Yılmaz, Ayasofya Müzesindeki ikonalar Katalogu, Ankara, 1993,1-II; Ş. Başeğmez, ikonalar, ist., 1989; Paul Johannes Müller, Ico-nes Byzantines, Cenevre, 1974.
ERDEM YÜCEL
Dostları ilə paylaş: |