II. Dünya Savaşı Sırasında Ortadoğu
II. Dünya Savaşı, sadece savaşan devletlere değil, savaşta tarafsız kalmış olan Ortadoğu ülkelerine bile yıkım getirmiştir.
Mayıs 1941'de Irak, İngiltere tarafından; Haziran 1941'de Suriye, Fransız-İngiliz ortak gücü tarafından; İran da, İngiltere ve SSCB ortak gücü tarafından işgal edilmiştir. İran, II. Dünya Savaşı'nda tarafsızlığını ilan etmiştir. Fakat buna rağmen SSCB ve İngiltere, Hitler'in İran yönetiminden istihbarat desteği aldığı gerekçesiyle 26 Ağustos 1941'de İran topraklarına girmiştir. 4 yıl süren işgal süresince binlerce İranlı hayatını kaybetmiş ve göçe zorlanmıştır. Ahmedinejad'ın yardımcılarından olan Hamid Begai, Rusya ve İngiltere'nin II. Dünya Savaşı sırasında İran'ı 5 yıl süreyle işgalinin ülkeyi 50 yıl geriye götürdüğünü ve bu ülkelerin İran'ı işgal ederek faciaya neden olduklarını söylemiştir.53
Kasım 1942'de İngiliz orduları, Amerikalıları yanlarına alarak Fas ve Cezayir'i işgal etmişlerdir. Savaş sonrası duruma bakıldığında, İngiltere eskiden hakim olduğu bölgelere yine hakimdir.
Daha önceki satırlarda da belirttiğimiz gibi Soğuk Savaş, İngiliz derin devletinin ürettiği bir kavramdır. Nitekim Soğuk Savaş yıllarında ortam, tam İngiliz derin devletinin planladığı şekilde olmuş, İngiltere, ABD tarafından Rus tehdidinden korunurken aynı zamanda dünyada İngiliz derin devletinin lehine gelişmeler olmuştur. Soğuk Savaş sırasında Batı'nın Arap dünyasındaki siyasal ve stratejik çıkarlarını koruma sorumluluğunu da İngiliz derin devleti üstlenmiştir. Elbette bu çıkarlar, sadece İngiliz derin devletine hizmet etmektedir. Ortadoğu petrolü, pazarları, ticaret yolları ve yatırımları sadece İngiliz derin devleti için çalışmıştır. İngiliz derin devleti tarafından hiçbir zaman izin verilmeyecek olan sözde Arap bağımsızlığı ve birliği, görünürde desteklenmiş ve bunun için sahte bir altyapı hazırlanmıştır. Bugün Ortadoğu'ya baktığımızda söz konusu altyapının nasıl korkunç sonuçlar verdiğini daha yakından görebilmekteyiz. İngiliz derin devleti tarafından suni olarak ortaya çıkarılan Arap Baharı hareketleri, bugün Ortadoğu'nun kan gölüne dönüşmesine neden olmuştur. Halka demokrasi vaat edilmiş, fakat halka yıkım gelmiştir. Bunu organize eden ve bundan en fazla çıkar sağlayan ise İngiliz derin devleti olmuştur. Bu konuya, ilerleyen bölümlerde detaylı yer verilecektir.
Şu gerçek unutulmamalıdır: Planlar her ne kadar büyük görünse de, dünya üzerinde bozgunculuk çıkaranlar Yüce Rabbimiz'den gizlenemezler. Allah, onlara yalnızca süre tanımaktadır.
Dostları ilə paylaş: |