Unp filmciLİk sunar 09 Mart 2007’de sinemalarda KİRLİ sirlar

TAMMY BLANCHARD (Laura) Life With Judy Garland: Me and My Shadows adlı eserle tanınıyor. Bu filmde genç Judy Garland’ın portresini çizen başarılı aktris Emmy en iyi yardımcı oyuncu ödülünü kazandı ve Golden Globes, AFI’de bu ödüle aday oldu. Bu filmin yanı sıra We Were the Mulvaneys adlı filmde de oynadı.
Sam Mendes’in yönetmenliğinde Gypsy adlı tiyatro oyununda Blanchard bir başrol oynadı ve Tony ödülüne aday oldu bu rolüyle. Bu oyunun ardından Sybil’ın yeni uyarlamasında Jessica Lange’a karşı oynadı. Bella’daki oyunuyla Toronto International Film Festival’inde People Choice ödülünü aldı ve aynı yıl The Ramen Girl adlı Robert Allan Ackerman’ın yönettiği filmde oynadı.
Yakın zamanda BILLY CRUDUP (Arch Cummings) Trust the Man adlı filmde izleyicilerin karşısına çıktı ve bu filmde Julianne Moore ile başrolü paylaştı, bu filmin ardından J. J. Abrams’ın çektiği Mission: Impossible’ın üçüncü filminde yer aldı. 2007 yılında ise Mandy Moore ile birlikte Dedication adlı filmde izleyiciler karşısına gelecek.

Crudup, Tim Burton’un çektiği komedi fantezi Big Fish’de rol aldı. Ayrıca Charlotte Gray adlı filmde Cate Blanchett’e karşı oynadı ve World Traveler adlı filmde gene Julianne Moore ile başrolü paylaştı. Bunlardan önce Jesus’ Son adlı filmde Samantha Morton, Holly Hunter ve Denis Leary’e karşı oynadı. Bu filmle Paris Film Festivalinde en iyi oyuncu ödülünü kazandı ve Independent Spirit ödülüne aday oldu. Ayrıca Cameron Crowe’un Akademi ödüllü filmi olan Almost Famous’da Rances McDormand ve Kate Hudson ile oynadı. Jennifer Connelly ile Waking the Dead adlı filmde başrolü paylaştı.

Crudup, film kariyerine Barry Levinson’un Sleepers’ı ile başladı ve bu filmde Robert De Niro, Brad Pitt, Jason Patric gibi oyuncular oynuyordu. Woody Allen’ın Everyone Says I Love You ve Pat O’Connor’ın Inventing the Abbotts adlı filmlerinde oynadı. Without Limits adlı filmde çok kaliteli bir performans gösterdi, film Steven Prefontaine adlı bir uzun mesafe koşucusunun hikâyesini anlatıyordu. Bu rolü ile The National Board of Review’ın yılın en iyi öne çıkan performans ödülünü aldı.
Ekrandaki ve sahnedeki başarılarının benzeri, Broadway’de the Coast of Utopia adlı eserde yer aldı ve 2006 yılında bu eser sahnelerde gösterildi. Tony ödülüne 2005 yılında aday olduğu eser ise Martin McDonagh’ın The Pillowman’i idi.
Royale Theater’da The Elephant Man adlı oyunda başrol oynadı ve bu oyunda Crudup Tony ödüllerinden en iyi baş oyuncu ödülü dalında aday oldu. Broadway’deki ilk çıkışını Trevor Nunn tarafından yönetilen Tom Stoparrd’ın Arcadia’sında Septimus Hodge rolüyle yaptı. Bu roldeki başarısı ona çeşitli ödüller kazandırdı; The Outer Critics Circle en iyi çıkış yapan aktör ödülü ve Theatre World Ödülü gibi. Ayrıca Clarence Derwent Broadway’e ilk çıkış ödülünü aldı.

Crudup William Inge’nin Bus Stop adlı oyunu ve Roundabout Theatre’nın prodüksiyonluğunda Three Sister’da oynadı. Bu oyundaki performansı ona Drama Desk adaylığını getirdi. Crudup Oedipus’da Frances McDormand ile birlikte oynadı. New York Shakespeare Festival prodüksiyonu ile Measure for Measure adlı eserde Central Park’taki Delacorte Theater’da oynadı. Broadway dışında The Resistible Rise of Arturo Ui adlı oyunda Al Pacino ve Steve Buscemi ile karşılıklı oynadı.

New York Üniversitesinde Güzel Sanatlar master’ı yapan Crudup, Chapel Hill’deki North Carolina Üniversitesinde görev yaptı. Sanatçı New York’ta yaşıyor.

KEIR DULLEA (Senator Russell), muhtemelen herkesin Stanley Kubrick’in büyük destansı eseri 2001: Space Odyssey adlı filminde oynadığı Komutan Dave Bowman rolüyle tanıdığı bir aktör. 24 tane filmde oynadı ve Frank Perry’nin David and Lisa adlı filmindeki duygusal olarak rahatsız karakteri ile Golden Globe aldı.
Dullea’nın diğer filmleri olarak Madame X; The Hoodlum Priest; Laurence Olivier ile başrolü paylaştığı Otto Preminger’in Bunny Lake is Missing, Laurence Olivier ve D. H. Lawrene’ın romanından uyarlama Sandy Dennis ile oynadığı The Fox gösterilebilir.
Dullea, Komutan Dave Bowman rolünü serinin devam filmi 2010’da da sergiledi. Arthur C. Clarke’ın romanından uyarlanan bu filmde başrolü Roy Scheider, John Litgow ve Helen Mirren ile paylaştı.
Televizyonda ABC’nin The Audrey Hepburn Story adlı dizisinde Jennifer Love Hewitt’in oynadığı ana karakterin babasını canlandırdı. Ayrıca Hallmark Hall of Fame’in Songs in Ordinary Time adlı yapımında Sissy Spacek ve Beau Bridges ile birlikte oynadı.
Dullea, Broadway’deki ilk çıkışını Ira Levin’nin Dr. Cook’s Garden’ı ile yaptı ve Butterflies Are Free adlı oyunun kör adamı canlandırdı ve Elizabeth Ashley ile Cat on a Hot Tin Roof ile Broadway’deki kariyerini sürdürdü. Broadway’de bu oyunların dışında P. S., Your Cat is Dead ve Doubles gibi oyunlarda oynadı. Bus Stop’un İngiltere premiyerinde London West End’de Lee Remick ile karşılıklı oynadı.
Yakın zamanda Broadway dışında The Exonerated ve The Other Side of Paradise gibi oyunlarda, Washington D. C.’de Shakespeare Theatre’i prodüksiyonunu yaptığı Litte Foxes’da Elizabeth Ashley ile başrolü paylaştı. The Berkshire Theatre Festival prodüksiyonu olan Still Born Love’da Richard Chamberlain ile birlikte oynadı. Molly Sweney, The Seagull gibi oyunlarla New York Chapel Hill’deki Playmakers Rep’te kendini gösterdi. İrlanda’da Death Trap adlı oyunla dört aylık bir turne yaptı.
Dullea, The Neighborhood Playhouse School of the Theatre’da görev yaptı. Burada Sanford Meisner’dan oyunculuk, Martha Graham’dan dans dersi aldı. 1983 yılında Dullea, Theatre Artists Workshop of Westport’u kurdu. Bu kâr amacı gütmeyen bir organizasyondu ve Broadway, Broadway dışında, bölgesel ve uluslarası prodüksiyonlara destek vermek ve geliştirmeyi amacı edinmişti.
The Fairfield Arts Council tarafından yılın oyuncusu seçildi ve 2001 yılında bu ödülü aldı.
MARTINA GEDECK (Hanna Schiller) Münih’te doğdu ve çocukluğunu Berlin ve Landshut’da (Bavyera) geçirdi. Amerika’da bir sene geçirdikten sonra Almanya’da okulundan mezun oldu. Berlin University of the Arts’taki (UdK) Max-Reinhardt-Seminar’da drama dersi aldı. İlk sahneye çıkışı Frankfurt Tiyatrosunda am Turm ile oldu. Deutsches Schauspielhaus Hamburg, The Hamburger Kammerspiele, Kampnagel Hamburg ve İsviçre’deki Schauspielhaus Basel’de çeşitli performanslar gösterdi.
Film kariyeri drama okulunda okurken başladı. İlk olarak Dominik Graf’ın televizyon filmi Die Beute’ta oynadı; ardından Tiger, Löwe, Panther gibi gişe başarısı gösteren filmlerde yer aldı. Televizyon dizilerindeki üstün perfomanslarından sonra Bavarian Film ödülünü Jo Baier’in Hölleisengretl’ındaki başrolü ile aldı. Gedeck, sinema ve televizyon dalında 15 tane ödülün sahibi oldu. Her türden 50 tane filmi kariyerine kattı. Yakın zamanlarda Un Ami Parfait, Sommer an der Schlei ve Elementarteilchen gibi filmlerde oynadı.
Gedeck, Alman Film Akademisinin ve Alman Sanat gösterileri kurumlarının üyesidir.
WILLIAM HURT (Philip Allen) Tuft Üniversitesinde ve New York’taki Juilliard School of Music and Drama’da eğitim almıştır. Drama okulunda, bölgesel repertuvarında ve Broadway dışı oyunlarla zamanını geçirirken 50’den fazla prodüksiyonda yer almıştır, Henry V, 5^th of July, Hamlet, Richard II, Hurly Burly (Bu oyunuyla Tony ödüllerine aday olmuştur), My Life (Obie en iyi aktör ödülünü almıştır), A Midsummer Night’s Dream and Good.

Dört kere Akademi ödülüne aday olan Hurt, Cronenberg’in yönettiği, Vigo Mortensen ve Maria Bello’nun oynadığı A History of Violence’daki oyunculuğuyla en iyi yardımcı oyuncu adayı olmuştur.

Filmde sıradan bir aile, babalarının kendini korumak için bir yemek sırasında cinayet işlemesinden sonra dağılır. 2005 yılında Cannes Uluslararası Film Festivalinde beyazperdeye yansır. Bir önceki sene Cannes’da Hurt James Marsh’ın tartışılan filmi The King ile izleyiciler ile buluşur. Film sorunlu bir denizci askerin (Gael García Bernal) askerden atıldıktan sonra çocukluğunu geçirdiği Teksas’a dönüp babası (Hurt) ile tekrar biraraya gelmesini anlatır

Hurt ayrıca Stephen Gaghan tarafından yönetilen ve George Clooney, Matt Damon ve Amanda Peet’in oynadığı Syriana’da da gözükür. Syriana jeopolitik bir konuyu işlemektedir, CIA’in uluslararası siyasetteki yeri anlatan bu filmin prodüktörlüğünü Steven Soderbergh, Clooney ve Michael Nozik üstlenmiştir.

Hurt, yakın zamanda Neverwas adlı bağımsız filmin filmin prodüksiyonunu bitirmiştir. Film çok etkileyici bir kadroya sahiptir, Sir Ian McKellen, Alan Cumming, Nick Nolte ve Aaron Eckhart.

2004 yılında Hurt, M. Night Shyamalan’ın beğenilen filmi The Village’da Joaquin Phoenix ve Sigourney Weaver’le karşılıklı oynamıştır. Donald Sutherland ile Hallmark Kanalının dizisi olan Frankenstein’de oynamıştır. Aynı yıl The Blue Butterfly adlı bağımsız filmde ölümcül hastalığı olan bir çocuğun ölmeden önceki son isteğini gerçekleştirmek için onu bir yağmur ormanına götüren böcekbilimciyi oynamıştır. Film 2004 yılında Tribeca Film Festivalinde gösterilmiş, Kanada ve Japonya’da da gösterime girmiştir.

2002 yılında Hurt, Tuck Everlasting adlı Jay Russell’ın yönettiği ve prömiyeri Toronto Film Festivalinde gerçekleşen bir filmde oynamıştır. CBS’in dizi serisi Master Spy: The Robert Hanssen Story’da oynamış ve Samuel L. Jackson’un oynadığı Changing Lanes adlı filmde konuk oyuncu olarak yer almıştır.
2001 yılında Hurt Rare Birds adlı bağımsız filmde oynamıştır. Filmde O’na Molly Parker eşlik etmiştir. Film Genie ödüllerinde en iyi film dalında aday olmuştur. Bu ödüller Kanada’nın Akademi ödüllerine denk bir sinema ödülüdür. Film ilk olarak Toronto Film Festivalinde gösterilmiştir. Yardımcı bir rolde de olsa Steven Spielberg’in Artificial Intelligence: A. I. adlı filminde oynamıştır. Aynı yıl The Flamingo Rising adlı CBS yapımında yer almıştır. Oynadığı yapımın yönetmeni Martha Coolidge’dir. Larry Baker’ın romanından televizyona uyarlanmıştır.
Filmde Brian Benben ve Elizabeth McGovern ile karşılıklı oynayan Hurt, dünyanın en geniş açık hava tiyatrosunu inşa etmeye çalışan egzantirik bir hayalci karakteri canlandırmaktadır.

2001’in Nisan ayında Hurt Showtime için Varian’s War adlı Lionel Chetwynd’in yönettiği, Barbara Streisand’ın Barwood Films adına yapımcılığını üstlendiği, Alan Arkin, Julia Ormond ve Lynn Redgrave başrolleri paylaştığı bir televizyon yapımın da yer almıştır. Varian Fry (Hurt) adlı II. Dünya Savaşı sırasında Nazi zulmünden önemli sanatçıları ve daha iki bin kişiyi kurtaran bir adamın hikâyesidir bu.

 

2000 senesinde Hurt Sunshine adlı filmde Ralph Fiennes ile oynamıştır. István Szabó’nun yönettiği film en iyi film dahil üç tane Genie ödülü almıştır. Hurt ayrıca The Simian Line adlı filmde Lynn Redgrave ve Eric Stoltz ile karşılıklı oynamıştır. Sci-Fi kanalı için Dune adlı yapımda oynamıştır.

1980 yılında Altered States adlı film sinemadaki oyunculuk kariyerinin ilk filmdir. Broadcast News ve Children of a Lesse God adlı filmlerle en iyi oyuncu Oscarına aday olur. Kisse of the Spider Woman’daki rolü ile Akademi ödülüne layık görülür ve British Film Akademisi ve Cannes Film Festivalinden de aynı ödüllerle döner.

Oynadığı diğer yapımları şöyle sıralayabiliriz, Body Heat, The Big Chill, Eyewitness, Gorky Park, Alice, I Love You to Death, The Accidental Tourist, The Doctor, The Plague, Trial by Jury, Second Best, Smoke, Confidences à un Inconnu, Jane Eyre, Michael, Dark City, The Proposition, The Big Brass Ring ve One True Thing.

BBC Radyosu için Hurt Paul Theroux’un The Great Railway Bazzar’ın okumuştur. Radyo Four içinde Annie Proulc’un Shipping News’ini okumuştur. The Polar Express, The Boy Who Drew Cats gibi kayıtlar yapmış ve Searching for America: The Odyssey of John Dos Passos, A. Einstein: How I See the World gibi belgeselleri seslendirmiştir. Elie Wiesel’ın yazdığı Pierre Marmiesse’in yönetip, prodüktörlüğünü yaptığı To Speak the Unspeakable adlı eserin İngilizce anlatımını yapmıştır.

1988 yılında UCLA’den Spencer Tracy ödülünün ilk sahibi olur. Akademi ödülünü, Golden Globe’u ve Ordinary People adlı Robert Redford’un yönettiği filmle Los Angeles Film Critics en iyi performans ödülünü alan TIMOTHY HUTTON (Thomas Wilson) Taps, Daniel, The Falcon and the Snowman, Made in Heaven, Q & A, The General’s Daughter, French Kiss, Beautiful Girls, Sunshine State ve Kinsey gibi bir sürü film ile yıldız statüsüne yerleşmiştir.

Taps filmi ile Golden Globe ikinci kez aday olur. David Koepp’in yönettiği Johnny Deep ve John Turturro’nun oynadığı Columbia Pictures yapımı Secret Window ile izleyicinin karşısında çıkmıştır yakın zamanlarda. Bir de Last Holiday adlı filmde Queen Latifah ile oynamıştır.
New York’s Circle Repertory Company’nin bir üyesi olan Hutton Broadway prodüksiyonu olan Craig Lucas’ın Prelude to a Kiss adlı eserinde oynar ve Babylon Gardens’da Mary-Louise Parker ile beraber oynar. Ayrıca Hutton, Los Angeles’da Henry Fonda ile karşılıklı A Texas Trilogy: The Oldest Living Graduate adlı projede çalışır. Bu eser daha sonra NBC’den canlı olarak yayınlanır. Hutton ayrıca New York merkezli tiyatro grubu Naked Angels için Nicole Burdette’nin Busted’ını yönetir.
Televizyonda Hutton Showtime’ın Mr. & Mrs. Loving adlı Oscar adaylığı bulunan Richard Friedenberg tarafından yönetilen yapımında oynar yine Showtime için Aldrich Ames: Traitor Within adlı 3. Dünya savaşı üzerine belgesel dramada oynar. A & E’s başarılı eseri A Nero Wolfe Mystery: The Golden Spiders’de oynadıktan sonra televizyon ağı Hutton’a gider ve o da Nero Wolf adaptasyonlarını yönetmeyi, prodüktörlüğünü yapmayı, oynamayı kabûl eder.
2001 ilkbaharında beğenilen programın prömiyeri yapılmış -Maury Chaykin ve Hutton gibi geniş aktörlü kadrosuyla- iki sene bunu işletmiştir. Yakınlarda Hutton NBC’ye Kidnapped adlı bir seri çekiyordu, güçlü, kaçırılan çocuğu için aklı başından gitmiş bir babayı anlatıyordu hikâye.

Kamera arkasında Hutton bir sürü müzik klibi çekmiştir Don Henley’a ait olan Not Enough Love in the World, Cars’ın Drive’ı, ve Neil Young’un konser filmi Freedom, Steven Spierlberg’in Amazing Stories’in Grandpa’s Ghost adlı kendi yazdığı bir bölümü çekmiştir.

1998 yılında ilk yönetmenlik denemesini Digging to China ile yapan Hutton, Sundance Film Festivalinden büyük alkış alır. Olağan dışı hikâyesi dışında Kevin Bacon, Mart Stuart Masterson ve yeni oyunculuğa başlayan 10 yaşındaki Evan Rachel Wood gibi kaliteli oyuncuları ile film 1998 yılı sonbaharında kısıtlı bir gösterime sahip oldu.
Soldier’s Girl adlı filmindeki performans ile aniden çıkış yapan ve New York sahnelerine dönen Lee Pace (Richard Hayes) imzasını bu sonbaharda beklentisi çok olan üç yeni projeye atar.
The Good Shepherd gibi, Pace Warner Independet Pictures adına Doug McGrath’un Truman Capote’un Clutter Aile cinayetleri hakkındaki kronolojisi uyarladığı Infamous’da da oynar. Pace’in canlandırdığı Dick Hickcock karakter dışında diğer rollerde Toby Jones, Sandra Bullock, Daniel Craig, Hope Davis ve Sigourney Weaver gözükmektedir.
Eylül’ün 9’unda Toronto Film Festivalinin ortaya çıkardığı Tarsem’in The Fall adlı epik fantazisinde de oynayan Pace Black Bandit adlı karakteri oynamaktadır. 
Soldier’s Girl’de Sevgilisi BARRY WINCELL (Troy Garity) tarafından ilişkisi yüzünden dövülerek öldürülen cinsiyet değiştiren gece klübü sanatçısı Calpernia Adams’ı canlandıran Pace Gotham, Golden Globe ve Independent Spirit adaylığını kazanır. Ayrıca James Ivory’nin yönettiği Ralp Fiennes ve Natasha Ricardson’un da oynadığı The White Countess’de Fox’un kült komedi serisi Wonderfalls’da oynar.
Pace’in kariyeri sahnede başlar. Pete Morris’in Guardian’ında oynar, bu eser monologdur ve Abu Ghraib skandalından ilham alınmıştır. Jason Moore Kültür projesi için geçen yaz bu prodüksiyonu yönetir. Craig Lucas’ın Small Tragedy (Mark Wing-Davey’in Playwright Horizons için yönettiği bir oyun içinden oyun) adlı eserinden Bosnalı ekonomi öğrencisi ve Oedipus canlandırdığı performansı ona Lucille Lortel ödülüne aday olmasını sağlar ve Obie ödüllerinden de aynı adaylığı alır. Glocwackin’in The Fourth Siste adlı filminden Janusz adlı bir gangsteri canlandıran Pace yine Michael Mayer’in yönettiği Playwright Horizons için Keith Bunin’in The Credeaut Canvas adlı filmde bir Fransız sanatçıya takıntılı olan ressamın hikâyesini anlatan filmde oynamaktadır.
EDDIE REDMAYNE (Edward Wilson Jr.) Shekhar Kapur’un The Golden Age adlı filmi en son olarak bitirmiştir ve bu filmde ünlü bir İngiliz suikastçı Babington’u canlandırmakta, Cate Blanchett, Geoffrey Rush ve Clive Owen ile oynamaktadır. Ayrıca Toni Collete ile Like Minds adlı sınıf arkadaşını öldürmekle suçlanan bir öğrencinin hikâyesini anlatan filmde oynamıştır.
Londra’da doğan Redmayne, Cambridge’deki Trinity Üniversitesinde Sanat Tarihi okur. Okuldayken bir yıldız avcısı Shakespeare’in Globe Theatre için onu Twelfth Night’ın dörtyüzüncü yıldönümünde oynaması için işe alır. Viola rolü ile Mark Rylance karşı oynayan oyuncu eleştirmenlerden ve oyuncu temsilcilerinden çok iyi yorumlar alır.
Edward Albee’in güçlü draması The Goat or Who is Sylvia?’da ile West End’de Jonathan Pryce ile karşılıklı oynar. Bu rol ona 2004 yılında London Evening Standard ödülünü ve 2005 London Critics Circle Theatre’in en iyi yeni gelen oyuncu ödülünü kazandırır. 2005 yılı Olivier ödüllerinde en iyi yardımcı oyuncu ödülüne aday gösterilir.
Yakın zamanda Savagr Grace adlı filmde oynar; bu film 1940’ların New York City’sinde yüksek sosyetedeki insanların gerçek hikâyesini anlatmaktadır. Redmayne, Julianne Moore’un canlandırdığı Barbara Baekeland adlı Hollywood’un yıldız olamamış bir oyuncusun oğlunu oynamaktadır. Baekeland oğlunun eşcinsel olması yüzünden çok acı çekmektedir ve onu tedavi ettirmeye çalışır ama bu çok trajik sonuçları beraberinde getirir. Film Tom Kalim (Swoon) tarafından yönetilmektedir.

Şu sıralar The Other Boleyn Girl adlı filmi çekmektedir Redmayne. Aynı isimli romandan uyarlanan filmin yapımcısı Scott Rudin’dir. Film Natalie Portman ve Scarlett Johansson’un canlandırığı Kral 8. Henry’i etkileyen Boleyn Kardeşlerini konu alıyordur.

JOHN SESSIONS (Valentin) İngiliz Tiyatrosunda, sinemasında ve televizyonunda imzasını bırakmıştır. Royal Academy of Dramatic Arts eğitim gören Sessions tiyatro kariyerinde çok kaliteli eserler vardır. West End’in prodüksiyonunu yaptığı The Common Pursuit, Tartuffe’de başrol, My Night with Reg gibi film versiyonu da çekilen eserlerde oynamıştır.
Sessions ayrıca İngiliz seyircileri tarafından televizyona yaptığı dram ve komedilerle de tanınır. Boswell & Johnson’s Tour of the Western Isles, Porterhouse Blue, Gormenghast ve doğaçlama şov Whose Line Is It Anyway? gibi eserler onun çalışmalarına örnektir. Ayrıca Spitting Image adlı programa sesi ile katkıda bulunur.
Sessions’un oynadığı diğer filmlere Mel Gibson ve Anthony Hopkins ile oynadığı The Bounty, Leonardo DiCaprio ile oynadığı Martin Scorsese filmi Gangs of New York, Al Pacino ve Jeremy Irons’ın kadrosunda olduğu Michael Radford’un yönettiği The Merchant of Venice örnek olabilir.
Sessions ayrıca Henry V ve In the Bleak Midwinter adlı filmlerde oyuncu olan Kenneth Branagh’ın yönetmenliğinde çalışmıştır.
West End, İngiltere’de sayısız tek kişilik şovlar yapmıştır. Oynadığı sayısız tiyatro oyunundan bazıları Life of Napoleon, Traveling Tails, ve Most Recently, Royal Academy of Art’da, Paint Said Fred’de üstün bir performans sergilemiştir. Televizyonda tek başına bazı projeleri de olmuştur, Some Enchanted Evening, Tall Tales ve Likely Stories gibi. Stella Street adlı dizide hem yazıp hem de oynamıştır. Bu dizi BBC’nin en popüler skeç serilerindendir.
Oleg Shtefanko diye de bilinen, OLEG STEFAN (Ulysses / Stas Siyanko) Ukrayna’da doğmuştur ve Moskova’daki Schepkin Academy of Art and Theater’da ders almıştır.
Okuldaki ikinci senesinde, Moskova Malyi Theatre’da sahneye çıkmış ve 1980 yılında turneye katılma teklifi gelmiş, 1979 yılında televizyonda ilk göründüğünden sonra yirmi oyunda oynamış ve televizyondaki 30’un üstünde yapımda yer almış.
1992 yılında Stefan, Amerika’ya göç etmiş ve New York City Theatre’da derslerine devam ederken gündelik işlerde çalışmış. Derken Los Angeles’a taşınmış ve eğitimine L. A. Actors Circle Theater School’da devam etmiş. Frasier, JAG and Pacific Blue gibi televizyon dizilerinde oynamış. Amerika’da oynadığı filmler ise Michael York ile oynadığı fantastik film Megiddo: The Omega Code 2 ve Sigourney Weaver ve Jennifer Love Hewitt ile beraber oynadığı komedi filmi Heartbreakers’dır.
Yakınlarda The Officer dizisindeki performansı ile Yedinci Uluslararası Avrupa Asya Televizyon Festivalinde büyük ödülü kazanmıştır.
Bu çağın büyük aktörlerinden olan JOHN TURTURRO (Ray Brocco) çağdaş Amerikan bağımsız film alanında bir demirbaş oyuncudur.
Yale School of Drama’da eğitim aldıktan sonra bu çok yönlü Brooklyn doğumlu adam John Patrick Shanley’in Danny and the Deep Blue Sea adlı eserinde oynar ve sinema kariyeri Martin Scorsese’nin Raging Bull’udur.
Ardından Broadway’e Death of a Salesman ile girer ve 80’lerin başında Scorsese’nin filmi The Color of Money ve Woody Allen’nin komedisi Hannah and Her Sisters’da oynayarak performansı yüzünden talep edilen bir aktör olmaya başlar.
Turturro’nun ani ve önemli bir şekilde oyunculuk kariyerinde yükselmesine neden olan şey 1989 yılında Do the Right Thing filmi için Spike Lee’nin onu kızgın, ırkçı pizza ustası Pino olarak kasta seçmesidir. Onu takip eden senede, Yahudi bir gangster’i olan Bernie Bernbaum oynadığı Miller’s Crossing onun Joel ve Ethan Coen’le uzun süreli ve bereketli iş ilişkisinin yolunu açar
Daha sonra Turturro bir sürü Spike Lee filminde gözükür. Bunlar, Mo’ Better Blues, Jungle Fever, Clockers, Girl 6, He Got Game, Summer of Sam and She Hate Me’dir. Ayrıca Barton Fink ve O Brother, Where Art Thou? gibi Coen kardeşlerin yarattığı filmlerde de oynar. Diğer televizyon ve film çalışmaları da Quiz Show, The Truce, Box of Moon Light ve efsanevi spor yorumcusu Howard Cosell’i canlandırdığı Monday Night Mayhem’dir.
Hedefini oyunculuktan öteye götüren Turturro üç film yazmış ve yönetmiştir: Mac, Illuminata ve Romance & Cigarettes. Geçen sene Turturro, Eduardo De Filippo’nun Souls of Naples adlı Broadway dışı oyunu ile Nisan ayında sahneye çıkmıştır. Michael Bay’in çektiği Transformers ve Anthony Hopkins’in çektiği Slipstream’de oynamaktadır. Ayrıca şu anda Ladies and Gentlemen adlı romandan uyarlanan The Bronx is Burning adlı küçük diziyi ESPN için çekiyor. Jonathan Mahler tarafından yazılan dizide Turturro, Billy Martin adlı karakteri canlandırıyor.

FİLM YAPIMCILARI HAKKINDA
ROBERT DE NIRO (Yönetmen, Prodüktör ve General Sullivan karakteri) 1969 yılında Brian De Palma’nın The Wedding Part adlı filmi ile sinema oyunculuğuna başladı. 1973 yılında Bang the Drum Slowly ve Martin Scorsese’nin Mean Streets adlı filmleri ile New York Film eleştirmenleri en iyi yardımcı oyuncu ödülünü arka arkaya kazandı.
1974 yılında De Niro The Godfather: Part II’da genç Vito Corleone karakteri ile Akademi ödüllerinde en iyi yardımcı oyuncu ödülünü aldı. 1980 yılında ikinci Oscarını Scorsese’nin Ragining Bull adlı filminde canlandırdığı Jake La Motta adlı boksör karakteri ile aldı. Dört kez de Akademi ödülüne aday oldu. Aday olduğu eserlerdeki rolleri, Scorsese’nin Taxi Driver adlı filmindeki Travis Bickle karakteriyle Michael Cimino’nun The Deer Hunter adlı eserinde canlandırdığı Vietnam eskisi geyik avcısı ile, Penny Marshall’ın Awakenings adlı filmi ve Scorsese’nin 1962 yılında yapılmış bir filmin yeniden canlandırmasında, Cape Fear’daki Max Cady karakteridir.

Elia Kazan’ın yönettiği The Last Tycoon, Bernardo Bertolucci’nin 1900’ü; Ulu Grosbard’ın True Confessions ve Falling in Love adlı filmleri; Sergio Leone’nin Once Upon a Time in America; Scorsese’nin The King of Comedy, New York New York, Goodfellas ve Casino; Terry Gilliam’ın Brazil; Roland Joffé’nın The Mission; Brian De Palma’nın The Untouchables; Alan Parker’ın Angel Heart; Martin Brest’in Midnight Run; David Hugh Jones’un Jacknife; Martin Ritt’ın Stanley & Iris’i; Neil Jordan’un We’re No Angels; Ron Howard’ın Backdraft; Michael Caton-Jones’un This Boy’s Life; John McNaughton’un Mad Dog and Glory; yönetmenliğini de yaptığı A Bronx Tale; Kenneth Branagh’ın Mary Shelley’s Frankenstein; Michael Mann’ın Heat; Barry Levinson’ın Sleepers ve Wag the Dog; Jerry Zaks’ın Marvin’s Room; Tony Scott’un The Fan; James Mangold’un Cop Land; Alfonso Cuarón’un Great Expectations; Quentin Tarantino’un Jackie Brown; John Frankenheimer’ın Ronin; Harold Ramis’in Analyze This ve Analyze That; Joel Schumacher’ın Flawless; Des McAnuff’un The Adventures of Rocky and Bullwinkle; Jay Roach’ın Meet The Parents; George Tillman, Jr.’un Men of Honor; John Herzfeld’ın 15 Minutes; Frank Oz’un The Score; Tom Dey’in Showtime; Michael Caton-Jones’un City by the Sea ve Nick Hamm’in Godsend’i gibi bir sürü filmde oynadı.

Son olarak John Polson’un Hide and Seek, animasyon filmi Shark Tale ve Roach’un Meet the Fockers adlı filmleriyle izleyici ile buluştu.

Michelle Pfeiffer, Claire Danes ve Sienna Miller ile başrolleri paylaştığı Matthew Vaughn’ın yönettiği Stardust’da rol alacak.

De Niro, Tribeca Prodüksiyon firmasını kurdu ve ayrıca Tribeca Film Merkezini açtı bu kurumu 1988 yılında Jane Rosenthal ile birlikte oluşturdu. Yönetmen, oyuncu ve prodüktör olarak Tribeca’nın bünyesinde bir sürü projede de yer aldı.

Tribeca’nın A Bronx Tale adlı yapımı De Niro’nun ilk yönetmenlik denemesiydi. Diğer Tribeca filmleri Thunderheart, Cape Fear, Mistress, Night and the City, The Night We Never Met, Faithful, Panther, Marvin’s Room, Wag the Dog, Analyze This, Flawless, The Adventures of Rocky and Bullwinkle, Meet the Parents, 15 Minutes, Showtime, Analyze That ve Meet the Fockers gösterilebilir.

1992 yılında Tribeca Televizyonu yayına geçti ve Tribeca adlı dizi serisi çok beğenildi. De Niro bu dizide yürütücü yapımcı olarak görev aldı.

1998 yılında Tribeca NBC için Witness to the Mob adlı Sammy “The Bull” Gravano’nun yaşamını içeren bir dizi yaptı.

2002 yılında De Niro, Rosenthal ve Craig Hatkoff, Tribeca Film Festivalini yarattılar ve bu festival ile Aşağı Manhattan’ı film, müzik ve kültürel çalışmalar ile ekonomik ve kültürel güçlendirdiler. Festival’in amaçları arasında New York’u ana bir film yapım merkezi haline getirmek ve film yapımcılarının olası en geniş izleyiciye ulaşmasını sağlama vardı.

Başlangıcından beri Tribeca Film Festivali çok önemli ve popüler bir başarı yakaladı. Festivalin bünyesi genişledi ve 2006 yılında Manhattan’ın diğer merkezlerine gösterimler, özel organizasyonlar, konserler, aile sokak fuarı ve panel, tartışma platformları gibi aktiviteler ile yayıldı.

Tribeca Prodüksiyon ise De Niro’nun Tribeca Film Merkezinde, New York’taki Tribeca bölgesine bulunmaktadır.
Akademi ödülü alan yazar ERIC ROTH Santa Barbara’daki California Üniversitesinde, Columbia Üniversitesinde ve UCLA’de görev aldı. UCLA’de Goldwyn Yazı ödülüne lâyık görüldü.
İlk ekrana uyarlanan eseri 1975 yılında The Nickel Ride oldu ve film Robert Mullian tarafından çekildi. Prömiyeri Cannes Film Festivalinde oldu. Roth’un bazı filmlerine göz gezdirirsek, Cher ve Dennis Quaid’in oynadığı Suspect, Mike Figgis yönettiği Richard Gere’in oynadığı Mr. Jones, En iyi ekrana uyarlanan eser dalında Oscar kazandığı Forrest Gump, Robert Redford’un yönettiği The Horse Whisperer, Michael Mann’ın yönettiği ve Al Pacino ile Russell Crowe’un oynadığı The Insider ki bu filmle de Oscar’a, Writer Guild ödülüne aday oldu, Humanitas ödülünü aldı. Michael Mann’ın çektiği ve Will Smith’in başrolünü oynadığı Ali’nin senaryosunu da yazan Roth, Steven Spielberg’in Munich adlı filminin senaryosu ile 2005 Akademi ödüllerinde de aday gösterildi.
Son zamanlarda Curtis Hanson’un yönettiği Lucky You’nun senaryosunu yazdı. Filmde Eric Bana, Drew Barrymore ve Robert Duvall başrolleri paylaşmaktadır. David Fincher’ın yönettiği Kathleen Kennedy’nin prodüksiyonunu üstlendiği ve başrolleri Brad Pitt ve Cate Blanchett’in paylaştığı The Curious Case of Benjamin Button adlı filmin senaryosunu da o yazdı. Film şu sıralar New Orleans’da çekim aşamasında. Roth ayrıca Shantaram adlı başrolünde Johnny Deep’in bulunacağı film senaryosunuda bitirdi.