Ünden bugüN



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə268/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   264   265   266   267   268   269   270   271   ...   877
İMARETLER

164

165

İMARETLER

doğrultusundadır. Bütün bu çözümsüzlüklere planın yeterli araştırma yapılmadan hazırlanmasının yol açtığı, bir süsleme planı olmaktan öteye geçemediği vurgulanmıştır. Eleştirilerden sonraki ilk uygulama, Taksim Gezisi'ne(->), o dönemin en büyük oteli sayılan Hilton Oteli'nin yapılmasına izin verilmesidir. Ayrıca otelin yapımını üstlenen Skidmore-Owings and Merill firmasına Türkiye'deki imar, mesken ve yapılaşma konularını inceleyen bir de rapor hazırlatılmıştır.

Sürekli olarak dışarıdan çağrılan uzmanlar yerine, 1952-1956 arasında iTÜ Mimarlık Fakültesi ve Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü öğretim ü-yelerinin katılımı ile bir "danışmanlar kurulu" oluşturulmuştur, istanbul ile ilgili i-mar kararlan bu dönemde daha çok merkezi kuruluşlarca yürütülmüş, danışmanlar kurulunun da katkısı sağlanmaya çalışılmıştır. Yapılan çalışmalarla, 1/10.000 ölçekli sanayi planı, 1/5.000 ölçekli Beyoğlu Planı gibi daha önceki planlarda eksik kalan bölümler tamamlanmıştır.

Sanayi planlamasının kentin gelişimini yönlendirmedeki katkıları bugün tartışma konusudur. Ama yine de, o dönemde sanayi kuruluşlarının bulundukları çevreye verebilecekleri daha büyük zararlar belli bir-ölçüde engellenebilmiştir. Örneğin Haliç'teki sanayinin Bakırköy çevrelerine ve Marmara kıyılarının muhtelif noktalarına, Dolapdere'den Feriköy'e, doğuda ise Pendik-Tuzla arasına kaydırılması ile Haliç daha büyük baskılardan kurtanlabil-miştir.

Türk uzmanların dönemi çok kısa sürmüş ve 1954'te ingiliz Sir Patric Abercom-bie istanbul'a davet edilmiştir. Abercom-bie istanbul planlamasının ancak o ülkenin uzmanları tarafından yapılabileceğini, yabancıların bu türden planları yönlendi-remeyeceğini vurgulayan bir rapor hazırlamıştır. Bu rapora rağmen 1956'da yine başka bir yabancı uzman, H. Högg davet edilmiştir. Alman şehirci Prof. H. Högg herhalde biraz da dönemin yöneticilerinin isteği doğrultusunda, geniş ve yüklü ulaşım arterlerine ağırlık vermiştir.

1958'de İstanbul'un planlamasını yürütmek üzere İmar Planlama Müdürlüğü kurulmuştur. Yerli uzmanlardan yararlanma eğilimi yeniden ağır bastığından bu müdürlüğün başına M. Yenen getirilmiştir. İtalyan şehirci Prof. Luigi Piccinato'nun da danışman olarak atandığı bu dönemde, Bayındırlık Bakanlığı bir Amerikan firmasına Boğaz köprüsü ve çevre yolları ile ilgili projeler hazırlatmıştır. Boğaz köprüsü projesi de kapsamda olmak üzere hazırlanan nâzım planda hedeflenen nüfus büyümesi 2.500.000 olarak belirlenmiş; gelişme potansiyeli olarak da Anadolu yakası hedeflenmiştir.

19601ı yıllarda Türkiye'nin politik alanda geçirdiği değişimler, toplumsal değişimi ve giderek İstanbul planlamasını da etkilemiştir. Bu dönemde Türkiye genelinde planlama sistemi kurulmuş ve ülke planlamasında bölgesel, metropoliten, kentsel olmak üzere ayrıntıya inen bir hiyerarşi

oluşturulmuştur. Askeri yönetim sırasında İmar ve İskân Bakanlığı'nca, İstanbul Bölge Planlama Dairesi'nin çalışmaları doğrultusunda "Geçiş Tedbirleri Şûrası" yapılmış ve "büyük İstanbul bölgesi" planlamasının hazırlıklarına başlanmıştır.

1962'de Doğu Marmara bölge planları tamamlanmıştır. 1980 yılını hedefleyen bu planda metropol İstanbul kentinin nüfusunun 1980'de 4,8 milyona ulaşacağı tahmin edilmiştir. Planlama sırasında ilk kez hava fotoğrafları kullanılmış, İstanbul'un 1/1.000 ölçekli haritaları yapılmıştır. Yine aynı yıllarda İstanbul bölgesinin 1/25-000 ölçekli haritaları çıkarılmıştır.

1964'te Prost planının ilkeleri kabul e-dilerek İstanbul suriçi alanlarının 1/5.000 ölçekli imar planlan yapılmış ve onaylanmıştır. 20 Temmuz 19ö5'te Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu'nün aldıkları kararla Büyük İstanbul Nâzım Plan Bürosu kurulmuş, danışmanlığına yine İtalyan şehirci Luigi Piccinato atanmıştır. 1968'e kadar sürdürülen çalışmalarla nihayet 1/25.000 ölçekli Metropoliten Alan Nâzım Planı'nın öneri şeması hazırlanabilmiş ve bu plan birçok revizyondan sonra ancak 1972'de tamamlanabilmiştir.

Büyük İstanbul Nâzım Plan Bürosu gerçekten de kentin gelişimini yönlendiren başarılı çalışmalar yapmıştır. Nâzım plandan uygulama planlarına ulaşılması amaçlanmış, uygulama planlarının ise nâzım plan ilkelerine göre hazırlanması sağlanmıştır. 1980'de onaylanan 1/50.000 ölçekli İstanbul Nâzım Planı, İstanbul Boğaziçi SİT Planı, Sur İçi SÎT Planı, Kadıköy İmar Planı bu büro tarafından gerçekleştirilmiş çalışmalardır.

1980'de onaylanmış olan büyük İstanbul Nâzım Planı'nın 1/50.000 ölçekli oluşu nedeniyle, plan kararlan geneldir. Yerleşme, bölgeleme ve gelişme kararlarım, ilke bazında belirleyen bir karakteri vardır.

Merkezi iş alanı (MİA) olarak belirtilen kent merkezi, suriçi ile Beyoğlu yakasında ve çevre yollarının güneyinde kalan a-lanlar olarak sınırlandırılmıştır. Aynı zamanda Büyükdere Caddesi'nden kuzeye yöneltilmiş bir ticari aks önerilmiştir. Konut bölgesinin yoğun olarak gelişmesi ö-nerilen alanlar olarak birinci derecede konut gelişme bölgeleri (l M), Bakırköy ve Kadıköy seçilmiştir. Kentin gelişme bölgeleri ve ikinci derecedeki merkezler için (2 M), batı yönünde Küçükçekmece ile Büyükçekmece arasındaki alan, Selimpa-şa'nın kuzeyi, doğu yönünde de Kartal, Soğanlık ve Gebze önerilmiş, bu alanların önemli ölçüde çekim odakları olacağı düşünülmüştür.

Kentin sağlıksız gelişmiş mevcut gecekondu alanları ise üçüncü derece merkez (3 M) olarak belirlenmiştir. Batı yönünde Bayrampaşa, Esenler, Alibeyköy, Kü-çükköy ve Mimarsinan, doğu yönünde de Maltepe ile Ümraniye 3 M olarak önerilmiştir. Diğer yerleşim alanları olarak merkez çekim odaklarının etki alanları ve ulaşım olanakları göz önünde bulundurularak doğu yönünde Dudullu, Soğanlık ve

Kartal tespit edilmiştir. Potansiyel gelişme alam olarak ise doğuda Pendik, Kurtköy, Tuzla, Gebze, Eskihisar ve Danca belirlenmiştir. Batı yönünde Avcılar, Mimarsinan, Silivri orta yoğunluklu; Avcılar ile Gümüş-yaka arasındaki kıyı bandı ise az yoğunluklu yerleşim alanları olarak belirlenmiştir. Organize sanayi bölgeleri ise doğu yakasında Gebze, Dudullu, Kurtköy, batı yakasında Okmeydanı, Maslak, Ortaköy ve Küçükköy çevreleridir.

1980 nâzım planı İstanbul'da pek çok


rekreatif (dinlence) alana yer vermiştir.
Bunlar Marmara kıyıları, Karadeniz kıyıla-
;rı ve Marmara Denizi ile Karadeniz ara
sında kalan yeşil alanlar, korular, orman
lar ve dağlardır.

1981 nâzım planı İstanbul'un doğu-ba-


tı aksında gelişimini hedeflemiş, Karade
niz kıyıları ile orman alanları, su havza
ları ve tarım alanları korunmuştur. Boğaz'
m doğu ve batı yönünde, güney kıyı ban
dından fazla iç kesimlere sokulmadan bir
gelişme hedeflenmiş ve ulaşım buna gö
re planlanmıştır. Bu planda henüz Fatih
Sultan Mehmet Köprüsü bile söz konusu
değildir. 1984'te yeniden belediye yöneti
mi değişmiş ve bu defa Büyük İstanbul
Nâzım Plan Bürosu önce belediyeye bağ
lanmış, sonra da lağvedilmiştir. Bu eylem
le, İstanbul nâzım plansız bırakılmak is
tenmiş, ancak 1981 planının onaylı oldu
ğunun ve geçerliliğini sürdürdüğünün far
kına varılamamıştır. Bu yüzden nâzım pla
na uymayan uygulama planlan üretilmiş
ya da nâzım plan yokluğundan yararla
nılarak kaçak yapılaşmalara göz yumul
muştur. Boğaz ve arkaları, doğu ve batı
yönündeki yerleşim alanları ve doğal a-
lanlar, su havzaları yoğun yapılaşma istila
sına uğramıştır (bak. arsa spekülasyonu).

1989'da yine yönetim değişmiş ve nâzım plan yenileme çalışmaları başlatılmıştır. 1994'te belediye meclisinden onaylatılan bu yeni plan 1981 planının ilkeleri benimsenerek hazırlanmıştır (bak. nâzım plan). Buna rağmen 10.000.000 nüfus ile İstanbul'un bugünkü kentleşme sorunları artık nâzım planlarla çözümlenemeyecek boyutlara ulaştığından yeni planın ne ölçüde başarıya ulaşabileceği tartışma konusudur.

CENGİZ ERUZUN


Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   264   265   266   267   268   269   270   271   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin