Ünden bugüN



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə825/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   821   822   823   824   825   826   827   828   ...   877
KENTİN GELİŞMESİ

530


531

KENTİN GELİŞMESİ

lölö'da Pieter von der Keere'nin çizgileriyle istanbul panoraması (I). Doğan Kuban koleksiyonu

lölö'da Pieter von der Keere'nin çizgileriyle istanbul panoraması (II). Doğan Kuban koleksiyonu

çak bu yeni alan kentin idari bölünmesine yansımamış ve eski bölgeler aynen kalmıştır. Böylece, yeni surların, savunma çizgisini, daha elverişli bir topografyaya o-turtmak amacını da taşımış olduğu söylenebilir. Bu sur çizgisi, Blahernai (Ayvansa-ray) bölgesinde daha sonra Komnenoslar döneminde yapılan değişiklikler dışında, kentin Bizans dönemindeki batı sınırını oluşturmuştur. Constantinus Suru'nun dışı, her zaman tenha, hemen hemen büyük a-nıt içermeyen, bir tür kırsal alan olarak kalmıştır. Konstantinopolis, kuruluşu ile I. lustinianos arasındaki 200 yıllık dönemde, başka bir deyişle, toplumun henüz Romalı niteliklerim koruduğu bir dönemde biçimlenmiş ve en görkemli anıtlarına sahip olmuştur. Bu boyutları surlarda, Ayasofya' da, anıtsal sütunlarda ve zaman zaman ortaya çıkan diğer arkeolojik kalıntılarda görüyoruz. Yazılı belgeler de değerlendirilerek kentin o döneminin hayali bir rö-konstrüksiyonu yapılabilir. Doğu Roma başkentinin en gelişkin dönemi 4. ve 5. yy'larla I. İustinianos'un imparatorluk dönemidir. Fakat 7. yy'da, imparatorluğun doğu ve güney bölgeleri Arapların eline geçip Arap donanmalarının Konstantinopo-lis'i tehdit edecek kadar güçlendikleri dönemde ve özellikle ikonoklast figür düşmanlığı kentin antik görüntüsünü ortadan kaldırdıktan sonra yaşayanlar, eski Roma başkentini hep tılsımlı hikâyelerin sisleri içinde anımsamışlardır.



Ortaçağ Konstantinopolis'i: Konstantinopolis'in geç Roma görkemini yitirdiği dönem, Herakleios'un (hd 610-641) Doğu' daki yenilgisi ve özellikle Arapların Yakındoğu'da, Bizans ve Sasani Iranı gibi antik devletleri yenerek kısa bir sürede bölgeye egemen olmalarıyla başlar. Bizans'ın küçülmesiyle, Konstantinopolis'in küçülmeye başlaması eşzamanlıdır. Araplar 7. yy' in sonunda ve 8. yy'ın ilk çeyreğinde Bizans başkentini denizden ele geçirme teşebbüsüne girişecek kadar cesaretlenmişlerdir. İstanbul'un tarihinde bu dönem, çoğunun sadece adlarını bildiğimiz ve küçük bir bölümü de camiye çevrildiği için yaşayabilmiş dini yapılarla temsil edilir. Yapı açısından kent bir mirasyedi sayılabilir. Komnenoslara gelene kadar, önemli bir

ortaçağ yapısı olarak sadece Bodrum Ca-mii'niC-O (Mirelaion Manastırı Kilisesi) biliyoruz.

Teodosios Surları, asıl kentin 20. yy'a gelene kadarki sınırlarını ve I. tustinianos'a kadarki yapılanma da ufak değişikliklerle, genel strüktürünü saptamıştır. Bu strük-tür platonun su ayrımı çizgisinde yerleşen bir anayol (Meşe, Via Triumfalis) ve onun üzerinde, forumlar çevresindeki anıtsal yoğunlaşmayla kentin kaburgasını oluşturmuş; onun çevresinde Marmara ve Haliç / kıyılarında, iki konut alanı olmuştur. Haliç/ kıyısındaki konut alanı limana yaklaştıte-ça ticaret alanına dönüşmüş, anayolla7liman arasında kalan alan, bütün kent tarihi boyunca kentin ticaret merkezrolmuş-tur. Marmara kıyılarındaki limanmr, ikinci planda işlevler görmüşler^-Constantinus Suru dışında kalan alarMse ovası ve yay-lasıyla, yoğun bir yapılaşmaya sahne olmamıştır. Bu strüktür, temel çizgileriyle Cumhuriyet dönemine kadar kimliğini korumuş, kentin genel görünümü, topografya ile bu anayol kurgusunun birleşmesinden meydana gelmiştir.

Bizans Döneminde Kentin Çevresi: Konstantinopolis, İstanbul'un, 16. yy'dan bu yana kent dışına yayılmasına benzer bir gelişme göstermemiştir. Tersine, suri-çi bile giderek daralmıştır. Gerçi Galata, Halkedon gibi küçük kentler ve Skutari-on (Üsküdar), Kosmidion (Eyüp) ve Heb-domon (Bakırköy) gibi dış mahalleler ve Boğaz kıyılarında da bazı köyler ve kent dışı saray ve köşkler vardır. Fakat bunlar kentin organik parçaları olmamıştır. Bunların en eskisi, belki Bizantion'dan da önce kurulmuş olan Halkedon'dur (bak. Kadıköy). Üsküdar (Krisopolis) Asya'ya geçişin bir ayağı; belki Halkedon'un da uzak bir iskelesiydi. Sonradan surlar içine alınan Blahernai'nin de bir erken yerleşme yeri olması olasılığı vardır.

Azapkapı(->) ile Karaköy(-*) arasında adını orada yetişen incir ağaçlarından aldığı söylenen Sykai'nin (Galata) surlarının ilk kez Constantinus döneminde yapıldığı söylenir (bak. Galata). I. lustinianos'döneminde bu bölge bağımsız bir kentin bütün öğelerim içeren bir yerleşme olmuştur. Fakat günlük yaşantısında, Haçlı dönemi-

ne gelinceye kadar, Konstantinopolis'ten bağımsız bir yaşamı da olmamıştır. İusti-nianos'un/Ayvansaray'la Hasköy arasında inşa ettiği söylenen köprü, anakentle Ga-lata'yı birleştirmek için tasarlanmış olabilir. IV./Haçlı Seferi sırasında bu köprünün Blahernai Sarayı karşısında olduğunu Vil-lehardouin yazar. Fakat İbn Battuta(->) 14. yyın birinci yarısında bu köprünün varlı-Mna değinmemiştir. O sırada karşıdan kar-/şıya kayıklarla geçildiğine göre, daha önce köprünün yıkılmış olduğu anlaşılıyor. Galata 13. yy'da Cenevizlilere.(-0 verildikten sonra gelişerek kendi başına önemli bir ticaret kenti olmuştur. 14. yy'ın başında bağımsız bir kent statüsü kazanan Ga-lata'ya, fetih sırasında Fatih dokunmamış ve kısa bir süre Cenevizlilerle anlaşmıştır. Osmanlı döneminde de Galata tüccarlarının ve bankerlerinin, kentin dış ticaretinin büyük bir bölümünü kontrol ettiklerini biliyoruz.

Bizans tarihinde kentin surlar dışındaki en önemli dış mahallesi Hebdomon' dur(-»). Ordu sefere buradan çıkardı. Osmanlı döneminde Davutpaşa'nın rolü, Bizans döneminde Hebdomon'daydı. Burada imparator sarayı ve büyük bir kışla vardı. Seferden dönen imparator burada karşılandığı gibi, yaz aylarında da bir sayfiye olarak kullanılırdı. 10. yy'a kadar birçok imparator, ordu tarafından burada tahta çıkarılmıştır. Zamanla bu sarayın ve kışlanın çevresinde bir küçük yerleşme oluşmuş, kiliseler ve revaklı bir çarşı yapılmıştır.

Bizans döneminde Haliç'te(-»), Boğa-ziçi'ndeG-0, Adalar'da(->) ve Anadolu yakasında, özellikle imparatorlar tarafından yaptırılmış saraylar, manastırlar ve kiliseler olmuştur. Haliç'te Kosmidion (Eyüp), Kosmos ve Damianos adlı azizlere ithaf edilmiş bir kutsal bölge idi. Bugünkü tersanenin yerinde, Bizans döneminde, Cenevizlilerin birkaç tezgâhı olabilir. Boğaz kıyılarında Beşiktaş'ta(->) (burasının adının Ayios Mamas olduğu konusu tartışmalıdır) 5. yy'da bir saray ve yakınında da bir revaklı çarşı yapılmıştı. Boğaziçi'nde Ayios Fokas (Ortaköy), Sofianai (Çengelköy), Brohtoi (Kandilli) gibi tanınmış köyler ve Karadeniz çıkışına kadar dağınık yapılaşma oluşmuştur.


Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   821   822   823   824   825   826   827   828   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin