NOT: Tarih öncesi devirler insanların kullandıkları araç ve gereçlerin özelliklerine göre sınıflandırılmıştır. Tarih devirlerinde ise ölçüt insanlığı etkileyen önemli evrensel olaylardır
NOT: Tarih öncesi devirler insanların kullandıkları araç ve gereçlerin özelliklerine göre sınıflandırılmıştır. Tarih devirlerinde ise ölçüt insanlığı etkileyen önemli evrensel olaylardır.
Tarih öncesi devirler taş devri ve maden devri diye ikiye ayrılır:
1.TAŞ DEVRİ (M.Ö. 600.000-5.000):
İnsanların ortaya çıkmasından madenlerin bulunmasına kadar geçen zamandır.
Üç gurupta incelenir. Bunlar:
A)Eski Taş Devri( Paleolitik) (M.Ö.600.000-10.000) :
Kaba taş devride denir.
En uzun devir olarak bilinir.
İnsanlar ilkel bir şekilde yaşamışlardır.
İnsanlar avcılık ve toplayıcılıkla yaşamlarını sürdürmüşlerdir.
Ülkemizdeki en eski yerleşim yeri İstanbul yakınlarındaki Yarımburgaz Mağarasıdır.
B)Orta Taş Devri( Mezolitik) (M.Ö.10.000-8.000):
Buna yontma taş devride denir.
Avcılık ve toplayıcılık devam etmiştir.
Resim sanatının temeli atılmıştır.
Adıyaman Palanlı Mağaraları, Ankara Macunçay, Antalya Karain ve Beldibi Mağaralarında bu döneme ait kalıntılar bulunmuştur.
NOT: Bu devrin sonunda ateş bulunmuş ve cilalı taş devrine geçilmiştir. C)Yeni Taş Devri ( neolitik) (M.Ö.8.000-5.500):
Cilalı taş devride denir.
Göçebelikten yerleşik hayata geçilmiştir.
Toplayıcılıktan üreticiliğe geçilmiştir.
Hayvanlar evcilleştirilmiştir.
Topraktan eşyalar yapılmıştır.
Toplumsal hayat başlamış ilk köyler kurulmuştur.
Konya Çatalhöyük ve Diyarbakır Çayönü’nde bu döneme ait kalıntılar bulunmuştur.
D) Bakır-Taş Devri (Kalkolitik) (M.Ö.5.500-1.200)
Taş devrinden maden devrine geçiş dönemidir.
2.MADEN DEVRİ
Sümerler tarafından yazının bulunmasına kadar geçen dönemdir.
3 grupta incelenir.
A) Bakır Devri:
İlk bulunan madenler bakır, altın ve gümüş olmuştur.
Tarım ile yapılan üretimin sonuçları görülmeye başlanır.
Köyler kentlere, kentler devletlere evrilmeye başlar.
Tarımın yapıldığı yerler, diğer yerlere göre daha çekici bir konumda yer almaya başlar.
Sulamalı tarımla birlikte “kanallar” inşa edilir. Kanallar tarihte çok önemli bir işleve sahiptir.
Tarımla birlikte “artı değer” oluşuyor. Artı değerin saklanması için tapınaklar kullanılıyor. Yani tapınaklar bir nevi depo işlevi görüyor.
Kanallar inşa edildiği gibi tapınaklar da inşa ediliyor.
B)Tunç Devri: Bakır ve kalayın bulunması ile tunç elde edilmiştir.
Tunç devrinde ilk şehir devletleri ardından da ilk büyük devletler ortaya çıkmıştır. Bunlar Sümer, Akat, Babil, Asur, Hitit, Mısır gibi devletlerdir.
İnsanlar arasında ticari ilişkiler başladı.
Alet, araç ve gereçler tunç madeninden yapılıyor.
Çanak ve çömlek yapımı iyice gelişiyor.
Dönemin en önemli icadı tekerlek.
C)Demir Devri: Demiri ilk kez milattan önce 13. y.y’ da Hititler kullanmıştır.
Demir sayesinde insanlar doğaya egemen olmaya başlamışlardır.
Demir madeni, diğer ham maddelere göre daha sağlam ve dayanıklı.
Saban ve orak kullanımı görülüyor.
Anadolu’da önemli uygarlıklar ve merkezler ortaya çıkıyor. Örneğin; Burdur – Hacılar, Yozgat – Alişar gibi.
NOT: Bu devrin sonunda yazı bulunmuş ve tarih çağları başlamıştır.
NOT: Tarih öncesi devirler her yerde aynı anda yaşanmamıştır. Anadolu ve Mezopotamya’da maden devri yaşanırken Avrupa da cilalı taş devri yaşanmıştır. Toplumlar aynı anda tarih çağlarına geçmemişlerdir.
NOT: Bir toplum başka bir toplumla karşılaşınca veya göçler sonucunda iki veya daha fazla çağı aynı anda yaşamıştır.
NOT: Thomsen “3 Çağ Sistemini” kurmuş, böylece taş, tunç ve demir üçlemesi günümüzü kadar gelmiştir.
YAZININ GELİŞİMİ
Yazının Sümerler tarafından M.Ö. 3200 yıllarında bulunmasıyla başlayan ve günümüze kadar süren zamana “ tarih çağları “ denir. Bunlar ilk, orta, yeni ve yakın çağdır.
İlk Çağ’da Mezopotamya’da dini inanışa göre her şey tanrıların malıydı. Herkes elde ettiği ürünü mabede teslim etmek zorundaydı. Rahiplerin vatandaşın verdiği ürünleri resmetmesi sonucu sembol yazısı (piktograf) ortaya çıktı
PİKTOGRAFİK YAZI: Sembol şeklindeki işaretlerden oluşan ve avuç içine sığabilecek bir kil tablet üzerine kareler çizilir ve anlatılmak istenen sembollerle verilirdi. Yazı yaygınlaştıkça semboller küçülmüş ve işaret kümeleri haline gelmiştir. İşaretler çiviye benzediği için bu yazıya çivi yazısı denmiştir.
Sümerlerden sonra çivi yazısını Akad, Babil, Asur, Hitit, Urartu gibi medeniyetler geliştirmiştir.
Hiyeroglif yazısını kullanan Mısırlılar yazı aracı olarak papirüs ve fırça gibi araçlar kullanmıştır.
Fenikeliler Alfabe’yi bulmuşlar ve bu alfabe’den önce Sami, sonra Latin Alfabesi geliştirilmiştir.
Bergama’da hayvan derisinden Parşömen üretilmiş ve yazıların kitap haline getirilmesi sağlanmıştır.
Çin parşömenden daha ucuza maledilen tekstilden yapılan kağıdı üretmiştir.
VIII. ve IX.yy’larda İslam medeniyeti kağıt kullanımını ve üretimini arttırmıştır.
Her toplum yazıyı devraldığı toplumun dilinden ve kültüründen etkilenmiştir. Hint kültürünün yayıldığı alanlarda Sanskritçe, İran medeniyetinin yayıldığı yerlerde Farsça, Türklerin hakim olduğu yerlerde Türkçe, Çin kültürünün etkin olduğu yerlerde Çince, Roma imp. etkin olduğu yerlerde Latince, Büyük İskender’in ele geçirdiği yerlerde Yunanca, Emevilerin hükmettiği yerlerde Arapça hızla yayılmıştır.
İLK ÇAĞ’DA BİLİM
Bilim insanlığın ortak ürünüdür. Bilimsel gelişmelere günümüze kadar birçok toplum katkı sağlamıştır.
Ekonominin tarıma dayandığı toplumlarda astronomi bilimi gelişmiş, Mezopotamya’da Ay Takvimi, Mısır’da Güneş Takvimi ortaya çıkmıştır.
Takvimi bulan medeniyetler Gezegenlerin varlığından haberdardı.
Eski çağlardan beri insanoğlunun ölümsüzlük ve uzun yaşama arzusu tıp biliminin doğmasına ve gelişmesine sebep olmuştur.
Amasya’da yaşamış olan Strabon gezdiği yerleri Coğrafya adlı eserinde anlatmış ve bu yerlerin tarihinden de bilgiler vermiştir.
Arşimet’in suyun kaldırma kuvvetini bulmasından sonra gemiler metal malzemeden de yapılmaya başlanmıştır.
İLK ÇAĞ’DA BAŞLICA MEDENİYET HAVZALARI
MÖ 3200’lerde Sümerler Yazıyı bulmuşlar böylece Tarih Çağları başlamıştır.
MÖ 2375 Sümer Kralı Urgakina ilk yazılı Yasaları çıkardı.
MÖ 1900’lerde Asur tüccarlarının etkisi ile Anadolu’da yazı kullanılmaya başlandı.
MÖ 1700’lerde Babil Kralı Hammurabi Kanunları yayınlandı.
MÖ 1296’da Mısır ile Hititler arasında Kadeş Savaşı gerçekeşti bu savaş MÖ 1280 ‘de iki ülke arasında imzalanan ve tarihte ilk yazılı antlaşma olan Kadeş antlaşması ile son buldu.
MÖ 1260-1250 yılları arasında Truva Savaşları yapıldı. Bu savaş Homeros7un İlyada ve Odysseus destanlarına konu olmuştur.
MÖ 1230’da Ege göçleri meydana gelmiş Balkanlardan gelen kavimler Yunanistan ve Anadolu’yu sarsmış Hitit Devleti yıkılmıştır.
MÖ 7767’da Yunanistan’da ilk olimpiyatlar yapılmıştır.
MÖ 753’de Roma Kurulmuştur.
MÖ 680 Lidyalılar parayı bulmuş ve takas sistemine son vermişlerdir.
MÖ 550 Pers imparatorluğu kurulmuştur.
MÖ 359 İskender İmp. Kurulmuş ve MÖ 323 yılında İskender’in ölümü ile parçalanmıştır ancak getirmiş olduğu Helenistik Kültür yaklaşık 300 yıl devam ederek Eski Dünyayı etkilemiştir. (Asya, Avrupa, Afrika)
0 Hz. İsa doğmuş ve miladi takvimin başlangıcı kabul edilmiştir.
313’de Milano Fermanı ile Roma Hristiyanlık dinini resmen tanımıştır.
325’de İznik Konsülü toplanmış ve papazlar bir yığın incil’i inceleyerek sayıyı 4 e indirmişler ve diğerlerini yok etmişlerdir.
330 ‘da Hristiyanlık Roma İmp. Resmi dini haline getirilmiştir.
375’de Kavimler Göçü meydana gelmiş , Barbar kavimlerin baskısı 395’de Koma İmp. İkiye ayırmış 476’da Batı Roma İmp. Yıkılarak yerini feodal sistemlere (derebeylik) bırakmıştır.
MEZOPOTAMYA MEDENİYETİ
Fırat’la Dicle arasında kalan bölgeye Mezopotamya denir.
Nehirlerin akış yönüne göre yukarı ve aşağı Mezopotamya diye iki bölüme ayrılmıştır.
NOT: Topraklarının verimli olması ikliminin elverişli olması istilalara açık olmasından dolayı tarih boyunca çeşitli kabilelerin istilasına uğramıştır. SÜMERLİLER (M.Ö.4000-2350)
Mezopotamya’nın siyasi tarihi Sümerlilerle başlamıştır.
Site adı verilen Şehir devletleri halinde yaşamışlardır.
NOT: Bu durum siyasi birlik kurmalarını ve güçlü bir devlet kurmalarını engellemiştir.
Sümerlilerin Lagaş kralı Urgakina ilk yazılı kanunları çıkarmıştır.
NOT: Böylece hukuk devleti kavramının temelleri atılmıştır.
Sümerliler tanrıları için Ziggurat adı verilen tapınaklar yapmışlardır. 7 katlı olan Zigguratlar aynı zamanda rasathane görevi görmüştür.
Sümerlilerle toprak tanrının malı sayılıyordu. Halk ürünün bir kısmını mabetlere veriyordu. Urgakina buna son verdi
NOT: Böylece özel mülkiyet fikri ortaya çıktı.
Tarihte ilk yazıyı Sümerler icat etti.
Böylece tarih devirleri başlamıştır.
Ay yılı esaslı takvimi ilk kez Sümerliler kullanmıştır.
Burçları bulmuşlardır.
Sümerliler sütun, kubbe ve kemeri buldular.
NOT: Aşağı Mezopotamya’da taş bulunmadığından binalar kerpiçle yapılmış ve günümüze çok az sayıda anıt eser kalmıştır.
Kralın yanında Aksakallılar Meclisi vardı.
Gılgamış, Yaratılış ve Tufan Destanları Sümerlilerden günümüze kalmıştır.
Aritmetik ve Geometrinin temelini Sümerler atmıştır.
NOT: Kral olmadığı zaman yetkilerini “Sukkaller” adı verilen yardımcıları kullanıyorlar.
Sümer Tanrıları
Anu: Gök tanrısı, Enlil: Hava tanrısı, Ki: Yer tanrısı, Enki: Bilgelik tanrısı, Nimmah: Ana tanrıça, Nanna: Ay tanrısı, Utu: Güneş tanrısı, İnanna: Aşk tanrısı
AKADLAR (M.Ö. 2350-2100)
İlk çağda büyük bir imparatorluk kurmuşlardır.
İlk sürekli ve düzenli orduları kurmuşlar bu sayede kısa sürede Mezopotamya’nın tamamına hakim olmuşlardır.
Sargon tarafından kurulmuştur.
Başkentleri Agade’dir.
En önemli mimari eserleri Zafer Anıtı’dır.
ELAMLAR (M.Ö. 3000-640)
Sümerlere son vermişlerdir.
Şehir devletleri şeklinde örgütlenmişler daha sonra Sus sitesi prensi siyasi birliği sağlayarak Elam Krallığını kurmuştur.
Çivi yazısını kullanmışlardır.
Asurlular tarafından yıkılmıştır.
BABİLLER (M.Ö 2100-539)
Mezopotamya’da çıkarılmış olan kanunların en gelişmişi ve en tanınmışı Babil Kralı Hammurabi Kanunları”dır.
NOT: Hammurabi kanunları özellikle göçebelerin yerleşik hayata uyum sağlamasını kolaylaştırmak ve toplum düzenini sağlamak için yapılmıştır.
Babil Kulesi ( 90m) ve Dünyanın yedi harikasından biri olan Asma Bahçeleri Babillilere aittir.
Sümer kanunları fidye, Hammurabi kanunları kısas esasına dayanır.
İlk daimi orduyu Babilliler kurmuştur.
NOT: Sümer kanunları şehir ve küçük bir bölgeyi idare etmek, Babil ve Asur kanunları ise büyük bir ülke veya devleti idare etmek için yapılmıştır.
Persler tarafından yıkılmıştır.
ASURLULAR (M.Ö. 2000-609)
Daha çok tüccar bir kavim olarak bilinirler.
Anadolu ve Mezopotamya arasında köprü görevi gördüğünden Mezopotamya kültürünü Anadolu’ya taşımışladır.
Anadolu’da ticaret kolonileri kurmuşlardır
Asur ticaret merkezlerine Karum adı verilirdi.
Anadolu’ya yazıyı Asurlular getirmiştir.
Kayseri Kültepe Asurlulara ait yazılı tabletler bulunmuştur
NOT: Böylece Anadolu’da tarih devirleri başlamıştır.
