Üst Akıl İngiliz Derin Devletinin İçyüzü Cilt


Ed Husain'in Kendisiyle İlgili İtirafları



Yüklə 2,09 Mb.
səhifə130/215
tarix09.01.2022
ölçüsü2,09 Mb.
#94361
1   ...   126   127   128   129   130   131   132   133   ...   215
Ed Husain'in Kendisiyle İlgili İtirafları

Quilliam Vakfı'nın 2008 yılındaki kuruluşundan bir yıl önce Ed Husain, Islamist adında bir kitap yayınlamış ve bu kitabı sayesinde dünyada tanınır hale getirilmiştir. Genel olarak dünya çapında propagandası yapılacak vakıflar ve kişiler hakkında böyle kitapların önden servis edilmesi bilinen bir yöntemdir. Servis edilen bu tip kitaplar, önceden detayları belirlenmiş içeriklerdir ve özellikle bir kısım medya tarafından yaygınlaştırılarak tüm dünyaya tanıtılmaktadır. Böylelikle söz konusu kişiler "tanınır" hale gelmekte ve bu kişilerin sonraki faaliyetleri bu ün üzerinden dünyaya tanıtılmaktadır.



Piyasaya sürülecek her propaganda kitabında olduğu gibi Ed Husain'in The Islamist kitabı da, bazı kesimler tarafından bir seri revizyondan geçmiştir. İngiliz yazar Nafeez Ahmed, söz konusu kitapla ilgili şu bilgileri aktarmaktadır:

2013 sonunda Husain'in İslamcı kitabının "fiilen Whitehall'da (Kraliyet Sarayı) bir başkası tarafından yazıldığını" ifade eden İçişleri Bakanlığı'ndan eski bir üst düzey araştırmacıyla mülakat yaptım.

O yetkili bana, Jack Straw ve Gordon Brown'la "çok yakın bağları olan" bir hükümet yetkilisi tarafından 2006'da kendisine taslağın Ed tarafından yazıldığı ama hükümet tarafından "süslendiği" bilgisinin verildiğini anlattı. Memur ona, "Kitabın en az 5 müsveddesini gördüm. Sonuncusu ilkinden oldukça farklıydı" demiş.

Kaynak, taslağın tamamen siyasi, hükümet yanlısı bir tavırla değiştirildiğini söylemiş. Resmi olarak yayımlanmasından önce Ed Husain'in müsveddesine ilavelerde bulunan kurulda Başbakanlık, Ortak Terörizm Analiz Merkezi, istihbarat kurumları, Dışişleri ve İçişleri bakanlıklarından üst düzey yetkililer de varmış.

Bu iddiaların doğru olup olmadığı konusunda defalarca Ed Husain'e sorular sordum ama cevap vermedi. Husain'in yazılarındaki "hayalet yazarlık" konusunda hükümetin rolünün farkında olup olmadığını, kendisi de Radikal'in üretilmesinde benzer tecrübeler yaşamış olmasına rağmen Nawaz'a da sordum. O da cevap vermedi.384

Nafeez Ahmed, kitap yayınlanmadan bir yıl önce, Ed Husain'in ilginç ve organize bir şekilde "dünyaya tanıtıldığını" ise şu cümlelerle ifade etmiştir:

(Ed Husain'in) Hizb ut-Tahrir karşıtı manifestosu, The Islamist kitabının yazılmasında ona yardım ediyordu. Kitap aynı zamanda hükümet tarafından da en üst düzeyde tetkik ediliyordu.

İngiliz Hükümetinin, kitabın 2007'de yayımlanmasından bir sene önce Husain'le olan özel ve gizli ilişkisi, Quilliam Vakfı kurucusunun, resmi biyografisine rağmen umumi radara yakalanmadan uzun bir süre önce Whitehall'daki Kraliyet Sarayı'na kapandığını gösteriyor. O, bu düzeyde bağlantıları nasıl kurabildi?385

Özel bir proje dahilinde piyasaya sürüldüğü bu sözlerden açıkça anlaşılan söz konusu kitapta, Ed Husain'in hayatının bir aşamasında İslam'dan uzaklaştığını ve imanını kaybettiğini açıkça ilan etmesi ve Rumiliği benimseyerek homoseksüelliği ve evrim iddialarını desteklemesi dikkat çekmektedir. İngiliz derin devletinin özellikle propagandasını yaptığı kavramlar, geçmişi "radikal" olan bir kişi üzerinden bu şekilde provoke edilmektedir. Bu provokasyonun gereken etkiyi vermesi için söz konusu kitapla ilgili yüzlerce inceleme, röportaj ve makale yayınlanmış ve ciddi bir halkla ilişkiler çalışması yapılmıştır. Kitabın, İngiltere Terör Analiz Merkezi, üst düzey hükümet yetkilileri, istihbarat servisleri, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkları tarafından eklemeler yoluyla şekillendirildiği sıklıkla dile getirilmektedir.

Ed Husain'in söz konusu kitapta "imanını yitirmekte olan bir Müslüman" şeklinde sunulması özel bir stratejidir. Böylelikle Müslümanlara güya bir yol çizilmiş olmakta ve radikalizm gibi İslam ile ilgisi olmayan bir kavram üzerinden İslam dini suçlanmaktadır (İslam'ı tenzih ederiz). Bu stratejiye uygun olarak Husain, kitabında, "Allah'a inancını yitirdiğini, İslam'ın Kutsal Kitabı ile bağını kaybettiğini, iki yüzlü ve iki kişilikli olduğunu" kendi sözleriyle ifade etmiştir:

(Buradaki tüm ifadelerden Allah'ı, İslam'ı ve Kuran'ı tenzih ederiz.)



Artık O'nun adına yaşamamızı isteyen bir Allah'a inanamıyordum. Aslında Allah'ın artık "O" olduğunu bile düşünmüyordum... Allah, insanların icadıydı, insanlara ait bir çıkarımdı.386

Hizb içinde daha aktif rol oynamaya başladıkça Allah'a yakınlığım en düşük seviyelere inmişti. Hayatımdaki Allah'ın varlığı –bana ebeveynlerimin armağanıydı– kaybolmuştu. Hedef kitlem üzerindeki duruşumu devam ettirebilmek için dıştan bakıldığında dindarmışım gibi alametler gösteriyordum ancak artık dindar bir Müslüman değildim.387

İslam'ın kutsal kitabıyla bağlantımı kaybetmiştim.388

İki ayrı hayatım vardı: Özel hayatımda çok serbest düşünüyordum. İslamcıların arasında ise onların bir "kardeşiydim". ... Hala iki yüzüm, iki kişiliğim vardı.389

İslam'ı manevi bir yol olarak kabul edemiyordum.390

Şunu önemle belirtmek gerekir: Bir kişi inançsız olabilir, Allah'a iman edemiyor olabilir. Bu, onun özgür seçimidir ve bu konuda hiç kimseye baskı yapılması doğru değildir. İnançlı veya inançsız her insan, bu toplum içinde rahat ve özgürce yaşamaya, korunup saygı görmeye layıktır; hiç kimse inancından dolayı sorgulanamaz, kınanamaz. Bu, her şeyden önce bizlere Kuran'ın öğrettiği bir gerçektir:




Yüklə 2,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   126   127   128   129   130   131   132   133   ...   215




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin