Keywords: Crisis, Foreign Trade, Forms of Payment
GLOBAL KRİZİN NEDENLERİ VE SONUÇLARI
Yrd. Doç.Dr. Aziz BOSTAN
Öğr. Gör. Dr. Serap ÜRÜT KELLECİ
2007 yılının ortalarından itibaren, ekonomik krizin ilk sinyalleri kendini finans sektöründe göstermiştir. 2008 yılında derinleşen kriz, dünyada ve Türkiye’de reel sektör krizine dönüşmüştür. Çalışmanın amacı, dünyayı ve beraberinde Türkiye’yi de saran global krizin nedenlerini ortaya koyarak, etkilerini tartışmak ve sonuç tespiti yapabilmektir. Bu krizin başlıca nedenleri arasında ABD’de konut piyasasında “Mortgage” uygulamasının ortaya çıkardığı olumsuzluklar yer almaktadır. Çalışmada global krize neden olan Mortgage uygulaması ve sonucunda yaşanan olumsuzlukları tartışılacaktır. Global kriz, ABD ve diğer gelişmiş ülke ekonomilerinin finans kesimlerini büyük zarara uğratmıştır. Finans sektöründeki birçok büyük kuruluş iflas noktasına gelmiştir. Küresel kredi imkanlarının azalması, kredi maliyetlerinin artışı, yurtdışı pazarların daralması gibi daha birçok neden reel sektörün büyük kayıplar yaşamasına yol açmıştır. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyüme, işsizlik ve enflasyon rakamlarında büyük çapta bir daralma yaşanmıştır. Dünyada ve Türkiye’de bu olumsuzluklara karşı hükümetler çeşitli önlemler almasına rağmen krizin etkisi henüz atlatılamamıştır.
Anahtar Kelimeler : Global Kriz, Reel Etkileri, Türkiye
CAUSES AND CONSEQUENCES OF GLOBAL CRISIS
Starting in the middle of 2007, the first signal of economic crisis has shown itself in the financial sector. The crisis which deepens in 2008, has become a real sector crisis in the world and in Turkey. The aim of the study is, by revealing the causes of the global crisis surrounding the world and Turkey, to discuss the effects and determine the results. Mortgage applications in the U.S.A housing market revealed that the negativities are among the main causes of this crisis. In this study, the “Mortgage” application that has caused global crisis and as a result of the negative experience will be discussed. Global crisis has suffered major damage to the financial sectors of the economy in U.S.A and other developed countries. Many large organizations in the financial sector has come to the point of bankruptcy. Decrease of global credit facilities, credit costs increase, contraction of international markets and many other causes has led real sector to experience great losses. Growth, unemployment and inflation figures show that the world and Turkey are facing with a major recession. To resolve these drawbacks Turkey and world governments have taken many measures, but has not been sufficient to resolve the crisis.
Keywords: Global Crisis, Reel Effects, Turkey
2008 EKONOMİK KRİZİNİN TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİNE YANSIMALARI
Yrd. Doç. Dr. C. Erdem HEPAKTAN
2008 Ekonomik krizinin yaşandığı günümüzde, Türkiye’nin ithalatının %70’ini oluşturan ara malı ithalinin yapılamayışına bağlı olarak, ülke ekonomisinde üretim gerçekleştirilememiş ve üretimde ciddi bir daralma olmuştur. 2008 Ekonomik Krizi kapsamında, üretimdeki bu daralma neticesinde, dünya ticaretinin de %12 ile ciddi anlamda bir gerileme göstermesi, dünya ekonomisinde talep daralması yaratmıştır. Türkiye’nin dış ticaretinin yarıya yakın bölümünü gerçekleştirdiği AB ülkelerinin krizden daha fazla ve daha çabuk etkilenmesi, Türkiye’nin ihracatını ve dolayısıyla dış ticaret bilançosunu daraltarak, Türkiye’nin dış ticaretini olumsuz yönde etkilemiştir.
Türkiye ekonomisinde 1994, 1999, 2001 ve 2008 kriz dönemlerinde, ithalat ve dolayısıyla dış ticaret hacminde ciddi bir daralma yaşanmıştır. Bu duruma paralel olarak, dış ticaret açığındaki suni düzelmenin etkisiyle, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüksek oranlarda gerçekleşmiştir. Aynı bağlamda, 2008 Küresel krizinin Türkiye ekonomisine en önemli yansımalarından bir tanesi, aşırı değerli Türk Lirası’nın da etkisiyle dış ticaret hacmindeki önemli küçülmedir. Böylece, son yıllarda uygulanan kur politikasının ve küresel krizin de etkisiyle, Türkiye’nin 2008 yılındaki dış ticaret hacmi küçülürken, dış ticaret açığında, önceki kriz dönemlerinde olduğu gibi suni bir iyileşme görülmektedir.
Çalışmada, Türkiye’nin son yıllardaki kriz dönemlerine ilişkin; dış ticaret bilançosu değerleri, ihracatın ithalatı karşılama oranı, milli gelire dayalı olarak hesaplanan dışa açıklık endeksi ve dış ticaretin gelir etkisi hesaplanarak karşılaştırmalı olarak analiz edilecektir.
Anahtar Kelimeler: Ekonomik Kriz, Dışa Açıklık Endeksi, İhracatın İthalatı Karşılama Oranı, Sanayi Üretimi
THE REFLECTION OF THE 2008 ECONOMIC CRISIS TO THE EXTERIOR TRADE OF TURKEY
With the effect of economic crisis of 2008 which has been experienced recently, depending on the decrease of the import of intermediate goods which constitutes the 70 % of the economy of Turkey, production has not been operated and there has been a contraction in the economy of the country. As a consequence of this, 12 % of recession in the world trade has created a demand contraction. As the EU countries with whom Turkey carries out nearly half of its foreign trade have been influenced by the crisis more rapidly, export of Turkey and foreign trade balance have been contracted and the foreign trade of Turkey has negatively been affected.
In the economy of Turkey there has been a serious contraction of import and foreign trade volume during the period of economic crisis of 1994, 1999, 2001 and 2008. In parallel to this situation with the effect of the artifical improvement, proportion of imports covered by exports occured with high percentage. In this context one of the most important reflections of the global crisis of 2008 is the shrinkage of the foreign trade with the effect of over-valued Turkish Lira. Thereby with the effect of the foreign exchange policy that is enforced recently and economic crisis, the foreign trade volume has shrinked and an artifical improvement is seen in foreign trade deficit as it was seen in the previous depression eras.
In this study, foreign trade balance, proportion of imports covered by exports, opennes index that is based on domestic income, income effects of foreign trade will be calculated and comparatively analysed related to the depression era of Turkey in recent years.
Keywords: Economic Crisis, Openness Index, Proportion of Imports Covered by Exports, Industrial Production
2008 KÜRESEL FİNANSAL KRİZ VE TÜRKİYE: MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELERİN KÜMELEME YÖNTEMİ İLE ANALİZİ
Yrd. Doç. Dr. Seval MUTLU ÇAMOĞLU
Arş. Gör. Gönül YÜCE
Arş. Gör. Merter AKINCI
Küreselleşme, maddi ve manevi değerlerin ve bu değerler çerçevesinde oluşmuş birikimlerin milli sınırları aşarak dünya çapında hızla yayılması anlamına gelmektedir. Sovyetler Birliği’nin dağılması ile soğuk savaşın bitmesi, teknolojik ilerleme ve artan sermaye birikimi sonrasında dışa açılma süreçlerinin ortaya çıkması küreselleşme olgusuna hız kazandırmıştır.
Küreselleşmenin önemli bir ayağını finansal piyasalar ve finansal entegrasyon süreci oluşturmaktadır. Bu bağlamda finansal küreselleşmeyi, ulusal finans piyasalarının çeşitli kontrol ve sınırlarını ortadan kaldıran, uluslararası sermaye akımlarını arttıran ve finans piyasalarını uluslararası rekabete yönlendiren bir süreç biçiminde tanımlayabiliriz. Finansal küreselleşme hareketlerine bağlı olarak, sermayenin kısa vadeli karlar ve rantlar elde etmek için ülke ekonomilerine giriş ve çıkışları büyük dalgalanmalar meydana getirmektedir. Bu nedenle dünya ekonomilerinin küreselleşme ile tanıdığı başka bir olgu da, sermaye hareketlerinin anlık geri çekilmelerinden kaynaklanan finansal boyuttaki ekonomik krizlerdir.
2008 yılında dünya konjonktüründe yaşanan finansal kriz, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki gibi Türkiye ekonomisini de önemli ölçüde etkilemiştir. Çalışmamızda, 2008 finansal krizinin Türkiye’nin çeşitli makro ekonomik göstergeler üzerindeki etkileri kümeleme yöntemi ile incelenmiş ve Türkiye ile bazı yükselen piyasa ekonomileri analiz edilmiştir. Türkiye ekonomisinin 2000 sonrası makro ekonomik performansı ile ilgili bulgular bazı değişkenler için bir başarıya ve bazıları içinse başarısızlığa işaret etmektedir.
Anahtar Kelimeler: Küreselleşme, Finansal Kriz, Kümeleme Analizi
EFFECTS OF 2008 GLOBAL FINANCIAL CRISIS ON FINANCIAL MARKETS AND ANALYSIS OF MACRO ECONOMIC INDICATORS WITH CLUSTER METHOD
Globalization means the spreading rapidly of the financial and spiritual values and accumulations formed in this context throughout the world by passing beyond national borders The end of the cold-war following the collapse of USSR, the technological improvement and the emergence of the opening process with increasing capital accumulation stimulated the globalization process.
Financial markets and the process of financial integration constitutes an important part of the globalization. In this sense, financial globalization could be described as a process which eliminates various controls and restrictions of national financial markets, increases the international capital flows and canalizes the financial markets to the international competition. Depending on financial globalization movement, to obtain the short term capital gains by entry and exit to the national economies leads to great financial fluctuations. Therefore, another issue that world economies has recognized with globalization is financial-based economic crisis caused by sudden attacks and drawbacks of short-term capital movements.
In 2008, the financial crisis experienced in the world conjuncture has a considerable influence on Turkish economy as in the developed and developing countries. In this study, the effects of 2008 financial crisis on Turkey’s various macro economic indicators is examined by cluster method and Turkish economy is analyzed with some emerging markets. Findings about the macro economic performance of Turkey after the year 2000, signal an success for some variables and failure for some variables.
Keywords: Globalization, Financial Crisis, Cluster Analysis
ŞİRKETLERİN MALİ YAPILARI ÜZERİNDE EKONOMİK KRİZLERİN ETKİLERİ: 2001 VE 2008 EKONOMİK KRİZLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Yrd. Doç. Dr. Hasan ABDİOĞLU
Yrd. Doç. Dr. Ahmet BÜYÜKŞALVARCI
Yrd. Doç. Dr. Engin DİNÇ
Bu çalışmanın amacı, ülkemizde yaşanan 2001 ekonomik krizi ile 2008 küresel ekonomik krizinin İMKB imalat sektörüne kote olmuş şirketlerin mali yapıları üzerindeki etkilerinin incelenmesidir. Bu etki şirketlerin 2001 ve 2008 yıllarına ait mali tablolarından hesaplanan finansal oranların ilgili dönemler için karşılaştırılması yapılmak suretiyle ortaya konulmuştur. Ayrıca çalışmada her iki kriz dönemi için İMKB imalat sanayi alt sektörleri itibariyle de mali yapı oranları arasında farklılıkların olup olmadığı incelenmiştir. Çalışmanın kapsamını imalat sektöründe hem 2001 hem de 2008 yıllarında faaliyet gösteren 131 şirket oluşturmaktadır. Şirketlerin ilgili dönemler arasında finansal oranları açısından farklılıklarının olup olmadığının tespit edilmesinde parametrik (eşleştirilmiş t- testi) ve parametrik olmayan (wilcoxon işaret testi) istatistik yöntemleri kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre şirketlerin finansal oranlarından; likidite oranları (cari ve nakit oranı), mali yapı oranları (finansman oranı, faaliyet oranı) faaliyet oranları (duran varlık devir hızı, aktif devir hızı, özsermaye devir hızı) ve borsa performans oranları (piyasa değeri/defter değeri oranı ve tobinq oranı) arasında ilgili dönemler için istatistiksel olarak anlamlı farklılık belirlenmiştir. Şirketlerin karlılık oranlarında ise her iki kriz dönemi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmemiştir.
Anahtar Sözcükler: Ekonomik Kriz, İMKB, İmalat Şirketleri, Finansal Oranlar
EFFECTS OF ECONOMİC CRİSİS ON COMPANİES’ FİNANCİAL STRUCTURE: A STUDY ON 2001 AND 2008 ECONOMİC CRİSİS
The aim of this study is to investigate the effects of 2001 economic crisis in our country and 2008 global economic crisis on financial structures of companies listed in Istanbul Stock Exchange (ISE) manufacturing sector. This effect has clearly shown the comparison of financial ratios calculated from financial tables related with these years “2001 and 2008” for companies. Also it has been dealt with whether there is any difference between financial structure ratios for both these crisis periods in consideration of view IMKB manufacturing industry sub-sectors. The scope of the study is 131 companies working in manufacturing sector in 2001 and 2008. Parametric (paired t-test) and non-parametric (wilcoxon signed rank test) statistical methods have been used for determining whether differences are available for the financial ratios of companies in these dates. According to these analytical results, statistical meaningful difference has been made clear between liquidity ratios (current and cash ratio), financial structure ratios (financial ratio, activity rate), activity ratios (fixed asset turnover ratio, asset turnover ratio, equity turnover ratio) and stock market performance ratios (market value/book value ratio and tobinq ratio) for the periods. Any statistical difference is not matter of the subject profit ratios of companies on between both crisis periods here.
Keywords: Economic Crisis, ISE, Manufacturing Companies, Financial Ratios
EKONOMİK KRİZLERDE FARKLILAŞTIRILMIŞ PAZARLAMA STRATEJİSİNİN ÖNEMİ
Yrd. Doç.Dr. M. Emin AKKILIÇ
Öğr. Gör. Mustafa GÜNALAN
2008 yılının son aylarında “Lehman Brothers” yatırım bankasının iflasıyla Amerika’da başlayan ve tüm dünyaya yayılan ekonomik kriz, Türkiye’de de bir çok alanda etkisini göstermiştir. Türkiye’de olumsuz yönde etkilenen alanlardan bir tanesi de otomotiv sektörüdür.
Ekonomik kriz dönemlerinde işletmelerin izleyebileceği farklı pazarlama stratejileri vardır. Bu pazarlama stratejilerinden bir tanesi de Farklılaştırılmış Pazarlama Stratejisidir. Farklılaştırılmış Pazarlama Stratejisi; Birden fazla ürün üreten ya da ürünü farklılaştırarak farklı tüketici kitlelerine sunmak amacıyla her pazar ve bu pazara sunacağı ürün için farklı pazarlama karması oluşturulmasıdır.
Bu araştırmanın amacı, birinci aşamada, ekonomik krizlerde işletmelerin uygulayabileceği pazarlama stratejilerden bir tanesi olan Farklılaştırılmış Pazarlama Stratejisinin önemini teorik zeminde ortaya koymaktır. İkinci aşamada, son yaşanan ekonomik krizin, Türk Otomotiv Sektörüne olan etkisini belirlemektir. Son aşamada ise, yaşanan ekonomik krizinin etkisini asgari düzeye indirgenmesinde uygulanan Farklılaştırılmış Pazarlama Stratejisinin önemi ortaya çıkarmaktır.
Araştırma’da gereksinim duyulan veriler; Türkiye’de faaliyet gösteren otomotiv sektöründe, yaşanan kriz sürecinde uygulanan pazarlama stratejilerine yönelik olarak yazılı basında çıkmış (ekonomi haberleri, yapılan reklamlar, uygulanan diğer stratejiler) yazılardan elde edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kriz, Ekonomi, Pazarlama stratejisi.
THE IMPORTANCE OF DIFFERENTIATED MARKETING STRATEGY IN ECONOMIC CRISIS
The economic crisis which has spread all over the world and starting with the bankruptcy of investment bank of “Lehman Brothers” in America in the last months of 2008 in Turkey has shown effect in many fields. One of the affected area in Turkey is the automotive sector.
At the times of economic crisis, business can apply to have different marketing strategies. This marketing strategy is one of the Differentiated Marketing Strategy. The Differentiated Marketing Strategy; producing more than one product or product differentiating, for each market and differentiating product to offer to this market is the creation of different marketing mix.
The purpose of this study, the first stage, in the economic crisis, businesses can apply the marketing strategy is one of the Differentiated Marketing Strategies is to examine the importance of the theoretical ground. In this second stage, the last economic crisis, how the Turkish automotive sector was effected was determined. In the final stage, the importance of Differentiated Marketing Strategy which was applied to reduce to the minimum level the impact of the economic crisis will be tried to put forward.
Required data are gathered up from articles in press (economic news, advertisements, applied other strategies, etc.) during the economic crisis that are related to applied marketing strategies of automotive industry firms operating in Turkey.
Keywords: Crisis, Economy, Marketing strategy.
KÜRESEL EKONOMİK KRİZ ÜZERİNE DEĞERLENDİRME
Yrd. Doç.Dr. Erol VİDİNLİOĞLU
Öğr. Gör. Buğra ÖZER
Ergun KAYA
Küreselleşme, ülkeler arasında ki iletişimin giderek artmasıyla ekonomik, politik, entellektüel ve teknolojik bakımdan kapsamlı bir dönüşümdür. Bu çerçevede, ülkeler arasında ekonomik ilişkiler, örneğin, sermaye ve mal değişimi, hızla ve kolaylıkla yapılmaktadır.
Eylül-Ekim 2008’de yaşanan mali çöküş, dünyanın büyük bir ekonomik kriz ile karşı karşıya olduğunu gösterirken, küreselleşmenin etkisiyle gelişmiş ve gelişmekte olan bir çok ülkeyi de derinden etkilemiştir. Dünyayı kasıp kavuran ve bir çok bankanın iflasına neden olan ekonomik krizin derinden etkilediği ülkelerden İzlanda, iflasın eşiğine gelmiş durumdadır. Bir çok ülkede etkisi hissedilen ekonomik kriz bazı büyük firmaların iflas etmesine ve binlerce insanın işsiz kalmasına neden oldu.
Söz konusu ekonomik krizin ortaya çıkardığı durgunluk devam ettiği sürece, krizin giderek derinleşeceği, önümüzdeki yıl içerisinde daha ağır bir tablo ile karşı karşıya kalınacağı bir çok ekonomist tarafından da ifade edilmektedir.
Tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizin çözümü için her ülke kendi merkez bankası ve ekonomik kurumlarıyla önlem almaya çalışmaktadır. Ancak küresel ekonomik krizin aşılabilmesinde, ortak uygulanacak para ve maliye politikalarına, alınan kararların uygulanmasında ülkelere yol gösteren ve denetleyen bir dünya merkez bankasına ve ihtiyaç duyulmaktadır.
Anahtar Kelime: Kriz, küreselleşme, merkez bankası.
EVALUATION OF GLOBAL ECONOMIC CRISIS
Globalization is an extensive transformation in terms of economic, politic, intellectual and technological manners in regard to the gradual escalation of the communication among countries. In this way, economic relationships between countries, for example the exchange of capital and goods, can be swiftly and easily generated.
The financial downfall occured in September-October 2008, while the world was facing with a major crisis, has deeply affected many developing and developed countries with the impact of globalization. Iceland one of the countries to be affected by the desperate economic crisis which forced many banks into bankruptcy is on the brink of collapse. The economic crisis with serious consequences for various countries has breeded bankruptcy for some large enterprises and unemployment for thousands of people.
As long as the stagnation caused by the crisis continues, there is a common vision stated by economists that we will be faced with a much terrifying stiuation through the next year.
In order to find a solution to the global economic crisis, every country is attempting to take precautions in cooperation with their own central banks and financal establishments. Nevertheless, associated money and finance policies and a conducting and inspecting global central bank to apply the decisions are in great demand so as to surmount the global economic crisis.
Key Words: crisis, globalization, central bank.
TÜRK İMALAT SEKTÖRÜNÜN ETKİNLİĞİNE KRİZLERİN ETKİLERİ: 1998-2008 DÖNEMİ
Arş. Gör. Bekir ELMAS
Öğ. Gör. Emre YAKUT
Günümüz koşullarında artan rekabet ortamı, firmaların etkinliklerini dikkate alarak değerlendirmeyi gerekli kılmaktadır. İmalat sektöründe faaliyet gösteren firmaların gerek ulusal gerekse uluslar arası piyasalarda rekabet edebilmeleri ve başarılı olabilmeleri açısından etkinlik ölçümleri önemli olmaktadır. Bu çalışmada Türkiye’de imalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren 14 alt sektörün her biri için ve imalat sanayi sektörünün geneli için etkinlik ölçümleri yapılmıştır. 1998-2008 dönemini ele alan çalışmada etkinlik ölçümleri Veri Zarflama Analizi (VZA) yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Yapılan analiz sonucunda etkin olan ve etkin olmayan sektörler hem kriz dönemlerinde hem de normal dönemlerde tespit edilerek krizlerin firma etkinliklerine etkisi ortaya konulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Etkinlik Ölçümü, Veri Zarflama Analizi, Kriz, İmalat Sektörü
THE EFFECTS OF CRISIS ON THE EFFICIENCY OF TURKISH MANUFACTURING SECTOR: THE 1998-2008 PERIOD
In today's increasingly competitive environment, taking into account the efficiency of the firms are required to evaluate. Of companies in the manufacturing sector both national and international competition in the market and they can be successful in terms of measuring effectiveness is important. In this study, efficiency are measured for both each of the 14 sub-sectors and general sectors of the manufacturing industry sector in Turkey. In this study, the measurement of efficiency for 1998-2008 period are made with method Data Envelopment Analysis (VZA). Analysis and inactive as a result of the active sectors, both in times of crisis as well as the normal period to determine the effect of the crisis was put to the company's activities.
Key Words: Measuring Efficiency, Data Envelopment Analysis, Crisis, Manufacturing Industry
KRİZ DÖNEMLERİNDE SEKTÖRLER ARASI EMEK HAREKETLİLİĞİ:
TÜRKİYE ÖRNEĞİ
Arş. Gör. Özgür BALMUMCU
Yrd. Doç.Dr. Sibel CENGİZ
Son 30 yılda, dünya ekonomisi birçok krizle karşılaşmıştır. En sonuncusu ABD’de yaşanan Mortgage krizidir ve bu kriz kısa sürede küresel mali kriz haline gelmiştir. Küresel mali krizi talep daralması, resesyon ve deflasyon izlemiştir. Sektörlerin kriz esnasında büyüme hızları göreceli olarak farklılaştığından artan işsizlik ücretleri düşürmekle kalmaz, sektörler arası emek hareketliliğini artırır. Ticarete konu olan ihracatçı sektörler kriz nedeniyle daha fazla küçüldüklerinden ortaya bir işgücü fazlası çıkar. Mevcut işgücü fazlası ticarete konu olmayan sektörlere kayarak yeni iş ve ücret imkanları aramaya çalışır. Sektörler arası emek hareketliliğini ölçmek için Türkiye’de ticarete konu olan sektörlerle konu olmayanlardaki çalışan sayıları regresyona tabi tutulmuştur. Kriz esnasında sektörler arası emek hareketliliğinin boyutunu anlamak için dummy değişken kullanılmıştır. Bu bağlamda Türkiye ekonomisi için 2000-2009 yılları arasında çeyrek dönemler itibariyle yapılan ampirik sınama sonucunda elde edilen bulgular, imalat sanayi ve tarım sektörü arasında işgücü hareketliliğinin olmadığını göstermiştir.
Anahtar Kelimeler: Emek hareketliliği, finansal kriz, işsizlik.
Labor Mobility Between Sectors During Crisis:
The case of Turkey
During the last three decades, the world economy has been facing several financial crisis. The last but not the least one has been mortgage crisis experienced in the USA and it turned out to be a global financial crisis. Global financial crisis was fallowed by demand contradiction, recession and deflation. The growing unemployment due to the relatively charge in sectoral growth rate during the crisis, would increase the labor mobility between industries while, it would be decreasing the wages. There would be an excess supply of labor owing to tradable exporting sectors which are getting smaller during crisis. This existing labor supply would search for a new job and wage opportunities by moving to the nontradable sector. The number of workers in tradable and nontradable sectors in Turkey is subjected to a regression analysis to measure the labor mobility between sectors. One dummy variable is used to understand the size of labor mobility between sectors during the crisis. In the context, the empirical findings which are derived from quarterly data for the period of 2000-2009, indicate that there is no labor mobility between manufacturing industry and agricultural sector.
Keywords: Labor mobility, financial crisis, unemployment.
KÜRESEL FİNANSAL KRİZİN TÜRKİYE’NİN İHRACATI ÜZERİNE ETKİLERİNİN ANALİZİ
Yrd. Doç. Dr. Ali Cüneyt ÇETİN
Bu çalışma, 2008 yılının son çeyreğinde Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı saran küresel finansal krizin, Türkiye’nin Avrupa’ya olan ihracat yapısında meydana getirdiği değişmeyi sektörel seviyede analiz etmektedir. Ülkemizde, 2008 yılında çeşitli ülkelere 127,5 milyar dolar olarak gerçekleşen toplam ihracat değeri, krizin önemli etkileri nedeniyle yaklaşık altı katlık bir düşüşle 2009 yılında 20,9 milyar dolara gerilemiştir.
İhracat sektörü küresel krizden doğrudan ve dolaylı olarak etkilenmiştir. Böylece sanayi için işlem görmüş hammaddeler, yarı dayanıklı tüketim malları, sanayi ile ilgili taşımacılık araç ve gereçleri, dayanıklı tüketim malları ve binek otomobil ihracatı krizin şiddetle etkisini gösterdiği 2009 yılının ilk altı ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre sırasıyla %25.4, %24.7, %56.9, %25.1, %43.8’lik bir azalma göstermiştir.
Sonuçta, küresel kriz nedeniyle toplam ihracatta azalışlar meydana gelmiş ve Türkiye’nin ihracat yapısında önemli değişmeler gözlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Küresel Kriz, İhracat, Dış Ticaret
ANALYSIS OF THE EFFECTS OF GLOBAL FINANCIAL CRISIS ON TURKEY'S EXPORT
This study analyses the pattern of export flows from Turkey to the Europe at sectoral level. The global financial crises occurred in the last quarter of 2008 in USA has been affecting severely all countries’ economy including Turkish export. While Turkish total export to some countries $127,5 billion in 2008, it showed about six fold decrease realizing as $20,9 billion in 2009 due mainly to economic crises.
Export industry in Turkish economy has been directly and indirectly affected from the global crisis. Due to severe economic crisis, the export value of processed raw materials for industry, semi-durable goods, industry related commercial vehicles, durable goods and cars respectively 25.4%, 24.7%, 56.9%, 25.1%, 43.8% decreased in the first six months of 2009 compared to previous years’ same period.
Consequently, total export showed decline compared to before crisis and global crisis brought about a significant difference on Turkish export structure to the Europe.
Key Words: Global Crisis, Export Industry, Foreign Trade
KRİZ SONRASI KÜRESEL DENGESİZLİKLER IŞIĞINDA KREDİ TEMERRÜT TAKASI VOLATİLİTESİNİN MODELLENMESİ
Yrd. Doç. Dr. Dina ÇAKMUR YILDIRTAN
Yrd. Doç Dr. Ayşe Gül BÖLÜKBAŞI
Son yıllarda finans dünyası kredi riskine odaklanmıştır. Kredi türevleri aynı zamanda yatırım portföylerinde oluşabilecek değer kaybına karşılık kullanılmaktadırlar. Bu enstrümanların kullanımı ile bankaların kredi riskini algılamaları, fiyatlamaları ve riskin yönetimi uygulamaları farklılık kazanmıştır. Önceden belirli sınırlara dayanarak kredi verebilen bankalar, kredi türev ürünlerinin çeşitlenmesiyle uygulamada verilen kredi sınırının ötesinde kredi verebilmektedir. Özellikle son yıllarda yaşanan mortgage krizinin tüm dünyaya yayılarak kredi krizine dönüşmesinde kredi türev ürünlerinin hatalı fiyatlanmasının etken olduğunu belirtebiliriz. Bu bağlamda kredi türev ürünlerinin risk yönetimi aracı olarak kullanımlarının önemi ile birlikte doğru fiyatlandırılmalarının gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Kredi türev ürünleri içinde uygulamada en yaygın olarak kullanılan ürün kredi temerrüt takasıdır. Kredi temerrüt takası (KTT), kredi riskine karşı satın alınan bir finansal sigorta sözleşmesidir. Günümüzde finans dünyasında yatırım kararı alırken ilk bakılan göstergelerden biri de kredi temerrüt takas oranlarıdır. Bu çalışmada kredi temerrüt takası getirisi ve spread (TC. hazinesinin ihraç ettiği TL cinsi gösterge tahvilin getirisi ile kredi temerrüt takası getirisi arsındaki fark) serisi volatilitesi GARCH ve EGARCH ile modellenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kredi, Kredi Riski, Kredi Temerrüt Takasları, Volatilite, Garch, Egarch
THE MODELLING OF THE VOLATILITY OF CREDIT DEFAULT SWAP IN THE LIGTH OF GLOBAL IMBALANCES
In the past few years the finance sector has been focused on credit risks. Credit derivatives can also be used against value loss that can arise in investment portfolios. The use of these instruments and the way banks now perceive credit risk, it’s pricing and banks’ risk management procedures have reached a different aspect. Whilst previously banks granted credits according to specific limits, with the diversification of the credit derivative products, they can now give credits going beyond the usual credit limit procedures that are in effect. We can specifically express that the mortgage crises which has spread all over the world within the past years to finally become a credit crises, is the result of the wrong pricing of credit derivative products. In this context, the importance of credit derivative products to be used as a risk management product as well as the necessity for their correct pricing has arisen. Amongst the credit derivative products, the most commonly used product is the credit default swap. Credit Default Swap (CDS), is a financial insurance contract that can be purchased against credit risk. Presently, when an investment decision is taken in the financial world, one of the first indicators taken into account is the credit default swap rates. In this study volatility of return of credit default swap and spread (benchmark bonds issued by Turkish Treasury department in TL currency) series, modeled by GARCH and EGARCH.
Key Words: Credit, Credit Risk, Credit Default Swap, Volatility, Garch, Egarch
KÜRESEL FİNANSAL KRİZİN GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Yrd. Doç. Dr. Metin MERİÇ
Küresel finansal kriz, birçok gelişmiş ülkede önemli bir yavaşlamaya neden olmaktadır. Dünya etrafındaki hükümetler krizleri kontrol altında tutmaya çalışmakta, fakat birçok görüş henüz en kötüsünün yaşanmadığı şeklindedir. Hisse senedi piyasaları %40 daha aşağı düzeydedir. Yatırım bankaları çökmekte, kurtarma paketleri bir trilyon AB dolarından daha fazlasını içerecek şekilde hazırlanmakta ve ortak bir tepkiye benzer bir şekilde faiz oranları bütün dünyada indirilmektedir. Taşımacılık oranları gibi, küresel ekonomik faaliytin başlıca göstergeleri endişe verici oranlarda düşmektedir.
Gelişmekte olan ülkeler için kriz ne anlama gelmektedir? Birçok gelişmekte olan ülke ekonomisi hala güçlü bir şekilde büyüyor, bu büyümenin ne kadar uzun süre kalıcılığını koruyabileceği bilinmiyor. Krizlerin gelişmekte olan ülkelere yayılması hangi kanallar aracılığıyla olmaktadır ve gelişmekte olan ülkelerde hissedilen etkileri nasıldır? Gelişmiş ülkelerdeki düşüşler sonucunda uluslararası makro ekonomik meydan okumalara gelişmekte olan ülkelerden hangisi dayanabilir ve hangileri en fazla risk altındadır? Kalkınma politikalarının rolü nedir ve gelişmekte olan ülke politika yapıcılarının neyi bilmeye ihtiyaçları vardır?
Bu çalışmada, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin büyüme performansları, krizden etkilenme açısından en çok riske açık gelişmekte olan ülkeleri etkileyen küresel kriz kanalları ve olası politika tepkileri tartışılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Küresel kriz, büyüme, mali politikalar
THE GLOBAL FINANCIAL CRISIS AND DEVELOPING COUNTRIES
The global financial crisis is already causing a considerable slowdown in most developed countries. Governments around the word are trying to contain the crisis, but many suggest the worst is not yet over. Stock markets are down more than 40% from their recent highs. Investment banks have collapsed, rescue packages are drawn up involving more than a trillion US dollars, and interest rates have been cut around the world in what looks like a coordinated response. Leading indicators of global economic activity, such as shipping rates, are declining at alarming rates.
What does the turmoil mean for developing countries? Many developing country economies are still growing strongly, but forecasts have been downgraded substantially in the space of a few months. And for how much longer can growth persist? What are the channels through which the crisis could spread to developing countries and how are the effects being felt in developing countries? Which developing countries will be able to withstand the international macro economic challenges created by the downturn in developed economies, and which are most at risk? What is the role for development policy and what do developing country policy-makers need to know?
This note discusses recent growth performance in developed and developing countries, the channels through which the global crisis affects developing countries, which countries might be most at risk, and possible policy responses.
Keywords: Global crisis, growth, fiscal policies
KÜRESEL MALİ KRİZİN TÜRKİYE EKONOMİSİNE ETKİLERİ
Prof. Dr. Cemil ERTUĞRUL
Arş. Gör. Evren İPEK
Arş. Gör. Olcay ÇOLAK
Bu çalışmada küresel mali krizin Türkiye ekonomisine etkileri sanayi üretim endeksleri, kapasite kullanım oranları, işsizlik oranları, büyüme ve ihracat gibi göstergeler çerçevesinde incelenmektedir. ABD’de başlayarak Avrupa ve Asya ekonomilerini etkisi altına alan küresel krizin tüm dünya ile birlikte Türkiye’de de talep ve büyümede daralmaya neden olmuştur. ABD ve Avrupa ülkelerinde kriz dolayısıyla yaşanan durgunluk, bu ülkelere ihraç ettiğimiz ürünlerimizin talebinde ve ihracatımızda düşüşlere neden olmuştur. Sanayi üretim endeksleri ve kapasite kullanım oranlarında görülen düşüşler, küresel mali krizin olumsuz etkilerinin Türkiye’de hissedildiğini göstermektedir. Küresel mali krizin Türkiye’de yarattığı belirsizlik ve güven problemi, reel kesim ve tüketici güven endekslerindeki düşüşlerden görülmektedir. İşsizlik oranlarındaki artış krizin Türkiye ekonomisindeki en olumsuz etkilerinden olmuştur. 2009 yılında ağırlaşan ekonomik daralma devam etmektedir.
Anahtar kelimeler: Küresel Mali Kriz, Türkiye Ekonomisi
THE EFFECTS OF GLOBAL FINANCIAL CRISIS ON TURKISH ECONOMY
This paper investigates the effects of global financial crisis on Turkish economy in the frame of indicators such as index of industrial production, capacity utilisation rate, unemployment rate, economic growth and export. The global crisis, which started in USA and effected the Europian and Asian economies, has caused a contraction in demand and economic growth both in Turkey and all over the world. The recession in USA and Europian countries, has caused a reduction in the demand of Turkish products that are exported to these countries. The decrease in index of industrial production and capacity utilisation rate indicates that the negative effects of global financial crisis are feeled in Turkey. The problem of uncertainty and confidence, that is created by the global financial crisis, is seen from the reduction in confidence indexes. The economic recession that worsens in 2009, continues.
Key Words: Global Financial Crisis, Turkish Economy
FİNANSAL LİBERALİZASYON VE KÜRESEL KRİZİN YAPISAL NEDENLERİ: GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER İÇİN DERSLER
Arş. Gör. Cem Okan TUNCEL
Bu çalışmanın amacı finansal liberalizasyon ile finansal krizler arasındaki ilişkiyi tarihsel bir süreç içerisinde incelemektir. Yirmi birinci yüzyılın henüz ilk on yılı tamamlanmadan küresel kapitalizm 1929 Büyük Buhranı ile karşılaştırılan yaygın ve derin bir ekonomik kriz yaşamaktadır. Bu krizin yapısal nedenlerinin anlaşılması için kapitalist dünya ekonomisinin 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaşadığı dönüşümler incelenmelidir. Bu bağlamda İkinci Dünya Savaşı’ndan günümüze birbirini takip eden iki temel politik ve ekonomik rejim yaşanmıştır. Büyümenin altın çağı olarak adlandırılan “Keynesyen Rejimde”,toplumsal uzlaşmanın bir göstergesi olarak ekonomi devlet tarafından kontrol edilirken, bunun yanında devlet toplam iç talebin yönetilmesinden de sorumlu olmuştur. Keynesyen dönem 1970’li yıllardaki yapısal krizin etkisiyle piyasa önceliklerinin başat hale geldiği, liberalizasyonun, deregulasyonun, özelleştirmenin ve uluslararası ekonomik bütünleşmenin öne çıktığı “Neo Liberal Rejim” ile yer değiştirmiştir. Temelleri 1980’li yıllarda atılan Neo Liberalizm 1990’lı yıllarla birlikte yaygın etkisini dünya ölçeğinde göstermeye başlamıştır. Günümüz küresel krizinin temel nedeni olarak kabul edilen ve neoliberal dönemin başat görüngüsü olan finansallaşma, ulusal ve uluslar arası ekonomide finansal motiflerin, finansal piyasaların, finansal aktör ve kurumların rolünün giderek artması olarak tanımlanabilir. Bu finansallaşma olgusunu ortaya çıkartan finansal liberalizasyon sürecinde, birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke finansal sistemlerini düzenleyici faaliyetlerden vazgeçme yoluna gitmişlerdir. Finansal liberalizasyonun özellikle gelişmekte olan ülkelerde yetersiz düzenleme faaliyetlerine bağlı olarak aşırı risk üstlenen finansal piyasaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Liberalizasyon sonrası dönmede özellikle sermaye giriş çıkışlarının serbest bırakılmasına bağlı olarak birçok ülkede “genişleme-daralma çevrimlerinin” eşlik ettiği finansal krizler gözlenmiştir. Liberalizasyon uygulamalarına bağlı olarak para ve bankacılık krizlerinin birlikte ortaya çıktığı ikiz krizlerin görülme sıklıkları artmıştır. Bu çalışma kapsamında kriz sonrası dönemde sürdürülebilir bir iktisadi büyümeyi sağlayacak politika alternatifleri gelişmekte olan ülkeler perspektifinden de tartışılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Finansal Liberalizasyon, Finansallaşma, Finansal Kriz, Gelişmekte Olan Ülkeler
FINANCIAL LIBERALIZATION AND THE STRUCTURAL ROOTS OF THE GLOBAL CRISES: LESSONS FOR DEVELOPING COUNTRIES
The main aim of this study is to analyze the connection between financial liberalization and financial crises in historical context. The global economy is experiencing crisis which has been hailed as the most devastating crisis of capitalism since the great depression of 1929. Post World War II economic history can be thought of as evolving within two distinct political-economic regimes. The high growth Golden Age or Keynesian Regime was based on socially or politically ‘embedded’ domestic markets, government responsibility for aggregate demand growth, and state control over cross-border economic activity. It lasted until the early 1970s, to be replaced, after a decade of turbulence, by the Neoliberal Regime, built on deregulation, liberalization, privatization, and ever-tighter global integration. The Neoliberal Regime took root in the 1980s and consolidated in the 1990s.Financialization which is a major phenomenon of neoliberal regime, means the increasing role of financial motives, financial markets, financial actors and financial institutions in the operation of domestic and international economies. In this period, many developed and developing countries have liberalized their financial markets. The financial liberalization opens up new opportunity for financial sectors often resulting in excessive risk taking because of lack of adequate regulation particularly emerging economies. After liberalization of period, most countries tend to go though a “boom-bust” cycle especially in the case of external liberalization. As a result, currency and banking crises (twin crises) are closely linked in aftermath of liberalization. In this paper, policy framework is also discussed from developing countries perspective.
Keywords: Financial Liberalization, Financialization, Financial Crises, Developing Countries
2008 KRİZİ Mİ, YENİDEN DİRİLEN 2001 KRİZİ Mİ?
Arş. Gör. Görkem BAHTİYAR
Arş. Gör. Filiz GAYGUSUZ
Bu çalışmada A.B.D. finans piyasalarından çıkarak bütün dünyayı etkisi altına alan 2008 krizinin temellerinin aslında 2001 resesyonundan çıkmak için uygulanan yanlış müdahalelerde bulunup bulunmadığı incelenecektir . Nobel ödüllü iktisatçı Paul Krugman tarafından da dile getirilen bu şüpheyi test etmek için 2001 resesyonu kısaca hatırlandıktan sonra bu resesyondan çıkmak için uygulanan politikalar ele alınacak ve bu politikaların 2008 krizi öncesi ortaya çıkan balonun oluşumunda rolü analiz edilecektir . Her kriz hatalardan ders alıp aynı hataları tekrar etmeme açısından bir fırsat olduğu için , 2001 resesyonuyla mücadele için uygulanan yanlış politikaların tekrar edilmemesi , hem iktisat teorisi ,hem de iktisat politikası için bir kazanç anlamına gelecektir.
Anahtar kelimeler: 2008 küresel krizinin temelleri, finans balonu, maliye politikası , karşılaştırmalı analiz, para politikası, 2001 resesyonu
2008 CRISIS OR THE RESURRECTION OF 2001 CRISIS?
In this work , the question of whether the foundations of the current global crisis , which originated from U.S. financial markets and has spread to a global scale , lied in the incorrect interventions put in effect in order to overcome the 2001 recession will be investigated and will be tried to be answered . To test this suspicion , which was also mentioned by Nobel prize recipient Paul Krugman , after briefly recapturing the 2001 recession , policies implemented to overcome this recession will be investigated and the role of these policies in the forming of the bubble that emerged prior to the 2008 global crisis will be analysed . Because each economic crisis is an opportunity to learn from not to make the same mistakes again , avoiding to repeat the incorrect policies implemented in the 2001 recession will be a real gain for both economic theory and economic policy fields .
Keywords: Foundations of 2008 global crisis, financial bubble, fiscal policy, comperative analysis, 2001 recession, monetary policy
KÜRESEL FİNANSAL KRİZ SONRASI İSTİHDAM PİYASASI VE ÖNLEMLER
Doç. Dr. Nevin YÖRÜK
Öğr. Gör. Erdem KANIŞLI
Türkiye, yaklaşık son yirmi yıldır 1990’lı yıllardan itibaren tüm dünyada yaşanan krizlerin özellikle de az gelişmiş/gelişmekte olan ülkelerde etkisinin yoğun görüldüğü ülkelerden biridir. Yaşanan herbir krizin benzer özellikleri olmakla birlikte farklı özellikleri de bulunmaktadır.
Son dönemdeki krizler, sermaye hareketlerinin serbestleşmesi sonucunda hızlanan uluslararası sermaye hareketlerinin ortaya çıkardığı istikrarsızlıkla ilişkilidir. Finansal kriz dönemlerinde, yabancı kısa vadeli fonların ülkeyi hızla terketmeye başlaması sonucunda döviz kurunda, faiz oranlarında ve enflasyon oranında ani sıçramalarla finans piyasalarında başlamaktadır. Krizlerin etkileri, finans piyasalarından reel sektöre ve sosyoekonomik göstergelere ve krizin çıktığı ülkeden diğer ülkelere sıçramakta ve uluslar arası finans sistemini temelden sarsan boyutlara ulaşmaktadır.
Üretim ve yatırım düzeyinde azalma gibi reel sektör etkileri sonucunda işgücü piyasalarına, sağlık, eğitim ve sosyal yardım kalemlerine kadar gelir dağılımına ilişkin göstergelere doğru yaygınlaşmaktadır. IMF başkanı Dominique Strauss-Kahn’ın deyimiyle “krizin üçüncü dalgası”, işgücü piyasalarını vurmaktadır.
Bu çalışmada, Türkiye ve diğer benzer ülkelerin, kriz öncesi ve sonrası ele alınarak, krizin istihdam alanında yarattığı etkiler, istihdam oranları, tarım ve sanayi istihdam göstergeleri, ücret endekleri gibi işgücü piyasası göstergelerindeki değişimler ile incelenmiş ve krizin işgücü piyasaları üzerindeki etkileri olarak, işsizlik ve reel ücret göstergelerinin krizlerden değişik ülkelerde ve değişik kriz dönemlerde farklı derecede ve yönlerde etkilendiği görülmüştür. Kriz sonrasında istihdam alanında yapılması gereken önlem ve düzenlemelere yer verilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Finansal Krizler, Etkiler, İstihdam Piyasası.
LABOR MARKET AFTER THE GLOBAL FINANCIAL CRISIS AND MEASURES
Turkey, approximately in the last twenty years, is one of the underdeveloped/developing countries that are especially highly affected from the crises seen in the whole world since 1990s. Even though every crisis has some common properties, they also have some different properties, too.
The crises of the last period are related to the instabilities caused by accelerated international capital movements as a result of the liberalization of the capital movements. In the periods of financial crisis, sudden increases in the exchange rates, interest rates and inflation rates arise in the finance markets, since the foreign short term funds start to leave the country rapidly. The effects of the crises jump from finance market to real economy and socio-economic indicators and from the countries that the crisis arise to other countries, and the crises reach to a degree that can shake the foundation of the international finance system.
As a result of the real economy effects such as decline in production and investment levels, they expand towards indicators related to income distribution up to labor markets, health, education and social welfare components.
In this study, by discussing the before and after crisis status of Turkey and other countries, the effects of the crisis on employment field are analyzed together with the changes in the labor market indicators such as employment rates, agriculture and industry employment indicators, wage indexes, and its been seen that as the effects of the crisis on labor markets, unemployment and real wage indicators are affected from the crisis at different degrees and directions in different countries and in different crisis periods. The precautions and regulations that should be put into practice in the employment field after the crisis are also discussed.
Keywords: Financial Crises, Effects, Employment Market.
SERBEST TİCARET, KRİZ VE İSTİHDAM
Doç. Dr. M. Faysal GÖKALP
Arş. Gör. Gonca AKGÜN
Serbest ticaret politikası, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının da katkısıyla ülkelerin üretim, ihracat ve istihdam yapılarını değiştirmektedir. Heckscher-Ohlin Teorisine göre, dışa açılma süreci, ülkelerin bol bulunan üretim faktörlerinin talebini artıracaktır. Bu çerçevede azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bol bulunan vasıfsız emeğin istihdamının artması beklenmektedir. Ancak, beklenenin aksine gelişmekte olan ülkelerde dahi, H-O teoremine aykırı biçimde, vasıflı emek talebi vasıfsız emek talebinden daha fazla artmaktadır. Bu durum, vasıfsız emek yoğun olan azgelişmiş/gelişmekte olan ülkelerde vasıfsız emek istihdamını sınırlı tutmaktadır. Vasıflı emek, ticarete konu olan ve büyüme eğiliminde olan sektörlerde istihdam edilirken, vasıfsız emek ticarete konu olmayan sektörlerde yoğunlaşmaktadır. Ekonomik konjonktürün uygun olduğu dönemlerde vasıflı emek istihdamının vasıfsız emeğe oranla daha yüksek olması söz konusu iken, kriz dönemlerinde nispeten talep esnekliği ve krizden etkilenme derecesi yüksek olan ticarete konu olan sektörlerdeki vasıflı emek istihdamı, vasıfsız emek istihdamına göre azalmaktadır.
Çalışmamızın amacı, Türkiye’de serbest ticaret politikasının istihdam yapısı üzerindeki etkisini ve kriz-istihdam ilişkisini araştırmaktır.
Anahtar Kelimeler: Serbest ticaret, kriz ve istihdam, gelir dağılımı
FREE TRADE, CRİSİS AND EMPLOYMENT
Free trade policy, together with the help of direct foreign capital investments, changes the production, export and employment structures of countries. According to the Heckscher-Ohlin Theory, the process of free trade will increase the demand for factors of production found in great amounts in countries. Within this frame, it is expected to increase the employment of unskilled labour which is plenty in underdeveloped and developing countries. But despite the expectations, even in the developing countries, contrary to the H-O theorem, demand for skilled labour increases more than the demand for unskilled labour. This situation keeps the unskilled labour employment limited in unskilled labur intensive underdeveloped/developing countries. Skilled labour is employed in sectors subject to trade which has a tendency of growth whereas unskilled labour is heavily used in sectors which are not subject to trade. In periods when the economic conjuncture is suitable, skilled labour employment is higher compared to unskilled labour; but in times of crisis, skilled labour employment decreases compared to unskilled labour employment in sectors subject to trade where the demand elasticity and the degree of being influnced by the crisis is high.
The aim of our study is to search the influence of the free trade policy on the employment structure in Turkey, and the crisis-employment relationship.
Keywords: Free trade, crisis and employment, income distribution.
2001 EKONOMİK KRİZİNİN TÜRKİYE’DE BÜYÜME VE İSTİHDAM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Yrd. Doç. Dr. Metehan YILGÖR
Dr. Arş. Gör. Suna KORKMAZ
Ülke ekonomileri için uzun dönemli göstergelerden olan büyüme ve istihdam-işsizlik göstergelerinin incelenmesi önemlidir. Krizler bir ülkenin kendi içindeki ekonomik koşullarından kaynaklandığı gibi dış etkilerken de kaynaklanabilmektedir. Bu çalışmada krizin nedenleri, etkileri ve 2001 krizi sonrası büyüme ve istihdam ilişkisi analiz edilecektir. Büyüme ve istihdam arasındaki ilişkiyi belirlemek için 1997-2008 dönemi çeyrek yıllık veriler kullanılarak EKK yöntemi uygulanacaktır.
Anahtar Kelimeler: Kriz, Büyüme, İstihdam, EKK.
THE IMPACT OF THE ECONOMIC CRISIS IN 2001 ON GROWTH AND EMPLOYMENT IN TURKEY
Growth and employment-unemployment are the long term indicators which are vital to examine for the country’s economy. The source of crisis may arise from both the country’s own internal economic conditions and influence by the external effects. In this study, the causes and the effects of crisis will be analyzed together with the relationship between growth and employment after the 2001 crisis. In order to determine the relationship between growth and employment, OLS method will be applied with obtaining quarterly data for the period 1997 to 2008.
Keywords: Crisis, Growth, Employment, OLS.
EKONOMİK KRİZİN TÜRK ÇALIŞMA YAŞAMINA ETKİLERİ
Yrd. Doç. Dr. Şenol YAPRAK
Başlangıçta Amerika merkezli olsa da, yaşanan küresel krizin etkileri artık ülkemizde de her alanda görülmektedir. Krizin etkilediği alanlardan biri de çalışma yaşamıdır. Kriz öncesinde de kronikleşen işsizlik nedeni ile zaten büyük bir sorun yaşayan Türk çalışma yaşamı, kriz nedeni ile daha da yüksek bir işsizlik sorunu ile karşı karşıya kalmıştır. İhracatın azalması, kapasite kullanım oranının düşmesi, iç talebin daralması gibi etkenler nedeni ile bu süreçten çalışma yaşamı da olumsuz etkilenmektedir.
İşsizliğin sosyo-ekonomik etkilerinin yaşamın her alanında görülmesi nedeni ile, ortaya çıkacak olumsuzluğun azaltılması için devlet de çeşitli önlemler almak zorunda kalmıştır. İstihdamın desteklenmesi amacı ile işverenlere çeşitli teşvikler getirilmiş, yasalarda işsizliğin etkisini azaltıcı düzenlemeler yapılmış ve işsiz sayısının daha da artmaması için çözüm yolları geliştirilmeye çalışılmaktadır. Krizin nedeni ve kaynağı ne olursa olsun, en fazla etkilenenler çalışanlar olmaktadır. Bu son krizde de, bu durumun değişmediğini görmekteyiz. İşsiz sayısındaki artışlara ve işsizlik sigortasından yararlanmak için başvuranların sayısındaki artışa bakıldığında krizin çalışanlar üzerindeki olumsuz etkileri somut olarak görülecektir.
Ekonomik krizin çalışma yaşamına yansımaları nedeni ile çalışma yaşamında yer alan faktörler de kendilerini yeniden gözden geçirmek zorunda kalmaktadırlar. Bu amaçla en fazla yasal düzenlemeler de çalışma yaşamına yönelik olarak yapılmaktadır. Bu çalışmada kriz sonrası çalışma yaşamında ortaya çıkan gelişmeler değerlendirilerek, analizi yapılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Ekonomik Kriz, Çalışma Yaşamı, İstihdam, Krizin Etkisi
THE EFFECTS OF ECONOMIC CRISIS TO WORKING LIFE OF TURKEY
The effects of global crisis can be now seen in every fields of our country, whose first center is USA. One of the field that the crisis affects is working life.Turkish working life that having a big problem about unemployment before the crisis, is faced with a bigger unemployment problem after the crisis. Working life is affected from this process because of these reasons; the decrease in export, the fall of capacity utilisation rate, the decrease in domestic demand,…etc.
Also, the government had to take some precautions in order to cut down the complications that occured because of the socio-economic effects of unemployment in every field of life.With the aim of supporting the employment, several provocations were done for employers, arrangements that reducing the effects of unemployment were done in laws, formulas that prevents the increase of the the unemployed person are being developed.It is not important what the reason is or what the source of crisis, the most effected ones from the crisis are the employees.In the last crisis, we can see that the situation is not different.The negative effects of the crisis on the employees can be seen clearly when we look up the increase of the numbers of unemployeed people and the increase of the number of people who applying for unemployment insurance.
Factors in the working life have to overview theirselves because of the reflections of economic crisis to the business life. For this reason,mostly legal arrangements about working life have been made. In this study, the developments occured after the crisis in the working life are evaluated and analysed.
Keywords: Global crisis, Working life, Employment, Effects of crisis
KRİZ SONRASI İSTİHDAM SORUNLARI VE YAPILAN DÜZENLEMELER: TÜRKİYE ÖRNEĞİ
Yrd. Doç. Dr. Burhan AYDEMİR
Bugünlerde küresel krizin sona ermekte olduğu genel kabul görmekle beraber işgücü piyasalarına olumsuz etkisinin birçok ülkede süreceği beklenmektedir. Bir önceki ekonomik kriz sürecinin istihdam üzerindeki etkisi göz önüne alındığında Türkiye’nin bu ülkelerden biri olacağından endişe etmek için bir çok neden vardır. Türkiye’de 2001 krizinin etkisiyle 2003 yılında %10,5’e çıkan işsizlik oranı 2004–2006 döneminde ulaşılan yüksek büyüme rakamlarına ve aradan yedi yıl geçmesine karşın kriz öncesi değerlere inmemiştir. Bunun bir nedeni 2001 krizi sonrası Türkiye’de hızlanan yapısal dönüşüme bağlı olarak tarımdan kopan işgücünün sanayi ya da hizmetler sektörü tarafından istihdam edilememesi; ikincisi ise krizin işgücü piyasalarındaki etkilerinin çok uzun süreli olması ve yükselen işsizlik oranlarının eski değerlerine dönmesinin zaman almasıdır. Orta Vadeli Program’a göre Türkiye’de İşsizlik oranının yıl sonunda %14,8 olması, 2013’e kadar çok yavaş bir şekilde gerileyerek %13,3’e düşmesi beklenmektedir.
Anahtar Kelimeler: İşsizlik, istihdam, istihdam politikaları
EMPLOYMENT ISSUES AND THE REGULATIONS AFTER THE CRISIS:
THE CASE OF TURKEY
Nowadays, ending of the global crisis has been gained acceptation, although this is expected that unfavorable crisis effects will be continued on employment in many countries. There are many suspicions evidence on that Turkey is one of these countries when previous crisis periods have been observed. Unemployment rate has reached 10.5% in 2003 with effect of the 2001 crisis; this rate has not declined previous rates even high grooving rates of 2004-2006 and with past seven years. The reasons for these are; first was the structural transformation work power after 2001 which was agricultural work force left their works but this work force could not be employed by industry or service sectors. The second was that the crisis effects continuous for long times on the business word, cure of these high unemployment bed effects takes long times. According to the mid term planning, expected unemployment rate is 14.8% for end of this year, and this rate will be slowly declined down to 13.3 % till 2013.
Keywords: Unemployment, employment, employment policies
İKTİSADİ KRİZLER, FİNANSAL GENİŞLEME VE KEYNESYEN POLİTİKALAR
Araş. Gör. Kerim Eser AFŞAR
2. Dünya Savaşı’ndan 1970’li yılların ikinci yarısına kadar kapitalist dinamikleri görece istikrarlı bir konumda tutan Keynesyen politikalar, birikim rejiminin tıkanmasıyla terk edilmiş ve neoliberal politikalar uygulamaya konmuştur. 2007 yılında küresel çapta gelişen kriz dinamikleri, yeniden Keynesyen politikaları gündeme getirmiştir. Bu çalışmanın amacı kapitalist krizlerin çözümü için Keynesyen politikaların etkisini tartışmaktır. Çalışmanın temel savı, 1970’lerden günümüze uzanan kapitalizmin krizinin temel sebebinin aşırı birikim ve aşırı üretim problemi olduğu, bu probleme tepki olarak sermayenin finansal alana kayarak sorunu bir üst boyuta taşıdığını, bu nedenle Keynesyen politikaların bu problemi çözmekte yetersiz kalacağıdır. Aşırı birikim ve aşırı üretim sorunu bulunan ekonomilerde talep yaratan Keynesyen politikalar, aynı zamanda problemin ana kaynağı olan aşırı birikim ve aşırı üretim problemini teşvik etmekte, finansal piyasaları denetim altına alan müdahaleler, durgunluk eğilimini görünür kılmaktadır. Bu nedenlerle çalışmada iktisadi krizlerin çözümü için önerilen Keynesyen politikaların kapitalizmi yeniden istikrarlı kılamayacağı, her kriz sonrası Keynesyen politikaların yeniden gündeme gelmesinin, sistemin meşruiyetini sorgulayacak tartışmaların zeminini saptırmaktan başka bir işlev taşımadığı iddia edilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Keynesyen politikalar, finansal genişleme, iktisadi durgunluk, kapitalist birikim
ECONOMIC CRISIS, FINANCIAL EXPANSION AND KEYNESIAN POLICIES
Abstract: Keynesian policies which held capitalist dynamics a relatively stable position from World War II to second half of the 70’s, were abandoned due to accumulation regime blockings and neoliberal policies were implemented. Globally improving crisis dynamics in 2007 has revived Keynesian policies again. The goal of this essay is to discuss the impact of Keynesian policies in solving capitalist crisis. The main argument of this essay is to show that main reason of crisis of capitalism which run from 70’s to today, has over accumulation and over production problem, to prove that as a reaction to this problem the capital has carried this cause to an upper dimension by sliding financial area and for that reason Keynesian policies will be insufficient to solve this problem. Keynesian policies which create demand in economies that have over accumulation and over production problem, also support over saving and over production which is the main cause of the problem and the interferences that control the financial markets, make recession leverage apparent. For that reason it is claimed that Keynesian policies which are suggested for solving economic crisis, can not stabilise capitalism again and after every crisis, reviving Keynesian policies again has no function other than misguiding the ground of the arguments that question the legitimacy of the system.
Keywords: Keynesian policies, financial expansion, economic stagnation, capitalist accumulation
KÜRESEL EKONOMİK KRIZ SÜRECİNDE TÜRKİYE’DE ALINAN ÖNLEM PAKETLERİNİN İSTİHDAM ÜZERINDEKI ETKİLERİ
Dostları ilə paylaş: |