Tüm çivi yazılı eserleri başkentleri Ninova'da toplayarak, ilk Kütüphanecilik ve Arşivcilik faaliyetini başlattılar.
İlk atlı birlikleri kurmuşlardır. Böylece Kral Yolu’nun güvenliğini sağlamışlardır.
Babilliler ve Medler son vermiştir.
İRAN MEDENİYETİ
MEDLER
İran’ın batısındaki topraklarda yaşayan Medler, bir süre Asur egemenliğinde kalmış, sonra bağımsızlıklarına kavuşmuşlardır.
Anadolu kültürünün Pers kültüründen üstün olması nedeniyle Persler kültürel bakımdan Anadolu’yu fazla etkileyememişlerdir.
Persler ile Makedonya Kralı Büyük İskender arasında yapılan Granikos, İssos ve Gavgamela Savaşları ile Perslerin Anadolu’daki hâkimiyeti sona ermiş ve Persler Büyük İskender tarafından ortadan kaldırılmıştır.
Persler güçlü bir devlet örgütlenmesine sahipti ve imparator ülkenin tek hâkimiydi.
Perslerde devlet işleri müfettişler tarafından denetlenmiştir. Şahgözü, Şahkulağı denilen bu müfettişler, İmparatorun mutlak otoritesini güçlendirmişlerdir.
Persler Zerdüşt dinine inanmışlardır. Ateşgede denilen yerlerde sürekli ateşler yakmışlardır.
HİNT MEDENİYETİ
Asya kıtasında bulunan Hindistan zengin bir ülke olduğu için sık sık istilalara uğramıştır.
NOT: Hindistan’da toprağın zenginliği iklimin gevşeklik veren sıcaklığı az besinle yaşama imkanı ve dışarıdan gelen saldırılar kısa sürede devletlerin yıkılmasına sebep olmuştur.
Değişik zamanlarda Hindistan’a gelen kavimler birbirleriyle iyi kaynaşamamışlar, bu yüzden siyasi birlik sağlanamamıştır.
NOT : Hint halkının kaynaşamamasının en önemli nedeni Kast sistemidir. Sisteme göre halk sınıflara ayrılmıştır. Kast sisteminde sınıflar arasında geçiş yoktur, babanın mesleği ne ise oğlunun mesleği de odur. Evlilik kast içinden olur.
EGE VE YUNAN MEDENİYETLERİ
Ege medeniyeti Ege denizine kıyısı olan Girit, Yunanistan, Makedonya, Trakya, Batı ve Güney batı Anadolu da yaşayan
topluluklar tarafından kurulmuştur.
İlk olarak Girit de ortaya çıkmıştır.
Yunanistan da şehir devletlerine polis adı verilirdi.
NOT: Polisler arasındaki sürekli mücadeleler siyasi birliğin kurulmasını engellemiştir. GİRİT MEDENİYETİ
Ege bölgesindeki en eski ve en önemli uygarlık merkezidir.
NOT: Girit’in savunmaya müsait coğrafi yapısı ve çok güçlü bir donanmaya sahip olmasından adadaki saray ve şehirlerin etrafına sur yapma ihtiyacı hissetmemişlerdir. Ticaret, balıkçılık, avcılık ve ziraatle uğraşmışlardır.
Linear A ve Linear B adı verilen bir yazı sistemi kullanmışlardır.
Knossos sarayı en önemli sanat eserleridir.
MİKEN MEDENİYETİ
Boğazların hakimiyeti için Truva savaşlarını yapmışlardır.
Ölümden sonra yaşamın devam ettiğine inanmışlar ve ölüleri için kuyu mezarları yapmışlardır.
Miken şatosu en önemli sanat eserleridir.
YUNAN MEDENİYETİ
Polis adı verilen şehir devletlerine ayrılmıştır. Başlıca polisleri Atina, Sparta, Korint, Tebai ve Larissadır.
Polisler iç ve dış siyasetlerinde serbesttiler. Kanunlarını kendileri yapıp kendileri uyguluyordu.
NOT: Başlangıçta krallar tarafından yönetilen şehirler asilerin güçlenerek idareyi ele geçirmeleri üzerine Aristokratik hükümet-ler kurulmuştur.
Yunanistan’da tarıma elverişli alanların azlığı, hızlı nüfus artışı ve yeni yerleşim yerleri bulma arzusu Kolonicilik hareketini başlatmıştır.
NOT: Böylece Yunan dili ve kültürü geniş bir alana yayılmıştır. Ayrıca bu sayede ticaret hayatı gelişmiş, güçlü bir tüccar sınıfı ile ticaret filosu ortaya çıkmıştır.
Köylü ile ve tüccarlardan oluşan orta sınıfta Aristokratlar arasında yapılan mücadelede kanunların yapılması sağlanmıştır.
NOT: İlk yapılan Dragon kanunlarında asillerin haklarının korunması amaçlandı daha sonra Arhon seçilen Solon yaptığı kanunlarla sınıfları zenginliğe göre düzenlendi.
NOT : Klistenes yaptığı kanunlarla demokrasi yönetimi kurmayı başarmış kölelik hariç zenginlikten doğan sınıf farkını ortadan kaldırmıştır.
Çok tanrılı bir din anlayışı vardır.
Tanrı Zeus adına Olimpiyatlar düzenlenmiştir.
Fenike alfabesini kullanmışlardır.
En eski ve en önemli eserleri Homeros’un İlyada ve Odesa destanlarıdır.
Tarih ilk defa Yunanistan da bir bilim dalı olarak ortaya çıkmıştır.
Tarihçilik Heredot’la başlamıştır.
Felsefede Sokrat, Eflatun, Aristo, Tarihte Heredot, Tıpta Hipokrat önemli bilim adamlarıdır.
MISIR MEDENİYETİ
Nil nehri çevresinde kurulmuştur.
NOT: Çevresinin denizlerle ve çöllerle çevrili olması sebebiyle bu ülke istilalara kapalı olmuştur.
II. Ramses döneminde Hititlerle Suriye’ye hakim olmak için Kadeş Savaşını yapmışlardır.
Bu savaşın sonucunda imzalanan Kadeş Antlaşması tarihin ilk yazılı antlaşmadır.
Mısırda devlet firavun adı verilen tanrı krallar tarafından yönetilmiştir.
Mısırlıların çok tanrılı bir dinleri vardı.
Mısırda ölümden sonra dirilme inancı vardı. Bu yüzden mumyacılık sanatı gelişmiştir.
Tarım alanlarından alınan vergilerin hesaplanması matematiğin, Nil sularının taşmasıyla bozulan arazilerin sınırlarının tespiti geometrinin, Nil’in taşma zamanının hesaplanması astronomi biliminin gelişmesini sağlamıştır.
Güneş yılı esasına dayanan takvimi bulmuşlardır.
Mısır hukuku fazla gelişmemiştir.
Firavun için piramit adı verilen mezarları yapmışlardır.
ÇİN MEDENİYETİ
Çin kültür ve medeniyetinin oluşmasında Türk, Moğol, Tunguz, Tibet gibi komşu kültürlerin etkisi vardır
Çin askeri mimarisinin en güzel örneği Çin Seddi dir.
NOT: Çinliler mürekkeb, kağıt, tahta baskı kalıplarını, barut ve pusulayı icat etmişlerdir.
Çin de ortaya çıkan felsefi görüşler zamanla dinlere dönüşmüştür.
Taoizmin kurucusu Lao Çe ile Konfiçyüs felsefesi bunların arasındadır.
Çin porselen alanında ilerlemiştir.
NOT: Çin de bulunan teknik gelişmeler İslam dünyasının geçmiş İslam dünyasından Haçlı seferleri sonucunda Avrupa’ya geçmiş Coğrafi Keşifler ve Rönesans’ın oluşmasında etkili olmuştur. ESKİ ÇAĞLARDA ANADOLU
Anadolu tarih boyunca birçok göç dalgasına ve istilalara uğramıştır.
