Sayın Cumhurbaşkanımızın İngiliz derin devletinin sözünü dinlemesi isteniyor
Erdoğan daha fazla sıkıştıkça, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'nın benimsediği duruş daha fazla etkili olacak. Özel olmakla birlikte aynı zamanda kamuoyunda önde gelen Batılı politikacılar tarafından yapılan eleştirilerin Erdoğan ve hükümeti tarafından dikkate alınması gerekiyor. Erdoğan'ın içgüdüleri şimdiye dek muhalefete karşı otoriter taktiklerle mücadele etmek şeklindeydi, onun asıl endişesi siyasette hayatta kalmaktır. Fakat şu an ihtiyaç duyduğu uluslararası destek, otokrasi isteyen dürtülerinden daha ağır basabilir.
Bu son derece dikkat çekici rapor, 2014 Mart ayında yayınlanmasına rağmen, görülebildiği gibi neredeyse tüm detaylarıyla 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen alçak darbe girişiminin alt yapısını tarif etmektedir. Söz konusu darbe girişiminin FETÖ tarafından gerçekleştirileceği açıkça ifade edilmekte ve hatta bunun; 1960 darbesine benzer şekilde albay rütbesindeki kişiler tarafından gerçekleştirileceği dahi belirtilmektedir. İngiliz derin devletinin "Türkiye'deki gözlemcileri"nin, orduda bir hareketlilik olduğuna dair "gözlemler" yaptığı belirtilmekte; adeta İngiliz derin devleti tarafından yapılan bu darbe hazırlığı, kapalı bir üslupla ifşa edilmektedir.
Tarif edilen bu darbe, rapordaki ifadelere bakılırsa "kesin olarak başarılı olacak" bir darbe olarak görülmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın güya "devletin başındaki günlerinin sayılı olduğu" ifade edilmiştir. Plan, İngiliz derin devletinin planıdır ve bu planın uygulayıcıları bu planın başarılı olmaması için kendilerince hiçbir sebep görmemektedirler. Darbe girişiminden 2 yıl önce bir rapor kapsamında bütün bunların açıkça ve pervasızca yazılmış olması bile, bu konuda kendilerince ne kadar emin olduklarını gözler önüne sermektedir.
Tüm bu bilgiler, Ed Husain'in ve yandaşlarının Türk Devleti'ne, Türk Milleti'ne ve Sayın Cumhurbaşkanımıza bakış açısını göstermesi açısından son derece önemlidir. Karşımızda milletin özgür iradesini hiçe sayan, seçilmiş Cumhurbaşkanı'nı devirmeye azmetmiş bir zihniyet vardır. Ancak özellikle dikkat çeken bir başka husus, 15 Temmuz'da halka kurşun yağdıranları, Meclisimizi ve Milletimizin göz bebeği Özel Harekat Dairesi'ni bombalayanları, tanklarla halkın üzerinden geçenleri destekleyen Ed Husain'in 15 Temmuz sonrasında Gazi Meclisimizi ziyaret etme pervasızlığında bulunabilmesidir. Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında son derece çirkin ithamlarda bulunan, özel görüşmelerinde Sayın Cumhurbaşkanımızın devrilmesi için girişimler yapan, Türkiye'nin iç karışıklıklarla çalkalanmasını öneren Ed Husain'in "Türkiye sevdalısı" gibi görünmeye çalışması kimseyi aldatmamalıdır.
Üstelik Ed Husain'in Hükümetimiz ve Sayın Erdoğan aleyhindeki çalışmaları bu raporla da sınırlı değildir. Yine ABD'nin eski Türkiye büyükelçileri Eric S. Edelman ve Morton Abramowitz ile birlikte hazırladığı "Türkiye'de Otokrasinin Kanunileşmesi: Yeni Kanuni Değişiklikler" raporu da Sayın Erdoğan'a yönelik haksız ve ağır ithamlar içermektedir. Söz konusu raporu ilginç kılan bir diğer husus da, raporun FETÖ'nün savunduğu fikirlerle dolu olmasıdır. HSYK kanunundaki FETÖ etkisini azaltmak için yapılan değişiklikler, Twitter'da açılan sahte iftira hesaplarını kapatmak için Twitter yönetimine yapılan yasal çağrılar ve MİT üyelerinin yetkilerinin arttırılması gibi konular raporda tek taraflı, FETÖ mensuplarının savundukları tezlerle eleştirilmekte, Türkiye'ye yönelik mesnetsiz iddialar ortaya konulmaktadır.
Seçimle başa gelmiş olan AKP'nin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın milli olması, İngiliz derin devletinin öylesine ağırına gitmiştir ki, bu iktidarı devirmek için "ekonomik kriz" ihtimali dahi gündeme getirilmiştir. Rusya ile ilişkilerimizin kasıtlı bir uçak kazası ile bozulması sağlanarak, ardından da Doların değeri artırılarak bu stratejilerin hayata geçirildiği görülmüştür. Hükümetimiz ve halkımız bu oyuna izin vermemiş, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Türk Hükümeti oyunu görerek, Putin ile müzakere yoluna gitmiş ve iki ülke arasındaki ilişkileri düzene sokmuştur. Darbe girişimi sonrasında başlayan kriz hazırlıkları da, yine Sayın Cumhurbaşkanımızın, Hükümetimizin ve halkımızın sağduyusu sonucunda bozulmuştur. O dönemde çağrısını yaptığımız dövizlerin bozdurulması, ev kirası ve yatırımların Türk Parası üzerinden yapılması konusu kısa süre içinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından dile getirilmiştir. Bu çağrıya icabet eden yatırımcılarımız ve halkımız, İngiliz derin devletine bir daha unutamayacağı bir ders vermiştir.
Söz konusu raporlar, aslında İngiliz derin devletinin idare etmek istediği ülkeler üzerinde planlar yaptığı ve kendi güdümündeki figürler yoluyla bu planları doğrudan ve pervasızca uygulamaya koyduğu gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. İngiliz derin devletince hesaba katılamayan tek şey, Milletimizin iman gücü ve vatana sevgisidir. Bu büyük güç, Türkiye üzerinde hazırlanmış bu plana izin vermemiştir. Ne FETÖ katillerinin barınmasına izin verilmiş, ne ekonomik kriz hayat bulabilmiş ne de kalleş darbeye geçit verilmiştir.
Kendileri için "fil"i bir sembol olarak seçmiş olan İngiliz derin devleti temsilcilerine yönelik Kuran'daki işaret bu açıdan çok manidardır:
Dostları ilə paylaş: |