Anadolu’da tarih öncesini aydınlatan pek çok merkez vardır.
Anadolu’da ilk insan izleri Antalya Karain Mağarasında görülmüştür.
NOT: Çayönü (Diyarbakır) Türkiye de üretim yapılan ilk yerdir. Çayönü’nde oturanlar Türkiye’nin ilk çiftçileridir ve ilk köylüleridir.
NOT: Çatalhöyük (Konya) insanlık tarihinin ilk şehir yerleşim yeri olarak kabul edilir.
Diğer önemli yerleşim yerleri Burdur Hacılar, Çanakkale Truva,
Yozgat Alişar ve Çorum Alacahöyük’tür.
Tunç devrinde Anadolu’da Asur Kolonileri kurulmuştur. Asurlu tüccarlar yazıyı Anadolu’ya getirmişler, ilk yazılı tabletler Kayseri Kültepe’de bulunmuş ve Anadolu’da tarih çağları başlamıştır.
Asurlular çivi yazısını kullanmışlardır.
NOT: Anadolu’da Hitit ve Urartular çivi yazısını Frigyalılar, Lidyalılar ve İyonlar Fenike alfabesini kullanmışlardır.
NOT: Anadolu’da ilk siyasi birliği M.Ö 2000’de Hattiler kurmuştur. HİTİTLER (M.Ö. 1700-1200 -700)
Başkentleri Hattuşaş dır.
Kurucusu Labarna’dır.
Mısırlılarla Suriye için 16 yıl süren bir mücadeleye girmişler ve sonuçta Tarihteki ilk yazılı anlaşma olan Kadeş Anlaşmasını (M.Ö.1280) Mısırlılarla imzalamışlardır.
Çok tanrılı bir inanç sistemleri vardır, En büyük tanrıları Güneş Tanrıçası Arinna’dır ancak inanç sistemleri zayıftır.
Hititler kralların yaptıklarını anal adı verilen yıllıklara kaydetmişlerdir. Bu yıllıkları tanrılara sundukları için gerçekçi bir tarih yazıcılığı yapmışlardır.
Hititler kralı denetleyen Pankuş Meclisi vardır. Daha sonra bu meclisin yetkilileri azaltılmıştır.
NOT: Bu durum meşruti bir sistemin var olduğunu göstermektedir.
Halk sınıflara ayrılmıştır.
Anadolu da tımar sistemini ilk olarak Hititler uygulanmıştır.
Hititler aile hukukuna büyük önem vermişlerdir.
Kraliçe Tavananna’nın devlet yönetiminde etkin bir konumu vardır.
Resim yazısı olan hiyeroglifi kullanmışlardır.
Savaşçı bir kavim oldukları için orduya büyük önem vermişlerdir.
Yazılıkaya ve İvriz Kabartmaları Hititlere aittir.
Hititlere M.Ö. 1200 lerde Ege Göçleri sonucu yıkılmışlardır.
Hitit Devletinin yıkılmasından sonra Hitit Prensleri varlıklarını MÖ 700 e kadar sürdürdüler.
Hititlere M.Ö. 7.yüzyıl sonlarında önce Asurların sonrada Perslerin hakimiyetine girerek yıkılmışlardır
FRİGYALILAR (M.Ö. 800-676)
Başkenti Gordion’dur.
Kurucusu Gordios’tur.
Tapetes adı verilen kilim ve halı dokumacılığıyla ün yapmışlardır.
Tarıma büyük bir önem vermişlerdir.
En büyük tanrıları Bereket Tanrısı Kibele’dir.
Frigya Alfabesini kullanmışlardır.
Krallarına Midas denmektedir.
Tarım ve hayvancılıkla ilgili kanunlar yapmışlardır.
Hayvanların ağzından konuşturulan fabl örnekleri ilk Frigyalılarda görülmüştür.